2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Dans Eden Ev, Prag’ın en ikonik yapılarında biridir. Alışılmışın dışındaki tarzı ile binadaki figürler ünlü dansçılar Fred Astaire ve Ginger Rogers’a benzetilmiş ve yapı bu şekilde anılmaya başlanmıştır. Bugün otel, restoran ve galeri olarak hizmet veren bina, Prag şehrinin panoramik bir manzarasını da sunmaktadır.

Paris Modern Sanat Müzesi, şehrin 16. Bölgesinde yer alan bir müzedir. 20. ve 21. yüzyıllardan modern ve çağdaş sanata adanmış koleksiyonları ile 10 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapmaktadır. Pablo Picasso’dan Henri Matisse’ye kadar birçok sanatçının önemli eserleri de müzede ücretsiz olarak ziyaretçilerin beğenisine sunulmuştur.

Westminster Abbey, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. Geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanan kilise, kraliyet ailesinin taç giyme törenlerinde ön plana çıkarken aynı zamanda ebedi istirahatlerini yaptıkları yer olarak da bilinmektedir. Bunun yanı sıra Charles Dickens, Jane Austen, William Shakespeare ve Geoffrey Chaucer gibi önemli şair ve yazarların anıldığı Şairler Köşesi’ne de sahiptir. Diğer kiliselerden farklı olarak çanları yalnızca kraliyet için önemli günlerde çalmaktadır.

Paris’in en yüksek noktasında yer alan Monmarte, Basilique du Sacré-Cœur’a yani Kutsal Kalp Bazilikası ev sahipliği yapmaktadır. Sacré-Cœur 19. yüzyılda inşa edilmiştir, ancak hala oldukça aktif bir Roma Katolik kilisesidir. Fransa din tarihinin önemli bir dönüm noktası olan Sacré-Cœur Paris’in mimari çeşitliliğine muazzam manzarası ile katkı sağlamaktadır.

Paris’te bulunan Orsay Müzesi’nde, çoğunlukla 1848 ile 1914 yılları arasındaki Fransız sanatçılarının eserleri sergilenmektedir. Müzede yer alan koleksiyonda, resim, heykel ve fotoğraf gibi birçok sanat eseri türü bulunmaktadır. Müze, Gustave Courbet’in Sanatçının Stüdyosu, Édouard Manet’nin Çimlerde Öğle Yemeği ve Pierre-Auguste Renoir’in Dansı gibi ikonik tablolara da ev sahipliği yapmaktadır.

Berlin’deki sekiz şehir için sınır noktalarından bir tanesi olan Checkpoint Charlie, 1961 yılında askeri kontrol altında geçişe olanak sağlayan bir noktadır. Günümüzde yerli halkın acılarını gün yüzüne çıkaran bu nokta, turistlerin ilgisini yoğun olarak çekmektedir.

Venice, Los Angeles’ta bulunan özellikle plajı ve kanallarıyla adını dünyaya duyurmuş bir mahalledir. Alışılmışın dışında olan ve ziyaretçileri heyecanlandıran imkanlarıyla cazibe merkezi olarak da adlandırılmaktadır. Alışverişin kalbi olan Abbot Kinney Bulvarı, yerel sörf noktası olan plajı, tablo güzelliğindeki manzaralı modern evleri ile Venice, Los Angeles’ta turistlerin göz bebeği bir rotadır.

Selanik’in en stratejik bölgesinde bulunan Beyaz Kule, Osmanlı döneminden Selanik’e kalan en ünlü yapılardan biridir. Kule, Kanuni Sultan Süleyman tarafından eski Bizans surları üzerine inşa ettirilmiştir. Çok kez isim değiştiren kale, farklı amaçlara da hizmet etmiştir. Günümüzde ise müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Bran Kalesi, etkileyici bir orta çağ yapısı olarak Romanya’nın en popüler cazibe merkezlerinden birisidir. Dracula’nın Şatosu olarak da bilinen Bran Kalesi, günümüzde Kraliçe Marie tarafından toplanan sanat eserleri ve mobilyaların sergilendiği bir müzedir.

İsrail’de bulunan Yafa, Tel Aviv şehrine bağlı olsa da aslında en eski yerleşim yerlerinden biridir. Tel Aviv den önce kurulan Yafa’nın kökeni peygamberler dönemine dayanmaktadır. Eski mimari yapıları ile nam salan Yafa, dünyaca ünlü portakalları, liman ticareti, arkeolojik kazı çalışmaları ve barındırdığı sanat eserleri ile tam bir turistik cazibe merkezidir.

Klingentor, “Bıçak Kapısı” anlamına gelir. Almanya’nın Rothenburg ob der Tauber şehrinde, 13. yüzyıl itibariyle inşa edilen Klingentor, günümüzde turistik amaçlı kullanılmaktadır. Turistlerin ilgisini çeken tarihi yapı, yüksek bir seviyeden eşsiz Rothenburg ob der Tauber manzarasını izleme fırsatı sunmaktadır. Ücretsiz giriş yapılabilen Klingentor için ziyaret saati sınırlaması bulunmamaktadır.

Roma İmparatorluğu tarafından MS 1. yüzyılda inşa edilmiş olan Belgrad Kalesi daha sonraki dönemlerde Hunlar, Slavlar, Avusturyalılar ve Türkler tarafından birçok kez yıkılmıştır. Sonunda günümüze değin ulaşabilmiş olan Belgrad Kalesi açık hava müzesi ve turistik amaçlı kullanılmaktadır. Tüm görkemiyle asaletini korumaya devam eden kale her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.

Art Nouveau Architecture, Riga şehrindeki örnekleri ve göz alıcı cepheleri ile Kuzey Avrupa’yı temsil etmektedir. 20. yüzyılın bir bölümünü etkileyen Art Nouveau Architecture örnekleri Letonya ülkesinin Riga şehrinde 1000’e yakın örneği ile farklı ve yaratıcı alternatifler olarak dikkat çekmektedir.

Brezilya’nın en ünlü plajına sahip olan Copacabana, her yıl milyonlarca ziyaretçisini Rio şehrine aşık etmektedir. Beyaz kumsalı, berrak ve davetkar suları ile sadece plajı bile büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Eklektik bir semt olan Copacabana, tarihi binalardan modern sokak sanatı örneklerine kadar birçok ilgi çekici noktaya ev sahipliği yapmasıyla turistleri bölgeye çekmektedir.

Uffizi, Medici ailesi şerefine Grand Duke Francesco I tarafından yaptırılmıştır. 15. ve 19. yüzyıllar arasındaki eserlerin en zengin koleksiyonlarından birine sahiptir. Leonardo Da Vinci, Michelangelo, Sandro Botticelli gibi dünyaca ünlü ressamların ve diğer Avrupalı sanatçıların şaheserlerine ev sahipliği yapan büyüleyici bir sanat galerisidir.

Yunanistan’ın başkenti Atina’nın yakınlarında bulunan Pire Limanı’nın tarihi Antik çağ dönemlerine değin uzanmaktadır. Limandaki insan ve gemi hareketliliği turistlerin oldukça dikkatini çekmektedir. Sahil kenarında yer alan yeme-içme mekanlarıyla ziyaretçilere güzel bir öğün sunma potansiyeline sahiptir.

14. ve 17. yüzyıl arasında kraliyet ailesinin ahırı olarak kullanılan Trafalgar Meydanı, Londra’nın tam kalbinde ziyaretçilerini karşılamaktadır. Ahırın Buckingham Sarayı’nın yanına taşınması üzerine alan boş kalmış ve John Nash tarafından kültürel bir meydan oluşturma çalışmalarına başlanmıştır. İngiltere’nin 1805 yılında Trafalgar Savaşı’nda zafer kazanmasının ardından meydan, Trafalgar ismini almıştır. Başta National Gallery olmak üzere çeşmeleri, anıtları ve heykelleri ile ünlü bir meydandır.

Londra Kalesi, İngiltere’nin başkenti Londra’da yer almaktadır. 1000 yıla yakın geçmişi ile Londra’nın en eski yapılarından biri olarak kabul edilen kale, yapıldığı günden beri İngiltere tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kraliyet Muhafızları tarafından gerçekleştirilen koruma görevi ise İngiltere’nin en eski askeri törenlerindendir.

Karnak ya da Amon-Ra Tapınağı olarak bilinen yapı hem kral hem de Güneş Tanrısı olarak kabul edilen Amon-Ra adına yaptırılmıştır. 1979 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan bu tapınak birçok Mısır Firavununun tahta çıkış törenlerinin de yapıldığı alandır.

Vasa Müzesi, tüm İskandinavya’da en çok ziyaret edilen müzelerden biridir. İsveçliler de dahil olmak üzere dünyanın her yerinden turistler, 17. yüzyıldan kalma kraliyet gemisini ve çeşitli sergileri görmek için buraya gelmektedir.