İsveç’in Batık Gemi Müzesi: Vasa

Önceki
Vasa

Vasa

Sonraki
33 dk'lık okuma
318 kişi okudu

İsveç’in Stockholm kentindeki Vasa Müzesi, ilk yolculuğunda batan ancak 20. yüzyılda kurtarılarak çağının hayatta kalan tek gemisi haline gelen 17. yüzyıldan kalma Vasa gemisine büyüleyici ve ayrıntılı bir bakış sunmaktadır. Vasa, dünyadaki en iyi korunmuş 17. yüzyıl gemisi ve eşsiz bir sanat hazinesi kabul edilmektedir. Geminin yüzde 98’den fazlası orijinal hali ile ayakta kalmıştır ve yüzlerce oyma heykelle süslenmiştir.

69 metre uzunluğundaki savaş gemisi Vasa, 1628’de Stockholm limanında ilk yolculuğunda batmış ve 333 yıl sonra 1961’de kurtarılmıştır. Yaklaşık yarım yüzyıldır gemi yavaş yavaş, kasıtlı ve özenli bir şekilde orijinal ihtişamına yaklaşan bir duruma getirilmiştir. Özel yapım müzenin çatısındaki üç direk, geminin orijinal direklerinin yüksekliğindedir.

Geminin etrafında, gemideki yaşam ve tarihsel bağlam gibi konulardan on farklı sergi yer almaktadır. Vasa ile ilgili filmler de ziyaretçiler için farklı dillerde gösterilmektedir. Ayrıca ziyaretçilerin kendi mobil cihazlarında kullanmaları için farklı dillerde sesli rehber bulunmaktadır.

Vasa Müzesi, sahip olduğu büyük önem nedeniyle Stockholm ve İsveç turizmi için eşsiz bir destinasyon olmakla birlikte, 17. yüzyıldan kalma bir gemiyi hiçbir ön yargısız olarak orijinal haliyle sergileyen dünyadaki tek müzedir.

Adını müzeden alan Vasa adlı bu geminin hikayesi de ziyaretçiler için oldukça ilgi çekici gelmektedir.

Vasa Müzesi bugün İsveç’teki en önemli turistik yerlerden biridir ve yılda bir milyondan fazla ziyaretçi çekmektedir. Bu nedenle tüm bölgede en çok ziyaret edilen müzelerden biridir.

Batan Gemi Vasa’nın Hikâyesi

1600’lerin başlarında, İsveç neredeyse bir gecede Avrupa’nın en büyük siyasi güçlerinden biri haline gelmiştir. İskandinav Yarımadası’nın çoğunu ve Finlandiya ve Baltık devletlerinin çoğu da dahil olmak üzere anakara Avrupa’nın her yerini kontrol etmektedir. Dönemin İsveç kralı Gustav II Adolf en başarılı askeri liderlerden biri olarak kabul edilse de donanması Polonya ile devam eden bir savaş nedeniyle kötü durumda kalmıştır. İsveç’te çok sayıda daha hafif, daha ucuz gemi vardır ancak Kral Gustavus Adolphus çok daha büyük gemiler ve daha büyük silahlar ile tüm düşmanlarına bir güç ve güç mesajı göndermek istemiştir. Bu nedenle “Regalskepp” adı verilen bu devasa savaş gemilerinden beşini görevlendirmiştir: Äpplet, Kronan, Scepter, Göta Ark ve Vasa.

Bu beş gemiden Vasa en güçlüsü ve aynı zamanda inşa edilen ilk gemidir. 10 Ağustos 1628’de Vasa’nın inşası tamamlanmış ve ilk yolculuğuna çıkmıştır. Gemi bir virajı dönerken aniden limanın tarafına devrilmiş; geminin içerisine su akın etmiş ve gemi sadece yaklaşık 1.300 metre uzaklıkta, kıyıdan sadece 120 metre uzaklaştıktan sonra batmıştır. Vasa’nın batması sonucu 50’ye yakın kişinin öldüğü tahmin edilmekte ve bu felaket çok sayıda ceza soruşturmasına yol açmıştır. Ancak kimse mahkûm edilmemiş aksine tüm soruşturmaların sonucunda geminin kötü orantılı inşa edildiği için battığı bulgularına ulaşılmıştır. Geminin kalıntılarını ayrıntılı olarak inceleyen arkeologlar da geminin top güvertesinin çok ağır olduğu için battığını düşünmektedir. Vasa’nın iyi silahlanmış bir gemi inşa etme deneyimi olmayan biri tarafından tasarlanıp inşa edilmesinin ve kralın inşaat sürecini aceleye getirmesi sebebi ile bu olayın yaşanıldığı aktarılmaktadır.

Zamanla gemi unutulmuş ve 1950’lere kadar bu durum böyle kalmıştır.

Yaklaşık 333 yıl batık kaldıktan sonra 1961’de Vasa’nın gün yüzüne çıkarılması kararlaştırılmıştır. Çıkarıldığında gemi nispeten iyi durumda kalmış, kirli su tesadüfen zararlı mikroorganizmaları yok ederek Vasa’nın ahşap ve tahta kapısını koruduğu ortaya çıkmıştır. 1990 yılında İsveç hükümeti, gemiyi barındırmak ve İsveç tarihinin bu eşsiz parçasını halka sergilemek için Stockholm adası Djurgården’de Vasamuseet’i (Vasa Müzesi) inşa ettirmiştir.

İlgi Çekici Yönleri ile Vasa Müzesi

Doğa Tarihi Müzesi, Denizcilik Müzesi, Güzel Sanatlar veya Modern Sanatlar Müzesi gibi dünyanın her yerinde farklı türden birçok müze vardır. Fakat Stockholm’deki Vasa Müzesi, yalnızca bir eserden oluşsa da burayı keşfetmek bütün gün sürebilmektedir. Stockholm’deki Djurgården adasında bulunan Vasa, müze haline getirilmiş 17. yüzyıldan kalma bir savaş gemisi olarak altı kata bölünmüştür. Katların her biri gemideki yaşamın yanı sıra savaş gemisinden ilginç buluntulara bir bakış sunmaktadır.

İlk başta, bir geminin etrafında dönen bir müzenin ne kadar bilgilendirici olabileceğini ziyaretçiler açısından hayal etmesi zor olsa da o dönemin en iyi korunmuş savaş gemilerinden biri olması sebebi ile Vasa tarihi ve tasarımı yönünden tamamen farklı bir deneyim sunmaktadır.

Vasa, büyük bir savaş gemisi olmasının yanı sıra mükemmel bir sanat eseri kabul edilmektedir. İsveç’in kültürünü ve gücünü temsil etmesi amaçlanarak tasarlanan gemiyi süslemek için yaklaşık 700 heykeltıraş ve sanatçı çalışmıştır. Yunan ve Roma mitolojisinden heykeller işlenen geminin ahşap yapısı büyüleyicidir. Geminin arka kısmı, Vasa hanedanının armasını taşıyan on metre boyunda aslanlarla süslenmiştir.

Çok iyi korunmuş kalıntılar ve süslemeler, gemiyi keşfedilmeyi inanılmaz kılmaktadır. Her taraftan ve her yükseklikten görülebilmektedir. Ziyaretçiler ikinci kata çıkıp geminin devasa boyutlarını gerçekten görebilmektedir ya da tam tersine tavana çıkıp gemiye yukarıdan bakabilmektedirler. Her katta, geminin yapısı bölümlere ayrılmıştır, böylece ziyaretçiler güvertede dolaşabilmekte, tabanca, toplara dokunabilmekte, yelkeni çekebilmekte veya omurgayı yönlendirebilmektedir. Özellikle tarih ve sanattan hoşlananlar için Vasa Müzesi ziyaret etmek için harika bir yerdir.

Her katın çeşitli koleksiyonları vardır ve Vasa’nın farklı yönlerini simgelemektedir. Müzenin birinci katı, gemi yeniden restore edildikten sonraki süreci ele almakta ve buna yönelik eserlerin sergilendiği yerdir. Başka bir kat gemide yaşamın nasıl olacağını göstermeye, bir diğeri aslında gemi mürettebatının nasıl olduğunu resmetmektedir.

Görkemli Vasa Gemisi’ne Büyüleyici Ziyaret

Stockholm’deki Djurgården Adası’ndaki Vasa Müzesi 15 Haziran 1990 tarihinden itibaren ziyarete açıktır. Bina, İskandinav mimarisi ile tasarlanmıştır. İnşaata 1986 yılında başlanmıştır. Daha sonra 2013 yılında yenilenmiş ve ek bir sergi salonu eklenmiştir. Vasa Müzesi, her yıl yaklaşık 1,5 milyon ziyaretçi ile en çok ziyaret edilen müzelerden biridir. Müzede ücretsiz Wi-Fi mevcuttur. Ayrıca bir hediyelik eşya dükkânı, öğle yemeği için hoş bir restoran da bulunmaktadır.

Müzenin açılış saatleri tarihlere göre değişmektedir. Buna göre:

  • 1 Eylül ile 31 Mayıs arasında sadece çarşamba günleri saat 10:00 ile 17:00, diğer günler ise 10:00 ile 20:00 arası açıktır.
  • 1 Haziran ile 31 Ağustos tarihleri arasında her gün 08:30 ile 18:00 arası ziyaret edilebilmektedir.
  • 26 Aralık günü 10:00 ile 17:00,
  • Yılbaşı günü (31 Aralık) 10:00 ile 15:00,
  • Yılbaşında (1 Ocak) 10:00 ile 17:00’ye kadar açıktır.
  • Müze, 24-25 Aralık tarihlerinde kapalıdır. 18 yaşına kadar olan çocuklar ve gençler ücretsiz giriş hakkına sahiptir.
  • Yetişkinler için giriş ücreti 150 SEK’tir. İsveç müze kartı olanlar için de ücretsizdir.

Hem Vasa’nın kendisini hem de yolcularını, ayrıca İsveç’in denizcilik tarihi hakkında birçok ayrıntılı sergiyle birlikte sunan müze, ziyaretçileri bir zaman kapsülüne davet etmektedir. Bu sebeple de İsveç’e gelenlerin mutlaka görmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

İsveç Vizesi

Schengen bölgesinde yer alan İsveç’e vize başvurusu yetkili acenteler üzerinden yapılmaktadır. Bu merkezlerden birine başvuran kişinin evraklarını kapalı bir zarf içerisinde İsveç Büyükelçiliği’ne iletilmektedir. Değerlendir yetkisi ise yalnızca büyükelçiliğe aittir.

Sıkça Sorulan Sorular

Piccadilly Circus nerededir?

Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.

Piccadilly Circus’taki en dikkat çekici yapı nedir?

Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.

Piccadilly Circus ne ile tanınmaktadır?

Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.

Piccadilly Circus ziyareti için en uygun zaman nedir?

Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.

Piccadilly Circus ismini nereden almıştır?

17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.

Piccadilly Circus’taki en ünlü yerler nerelerdir?

Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.

Piccadilly Circus neden çok önemlidir?

Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.

Piccadilly Circus ne zaman yapılmıştır?

Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.