5000 Yıl Öncesine Uzanan Devasa Yapı: Knossos Sarayı

Önceki
Knossos Sarayı

Knossos Sarayı

Sonraki
68 dk'lık okuma
1051 kişi okudu

Knossos Sarayı, Yunanistan’ın Girit adasındaki Kandiye şehrinin güney tarafında bulunan yaklaşık 5000 yıllık bir tarihi eserdir. Saray, Tunç Çağına kadar dayanan köklü tarihi ile Minos Uygarlığı krallarının yaşadığı yer olarak bilinmektedir. Arkeolog Arthur Evans tarafından 20.yüzyılın başında yapılan kazı çalışmaları sonrası keşfedilen yapı, görenlerin gözlerini kamaştırmaktadır.

5000 Yıllık Köklü Tarihi ile Knossos Sarayı

Knossos Sarayı, Avrupa’nın ilk medeniyetlerinden biri olan Minos Uygarlığı tarafından inşa edilmiştir. Sarayın, efsanevi yarı boğa yarı insan olan yaratık ‘Minos’un Boğası’ anlamına gelen Minotaur’u uzak tutmak amacıyla inşa edildiğine inanılmaktadır.

Knossos Sarayı, Tunç Çağından kalma en büyük alan olma özelliğini taşımaktadır. Saray 5000 yıl öncesine dayanan tarihi ile büyülemektedir. Knossos, ilk olarak MÖ 2000 yılında inşa edilmiştir. Ancak MÖ 1700 yılında büyük bir depremde yıkılmıştır. Eski Knossos Sarayı’nın yıkılmasından hemen sonra inşa edilen yeni yapı ise MÖ 1400’lü yıllarda yanarak zarar görmüştür. Büyük bir depremle yıkılan ve yangın sonrası tahribata uğrayan sarayın yerine MÖ 1300 yıllarında yenisi inşa edilmiştir.

Knossos bölgesinde yaşayan ilk insan topluluğu olan Minos Uygarlığı, MÖ 700’de Anadolu’dan göç etmiştir. Yerleşik olarak hayvancılık ve tarıma yönelik bir yaşam benimsedikleri düşünülmektedir. Ayrıca MÖ 3000-2000 yılları arasında tunç kullanmaya başladıkları ortaya çıkan çanak ve çömleklerden, altın takılardan anlaşılmaktadır.

Knossos’ta bulunan ilk saray, yaklaşık MÖ 1700 yılında siyah bir zemin üzerinde bulunan dikdörtgen biçimindeki avlu etrafına inşa edilmiştir. Bu saraydan günümüze krallarının oturduğu alçı sandalye kalıntıları ulaşmıştır.

Son Knossos sarayında kullanılan inşaat malzemelerinin çeşitliliği; mermer kaplaması, odalarda boyalı sıva kullanılması ve kirişlerin durumu, Minosluların teknoloji seviyesi hakkında bilgi vermektedir. Çağının ötesindeki imkanlara sahip olan Minos Uygarlığı, çok sayıda araştırmalara ve bilimsel makalelere konu olmuştur.

Knossos Sarayı’nı toprağın altından gün ışığına çıkaran ilk kazı çalışmaları 1878 yılında başlamıştır. Ancak resmi olarak bölge, 20.yüzyılın başlarında Oxford Ashmolean Müzesi müdürü Arkeolog Arthur Evans tarafından keşfedilmiştir. Bölgede sürdürülen kazı çalışmaları, 30 yıl boyunca titizlikle devam etmiştir.

Devasa Knossos Sarayı’nın Mimari Yapısı

Knossos Sarayı, 20000 metrekarelik alana yayılan ve Minos Uygarlığına ait olan en büyük yapıdır. Saray içinde birbirine koridorlar ile bağlanmış 1300 adet oda bulunmaktadır. Saray ve çevresinde en az 100.000 kişinin yaşadığı devasa yapı, merkezinde bir avlu ve onu çevreleyen dört kanattan oluşmaktadır. Doğu kanadında evler, atölyeler ve bir türbe bulunmaktadır. Batı kanadında ise depolar, taht odası ve ziyafet salonları yer almaktadır. Kuzey kanadı taştan yapılmış bir tiyatro alanına sahiptir. Güney kanadı ise ihtişamlı Güney Propylon’a ev sahipliği yapmaktadır.

Knossos Sarayı’nın sağ üstünde ‘Kutsama Boynuzları’ isimli Minos Uygarlığı’na ait bir sembol yer almaktadır. Ayrıca duvar resimlerinde de bulunan figürler, Minosların boğaya taptıklarını düşündürmektedir. Sarayın en ünlü fresklerinden olan Sıçrayan Boğa, Minos sakinlerinin boğa üzerinden atlayışını simgelemektedir. Buna ek olarak ünlü boğa sıçraması oyununu ve güreşini de icat ettikleri varsayılmaktadır. Minos uygarlığının vahşi boğalarla arenalarda çeşitli gösteriler yaptıkları da kanıtlanmıştır.

Yapıda bulunan gelişmiş su ve sıhhi tesisat sistemi çağının oldukça ötesinde görülmektedir. Buna ek olarak sarayda yer alan dünyanın ilk sifonlu tuvalet örnekleri ziyaretçileri hayrete düşürmektedir. Pişmiş topraktan yapılmış borular vasıtasıyla sarayın altına kurulan drenaj sistemi, fazlasıyla zekice bulunmaktadır. Saray enkazından çıkarılan çanak, çömlek, figürler, değerli mücevherler, duvar resimleri ve arşivler gibi çok sayıda sanat eseri, günümüzde Kandiye Müzesi’nde yer almaktadır.

Tunç Devrinden Milenyum Çağına Uzanan Knossos Sarayı

Knossos Sarayı, Yunanistan’ın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Sarayın bugünkü hali, üzerinde yapılan şaibeli restorasyon işlemlerini yüzünden bazı kesimlerce Vandalizm olarak görülmektedir. Bölgenin kaşifi tarafından 30 yıl boyunca kalıntılar üzerinde oynandığı, gerçeğini yansıtmadığı öne sürülmektedir.

Knossos Sarayı ünlü Labirent efsanesinin doğum yeri olarak bilinmektedir. Efsaneye göre sarayın, yarı boğa yarı insan olan yaratık Minotaur’dan korunmak için Girit Kralı Minos tarafından yaptığı varsayılmıştır. Ayrıca Knossos Sarayı, Yunan mitolojisine göre Dedalos tarafından karmaşık şekilde tasarlandığı için çıkışın zor bulunduğu ve mimarının tutsak edildiği efsaneler arasındadır.

Yunan efsanelerine de konu olan Minos Kralı, Zeus ve Europa’nın oğlu kabul edilmektedir. Yunan tanrısı olan Poseidon’un Kral Minos’a bir beyaz boğa gönderdiği mitolojide geçmektedir. Ancak daha sonra Minos’un karısının lanetlendiği ve yarı erkek yarı boğa dehşet verici bir yaratık doğurduğu anlatılan hikayeler arasındadır.

Knossos Sarayı’nın Esrarengiz Atmosferini Ziyaret Etmek

Knossos Saray’ına giriş ücretleri yetişkinler için 6 euro olarak belirlenmiştir. Çocuklar ise ücretsiz olarak sarayı ziyaret edebilmektedir. Ancak saray, Mart ve Kasım ayları ile Yunanistan’ın resmi tatillerinde ücretsiz olarak gezilebilmektedir. Ayrıca saray çevresinde keşfedilen eşyaların sergilendiği Kandiye Müzesi ile Knossos Saray’ının birlikte kombine bilet seçenekleri mevcuttur.

Knossos Sarayı Kasım-Mart ayları arasındaki kış sezonunda 09.00-15.00 saatlerinde ziyarete açıktır. Nisan-Ekim sezonunda ise 08.00-19.00 saatleri arasında ziyaretçilerini beklemektedir.

Yaz sezonunda saraya yapılacak ziyaretlerde misafirlerin yanlarında su, güneş kremi ve şapka bulundurmaları tavsiye edilmektedir. 

Ayrıca ziyarete başlamak için sabahın erken saatlerinin seçilmesi önerilmektedir. Genellikle uzun süren ziyaret sırasında atıştırmalık ve içecek bulunabilen kafeler ve restoranlar sarayın hemen yanındaki alanlarda mevcuttur.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Yunanistan Vizesi

Yunanistan’a seyahat etmeyi planlayanların, Schengen vizesine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Schengen vizesine sahip olanlar, Yunanistan’a 180 gün içerisinde en fazla 90 gün olmak kaydıyla seyahat edebilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.