Orta Asya’nın İlgi Çekici Ülkesi Türkmenistan Hakkında Bilgiler

Türkmenistan Hakkında

Türkmenistan Hakkında

118 dk'lık okuma
1248 kişi okudu

Orta Asya’nın en ilgi çekici ülkelerinden biri olan Türkmenistan, %70’i çöllerle çevrili olan kurak bir coğrafya üzerinde yer almaktadır. Erken Orta Çağ döneminde İç Asya’dan bölgeye göç eden Oğuz Türklerinin nüfusu ile şekillenen Türkmen toprakları, yüzyıllar boyunca birçok güçlü devletin himayesi altına girmiştir. Türkmenistan ile ilgili bilgiler arasında, ülkenin 11. yüzyıl ve sonrasındaki yüzyıllarda Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun varlık sürdürdüğü topraklarda bulunduğu yer almaktadır. Bugün dahi Türk-İslam kültürlerinin birlikte ortaya çıkardığı ilk izlere ev sahipliği yapan Türkmenistan, kendine has geleneksel yönleriyle ziyaretçilerini büyülemektedir. Özellikle geleneksel Türkmen halıları ve Ahal Teke isimli Türkmen atı, ülkenin dünya çapında tanınırlığını sağlayan unsurlar olarak göze çarpmaktadır. Türkmenistan, görece zor bir ziyaret prosedürüne sahip olsa da ülke hakkında her şeyi öğrenmek isteyen turistlerin bunu göze alarak hareket etmeleri gerekmektedir. Nitekim Türkmenistan’a gidecek olan turistler, dünyanın başka hiçbir yerinde rastlayamayacakları eşsiz bir tarihi ve kültürel atmosferle karşılaşacaklardır.

Türkmenistan'ın Tarihi

Eski çağlarda Pers İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan Türkmenistan toprakları, yüzyıllar boyunca konar-göçer halkların yaşadığı bir coğrafya olmuştur. Kubbe şeklinde ve keçeden yapılan taşınabilir çadırlarda yaşayan halk, neredeyse 20. yüzyılın başlarına kadar bu yaşam tarzını sürdürmüştür. Kuruluşuna dair net bir bilgi bulunmayan Türkmenistan’ın zengin tarihi ile alakalı en ilgi çekici noktalardan bir tanesi, günümüz Türkiye’sinde yaşayan toplumların büyük bir çoğunluğunun Orta Çağ boyunca bugün Türkmenistan’ın da içerisinde yer aldığı topraklarda varlık sürdürmüş olmasıdır. Nitekim yüzlerce yıl güçlü bir imparatorluk olarak belirginleşen Osmanlı İmparatorluğu’nun halefi selefi olan Selçuklu İmparatorluğu, 11. yüzyıl ve sonrasındaki dönemde Türkmenistan’ın içerisinde bulunduğu coğrafyada hüküm sürmüş Türk devlet teşekküllerinden birini oluşturmuştur. İç Asya’dan gelen yoğun Türk göçlerinin etkisi altında bulunan Türkmenistan, 13. yüzyıllarda Moğol istilasına maruz kalmıştır.

İlerleyen süreçte iki yüzyıl boyunca Cengiz Han Moğolları tarafından yönetilen topraklar, 19. yüzyıla gelindiğinde Hive ve Buhara hanlıkları olmak üzere iki siyasi teşekküle ev sahipliği yapmıştır. Kısa bir süre içerisinde Rus hakimiyeti altına giren Türkmenistan bölgesi, 1922 yılından itibaren SSCB’ye bağlı Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak tanınmıştır. Orta Asya’da kurulan ilk Sovyet devleti olarak tarihi anlamda önemli bir yere sahip olan Türkmenistan, 1990 yılına gelindiğinde bağımsızlığını ilan etmiştir. Yüzyıllar boyunca Doğu ile Batı arasında önemli bir köprü vazifesi gören Türkmenistan toprakları, zengin tarihinin yansıması olan birçok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Orta Çağ Türk Sanat Tarihi için oldukça önemli bir yere sahip olan bu yapılar arasında ilk akla gelenler, Nisa Antik Kenti, Türkmen Başı Ruhi Camii, Sultan Sencer Türbesi ve Ertuğrul Gazi Camii’dir.

Türkmenistan Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Orta Asya’nın en ilgi çekici ülkelerinden olan Türkmenistan; köklü bir tarihin, renkli kültürün ve enteresan geleneklerin hüküm sürdüğü bir yerdir. Ülkenin en belirgin özellikleri arasında ilk sıraya kuşkusuz tarihi ve kültürel unsurlar gelmektedir. Nitekim yüzyıllar boyunca dünyanın en önemli ticaret ve kültür alışverişi rotası olan İpek Yolu, Türkmenistan topraklarından geçmiştir. Bununla birlikte konar-göçer yaşam biçiminin en güçlü biçimde hissedildiği Türkmenistan, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen özelliklere sahiptir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Alanı ilan edilmiş birçok tarihi kente ev sahipliği yapan Türkmenistan, yüzyıllar önce bölgede hüküm süren Türk sultanlarının bizzat inşa ettirdikleri yapıların kalıntılarıyla çevrilidir. 

Özellikle tarihi, kültürel ve sanatsal anlamda büyük kıymete sahip olan bu kalıntılar, Türk-İslam Sanatı’nın ilk izlerini yansıtması bakımından da ilgi çekicidir. 7. yüzyıldan itibaren İç Asya’dan gelen Türkmen göçlerinin bölgeye yerleşmesiyle bölgede kalıcı bir Türk hakimiyeti ortaya çıkmıştır.

Zaman içerisinde birçok istila, savaş ve doğal afetle yüzleşen Türkmenistan toprakları, yine de binlerce yıl eskiye dayanan kültürel ve geleneksel özelliklerinden vazgeçmemiş ve bugün dahi bu yönleriyle tanınır olmuştur. Konar-göçer yaşam tarzının benimsenmesi, Türkmenistan topraklarında kalıcı mimari yapıların görece az sayıda olmasına neden olmuştur. Nitekim günümüzde halen daha birçok Türkmen vatandaşının yaz ve kış aylarında yer değiştirdiği bilinmektedir. Yaylak ve kışlak bölgeler arasında gerçekleştirilen bu göçler, binlerce yıl geriye uzanan Türkmen yaşam biçiminin bir sonucudur. Yine de Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat gibi gelişmiş şehirlerde görülen estetik mimari yapılanma, Türkmenistan’ın Guinness Rekorlar Kitabı’nda yer almasına olanak sağlamıştır. Tamamı beyaz renkte mermerlerle inşa edilen devasa bulvarlar, çeşmeler, heykeller ve parlak binalarla çevrili olan Aşkabat, dünyanın en çok mermer kullanılan şehri olarak bilinmektedir.

Türkmenistan'a Gideceklere Tavsiyeler

Türkmenistan, Orta Asya’nın en ilgi çekici ülkelerinden biri olarak belirginlik kazanmaktadır. Oldukça az ziyaret edilen bir ülke olsa da Türkmenistan’da keşfedilmeyi bekleyen sayısız unsur yer almaktadır. Tarihi, kültürel ve doğal anlamda büyük güzelliklerin gizlendiği Türkmenistan’da ziyaretçilerin ilk görmeleri gereken yerler arasında Cehennem Kapısı, Nisa Antik Kenti, Türkmen Halı Müzesi ve Gonur Depe yer almaktadır. Doğal ve tarihi anlamda büyüleyici manzaralara ev sahipliği yapan bu alanlar, Türkmenistan’ı keşfetmek isteyen turistle için adeta bir cazibe merkezidir. Özellikle Türkiye’den bölgeyi ziyarete gidecek olan turistler, kendi tarihlerinden izlerle karşılaşmanın keyfine varacaktır. Yüzyıllar boyu Türkmenistan topraklarında hüküm sürmüş olan Büyük Selçuklu Devleti’nin tarihi ve mimari izlerine dair sayısız unsur bölgeye giden turistleri beklemektedir. Bununla birlikte Türkmenistan’ın kırsal kesimini keşfetmek isteyen turistler, konar-göçer yaşam tarzının etkileyici izlerine de rastlayacaktır. Ülkeye giden ziyaretçilerin geleneksel Türkmen mutfağından pilav, doğrama, kazanlama ve govurdak gibi yemekleri tatmaları da verilebilecek en önemli tavsiyeler arasındadır.

Türkmenistan'a Giderken Alınması Gerekenler

Türkmenistan, %70’i çöllerle kaplı olan bir coğrafya üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle ülkede sıcak ve kuru bir çöl iklimi hakimdir. Türkmenistan’ı ziyarete gidecek olan turistlere bu koşulları göz önünde bulundurarak kıyafet seçimi yapmaları önerilmektedir. 

  • Özellikle yaz aylarında gündüz saatlerinde 40 dereceyi aşan hava sıcaklıkları nedeniyle turistlerin mutlaka pamuklu ve hafif giysiler tercih etmeleri gerekmektedir. 
  • Tarihi ve kültürel gezintilerde rahat edebilmek için kullanışlı bir spor ayakkabısı ve sandalet bulundurulması da faydalı olacaktır. 
  • Bununla birlikte güneş ışınlarından korunmak için yüksek faktörlü bir güneş kremi, şapka ve güneş gözlüğü de mutlaka Türkmenistan’a götürülmesi gereken ürünler arasındadır. 
  • Aynı zamanda dini mekanları ziyaret ederken abartısız ve sade kıyafetler tercih edilmesi de önemlidir. 
  • Yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle özellikle çöl olan bölgelerde oluşabilecek küçük kum fırtınalarına karşı korunmak amacıyla saçları ve yüzü örtebilecek ince bir şal da Türkmenistan ziyaretçilerine fayda sağlayacaktır.

Türkmenistan Hakkında İlginç Bilgiler

Türkmenistan, binlerce yıllık köklü tarihi ve renkli gelenekleriyle bilinmektedir. Ancak ülke sahip olduğu tüm ilgi çekici unsurlara rağmen dünyanın en az turist ağırlayan yeri konumundadır. Bunun nedeni ise Türkmenistan’a giriş ve çıkışlardaki vize uygulamalarıdır. Oldukça zorlu bir süreçten geçen ziyaretçiler ülkeye vardıklarında ise bu uzun prosedürü unutturacak bir tatille karşılaşmaktadır.

%70’i çöllerle çevrili olan Türkmenistan hakkında bilinmeyenler yalnızca bunlarla sınırlı değildir. Dünyanın en popüler halılarından biri olan geleneksel Türkmen halıları, ülkenin en önemli sembolik unsurlarından biridir. Tamamen el işçiliği ile hazırlanan ve bazen aylar boyu süren bir çalışmayla ortaya çıkan geleneksel Türkmen halıları, ülke dışına çıkarılırken sertifikalandırılmak zorundadır. Aksi takdirde halıların Türkmenistan dışına çıkarılmasına izin verilmemektedir. Türkmenistan’ın tüm dünyada ün salmış bir diğer sembolik unsuru ise Ahal Teke isimli geleneksel atıdır. Tarihleri boyunca atın evcilleştirilmesi ve at biniciliği konusunda nam salmış olan Türkmenler; parlak ve göz alıcı tüyleriyle bilinen Ahal Teke atlarının kıymetini bilmektedir. Nitekim her ne koşulda olursa olsun Ahal Teke atları Türkmenistan dışına çıkarılmamaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Türkmenistan Vizesi

Türkmenistan’a yapılacak seyahatlerde vize almak zorunludur. Başvuruların, Türkmenistan konsolosluk ve büyükelçilikleri ile yetkilendirilen merkezlere yapılması gerekmektedir. Reddedilen müracaatlar için ise kişiye itiraz hakkı tanınmaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular

Piccadilly Circus nerededir?

Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.

Piccadilly Circus’taki en dikkat çekici yapı nedir?

Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.

Piccadilly Circus ne ile tanınmaktadır?

Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.

Piccadilly Circus ziyareti için en uygun zaman nedir?

Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.

Piccadilly Circus ismini nereden almıştır?

17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.

Piccadilly Circus’taki en ünlü yerler nerelerdir?

Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.

Piccadilly Circus neden çok önemlidir?

Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.

Piccadilly Circus ne zaman yapılmıştır?

Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.