Bohem Yaşam Tarzını Yansıtan Ünlü Semt: Coyoacan

Rengarenk binaları, yemyeşil doğası, canlı pazarları ve tarihi yerleri ile Coyoacan, Meksiko’nun 16 belediyesinden biridir. Tarihi ve kültürel yerler ile dolup taşan semt, her yıl binlerce insanın keşfe çıktığı cazibe merkezleri arasında yer almaktadır. Eskiden kırsal bir köy olan Coyoacan, yıllar içinde başkent Meksiko’dan daha zengin bir sanat ve tarih merkezi haline gelmiştir.

Frida Kahlo’ya İlham Olan Coyoacan’ın Tarihi ve Gezilecek Yerleri

Coyoacan Meksika’nın kuruluş hikayesine göre; 12. yüzyılın sonlarında Tepanec halkı, vadideki Texcoco Gölü’nün güney kıyısında bir köy kurmak istemiştir. Semtin bugünkü bulunduğu alanı yerleşim yeri olarak seçen halk,  Azteklerin dili olan Nahuatl’da "çakalın ülkesi" anlamına gelen Coyoacan isminde karar kılmıştır. Hem Tepanec halk hem de Aztekler için çakallar kurnazlığı temsil etmekte ve Huehuecoyotl dedikleri tanrıyı bu isimle tanımlamaktadır. Semtin şuan ki ismi 12. yüzyıldan beri kullanılmaktadır.

Coyoacan, Arnavut kaldırımlı sokakları, renkli binaları, geçmişe ışık tutan yapıları ve muhteşem parkları ile tüm Meksiko semtleri arasında en eski ve tarihi yerlerden biri olarak kabul edilmektedir. Rus devrimci Leon Troçki, dünyaca ünlü sanatçı Frida Kahlo ve Diego Rivera gibi ikonik kişiler yaşamlarını burada geçirmiştir.

Kültürel bir tur planlayanlar için La Casa Azul olarak adlandırılan Frida Kahlo Evi Müzesi, semtteki en popüler destinasyondur. Frida Kahlo’nun ölümüne kadar eşi Diego Rivera ile birlikte yaşadığı evdir. La Casa Azul adlı yüksek mavi duvarlı bu tarihi U şeklindeki evde Bohem yaşam tarzı canlı bir şekilde tasvir edilmektedir. Müze aynı zamanda Meksikalı sanatçı Frida Kahlo’nun yaşamına ve eserlerine adanmış eserlere de ev sahipliği yapmaktadır.

Keşfe çıkılması gereken bir diğer destinasyon ise Leon Troçki Evi Müzesi’dir. Josef Stalin ile giriştiği siyasi mücadeleyi kaybeden ve Sovyetler Birliği’nden sürgün edilen Bolşevik siyasetçi ve Marksist teorisyen Leon Troçki’yi ve siyasi sığınmayı teşvik eden örgütü onurlandırmak amacıyla müzeye dönüştürülmüştür. Leon Troçki, eşi ve torunu ile öldürüldüğü ana kadar bu evde yaşamını sürdürmüştür.

1921 yılından beri kurulan Coyoacán Pazarı, hem semtin hem de Meksiko’nun en ikonik alışveriş noktalarından biridir. Uygun fiyatlı tekstil ürünleri almak ve yerel bir alışveriş deneyimi yaşamak isteyen herkes için en ideal destinasyondur. Bunların yanı sıra Meksika’nın bağımsızlığını simgesi Centenario Bahçesi, Barok mimariye sahip kilise San Juan Bautista Parish ve çakal figürlü çeşme Fuente de los Coyotes, semtin mutlaka görülmesi gereken diğer yerleri arasındadır.

Sömürge dönemi mimarisine sahip yapılarıyla dikkat çeken Coyoacan Meksika, halka açık bir alandır. Dolayısıyla gün ve saat kısıtlaması olmaksızın ücretsiz olarak gezilebilmektedir. İçerisinde barındırdığı tarihi cazibe merkezlerinin ise kendine has açılış-kapanış saatleri ve giriş ücretleri olabilmektedir.