Kamboçya’nın En Büyük Dini Anıtı: Angkor Vat

Önceki
Angkor Vat

Angkor Vat

Sonraki
17 dk'lık okuma
240 kişi okudu

Angkor Wat, Kamboçya’nın kuzeyinde Siem Reap bölgesinde bulunan muazzam bir Budist tapınak kompleksidir. Aslen 12. yüzyılın ilk yarısında bir Hindu tapınağı olarak inşa edilmiş, sonrasında da bir sürü tapınak ile bir kompleks haline dönüşmüştür. 400 dönümden fazla alana yayılan Angkor Wat’ın dünyanın en büyük dini anıtı olduğu ifade edilmektedir. Angkor Wat, Khmer dilinde “tapınak şehri” anlamına gelmektedir. Bölge, 1113 yılından 1150 yılına kadar yöneten İmparator II. Suryavarman tarafından imparatorluğunun devlet tapınağı ve siyasi merkezi olarak kullanıldığında bu isimle anılmıştır. Aslen Hindu tanrısı Vishnu’ya adanan Angkor Wat, 12. yüzyılın sonunda Budist tapınak kompleksine dönüştürülmüştür. 

Artık aktif bir tapınak olarak kullanılmasa da 1970’lerde Kızıl Kmer rejiminin yönetimi sırasında bölgesel çatışmalarda önemli zarar görmesine rağmen, bugün Kamboçya’nın önemli turistik cazibe merkezlerinden biri kabul edilmektedir. Angkor Wat’ın Budist dinindeki önemi arttıkça, bölgeyi çevreleyen efsaneler de artmıştır. Birçok Budist, tapınağın inşasının tanrı Indra tarafından emredildiğine ve tüm tapınak kompleksinin bir gecede tamamlandığına inanmaktadır. Ancak yapılan araştırmalarda Angkor Wat’ın yapımının on yıllarca sürdüğünü bilinmektedir.

Kutsal Angkor Wat’ın Tarihi

Angkor Wat, Hinduizm’deki üç ana tanrıdan biri olan Vishnu’ya adanmıştır. Vishnu, bu tanrılar arasında “koruyucu” olarak bilinmektedir. Angkor Wat’ın en büyük yöneticisi olan ve adı “güneşin koruyucusu” anlamına gelen Kral II. Suryavarman’dır. Bu sebeple birçok bilgin, Angkor Wat’ın sadece Vişnu’ya değil aynı zamanda Kral II. Suryavarman’a da adandığını düşünmektedir. Angkor Wat’ın inşasının muhtemelen MS 1116’da başladığı ve Kral II. Suryavarman’ın ölümünden kısa bir süre sonra 1150’de durduğu rivayet edilmektedir. O dönemde Khmer kralları tarafından tapınaklar inşa edilmesi, onların siyasi görevlerini meşrulaştırmalarının ve aynı zamanda tanrılardan koruma gücü talep etmenin bir yolu olarak görülmüştür. Bu amaçla, kralın tanrılar için önceki tapınaklardan daha cömert olduğunu anlamak adına da en büyük tapınağı inşa etmesi gerekmektedir. Angkor Wat’ın Kral II. Suryavarman’ın başa gelmesi ile daha da büyümesinin nedenlerinden birinin de bu olduğu ifade edilmektedir.

Tapınak kompleksinin inşası için mimarlar, işçiler, duvar ustaları, heykeltıraşlar ve bu işçileri beslemek için hizmetçilerden oluşan yaklaşık 300.000 kişinin çalıştığı ifade edilmektedir. Tapınak sitesinin inşaatı 30 yıldan fazla sürmüş ve hiçbir zaman tamamen bitmemiştir. Site içerisindeki tüm binalar tamamen taştan inşa edilmiştir. Fakat tapınak yakından incelendiğinde neredeyse her yüzeyin simge, sembol, dekoratif detaylarla işlendiğini ve oyulduğunu görmek ise oldukça ilgi çekicidir.

Angkor Wat’ın Genel Mimarisi

Angkor Wat’ın genel tasarımı merkezi tapınağı çevreleyen koruyucu bir platformu ayıran ve dış duvarlardan oluşmaktadır. Merkez tapınak, beş taştan yapılma kule ve üç galeriye sahiptir. Beş taş kule hem Hindular hem de Budistler için tanrıların efsanevi evi olan Meru Dağı’nı temsil etmesi açısından oldukça önemlidir. Galeriler ve birbirleriyle hendek arasında oluşturdukları boşluklar, Meru Dağı’nı çevreleyen sıradağlar ve okyanuslar olarak tasavvur edilmiştir. Meru Dağı, sadece tanrılara ev sahipliği yapmamış aynı zamanda cenneti ve dünyayı birbirine bağlayan kozmik dünya ekseni olduğu ifade edilmiştir. Angkor Wat’ı bu şekilde tasarlarken, Kral II. Suryavarman ve mimarlar tapınağın Vishnu için en yüksek mesken olmasını amaçlanmıştır.

Angkor Wat’ın kendisi yani merkez tapınak 5 kilometre uzunluğunda ve 200 metre genişliğinde bir hendekle çevrilidir. Bu hendek 4 metre derinliğindedir ve tapınağın temelinin sabitlenmesine yardımcı olmak için yeraltı suyunun çok yükselmesini veya çok alçalmasını önlemektedir. Angkor Wat’ın ana girişi batıda taş bir geçit sonunda yer almaktadır. Bu yol boyunca koruyucu aslan figürleri ziyaretçilere yolu işaret etmektedir. Yapılan arkeolojik kazılarda arkeologlar batı geçidinin yanında kumtaşı ve lateritten yapılmış sekiz kulenin kalıntılarını bulmuşlardır. Bu kuleler, Angkor Wat tamamen inşa edilmeden önce kullanılan türbelerin kalıntıları olarak nitelendirilmiştir. Buna göre tapınağın doğusunda ikinci bir girişin daha olduğu ortaya çıkmıştır.

Tapınağın kalbindeki kuleye dik bir merdivenle girilmektedir. Kulenin tepesinde bir Vişnu heykeli vardır. Merkez kuledeki bir odada; gonglar, ksilofonlar, nefesli çalgılar ve diğer vurmalı çalgılardan oluşan geleneksel Khmer müzik aletlerinin yer aldığı bir sahnenin yer aldığı bir resim bulunmaktadır.

Zamanında, bölgedeki en büyük kompleksi ve Khmer İmparatorluğu’nun merkezi olan Angkor Wat MS 16. yüzyılda büyük ölçüde terk edilmiştir. Çevredeki orman nedeniyle de yapılar çürümeye yüz tutmuştur. Batılı kaşifler bölgeyi MS 19. yüzyılda keşfetmiş ve aşırı deformasyonu önleyerek restorasyon çalışmalarına başlamıştır. 

Bugün Angkor Wat, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir ve dünyanın en popüler turistik yerlerinden biri kabul edilmektedir.

Antik Tapınak Kompleksine Ziyaret

Dünyanın en değerli dini mekânlarından biri olan Angkor Wat ve Angkor tapınakları gerçek bir dünya harikasıdır. Kamboçya’yı ziyaret edenlerin gezi listesinde yer alan Angkor Wat, etkileyici güzelliği ve inanılmaz derecede korunmuş kültürel mirasıyla ziyaretçileri büyülemektedir.

Gün doğumundan gün batımına kadar tam bir gün geçirmek, Angkor tapınak kompleksini keşfetmek burada yapılacak en iyi aktivitelerdendir. En iyi bilinen yerler de dahil olmak üzere tek bir günde Angkor kompleksindeki tüm yapıları görmek mümkündür. Ancak ziyareti iki güne yaymanın daha iyi olacağı ifade edilmektedir. Bunun yanı sıra Angkor Wat’ın yanında yer alan Tonle Sap gölü gibi yakınlardaki diğer turistik yerlerini görmek isteyenler için ise muhtemelen üç günün gerekli olduğu söylenmektedir.

Tapınak kompleksindeki yapılar genellikle gün boyu 7.30’dan 17.30’a kadar açıktır, bu sebeple bir günde oldukça fazla yapıyı gezmek mümkündür. Sadece Angkor Wat’ın merkez tapınağı sabah 5.30’da açılmaktadır. Angkor Wat’ı ziyaret etmek isteyenler için farklı bir Angkor Geçidi bileti vardır. Bir günlük geçiş ücreti 37, üç günlük geçiş ücreti 62 ve yedi günlük geçiş ücreti ise 72 dolardır. Hem üç günlük hem de yedi günlük geçiş biletleri sadece ardışık günlerde değil aynı zamanda bir hafta ve bir ay boyunca geçerlidir.

Tropikal bir Güneydoğu Asya destinasyonu olan Angkor’da sıcaklık, bölge boyunca ılıman olsa da çok sıcak ve nemli olabilmektedir. Bu sebeple de başta Angkor’da ki diğer yapılar olmak üzere Angkor Wat’ı ziyaret etmek için en iyi zamanın kasımdan marta kadar olan aylar olduğu ifade edilmektedir.

Angkor Wat, nüfusunun çoğunluğu Budist olmasına rağmen Kamboçya’da önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. 15. yüzyıldan beri Budistler tapınağı kullanmış olsa da bugün binlerce ziyaretçi buraya akın etmektedir. Kamboçya ulusu için de önemli bir sembol haline gelen Angkor Wat, şüphesiz ülkenin en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. 

Sevdiklerinizle Paylaşın

Kamboçya Vizesi

Türkiye’den Kamboçya’ya seyahat etmek isteyenlerin en çok merak ettiği konu, Kamboçya vize istiyor mu sorusunun yanıtıdır. Kamboçya’ya turistik ziyaret gerçekleştirmek isteyen bordo pasaporta sahip kişilerin vize alması zorunludur. Kamboçya vizesi, 30 günü aşmayacak şekilde düzenlenmektedir. Kamboçya vize işlemleri, e-vize uygulaması ile web sitesi üzerinden kolayca yapılabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.