Kamboçya’nın Önemli Turizm Merkezi Siem Reap Hakkında Bilgiler

Kamboçya’nın en önemli turizm merkezlerinden biri olan Siem Reap, ülkenin kuzeybatı kesiminde yer almaktadır. Sahip olduğu doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla bilinen şehir kendi ismindeki bölgenin başkentidir. 12. yüzyıl civarlarında Angkor Antik Şehri’nde Kral II. Suryavarma’nın yaptırdığı tapınaklara ev sahipliği yapan Angkor Vat’a ulaşım bu şehir üzerinden gerçekleşmektedir. Tarihi mimarisi ile ziyaretçilerini büyüleyen yapılar Siem Reap denilince ilk akla gelenler arasındadır.

Tarihi yapıları ile birlikte Siem Reap’in doğal güzellikleri de oldukça popülerdir. Gölün üzerinde yer alan ve Chong Khneas olarak adlandırılan yüzen köy, turistlerin dikkatini çekmektedir. Ekosistem olarak oldukça çeşitli olan bölge, kuş cenneti olarak da bilinmektedir.

Siem Reap, şehir mimarisi olarak da dikkat çekmektedir. Şehir merkezi Sivutha Street ve Psar Chas bölgeleri çevresinde yer almaktadır. Tarihi boyunca ev sahipliği yaptığı medeniyetlerin izlerini taşıyan yapılar, şehir merkezine otantik bir hava katmaktadır. Phsar Leu ise daha çok el sanatları ve kültürel öğelerin satıldığı dükkanlar ile çevrilidir. Bunların yanı sıra yöresel yemekleri ile de bilinen kent, bir turizm cenneti olarak her yıl milyonlarca turiste kapılarını açmaktadır.

Siem Reap'in Tarihi

Doğal güzelliklerin ve tarihi yapıların bir arada olduğu Siem Reap, Kamboçya’nın kuzeybatısında yer alan, turizm açısından önemli bir kenttir. Siĕmréab Nehri çevresinde kurulmuştur. Her ne kadar tarihi yapıları ile ön plana çıksa da Siem Reap tarihi hakkında çok az şey bilinmektedir. Khmer İmparatorluğu döneminde 1115-1145 yılları arasında Angkor Antik şehri yakınlarında Kral II. Suryavarman tarafından yaptırılan Angkor Vat Tapınakları, şehri Hinduizm için bir merkez haline getirmiştir. Bu imparatorluk döneminden sonra Kamboçya, Tayland tarafından defalarca işgal edilmiştir. Uzun yıllar boyunca Tayland’ın Kamboçya üzerinde hüküm sürdüğü bilinmektedir.

Siem Reap'in tarihi, Kamboçya'nın toprakları üzerinde kontrol için verdiği savaşla yakından bağlantılıdır. Siem Reap'in tarihinin popüler bir hikayesi;

16. yüzyılda Kamboçya'yı yöneten Kral Ang Chan'ın etrafında toplanmaktadır. Kral Ang Chan, kardeşi tahtı gasp ettiğinde o zamanlar “Siam” olarak anılan bir bölge olan Tayland'a kaçmak zorunda kalmıştır. Tayland Kralı Maha Chakrapat, Ang Chan'ın Kamboçya'ya dönüp tahtını geri alma isteğini reddetmiştir. Ang Chan ise bir efsane olan beyaz fili avlayıp yakalayacağına söz vererek Kamboçya’ya geri dönmüş ve tahtını geri almıştır. Kandırıldığını anlayan Tayland Kralı, Ang Chan’a savaş açmış ancak kaybetmiştir. Daha sonrasında Ang Chan bölgeye “Siam’ın Yenilgisi” anlamına gelen “Siem Reap” adını vermiştir.

Daha sonraki yıllarda bir süre Fransız sömürgesinde olan Siem Reap, gelişmeye başlamıştır. Sahip olduğu tarihi yapılar ve doğal güzellikler ile turizm açısından ülkede önemli bir konuma gelmiştir. Son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarla da ismini duyuran şehir, her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapmaktadır.

Siem Reap Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Siem Reap’in en belirgin özellikleri arasında şüphesiz Angkor Vat olarak bilinen tapınaklar bütünü ve doğal güzellikleri yer almaktadır. Durum böyle olunca Siem Reap denilince ilk akla gelenler bu kutsal tapınaklara yapılan gezilerdir. Siem Reap denilince akla gelen şeylerden bir tanesi de Tonle Sap Gölü’dür.

Güneydoğu Asya’nın en büyük tatlı su rezervi olan göl, UNESCO tarafından Dünya Biyosfer Rezerv Alanı olarak ilan edilmiştir.

Ayrıca göl üzerinde yer alan Chong Khneas yüzen köy, ziyaretçileri tarafından yoğun ilgi görmektedir. Çok zengin bir ekosisteme sahip olan Tonle Sap Gölü, kuş cenneti olarak da bilinmektedir.

Tarihin tozlu raflarına ışık tutacak arkeolojik kazı alanları Siem Reap ile özdeşleşmiştir. Angkor Arkeoloji Parkı çok geniş bir alana yayılmaktadır. Bünyesinde tarihi tapınaklar haricinde Mayın Müzesi ve Phare Ponleu Selpak Sirki gibi çeşitli mekanları barındırmaktadır. Ziyaretçilerine birçok alanda keyifli bir deneyim yaşatan park, turizm açısından önemli bir merkezdir.

Siem Reap'e Gideceklere Tavsiyeler

Doğa ve tarihin içi içe olduğu Siem Reap’e gidildiğinde mutlaka Phsar Leu’nun gezilmesi önerilmektedir. Burada el sanatları ürünlerinin satıldığı dükkanlar hizmet vermektedir. Ayrıca şehir merkezinde Psar Chas çevresindeki Fransız sömürgesi döneminden kalma tarihi yapılar görülmeye değerdir. Siem Reap’de gezerken “Tuk-Tuk” adı verilen motor taksileri kullanmak şehir içi ulaşımda turistlere büyük kolaylık sağlamaktadır. 

Siem Reap’e gidenlere Angkor Arkeoloji Parkı’nı gezmeleri önerilmektedir. Çok geniş bir alana yayılmış olan parkta Angkor Vat Tapınakları başta olmak üzere birçok tarihi yapı ve müze bulunmaktadır. Doğa ve tarihin birleştiği Angkor Arkeoloji Parkı’nda yapılan geziler turistlerin en çok sevdiği aktiviteler arasında yer almaktadır. Ayıca parkta Phare Ponleu Selpak Sirki gösterilerinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

Kente giden turistlerin Tonle Sap Gölü çevresinde güzel bir tura çıkmaları da önerilmektedir. Göl üzerinde bulunan ve yüzen köy olarak adlandırılan Chong Kneas, Kampong Phluk ve Prek Toal yerleşkeleri muhteşem mimarileri ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır. Su üzerine ahşap direkler ile inşa edilmiş köylerde turistler için hediyelik eşya satılan dükkanlar da bulunmaktadır. Zengin bir ekosisteme sahip olan göl ve çevresinde yapılan gezilerde turistler çeşitli kuş türlerini gözlemleme fırsatına kavuşmaktadır.

Siem Reap'e Giderken Alınması Gerekenler

• Siem Reap’in doğayla bir bütün halinde olan sokaklarında dolaşırken turistlerin yanlarına almaları gereken ilk şey yürüyüş ayakkabılarıdır.
• Ayrıca Tuk-Tuk adı verilen küçük motor taksiler, şehir içi ulaşım için en çok tercih edilen yöntem olduğundan turistlerin yanlarında günlük kullanıma uygun ufak bir çanta bulundurmaları gezi deneyimini daha iyi bir hale getirecektir.
• Bunların yanı sıra Siem Reap şehrine tropikal iklim hakimdir. Doğal alanlarda yapılan gezilere katılanlar için yanlarında sivrisinek kovucu sprey veya krem bulundurmaları iyi olacaktır.
• Yıllık hava sıcaklığı ortalaması 30 derece civarındadır. Bu sebeple Siem Reap’e gitmeyi düşünenlerin yanlarında yazlık kıyafet götürmeleri önerilmektedir.
• Her ne kadar yıl boyunca sıcaklık yüksek olsa da belli aylar yağışlı geçmektedir. Bu yüzden turistlerin yanlarında yağmurluk veya şemsiye bulundurmaları iyi olacaktır.

Siem Reap Hakkında İlginç Bilgiler

Mimari ve kültürel açıdan diğer şehirlerden farklı olan Siem Reap hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. Kenti ziyaret edenlerin ilk dikkatini çeken ayrıntılardan bir tanesi oldukça geniş bir alan kaplayan Angkor Arkeoloji Parkı’dır. Parkın içerisinde bulunan Angkor Vat Tapınakları 1.6 kilometrekarelik bir alan üzerine yayılmıştır. Dünyanın en büyük kültürel harikalarından biri olduğu bilinmektedir.

Bu tarihi tapınak-şehir 1992 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. Bunlara ek olarak Angkor Vat Tapınakları, Kamboçya ulusal bayrağının ortasında bulunmaktadır.

Angkor Vat Tapınakları, başlangıçta Hinduizm’de bir tanrı olarak kabul edilen Vishnu’ya ibadet etmek için yapılmış bir yapıdır. Fakat 12. yüzyılın sonlarına doğru Budist tapınağına çevrilmiştir. Tapınakların yapımında kullanılan kumtaşı blokların 50 kilometre uzaklıktaki kutsal Phnom Kulen Dağı’ndan getirildiği bilinmektedir. Bu ağırlıktaki blokların taşınması çok zor olduğundan önce kanallar aracılığı ile Siem Reap Nehri’ne ardından sandallarla nehirden tapınakların bulunduğu bölgeye taşındığı düşünülmektedir.