Paris’in Muhteşem Adası: Ile de la Cite

Ile de la Cite Fransa’nın Paris şehrinde bulunmaktadır. Paris’in kalbi Seine Nehri’nde bulunan cazibe dolu iki adadan biri olan alan, tarihte şehrin ilk yerleşim yeri olma özelliği taşımaktadır. Ile de la Cite’nin konum olarak kuzeyinde Châtelet, güneyde ise Saint Michel arasında yer almaktadır. Mekân aynı zamanda ev sahipliği yaptığı tarihi yapılar ile de ön plana çıkmakta ve turistleri kendine çekmektedir.

Şehrin Gözde Yerleşim Alanı Ile de la Cite

Paris şehrinin tarihinin başladığı ada, yaklaşık 2300 yıl öncesinde yaşanmış bir geçmişe tanıklık etmektedir. Parisii adından Kelt kabilesi bu adaya yerleşim yeri kurmuştur. Sonraki zamanlarda Romalı işgalciler, Fransa’nın ilk kralları burada ikamet etmiştir. Bunların yanı sıra alan, Orta çağ ile Rönesans mimarları ve sanatçılarına ev sahipliği yapmıştır. Büyük Fransız Devrimi de IIe de la Cite’nin büyüleyici tarihine katkıda bulunmuştur.

Ile de la Cite; dört köprüsü ile Rive Droite’i, üçü ile Rive Gauche’yi, biri ile de Île Saint Louis–Saint Louis Adası‘na bağlanmaktadır. Ada Notre Dame Katedrali, Sainte Chapelle, Conciergerie, Palais de Justice ve Hotel Dieu gibi pek çok anıtsal yapıyı bünyesinde barındırmaktadır. Bunların yanı sıra Paris’in ilk ve en eski meydan saati de Ile de la Cite adasında bulunmaktadır.

Günümüzde Orta çağdan kalma en önemli üç cazibe merkezine ek olarak, Ile de la Cite’de 1800’lü yıllardan bugüne süregelen harika bir çiçek ve kuş pazarı bulunmaktadır. Birçok güzelliği barındıran adada aynı zamanda 1600’lü yıllardan kalan Fransız kralı tarafından inşa edilmiş göz kamaştırıcı binalar ile çevrili bir meydan, ilgi çekici bistrolar ve renkli butikler de yer almaktadır.

Ile de la Cite’de bulunan Orta çağ mimarisinin şaheserlerinden olan Notre Dame Katedrali, 1160-1260 yılları arasında inşa edilmiştir. Dünyanın en iyi ve ünlü Gotik katedrallerinden olan mekânın ismi ‘Paris’in Leydisi’ anlamını taşımaktadır. Île de la Cité’de bulunan en önemli cazibe merkezi sayılan katedral, gösterişli mimarisi ile turistleri cezbetmektedir. Uçan payandaları, tonozlu tavanları, muhteşem vitray gül pencereleri, muazzam boru orgu ve çanları, ünlü çirkin yaratıkları, paha biçilmez sanatı ile görenleri mest etmektedir. Ayrıca dini kalıntıları da dâhil olmak üzere çok sayıda dekoratif heykel bu katedralin ilgi çekici bölümlerinden sadece bazılarını oluşturmaktadır. 

Ile de la Cite’nin ev sahipliği yaptığı diğer özel yapı olan Sainte Chapelle şehrin sahip olduğu Gotik mücevher olarak bilinmektedir. Göz kamaştıran Orta çağ vitray pencereleri ve mum ışığında verilen meşhur konserleri ile ünlenmiştir. Görkemli kiliseler ile dolu olan şehrin dini kalıntılarını korumak amacı ile inşa edilen bu özel şapelin görselliği ziyaretçilerin yoğun beğenisini kazanmaktadır.

Ile de la Cite’nin ev sahipliği yaptığı muhteşem Orta çağ cazibe merkezi olan Conciergerie de büyük ilgi görmektedir. Şehrin tarihinde önemli yer tutan bu yapı UNESCO Dünya Mirası olmakla birlikte 13. yüzyıl l Gotik mimarisinin çarpıcı bir örneğini oluşturmaktadır. Conciergerie yükselen kemerleri, tonozlu tavanları ve muazzam alanları ile Fransız krallarının kraliyet sarayı olarak özel bir yere sahip olmuştur. Bunun yanı sıra, Conciergerie, Marie Antoinette’in son günlerini infazı bekleyerek geçirdiği Terör Saltanatı Hapishanesi olarak da hizmet vermiştir. 

Ile de la Cite’de zamanın en hızlı geçtiği yer Çiçek Pazarı olarak bilinmektedir. İki yüzyılı aşkın süredir şehirde hizmet veren bu alan yoğun ilgi görmektedir. Tavan kısmı pencereli olan satış alanının alt kısmı yeşil dökme demirden tasarlanmıştır. Bu tasarım pazar alanında yıl boyunca rahat alışveriş imkânı sunmaktadır. Ayrıca dış mekânda bulunan masalar daha fazla satıcıya sahip olmaktadır. Bu alanda bulunan rengârenk ve güzel kokulu çiçekler kendine hayran bırakmaktadır. Özellikle Noel zamanı pazar alanında yapılan tatil düzenlemeleri ve hediyelik eşya satışları oldukça dikkat çekmektedir.

Ile de la Cite Paris’in en gözde yerleşim yerlerinin başında gelmektedir. Bu sıra dışı güzelliklere ve özel yapıları bünyesinde bulunduran alan, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görmektedir. Muazzam güzelliklere sahip bu özel ada yıl boyunca haftanın her günü ziyarete açıktır. Adaya giriş ise ücretsiz olarak yapılmaktadır.