Slovenya’nın Sanatsal Kenti Ljubljana Hakkında Bilgiler

Ljubljana Hakkında

Ljubljana Hakkında

27 dk'lık okuma
552 kişi okudu

Slovenya’nın başkenti Lübliyana, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve kültürel merkezidir. Slovenya’nın tam ortasında bulunan şehir, Alpler ve Karst arasında yer almaktadır. Kuvaterner döneminde oluşan alüvyonlu bir ovaya yayılmış şehir, deniz seviyesinden 298 metre yüksekliktedir. Lübliyana, şehrin ortasından geçen su yolları ile ünlüdür. Klasik Avusturya mimarisi tarzındaki evler arasından geçen bu su yolları, turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir.

Slovenya kültürünün merkezi olan Lübliyana, bünyesinde çok değerli sanat eserlerini de barındırmaktadır. Slovenya sanatı hakkında her şeyin bulunabileceği bir yer olan Lübliyana’da Lübliyana Kalesi şehrin tarihi sembolü olarak büyük ilgi görmektedir. Buna ek olarak; Modern Sanatlar Müzesi, Slovenya Etnografya Müzesi ve Lübliyana Şehir Müzesi’nde yer alan sanat eserleri de kente giden turistler tarafından merakla incelenmektedir.

Tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle Avrupa’daki en güzel şehirlerden olan Lübliyana ile ilgili bilgilere ek olarak şehrin mutfağına da dikkat çekmek gerekmektedir. Slovenya mutfağının en lezzetli yemeklerinin çıkış noktası olan Lübliyana’da leteči žganci, pofaláča, janška vezivka ve všenat zelje lezzetlerinin mutlaka denenmesi ziyaretçilere önerilmektedir. Tüm güzellikleriyle Lübliyana, mutlaka görülmesi gereken Avrupa şehirlerinden biri olarak ziyaretçilerini yılın her dönemi beklemektedir.

Lübliyana'nın Tarihi

Lübliyana yakınlarında bulunan bataklıklarda, MÖ 2000 yılı civarından kalma insan yerleşkeleri yapılan kazılar sonucunda keşfedilmiştir. Avrupa tarihindeki en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul gören Lübliyana’nın kuruluşunun da bu tarihlere denk geldiği söylenmektedir.

Roma İmparatorluğu’nun Avrupa’da yayılmasından nasibini alan Lübliyana, MÖ 50 yılında Romalılar tarafından istila edilmiştir. İstilanın ardından şehrin adını Emona olarak değiştiren Romalılar, uzun yıllar boyunca bu bölgeyi kontrolü altında tutmuştur.

Hunların Avrupa’yı ele geçirmesiyle kısa bir süre Atilla’nın kontrolünde kalan şehir, sonrasında Ostrogotlar ve Lombardlar tarafından da işgal edilmiştir.

Bu süreçten sonra Orta Çağ’a kadar Slavların yerleşim yeri haline gelen Lübliyana, 12. yüzyılın gelmesinin ardından kentsel bir bölgeye dönüştürülmüştür. Aynı zamanda bu yüzyıl içerisinde şehrin adı Lübliyana olarak anılmaya başlanmıştır. Bu tarihlerin ardından Habsburg Hanedanlığı’nın kontrolü altına giren şehir, II. Dünya Savaşı’na kadar birçok kez işgal edilmeye çalışılmıştır. Son olarak Naziler tarafından ele geçirilen şehir, savaşın son bulmasının ardından Yugoslavya’nın bir parçası olmuştur. 1991 yılında Slovenya bağımsızlığını elde etmesiyle de Yugoslavya’dan ayrılmıştır.

Birçok kez yabancı güçlerin egemenliği altına giren Lübliyana, çok kültürlü ve zengin bir tarihe sahiptir. Bu etkiler neticesinde sanatıyla da adından söz ettiren şehir, kaleleri ve mimari yapılarıyla oldukça dikkat çekmektedir. Bu sebeplerle değerli bir sanat tarihine de sahip olan şehirde Lübliyana Kalesi, bir sembol haline gelmiştir. Bununla birlikte şehirde yer alan müzelerde de gerek Slovenya gerekse Lübliyana’nın sanat tarihine ilişkin eserler sergilenmektedir.

Lübliyana Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Lübliyana denildiğinde ilk akla gelen şey hiç şüphesiz adeta şehrin tepesinde yer alan Lübliyana Kalesi’dir. Şehir merkezine bakan bir tepede konumlanan kale, 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Klasik bir Orta Çağ kalesi olarak günümüzde Lübliyana’nın en belirgin özelliklerinin başında gelen bu yapı, şehrin doğal güzelliklerinin seyredilebileceği eşisz noktalardan biridir. Buna ek olarak kalede Lübliyana’nın kimliği ve tarihi de gözlemlenebilmektedir.

Lübliyana denildiğinde akla gelen bir diğer şey ise su yollarıdır. Şehir merkezinde evler arasından akıp giden su yolları, turistler tarafından büyük bir ilgi görmektedir. Sava, Ljubljanica, Gradaščica, Mali Graben, Iška ve Iščica adı verilen bu kanallarda yapılan yolculuklar, şehri ziyaret edenler adına unutulmaz bir sefer olmaktadır.

Lübliyana’nın eşsiz bir mutfak kültürü de bulunmaktadır. Sloven yemeklerinin en güzellerinden bazılarının çıkış noktası olan Lübliyana’da Leteči žganci, Pofaláča, janška vezivka ve všenat zelje yemekleri oldukça popülerdir.

Lübliyana'ya Gideceklere Tavsiyeler

Lübliyana’ya gideceklere verilecek ilk tavsiye, şehrin su yolları arasında bir gezintiye çıkmalarıdır. Avusturya mimarisi tarzındaki yapılar arasında yapılacak bu gezide, Lübliyana’nın şehir merkezinin tüm güzellikleri keşfedebilmektedir.

Lübliyana’yı ziyaret eden turistlere verilebilecek bir diğer tavsiye ise şehirde yer alan kaleleri mutlaka keşfetmeleri gerektiğidir. Özellikle Lübliyana Kalesi, görülmeye değer güzelliğiyle ziyaretçilere önerilmektedir. Buna ek olarak şehir merkezinin tam tepesinde bulunmasından dolayı eşsiz bir manzaraya da sahip olan kale, içerisinde yer alan tarihi eserlerle de dikkat çekmektedir.

Lübliyana’da ziyaretçilerin Slovenya kültürünü ve tarihini tanımaları amacıyla keşfedebilecekleri birbirinden güzel müzeler de bulunmaktadır. Bu yerler arasında Slovenya Etnografya Müzesi, Lübliyana Şehir Müzesi ve Modern Sanatlar Müzesi ziyaretçilerin mutlaka ziyaret etmesi gereken oldukça önemli mekanlar arasında yer almaktadır.

Şehrin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerinin keşfedilmesinin ardından mutlaka Lübliyana’nın yemek kültürünün de deneyimlenmesi ziyaretçilere tavsiye edilmektedir. Özellikle Lübliyana’da oldukça popüler olan leteči žganci, pofaláča, janška vezivka ve všenat zelje yemeklerinin deneyimlenmeden şehirden gidilmemesi önerilmektedir.

Lübliyana'ya Giderken Alınması Gerekenler

Dağları, su yolları ve kaleleriyle görülmeye değer birçok güzelliğe sahip olan Lübliyana’yı doyasıya keşfetmek isteyen turistlere seyahat çantalarına koymaları önerilen ilk şey hiç şüphesiz uzun yürüyüşlerde rahatsızlık duymamaları adına en rahat ettikleri spor ayakkabılarıdır. Bu yürüyüşler boyunca özellikle Lübliyana Kalesine veya şehrin dağlarına çıkmak isteyenlere bir sırt çantası da önerilmektedir. Özel eşyalardan su şişesine kadar birçok şeyi sırtlayabilmek adına bu çantalar oldukça iş görecektir.

Lübliyana’ya yaz aylarında gidecek ziyaretçilere yanlarında getirmeleri gereken kıyafetler için de verilecek tavsiye ince ve pamuklu elbiselerin seçilmesi olacaktır. Elbette yaz aylarında olmazsa olmaz aksesuarlardan olan güneş gözlüklerinin de seyahat çantasına konulması önerilmektedir. Sıcak Lübliyana günlerinde cildi güneşe hassas olanların da koruyucu krem getirmeleri önerilmektedir.

Lübliyana’ya kış mevsiminde ziyarette bulunacaklara da yanlarında soğuğa karşı koruyuculuğu olan kıyafetleri getirmeleri önerilmektedir. Özellikle Alplere yakın konumuyla kış aylarının çetin geçmesinden dolayı Lübliyana’da şiddetli rüzgarlara denk gelmek oldukça mümkündür. Bu aylarda yağmur olasılığının da yüksek olmasından dolayı şemsiye gibi yağmurdan koruyucu ekipmanların da seyahat çantasında bulundurulması önerilmektedir.

Lübliyana Hakkında İlginç Bilgiler

Lübliyana, hakkında bilinmeyenlerle oldukça dikkat çeken bir şehirdir. Slovenya’nın başkenti olan Lübliyana’da bilinmeyen şeylerin başında şehrin ismi gelmektedir. Tam olarak Lübliyana’nın nereden geldiği bilinmese de bazı tarihçiler tarafından “Laburus” denilen antik Slav şehrinden ismini aldığı öne sürülmektedir. Bir diğer düşünceye göre de şehrin isminin kökeninin Slavca “Luba” yani “sevilen” olduğu varsayılmaktadır. Bunun yanı bir dönem Romalılar tarafından şehre başka bir isim belirlenmiştir. MÖ 50 yılında Lübliyana’yı fetheden Roma İmparatorluğu şehrin ismini Emona olarak değiştirilmiştir. 12. yüzyıla kadar bu isim ile anılan şehir, sonrasında Lübliyana olarak anılmaya devam etmiştir.

Lübliyana, deniz seviyesinden 298 metre yüksekliktedir. Gramada denilen şehrin en yüksek noktası ise deniz seviyesinden tam 676 metre yüksekliktedir.

Lübliyana, Avrupa’nın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Yapılan kazılar sonucunda MÖ 2000 yılına ait bir yerleşim yeri Lübliyana yakınlarında keşfedilmiştir. Bu kazıların ardından varılan sonuca göre Avrupa’daki en eski ahşap yapılar da yine Lübliyana’da ortaya çıkarılmıştır. Bu bölge, özellikleriyle 2011 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de alınmıştır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Slovenya

Slovenya vize başvurusunda bulunan kişiler Schengen vizesinden yararlanabilmektedir. Vizenin onaylanması durumunda 90 gün boyunca Slovenya’da kalmak mümkündür. Vize işlemleri Ankara, İstanbul ve İzmir’de yer alan konsolosluklar ve büyükelçiliklerde gerçekleştirilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.