Slovenya Hakkında

Slovenya Hakkında

Slovenya Hakkında

19 dk'lık okuma
273 kişi okudu

En eski yapıları Eski Taş Devri’ne kadar uzanan Slovenya ile ilgili bilgiler, ülkenin gelenekleri ile doğal güzelliklerini başarıyla temsil etmektedir. Slovenya dendiğinde ilk olarak çeşitli doğal güzellikler akla gelirken, ülkenin egemenliği altına girdiği ülkelerle etkileşim halinde kalan kültürüyle de turistleri cezbettiği bilinmektedir. Farklı kültürlerle özdeşleşerek zenginleşen Slovenya gelenekleri, ülkede konumlanan muhteşem binalar ve kaleler incelendiğinde dahi özgünlüğünü ortaya koymaktadır. Birçok popüler şehirde yer alan tarihi yapılar, zamana meydan okuyarak varlığını günümüze dek sürdürmeyi başarmıştır.

Her yıl binlerce insan tarafından ziyaret edilen Slovenya hakkında her şey oldukça dikkat çekicidir. Bünyesinde barındırdığı görkemli binaları ile kalelerinin yanı sıra; buzul çağından kalma gölleri, kayak merkezleri ve mağaralarıyla da ülkenin her yaştan ziyaretçiye hitap ettiği söylenebilmektedir. Slovenya, her mevsimde farklı doğal mirasların keşfedildiği bir ülke olarak turistik faaliyetlerin kalbi haline gelmiştir. Oldukça küçük bir ülke olmasına rağmen Slovenya topraklarında yer alan doğal güzellikler, diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha fazladır. Yalnızca yürüyüşe çıkılarak bile yüzlerce doğal veya tarihi güzelliğe tanıklık edilmesi mümkündür. Doğası, kültürü, yerel mutfağı ve tarihi ile eşsiz nüanslarını sergileyen Slovenya; yıl boyunca binlerce turistin gezi rotasını bu ülkeye çevirmesini sağlamaktadır.

Slovenya Tarihi

Slovenya’nın keşfedilmesi milattan önceye kadar uzanmaktadır. Ülke topraklarında bulunan en eski yapının Eski Taş Devri'ne uzanması, ilk yerleşimlerin oldukça uzun bir zaman öncesinde başladığının bir göstergesidir. Günümüze dek farklı ulusların egemenliği altına girmiş olsa da Slovenya’nın yakın tarihte Yugoslavya’dan ayrılarak kendi bağımsızlığını kazandığı bilinmektedir. Kuruluşu 25 Haziran 1991 tarihinde gerçekleşen Slovenya, 1992 yılında ise Avrupa Birliğine katılan ve 2004 yılında NATO’nun bir parçası haline gelen eşsiz lokasyonlar arasındadır.

Her ne kadar Avrupa ülkeleri arasına dahil olması yakın tarihte gerçekleşse de Slovenya’nın sanat tarihi MS 970 yılına kadar uzanmaktadır. Bu dönemden günümüze dek varlığını sürdüren Freising El Yazmaları, ülkenin yazılı edebiyat eserlerinin ne kadar eski olduğunun bir göstergesidir. Orta Çağ boyunca birçok yerel sanatçının çeşitli eserlere imza attığı Slovenya’da, ülkenin resmi dili olan Slovence ile yazılan ilk kitap ise reform döneminde ortaya çıkmıştır. Günümüzde ülke içerisinde yer alan birçok başyapıt, 17. yüzyılda başlayan ve 19. yüzyılda büyük ilerleme kaydeden tekniklerle oluşturulmuştur. Dolayısıyla bu dönem Slovenya’nın tüm dünya ülkeleri arasında sanat tarihi bakımından da ön plana çıkmasına yardımcı olmuştur. 19. yüzyılda Avrupa’nın önemli eğitim merkezlerinde eğitim gören bazı Slovenya vatandaşlarının; sonrasında tekrar ülkelerine dönerek heykeltıraşlık, müzik, resim ve edebiyat gibi sanat dallarında muhteşem eserleri ortaya çıkardıkları bilinmektedir.

Slovenya Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Slovenya, orta Avrupa'da yer alan ve 2 milyon kadar nüfusa sahip olan küçük bir ülkedir. Her ne kadar küçük olsa da Slovenya’yı diğer ülkelerden ayıran en belirgin özellikleri arasında devasa boyutlardaki doğal güzellikleri yer almaktadır. Ülkede benzersiz dağ manzarasına, masmavi göllere ve birçok mağaraya rastlanması mümkündür. Özellikle macera arayan ve doğa tutkunu olan turistler için mükemmel bir rota olarak ön plana çıkan Slovenya, tertemiz kalan Bled Gölü ile de meşhurdur. Ayrıca Avrupa'nın en iyi kayak merkezlerinden birçoğu da Slovenya’da yer almaktadır.

Doğal güzelliklerine gidildiği zaman benzersiz manzaralara şahitlik edilebilen Slovenya, 8 binden fazla mağaraya sahiptir. Dolayısıyla ülkenin sembollerinden biri haline gelen doğal güzellikler arasında eşsiz mağaralar da bulunmaktadır. Ayrıca bu mağaraların yalnızca 20 tanesinin ziyarete açık olmasının nedeni ise diğer mağaraların oluşum sürecinin hala devam ettiğinin bilinmesidir. Muhteşem doğası gibi geleneksel detaylarıyla da akıllarda yer edinen Slovenya’da ejderha sözcüğünün işitilmesi kaçınılmazdır. Hatta ülkedeki mağaraların bazılarında yaşayan kör semenderlere bebek ejderhalar dendiği bilinmektedir. Bunun nedeni ise Slovenya halkının ülkedeki mağaralarda eskiden ejderhaların yaşadığına inanmasıdır. Geleneksel inanışlarıyla dahi tüm dünyada adını duyuran Slovenya, ülkedeki üzüm bağları ve senelerdir devam eden yerel şarap üretimiyle de ünlüdür.

Slovenya'ya Gideceklere Tavsiyeler

Slovenya, Avrupa’nın en gözde doğal güzelliklerine ev sahipliği yapan bir ülke olarak ön plana çıkmaktadır. Ülkenin bünyesinde barındırdığı buzul çağından kalma göller, sakin bir ortamda tekne turu yapmak isteyen turistler için vazgeçilmez lokasyonlar arasına dahil olmaktadır. Ayrıca her ne kadar ılıman bir iklime sahip olsa da ülkenin birçok kayak merkezine beşiklik ettiği bilinmektedir. Dolayısıyla özellikle kış mevsiminde Slovenya’ya giden turistlerin, kış sporlarıyla birlikte heyecanı doruklarda yaşamaları mümkündür. Ayrıca Slovenya’da yaklaşık olarak 20 kadar mağara ziyaret edilebilmektedir. Devasa boyutlardaki Slovenya mağaraları, benzersiz keşiflerin gerçekleştirildiği lokasyon seçeneklerinden olmaktadır. Dünya Mirası Listesi’ne bile dahil olan Krizna Jama Mağarası, unutulmaz manzaralara tanıklık edilebilen popüler gezi lokasyonlarının başında gelmektedir.

Doğal miraslarıyla bambaşka bir atmosfere sahip olan Slovenya, birçok medeniyete beşiklik etmesi sayesinde eşsiz bir sanat tarihine de kavuşmuştur. Neredeyse ülkenin her şehrinde konumlanan eski katedraller ve görkemli kaleler oldukça dikkat çekici bir görünüme sahiptir. Bled Castle, Sevnica Castle ve Fuzine Castle, ülkenin farklı bölgelerinde yer alan tarihi kaleler arasındadır. Slovenya gezileri sırasında en çok tercih edilen aktivitelerden biri de huzur veren yürüyüşler olmaktadır. Özellikle başkent Lübliyana’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında kartpostalları andıran fotoğrafların yakalanması mümkündür. Ayrıca eski moda taş köprüler, çarpıcı binalar ve ikonik yapılarla dolu eski kasabaların keşfedilmesi de yürüyüş aktivitelerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmektedir.

Slovenya'ya Giderken Alınması Gerekenler

Mevsime göre Slovenya’ya giderken alınması gereken ekipmanlar değişiklik gösterebilmektedir. Ülkenin bazı dönemlerinde iç kesimlerde hissedilen kuru soğuklar artış gösterebilmektedir. Bu sebeple mevsime ve gidilmesi planlanan yerlere göre uygun kıyafetlerin hazırlanması önerilmektedir. 

  • Kış mevsiminde kalın ve yünlü kıyafetlere, yaz günlerinde ise plaj kıyafetleri ile rahat giysilere ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca yürüyüş için uygun olan ayakkabıların alınması, turistlerin eşsiz Slovenya gezilerinde rahatça turlara çıkabilmeleri için büyük avantaj sağlamaktadır. 
  • Yazın seyahat yapmayı planlayan turistlere; güneş gözlüğü, çabuk kuruyan seyahat havlusu ve güneş kremi gibi malzemeleri de çantalarından eksik etmemeleri tavsiye edilmektedir. 
  • Slovenya gezilerinde fotoğraflanabilen sayısız güzellik olduğundan dolayı, ziyaretçilerin kamera veya video kayıt cihazları gibi çeşitli teknolojik aletleri yanlarında taşımaları da vazgeçilmezdir. 
  • Ayrıca seyahatlerin uzunluğuna bağlı olarak yedek bataryaların bulundurulması da yerinde bir seçim olmaktadır.

Slovenya'ya Hakkında İlginç Bilgiler

Slovenya’nın keşfedilmesi ve ilk yerleşim hareketleri tarih öncesine kadar uzansa da siyasi geçmişi yalnızca 30 yıllık bir zaman dilimini kapsamaktadır. Ülkenin tüm dünyada yankı yaratan özelliklerinin yanı sıra hakkında bilinmeyenler ile de turistleri mest ettiği bilinmektedir. Ülke hakkında öne çıkan en ilginç bilgilerden biri, Slovenya yerleşimcisi olan her 70 kişiden birinin üzüm bağının bulunmasıdır. Yerli halkın günde en az bir bardak bu bağlarda üretilen şaraplardan içmesi, yerli içeceğin şarap olarak tanınmasına olanak sağlamıştır. Slovenya'da 8.000’den fazla mağara bulunmaktadır. Bunların en popüleri olan Postojna Mağarası, yaklaşık 20 kilometre uzunluğa sahiptir. Ayrıca Slovenya’nın Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Krizna Jama Mağarası da Avrupa'nın yeraltı doğa harikalarından biri olarak ün kazanmayı başarmıştır.

Slovenya'nın yaklaşık yüzde 60'ı ormanlık alanlardan oluşmaktadır. Bu da bünyesinde yaşayan canlıların çeşitliliğinin artmasına yardımcı olmaktadır. Özellikle Slovenya’da yaşayan boz ayı sayısının, tüm Avrupa’da yer alan boz ayılardan daha fazla olduğu bilinmektedir. Doğal yaşam alanlarının koruma altına alınmış olması da  yabani hayvanların herhangi bir zarar görmelerine engel olmaktadır. Slovenya’nın bazı ilginç gelenekleri de turistlerin ülkeye olan ilgisini artırmaktadır. Bu gelenekler arasında en dikkat çekici olan ise kış mevsiminin bitişinin kutlandığı ve bir daha başlamaması için korkutmaya çalışıldığı, 50 yıldan uzun süredir devam eden Kurentovanje adlı yöresel karnavaldır. Bu etkinlikte geleneksel maske takan ve çeşitli kostümler giyen bölge halkı tarafından çeşitli eğlenceler düzenlenmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Slovenya

Slovenya vize başvurusunda bulunan kişiler Schengen vizesinden yararlanabilmektedir. Vizenin onaylanması durumunda 90 gün boyunca Slovenya’da kalmak mümkündür. Vize işlemleri Ankara, İstanbul ve İzmir’de yer alan konsolosluklar ve büyükelçiliklerde gerçekleştirilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.