Berlin Tarihi Yerleri

Reichstag, Almanya’nın başkenti ve en kalabalık şehirlerinden birisi olan Berlin’de yer almaktadır. Resmi işlemlerin gerçekleştirildiği bir bina olmasına rağmen bazı bölümleri halka açıktır ve turistler tarafından gezilebilmektedir. En dikkat çekici noktası 1990’lı yıllarda binaya eklenen camlı kubbesidir. Kubbenin içerisinde yer alan orta cam kısımdan Bundestag isimli parlamento münazara odası görülmektedir. Ayrıca yapı içerisinde çelik spiral rampa ile üst kısımlara çıkılarak 360 derecelik Berlin manzarasının görülebildiği platformlar bulunmaktadır.

Berlin’de yer alan Brandenburg Kapısı, hem Almanya’nın bölünmesinin hem de yeniden birleşmesinin bir sembolü olarak turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen yerler arasındadır. Kapı, Carl Gotthard Langhans tarafından Atina’daki anıtsal geçit Propylaea’den esinlenerek 1788 ile 1791 yılları arasında inşa edilmiştir. 1793 yılında zafer tanrıçasını betimleyen Quadriga heykeli eklenmiştir. Kumtaşı ile yapılan kapı, beş portal oluşturan on iki Dor sütunundan oluşmaktadır.

Berlin’deki sekiz şehir için sınır noktalarından bir tanesi olan Checkpoint Charlie, 1961 yılında askeri kontrol altında geçişe olanak sağlayan bir noktadır. Günümüzde yerli halkın acılarını gün yüzüne çıkaran bu nokta, turistlerin ilgisini yoğun olarak çekmektedir.

Almanya’nın müzeler bakımından en zengin şehri olan Berlin’de yer alan Bergama Müzesi, Müzeler Adası’nda yer alan beş müzeden birisidir. Bünyesinde Eski Eserler Koleksiyonu, Orta Doğu Müzesi ve İslami Eserler Müzesi olmak üzere her biri kendi alanında eşsiz koleksiyonları barındıran üç farklı müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Bergama Müzesi, Tunç Çağı’ndan Geç Roma Dönemi’ne kadar uzanan eser koleksiyonu ile Almanya’nın en önemli müzeleri arasında kabul edilmektedir.

 Adolf Hitler ve eşi Eva Braun’un intihar ettiği sığınak olan Führerbunker, Almanya’nın başkenti Berlin’de yer almaktadır. İlk olarak hava saldırılarından korunmak amacı ile oluşturulan sığınak ilerleyen dönemlerde Adolf Hitler ve eşinin şahsi yaşam alanı olmuştur. Yerin yaklaşık dokuz metre altında bulunan sığınağa günümüzde giriş yapılamamaktadır. Sığınağın üzerindeki pano hem tarihi hem de sığınak planı hakkında bilgi vermektedir.

East Side Gallery, Almanya’nın Berlin şehrinde akan ve bir zaman Almanya’yı Doğu - Batı olarak ayıran Spree Nehri’nin yanı başında yer almaktadır. 1316 metre uzunluğa sahip olan açık hava galerisi, Berlin Duvarı’nın ayakta kalan kısmı ile oluşturulmuştur. Sosyalist Kardeşlik Öpücüğü resmi ile bir sembol haline gelen East Side Gallery, Almanya’nın en çok ziyaret edilen noktalarından birisidir.

Berlin’de Brandenburg Kapısı’nın güneyinde yer alan Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı 2711 beton sletten oluşan bir anıttır. Parlamentonun 1999 yılında aldığı karar üzerine anıtın yapılması kesinleştirilmiş ve bunun için bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmayı Peter Eisenman kazanmış ve yapı kısa süre içerisinde inşa edilip 2005 yılında ziyarete açılmıştır. Anıt, Yahudi Soykırımı sırasında hayatını kaybeden kişiler için oluşturulmuştur. Hayatlarını kaybeden Yahudiler hakkında detaylı bilgi almak için anıta ait bilgi merkezi de bulunmaktadır. Bu bilgi merkezinde hayatını kaybeden Yahudilerin biyografileri, resimleri ve mektupları gibi önemli eserler sergilenmektedir.

Önceleri eyalet yöneticileri tarafından avlanma sahası olarak kullanılan Tiergarten, 19. Yüzyılın ortalarına doğru mimar Peter Joseph Lenne tarafından yapılan düzenlemeyle günümüzdeki haline getirilmiştir. Söz konusu avlanmaların canlandırıldığı heykeller, Zafer Sütunu’ndan itibaren başlayan ağaçlarla çevrilmiş yaya yolunun kenarlarında bulunmaktadır. Aynı zamanda Beuvelle Sarayı, Zafer Sütunu, büyük bir hayvanat bahçesi ve Prusyalı generallerin, Bismarck’ın anıtlarına ev sahipliği yapmakta olan Tiergarten 24 saat boyunca ziyarete açık olup, girişler ücretsizdir.

Almanya’nın ünlü ibadethanesi Berlin Katedrali, 5 farklı müzenin bir arada bulunduğu Müzeler Adası’nda yer almaktadır. Hem dini hem de farklı resmi etkinlikler ile birçok insanı buluşturan katedral, köklü bir tarihe sahiptir. İçerisinde önemli tarihi çizimler, heykeller, Almanya’nın 500 yıllık monarşi tarihini yansıtan 100’den fazla lahit ve anıt mezarı bulunmaktadır.

Berlin’in Müzeler Adası bölgesinde bulunan Altes Museum, Neoklasik mimarisi ile dikkat çekmektedir. Soylu Prusya Kraliyet Ailesi mensuplarının isteği üzerine inşa edilen müze, yüksek sanat konsepti göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. İki kattan oluşan müzenin zemin katı, Antik Çağ’dan günümüze kadar uzanan tarihi eserleri barındırmaktadır. İkinci katında ise geçici sergiler düzenlenmektedir.

Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Müzeler Adası, yaklaşık 100 yıl içerisinde inşa edilen 5 farklı müzeye ve Berlin Katedrali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Sanat galerisinden heykellere, antik buluntulardan Mısır dünyasına kadar birçok önemli eserin bir arada gözlemlenebildiği bir nokta olarak ön plana çıkmaktadır. Üstelik yılda 2,3 milyondan fazla insanı ağırlayan önemli tarihi noktalardan birisidir.

Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan Berliner Fernsehturm, 1969 yılında hizmete açılmış ve Almanya’nın en büyük yapısı olarak ün kazanmıştır. Bünyesinde barındırdığı seyir terası ve döner restoranı ile Berlin’in manzara turizmi açısından en çok tercih edilen noktalarından birisidir. Ayrıca açık havalarda 42 kilometrelik görüş açısı sunmasıyla ve 30 dakikada bir 360 derecelik seyir zevki sunan restoranı ile Avrupa’nın en büyük desteksiz 4. yapısıdır.

1. Frederick’in karısı Sophie Charlotte için kır evi olarak yapılmaya başlanan Charlottenburg Sarayı’nın geçmişi 1695 yılına dayanmaktadır. Almanya’nın başkenti Berlin’in kalbine yer alan saray, ihtişamıyla göz kamaştırmaktadır. Yalnızca mimarisi ile değil, bahçesiyle de herkesin kalbine taht kuran sarayda Barok ve Rokoko tarzının muhteşem örneklerini görmek mümkündür.

Berlin’de yer alan Neues, sadece eşsiz koleksiyonu ile değil aynı zamanda göz alıcı mimarisi ile de dünyanın en gösterişli müzeleri arasında yer almaktadır. Müzenin her bir sergi salonu kendine özgü özelliklere sahiptir. Alman Mimar Friedrich August Stuler tarafından Neo-klasik tarzda tasarlanan müze, 1855 yılında ziyarete açılmıştır. Antik Mısır, Tarih Öncesi ve Antik Çağ koleksiyonları ile geçmişe yolculuk yapmaya olanak tanımaktadır.

Almanya’nın tarihine ışık tutan DDR Müzesi, Berlin şehrinde yer almaktadır. Ziyaretçilerine Alman Demokratik Cumhuriyeti döneminde yaşayan kişilerin hayatını aktaran müzede geçmişe yolculuk yapmak mümkündür. Müze, soğuk savaş döneminde Doğu Berlin’de yaşayan kişilerin hayatlarına değinmektedir. Her bir sergi salonu, o dönemdeki günlük yaşantıdan esintiler sunmaktadır.

Sanat meraklıları için tam bir cennet olan Berlin’de yer alan Alte Nationalgalerie, turistlerin şehirdeki popüler destinasyonlarından biridir. Müze Almanya ve Avrupa’nın 19. yüzyıl resim ve heykel sanatının en önemli eserlerinden oluşan koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Caspar David Friedrich, Adolph Menzel, Edouard Manet, Claude Monet, Auguste Renoir ve Auguste Rodin’in başyapıtlarını içermektedir. Türkçe ismi ile Eski Ulusal Galeri olarak bilinen Alte Nationalgalerie, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan, Müzeler Adası’ndaki beş önemli müzeden biridir.

Prusya Prensi Augustus Ferdinand’ın yazlık olarak kullanması için inşa edilen Bellevue Sarayı, Berlin’in merkezinde yer almaktadır. Mimar Philipp Daniel Boumann tarafından tasarlanan sarayın geçmişi 1786 yılına değin uzanmaktadır. Tiergarten’in oldukça yakınında konumlanmış olan saray, en güzel Prusya peyzaj bahçelerinden birine sahiptir. Sarayın ziyaretçilerine sunduğu muhteşem manzarasına istinaden Türk dilinde “güzel manzara” anlamına gelen Fransızca "Bellevue" ismi verilmiştir.

Berlin Zafer Sütunu, 1864 ve 1873 yılları arasında yapılmıştır. 47 metre yüksekliğe sahip olan anıt, Taçlı Victoria heykeli ile göz kamaştırmaktadır. Bu heykel, 8 metre yüksekliğe ve 35 ton ağırlığa sahiptir. Anıt ayrıca içerisinde yer alan bronz kabartmalar ve cam mozaikler ile de ziyaretçilerini büyülemektedir.

Neue Wache, 1816 ve 1818 yılları arasında tasarlanmış ve ziyaretçilere açılmış olan bir anıttır. Savaşta ölen insanlar için yapılan anıtın üzerinde zafer tanrıçası figürü yer almaktadır. Klasisizmin örneği olan yapıdaki heykeller, yüksek kabartma tekniği ile elde edilmiştir. Friz ve alınlık bölümlerinin yanı sıra anıtın yanında da heykeller vardır. Bu değerli eser, yılın her döneminde ücret ödenmeden görülebilmektedir.

Berliner Ensemble, adını 1949 yılında kurulmuş olan tiyatro topluluğundan alan eşsiz bir mekandır. 1892’de inşa edilen bu mekan, zaman içerisinde gelişim gösteren Berliner Ensemble ekibinin oyunlarına ev sahipliği yapmıştır. Bu rotada düzenli olarak pek çok sahne gösterisi yapılmaktadır. Dolayısıyla Berliner Ensemble, yıl içerisinde binlerce sanat tutkununun uğrak noktalarından olmaktadır.