Berlin’de İhtişamlı Barok Şaheseri: Charlottenburg Sarayı

Berlin’in kalbinde yer alan Charlottenburg Sarayı, Almanya’nın en önemli turistik mekanlarından biridir. Cömert iç dekorasyona sahip bir Barok ve Rokoko şaheseridir. Saray 17. yüzyılın sonlarına doğru eğlence ve neşe dolu kraliçe Sophie Charlotte tarafından yaptırılmıştır. Sarayda Prusya krallarının ve kraliçelerinin mimari becerilerini gözlemlemek mümkündür. Berlin’in en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi olan saray, kraliyet ailelerinin yaşamsal tarihi hakkında ayrıntılı bilgiler yansıtmaktadır. 

Charlottenburg Sarayı’nın Geçmişine Yolculuk

Charlottenburg Sarayı, 1. Frederick’in karısı Sophie Charlotte için küçük bir kır evi olarak 1695 yılında inşa edilmeye başlanmıştır. Alman Barok mimarı Johann Arnold Nering tarafından yönetilen sarayın yapımı Nering vefat ettikten sonra Martin Grünberg’e ve Johann Eosander Göthe’ye devredilmiştir. Bu iki ünlü mimar, Nering’in tamamlayamadığı bölümleri inşa etmiştir. Daha sonra mimarlık işini Andreas Schlüter devralmış ve sarayı genişletmiştir. 

Charlottenburg Sarayı, 1888 yılına kadar Prusya krallarının ve Alman imparatorlarının ikamet ettiği yer olarak kullanılmıştır. Saray, 2. Dünya Savaşı esnasında büyük hasar almış fakat restore edilip yeniden döşenmiştir. Restorasyon sürecinde saraya yeni eklemeler yapılmış ve genişletilmiştir. 

Barok tarzında kraliçe Sophie Charlotte tarafından tasarlanan sarayın bahçesi, yapılırken Almanca konuşulan dünyanın en modern bahçesi olması amaçlanmıştır. Kraliçe Sophie Charlotte’ten sonra gelen isimler bahçeyi İngiliz modellerine dayalı bir peyzaj bahçesine dönüştürmüştür. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ise bahçe Barok tarzında yeniden tasarlanmıştır.  

Charlottenburg Sarayı’nda Kültürel Yolculuk

Orijinal ve seçkin sanat koleksiyonlarına sadık kalınarak dekore edilmiş Charlottenburg Sarayı, günümüzde tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini karşılamaktadır. Görkemli sarayın cephesi 505 metre uzunluğa sahiptir. Saray, İkinci Dünya Savaşı’nda çok hasar almış olsa da, kubbesini taçlandıran altın Fortuna figürü tamamen yıkılmamıştır. Figür, orijinal dokusu bozulmadan restore edilmiş ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. 

Charlottenburg Sarayı’nda yer alan odaları gezmek bir günden fazla sürebilmektedir. Her bir odası ve salonu, tarihin eşsiz dokusunu yansıtarak hayranlık uyandırmaktadır. Sarayın en güzel odaları ve salonları, 3. Frederick’e ait olan 1746 yılında yapılmış olanlardır. Bu bölümlerden öne çıkan ziyafet salonu olan White Hall’dür. Aynı zamanda Watteau, Pesne ve diğer 18. yüzyıl Fransız ustalarının tablolarının bulunduğu Golden Gallery de ihtişamıyla göz doldurmaktadır. 3. Frederick’in eşi kraliçe Luise’nin tasarımını yaptığı avizeleri, dönem mobilyaları ve elle boyanmış ipek duvar kaplamaları da fazlasıyla dikkat çekmektedir. 

Kraliçe Sophie Charlotte’un Barok ve Rokoko tarzını benimseyerek yaptırdığı bölümler, sarayda hayranlık uyandıran diğer noktalardır. Sophie Charlotte’un tarzını yansıtan odalarda ve salonlarda yer alan porselen dolaplar, şapeller ve ayrıca 1. Frederick’in yatak odası, ziyaretçilerini en hayrete düşüren bölümleridir. 

Charlottenburg Sarayı’nın 135 dönümlük bahçesi, Almanya’nın 300 yıllık bahçe sanatını yansıtmaktadır. Sarayın en büyüleyici bölgelerinden biri, 1697’de Fransız Barok tarzında tasarlanan ve 1788’de İngiliz romantik tarzında yeniden düzenlenen geniş ve bakımlı bahçesidir.

Charlottenburg Sarayı, pazar günleri hariç haftanın diğer günleri 10.00 ile 16.30 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. Saraya giriş ücretleri ise yetişkinler için 12 euro, öğrenciler için 8 euro ve 6 yaş altı için ise ücretsizdir.