Amerika’da Modernizmin Başyapıtı: Seagram Binası

Ludwig Mies van der Rohe ve Philip Johnson tarafından tasarlanan Seagram Binası, Amerika’nın en kalabalık ve kültürel şehri New York’ta yer almaktadır. New York’ta yüksek katlı ofis binası olmakla birlikte cam ve bronzla kaplanmış düz prizmanın saf bir örneği olarak ziyaretçilerini karşılamaktadır. 1958 yılında gerçekleşen açılışından sonra muhteşem tasarımı ile tüm dünyada ses getirmiştir. 

Seagram Binası’nın Yakın Tarihi

New York’ta Park Avenue üzerinde yer alan Seagram Binası, ünlü Alman mimar Ludwig Mies van der Rohe ve Philip Johnson tarafından tasarlanan ve 1958 yılında tamamlanan modern bir ofis kulesidir. Binanın konseptinde mimarların yanı sıra Samuel Bronfman’ın kızı Phyllis Lambert’te etkin rol oynamıştır. 

Ludwig Mies van der Rohe ve Philip Johnson’ın benimsediği ‘Az ama Öz’ mottosunun yansıtıldığı Seagram Binası, çağdaş endüstriyel dünyanın sembolü olarak görülmektedir. Mimarlar bu binayı inşa ederken basit bir yapının daha karışık tasarımları kadar şaşırtıcı olabileceğini düşünmüşlerdir. 

Seagram Binası’nın Dikkat Çeken Mimari Özellikleri

157 metre yüksekliğinde, 38 katlı ve halka açık bir plaza olan Seagram Binası, 1920 ile 1930’lu yıllarda popülarite kazanan modern mimari akım Enternasyonal Stil kullanılarak tasarlanmıştır. Kazıklarla desteklenen dikdörtgen bir yapıya sahiptir. Toplam 65000 metrekare alana sahip bir arazi üzerine inşa edilmiş olsa da, bu arazinin belirli bir bölümü meydan olarak ayrılmıştır ve halkın buluşma yeri olarak kullanılmaktadır. 21 metre uzunluğa sahip iki havuzunda bulunduğu meydan inşa edilirken granit kullanılmıştır. Meydanda belirli dönemlerde mini konserler, sergiler ve resmi tatillerde ise çeşitli festivaller düzenlenmektedir. 

Seagram Binası, işlevselci estetiğin en dikkate değer ve kurumsal modern mimarinin önde gelen örneklerinden biridir. Binanın yapımında 1500 ton bronz kullanılmıştır. Bronz kullanımından ötürü gökdelenin maliyeti diğer gökdelenlere göre iki katına çıkmış ve yaklaşık olarak 36 milyon dolar tutmuştur. Bronz, kararabilen bir malzeme olduğu için her yıl düzenli olarak özel yağlar kullanılarak binanın temizliği yapılmaktadır. 

Seagram Binası yapıldığı andan itibaren yeniliklere uğramıştır. 2006 yılında ABD Ulusal Tarihi Yapılar Listesi’ne eklenen Seagram Binası’nda yapılan yenilikler değiştirilmiş ve ilk yapıldığı 1958 yılındaki orijinal haline dönüştürülmüştür. 

Seagram Binası Ziyaret Bilgileri

Seagram Binası’nın lobisi üç bölüme ayrılmaktadır. Lobinin batı bölümünden ofislere, doğu bölümünden restorana ve orta bölümden ise asansöre geçiş yapılmaktadır. Binanın doğu tarafındaki birinci ve ikinci katı, Grill and Pool isimli bir restoran tarafından kullanılmaktadır. 

Seagram Binası’nın lobi bölümüne giriş ücretsiz bir şekilde yapılabilmektedir. Restoranında yemek yemek isteyenler için ise haftanın her günü 24 saat boyunca hizmet verilmektedir.