New York’un Yüksekliği İle Ünlü Gökdeleni: Chrysler Binası

Önceki
Chrysler Binası

Chrysler Binası

Sonraki
13 dk'lık okuma
356 kişi okudu

Chrysler Building, New York Midtown Manhattan’ın doğu yakasında bulunan ve Art Deco tasarıma sahip olan simgesel bir yapıdır. 77 kattan meydana gelen Chrysler Building, parlak zirvesi ile şehrin genişleyen siluetinde kolayca kendini gösteren ikonik bir gökdelendir. "Celestial" adı verilen 3.900 metrekarelik bir gözlem güvertesine sahip olan Chrysler Building’in bu kısmı, günümüzde halka açık değildir.

Gözlem güvertesi, günümüzde ofis binası olarak kullanılmaktadır ve ziyaretçiler sadece binanın lobisini ziyaret edebilmektedir. İkonik bina, Walter Chrysler tarafından inşa edilmiştir ve New York’un en popüler gökdelenleri arasında yer almaktadır. Aynı zamanda New York’un en güzel gökdeleni seçilmiştir.

Art deco tasarıma sahip iç dizayn, Chrysler Building’i binanın dışından daha görkemli hale getirmiştir. Gökdelen, özellikle sanatseverler arasında oldukça popülerdir. Chrysler Building, dünyada tuğla ile inşa edilen en yüksek bina ünvanına sahiptir. Gerçek cazibesini keşfetmek için Chrysler Building binasının özellikle geceleri ziyaret edilmesi önerilmektedir.

Chrysler Building, gökyüzüne yükselen zirvesi ve olağanüstü mimarisi ile New York şehrinin heybetli bir yapısıdır. İş amacıyla binada bulunmayan ziyaretçiler, sadece binanın lobisine girebilmektedir. Yine de binanın dışını ziyaret etmek ve fotoğraf çekmek mümkündür.

Görkemli Chrysler Building’in Hikayesi

New York siluetinde her zaman öne çıkan binalardan biri de Chrysler Building’tir. Art deco tarzındaki gökdelen, Manhattan’ın doğu yakasındaki Turtle Bay semtinde yer almaktadır. 319 metre yüksekliğindeki Chrysler Building, şehrin sekizinci en büyük binasıdır. Binanın inşası, 1920’lerdeki ekonomik bunalım sebebi ile planlanandan daha geç başlamıştır.

Chrysler Building, New York’ta Art Deco stili kullanılarak tasarlanan birkaç binadan sadece biridir. Proje, William H. Reynolds tarafından yönetilmiştir. Bina için ilk planlama, Şubat 1928’de başlamıştır. İlk olarak 40 kat olarak tasarlanan bina, kısa sürede 54 kata çıkarılmıştır. Böylelikle tamamlandıktan sonra New York’un Midtown bölgesindeki en yüksek bina olacaktır. Fakat yine de 67 kata çıkana kadar bu planlamalar sürekli değişikliğe uğramıştır.

William H. Reynolds, Nisan 1928’de gökdelen için planlarını tamamlamış ve başyapıtını tasarlamak için mimar William Van Alen’in yardımını almıştır. Fakat Alen’in planları, inşanın yapılması için bir sürü engel teşkil etmiştir. Temel atma töreni 19 Eylül 1928’de yapılmış olsa da Reynolds’un inşaata devam etmek için yeterli fiziksel ve finansal kaynağı kalmamıştır. Sonunda tüm araziyi, tasarımları, mimari hizmetleri ve kirayı Chrysler Corporation’ın kurucusu Walter Chrysler’e satmıştır. Satışın ardından ilk inşaat kısa süre sonra yıkılmış ve yeni bir tasarım ile tekrar yapılması kararlaştırılmıştır.

Walter Chrysler, ilk tasarımını Reynolds’un planlarına çok benzer tutmuştur. Ayrıca inşaat devam ederken zaman zaman planlarını revize etmek için Van Alen ile çalışmıştır. Böylelikle ilk kazı, Kasım 1928’de başlamıştır. Tamamlandığı Ekim 1929’da resmen dünyanın en yüksek binası olmuştur. 319 metrelik bina, bu yüksekliğe ulaşan ilk insan yapımı gökdelen olmuştur. Fakat bu ünvanı 1931’de Empire State’ye kaptırmıştır.

Chrysler Building, hala dünyanın en büyük çelik destekli tuğla binası olarak kabul edilmektedir. Gökdelen, 1976’da ulusal miras olarak listelenmiş ve 1978’de New York City’nin simgesi ilan edilmiştir. Gökdelenin toplam maliyeti 20.000.000 dolar olarak hesaplanmıştır. Buna ek olarak inşasında 29.961 ton çelik, yaklaşık 3.826.000 tuğla ve 5.000 pencere kullanılmıştır.

Chrysler Binası, Godzilla, Armageddon, Deep Impact, Fantastic Four: Rise of the Silver Surfer, Sex and the City ve Spider-Man gibi birçok filmde kullanıldığı için dünyanın en tanınmış binaları arasındadır. Bina, yaklaşık 100 yıldır varlığını sürdürmüştür ve hala New York şehrinin siluetinin en belirgin yapılarından biridir. Gökdelen, tarihi boyunca düzinelerce mimari kitap ve dergide yer almıştır. Sade çizgileri ve şık Art Deco tasarımı, dünyadaki diğer binalar için ilham kaynağı olmuştur. Bu sayede her yıl binlerce kişi gökdeleni ziyaret etmektedir.

Chrysler Building’e Bir Ziyaret

Ziyaretçiler, genellikle Chrysler Building’in Art Deco tasarımını dışarıdan fotoğraflamayı yeterli bulmaktadır. Ayrıca birçok kişi, lobiye girerek binanın içerisinin de görülebileceğini bilmemektedir. Binaya ilk kez girildiğinde, samimi atmosfer ve mekanın önemini vurgulayan loş aydınlatma fark edilmektedir. Her biri farklı bir görünüme sahip 4 adet asansör ve fütüristik tasarımlara sahip dijital saatler de girişte ziyaretçileri karşılamaktadır.

Chrysler Building’in içerisi; üçgen formlu “Kırmızı Fas” mermerinden duvarlar, Sienna renkli zemin, oniks, mavi mermer ve çelik ile cömertçe dekore edilmiştir. Sanatçı Edward Trumbull, tavana duvar resimleri boyaması için görevlendirilmiştir. Bu resimler ve iç mekanın diğer bölümleri, 1978’de JCS Design Associates ve Joseph Pell Lombardi tarafından yenilenmiştir.

Chrysle Building’te en göz alıcı detaylardan biri, tavana boyanmış olan devasa ve büyüleyici duvar resmidir. Havacılığın Altın Çağı’na ve Makine Çağı’na bir saygı duruşu niteliğindeki bu resim, “Ulaştırma ve İnsan Çabaları” olarak isimlendirilmiştir. Ayrıca binanın yapımında görev alan duvar ustası, marangoz, sıvacı, inşaatçı gibi işçilerden esinlenerek modellenen elli farklı figürün yer aldığı duvar panosu da oldukça dikkat çekici bir diğer detaydır.

1945 yılına kadar 71. katta “The Celestial” adı verilen bir seyir terası hizmet vermiştir. Ziyaretçiler, buraya gelmek ve manzaranın tadını çıkarmak için 50 sent ödemişlerdir. Fakat Empire State Binası üst katında bulunan 2 seyir terası inşa edildikten sonra çoğu kişi oraya akın etmiş ve Chrysler Building terası popülaritesini kaybetmiştir. Gözlem güvertesi kapandıktan sonra ise teras, radyo ve televizyon yayın ekipmanlarını depolamak için kullanılmaya başlanmıştır.

Chrysle Building’te 71. katın üzerindeki katlar, çoğunlukla dış görünüm için tasarlanmıştır ve esas olarak kuleye uzanan merdivenlere çıkmak için kullanılmaktadır. Bu sebeple de ofis alanı içermemektedir. Çok dar olan bu katlar, alçak ve eğimli bir çatıya sahiptir. Yalnızca radyo vericilerini, diğer mekanik ve elektrikli ekipmanları barındırmak için kullanılmaktadırlar.

Gökdelende, bir zamanlar New York’un en zengin yöneticileri için hazırlanmış olan ve 66 ila 68. katlarda bulunan “Cloud Club” adında özel bir restoran vardır. Erkeklere özel bir kulüp olan bu mekanda, ağırlıklı olarak öğle yemeği için buluşmalar düzenlenmiştir. 1930’da açılan kulüp, daha sonra 1979’da kapanmıştır. Alan, ofis kiracıları için boşaltılmış ve yenilenmiştir. Buna ek olarak Walter Chrysler’in, 69. ve 70. katlarda şömineli ve özel ofisli olan 2 katlı bir dairesi vardır.

Chrysler Building ziyaretlerinde, binanın dışarıdan görülmesi ve lobinin ziyaret edilmesi ücretsizdir. Lobiyi gören misafirler, ,Art Deco detaylarını, Edward Trumbull’un süslü tavan duvar resmini inceleyebilmektedir. Ancak lobi; federal tatiller haricinde yalnızca pazartesiden cumaya kadar ve 08.00-18.00 saatleri arasında ziyaretçi kabul etmektedir. Binanın geri kalan katları işletmelere kiralanmıştır ve ziyaretçilerin erişimine kapalıdır. Binada tur olmamakla birlikte, turistler için lobinin ötesinde erişim bulunmamaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Amerika Birleşik Devletleri Vizesi

Amerika Birleşik Devletleri turist vizesi almayı planlayan ziyaretçiler, ilgili konsolosluklara başvurmalı, DS-160 vize başvuru formunu doldurmalı ve belirtilen evrakları eksiksiz bir şekilde teslim etmelidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.