Romanya’daki ’’Küçük Paris’’ Bükreş Hakkında Bilgiler

Bükreş Hakkında

Bükreş Hakkında

50 dk'lık okuma
728 kişi okudu

Romanya’nın başkenti ve en büyük şehri Bükreş, iki dünya savaşı arasında inşa edilmiş göz alıcı bir şehirdir. Sahip olduğu mimarisi Bükreş’in “Küçük Paris” olarak anılmasına yol açmıştır. Gerçekten de şehirde bulunan devasa yapılar, mükemmel müzeler ve doğal alanlar Bükreş’i benzersiz bir yer haline getirmektedir.

Bükreş, modern bir şehir olmasının yanı sıra tarihi dokusunu da büyük ölçüde korumuş ve günümüze kadar zengin bir miras taşımıştır. Bizans Dönemi’nden kalan sayısız yapı, 16. yüzyıla kadar uzanan kiliseler ve Neoklasik tarzda inşa edilmiş binalar, Bükreş sokaklarının kimliğini oluşturmaktadır. Bükreş’i keşfetmek, dünyanın en karmaşık dönemlerinde oluşan renkli bir şehri keşfetmek demektir. Nitekim Eski Kent, Parlamento Sarayı, Roman Kütüphanesi, Devrim Meydanı ve Zafer Takı gibi eşsiz ve tarihi yapılar, Bükreş’i Avrupa’nın görülmesi gereken şehirlerinden biri haline getirmektedir.

Bükreş ile ilgili bilgiler arasında, şehrin muazzam bir doğaya sahip olduğu yer almaktadır. Bulgaristan ile komşu olan Bükreş, Balkanların yeşil atmosferinin doruklarda hissedildiği bir şehirdir. Cismigiu Park, Herastrau Park ve Carol Park gibi doğanın tüm güzelliklerinin tadına varılabilecek alanlar, Bükreş halkının ve şehre gelen turistlerin durak noktalarından biridir. Şehrin zengin kültürünü keşfetmek ve Bükreş hakkında her şeyi öğrenmek için tarihi alanların, renkli şehir yaşamının ve doğal güzelliklerin mutlaka görülmesi gerekmektedir.

Bükreş'in Tarihi

Romanya’nın güneyinde, Tuna Nehri kıyılarında bulunan Bükreş, nispeten genç sayılabilecek bir şehirdir. Bükreş’in kuruluşuna dair net bir bilgi olmamakla birlikte şehrin tarih sahnesine çıkması Eflak hükümdarı III. Vlad dönemine tekabül etmektedir. Kazıklı Voyvoda ya da Kont Drakula olarak da bilinen III. Vlad, 15. yüzyılda yaşamış bir Rumen komutan ve liderdir. Küçük yaşta esir olarak Osmanlı İmparatorluğu topraklarına getirilen Vlad, günümüzde Romanya’nın ulusal kahramanı olarak kabul edilmektedir. Bükreş şehrinin inşasında III. Vlad’ın rolü çok büyük olmuştur. 1476 yılında Moldovya ve 1554 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından zapt edilen Bükreş, büyük ölçüde hasar almış ve neredeyse yok olacak duruma gelmiştir. 1640’lı yıllara gelindiğinde ise Bükreş’in yenilenme dönemi başlamış ancak veba, kıtlık ve saldırılardan dolayı şehir tam olarak ilerleme kat edememiştir. 18. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına giren Bükreş, yüz yılı aşkın bir süre Türkler tarafından yönetilmiş ve 19. yüzyılın başlarında yaşanan Osmanlı-Rus savaşında Rusya’nın egemenliği altına girmiştir.

20. yüzyılda Romanya birliğinin sağlanmasıyla Bükreş’in büyüme ve gelişme süreci başlamıştır. Öyle ki 1930’larda Avrupa’nın en yenilikçi şehirlerinden biri olarak bilinen Bükreş, inşa edilen sayısız yapıyla sanat tarihinin en ikonik binalarına ev sahipliği yapmaktadır. Rumen, Türk ve Rus mimarilerinin özelliklerini belirgin bir şekilde hissettiren Bükreş, günümüzde Romanya’nın en büyük şehri ve başkentidir.

Bükreş Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Romanya’nın başkenti Bükreş, mimari dokusu ve renkli kültürüyle görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Doğu Avrupa ve Balkanların en özel şehirlerinden biri olan Bükreş; Bizans, Osmanlı, Rus ve hatta Fransız kültürlerinden gelen izleri kendi potasında eriterek modern bir şehir halini almıştır. Bükreş’i benzersiz ve özel kılan en belirgin özellik, şehrin sahip olduğu mimari dokudur. Bükreş’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Eski Kent, yüzyıllar boyunca Rumen prenslerinin ikametgahı, ticaretin merkezi, ibadet alanı ve gezginlerin uğrak noktası olmuştur. Arnavut kaldırımlı sokaklara sahip olan Eski Kent, kitapçılar, tiyatrolar, restoranlar ve kafelerle Bükreş denildiğinde ilk akla gelen mekanlardan biri olma özelliğine sahiptir.

Pentagon’dan sonra dünyanın en geniş ikinci binası olan Parlamento Sarayı, Bükreş’in ikonik yapılarının başında gelmektedir. Aynı zamanda Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en ağır binası olan Parlamento Sarayı, Rumen yerlileri tarafından “Halkın Evi” olarak adlandırılmaktadır.

Bükreş’in bir diğer ikonik yapısı olan Zafer Takı, şehrin “Küçük Paris” olarak nitelendirilmesine yol açmakta ve görenleri büyülemektedir. Mimarisi ve tarihi arka planıyla öne çıkan Bükreş, aynı zamanda geniş kırsal alanların ve göz alıcı dağların çevrelediği bir şehirdir.

Bükreş'e Gideceklere Tavsiyeler

Romanya’nın en büyük şehri olan Bükreş, keşfedilmeyi bekleyen sayısız turistik mekâna ve doğal alana sahiptir. Bükreş ziyaretçileri, birkaç günlük bir seyahat ile Doğu Avrupa ve Balkanların en güzel şehirlerinden birini görebilme olanağına sahiptir. Bu benzersiz şehirde seyahat ederken yerel halkın ne kadar misafirperver olduğunu anlamak çok zaman almayacaktır. Yabancı turistlere karşı oldukça hoşgörülü ve yardımcı davranan Bükreş halkı, genellikle İngilizce’ye hakimdir. Özellikle kafe, restoran veya alışveriş mağazalarında tereddüt etmeden iletişime geçmek mümkündür.

Oldukça büyük bir şehir olan Bükreş, görülecek sayısız mekâna sahiptir. Parlamento Sarayı, Zafer Takı, Roma Kütüphanesi ve Devrim Meydanı, şehri ziyarete gidenlerin ilk görmesi gereken yerler arasındadır. Bununla birlikte eşsiz mimarileriyle Stavropoleos Manastırı ve Macca Vilacrosse Geçidi, Bükreş’in gizli hazineleri arasındadır. Tarih severler için adeta bir müze cenneti olan Bükreş; Romanya Ulusal Sanat Müzesi, Romanya Ulusal Tarih Müzesi ve Harita Müzesi’nde, Orta Çağ ve Modern dünyanın en zengin sanat ve tarih koleksiyonlarını sergilemektedir. Dolayısıyla şehir içindeki gezintiler için veya şehrin biraz dışında kalan kırsal alanlara giderken ulaşım aracı olarak tren kullanılması tavsiye edilmektedir. Tren, yavaş bir seyahat aracı gibi gözükse de sıkışık trafiğe karşı oldukça makul bir yöntemdir. Aynı zamanda tren seyahati sırasında Bükreş’in eşsiz kırsalını ve büyüleyici dağ manzaralarını seyretmek mümkün olacaktır. Bükreş’te yalnızca Leyi ve Ron türünde para kullanıldığını hatırlatmak gerekmektedir. Çoğu yerde pos cihazı bulunsa da nakit alışverişler için ziyaretçilerin paralarını mutlaka Romanya para birimine dönüştürmeleri önerilmektedir.

Bükreş'e Giderken Alınması Gerekenler

  • Romanya’nın başkenti Bükreş, göz alıcı yapılarla çevrelenen tarihi sokaklarıyla ünlüdür. Yüzlerce yıllık köklü bir tarihi saklayan bu sokaklar, uzun saatler sürecek yürüyüşlerle keşfedilebilir. Dolayısıyla Bükreş çantası hazırlarken ilk konulması gereken eşya rahat ve kullanışlı bir yürüyüş ayakkabısıdır.
  • Yaz aylarında şehri ziyaret etmek isteyenlere ise pamuklu ve hafif kumaşlı giysiler tercih etmeli önerilmektedir.
  • Bununla birlikte güneşten koruyucu şapka ve gözlük de Bükreş için hazırlanan valize konulması gerekenler arasındadır.
  • Ancak Bükreş halkının iyi giyimli olduğunu da unutmamak gerekir. Özellikle tiyatro veya opera gibi etkinliklere katılmak isteyen ziyaretçilere yanlarında şık takımlar bulundurmaları önerilmektedir.
  • Kış aylarında Bükreş’i ziyaret etmek isteyen ziyaretçiler ise sık görülen yağışlardan daha az etkilenmek için yanlarında şemsiye ve yağmurluk bulundurmalıdır.

Bükreş Hakkında İlginç Bilgiler

Bükreş, merak uyandıran tarihi ve kültürel dokusuyla hakkında bilinmeyen birçok yöne sahiptir. Tarihin en tartışmalı isimlerinden biri olan III. Vlad sayesinde popülerliği artan Bükreş, 19. yüzyılın başlarında Avrupa’nın en gelişmiş metropollerinden biri olmuştur. “Küçük Paris” veya “Doğu’nun Paris’i” olarak tanımlanan Bükreş, tam bir zıtlıklar şehridir. Bu dönemde altın çağını yaşayan Bükreş, aynı zamanda “Yeni Berlin” olarak da adlandırılmaktadır. Bunun nedeni Bükreş sokaklarının çoğu yerinde bulunan grafitiler ve eğlenceli gece hayatının Berlin’e benzetilmesidir. Bükreş’in en ilginç yönlerinden biri şehirde bulunan taşınabilir kiliselerdir. Bükreş, komünist rejim ile yönetilirken oluşturulmuş raylı sistemlerle taşınan kiliselerden en meşhuru, 16. yüzyıldan kalma bir Ortodoks kilisesi olan Mihai Voda Kilisesi’dir.

Romanya’nın başkenti Bükreş, çoğunlukla isim benzerliğinden dolayı Macaristan’ın başkenti Budapeşte ile karıştırılmaktadır. Nitekim tüm dünyada konuşulan bir olay bu isim benzerliğinden kaynaklanmaktadır. Michael Jackson, Romanya’da komünizmin çöküşünün ardından ilk uluslararası konserini verdiği esnada kalabalığa karşı “Merhaba Bükreş” yerine “Merhaba Budapeşte” demiştir. Avrupa’nın en hızlı internet ağına ve en uzun bulvarına sahip olan Bükreş, Romanya’da mutlaka görülmesi gereken bir şehirdir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Romanya Vizesi

Romanya vize başvurusu direkt olarak konsolosluk ve büyükelçilikten yapılmaktadır. Schengen bölgesine dahil olan Romanya’ya gitmek isteyen turistler kurum onayını aldıktan sonra 90 günlük bir ziyaret gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca başvuru sürecinde konsoloslukların görevli olduğu illeri kontrol ederek ilerlenmesi tavsiye edilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.