Özbekistan’ın Efsanevi Antik Kenti Buhara Hakkında Bilgiler

23 dk'lık okuma
235 kişi okudu

Buhara, Özbekistan’ın en büyüleyici antik şehirlerinden biridir. 1000 yıllık eski binaları ile dikkat çeken şehrin, neredeyse tüm yapıları tarihi eserdir. Buhara'nın eski kent merkezi hem Cengiz Han hem de Sovyetler Birliği tarafından ele geçirilmiş olmasına rağmen antik cazibesini hala korumaktadır. Bu bakımdan şehir, Sovyetler Birliği ele geçirmeden önce Orta Asya'nın nasıl bir yer olduğunu görmek için iyi bir örnektir. Buhara Şeybani hanedanı ile başlayan etkileyici şehir planlaması ve mimari detayları ile dikkat çekmektedir.

Özbekistan'ın en büyük beşinci şehri olan Buhara, aslında dünyanın en büyük ticaret merkezlerinden biri olarak kullanılmıştır. Buhara hakkında her şey bunlarla sınırlı değildir. 10. yüzyılda şehir, dünyanın en önemli İslam merkezi olarak anılmıştır. Eski şehrin sayısız kemerleri ve kubbeleri arasında yürümek, Buhara ziyaretçileri için tarihi bir yolculuk hissi yaşatmaktadır. Şehir, modern metropollerde nadiren bulunan bir mimari sayesinde ziyaretçilerine huzurlu bir ortam sunmaktadır. Buhara’nın minarelerinde, kümbetlerinde ve surlarında kendini gösteren saf ustalık ve işçilik, turistleri şaşkınlığa uğratmaktadır.

Kalyan Külliyesi içerisinde yer alan Kalyan Cami, Buhara’nın en önemli simgelerinden biridir. 5. yüzyıldan kalma Ark Kalesi, şehrin korunmasında tarihi bir rol üstlenmiştir. Bugün ise binlerce ziyaretçinin uğrak noktası olmaktadır.

İsmail Samani Türbesi’nin, şehrin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasında önemli bir rol oynadığı da Buhara ile ilgili bilgiler arasında yer almaktadır.

1535-1536 yılları arasında inşa edilen ve hala faaliyetini sürdüren Mir-i Arap Medresesi, çini mozaik işçiliğinin eşsiz örneklerine sahiptir. Tüm bunların yanında Buhara, İpek Yolu üzerinde bir ticaret merkezi olarak kullanılmıştır. Bu nedenle şehir; pazarlar, kervansaraylar ve kapalı çarşılara ev sahipliği yapmaktadır. Toqi Telpak, Tim Abdulla Han, Toqi Sarrofon Çarşısı ve Toqi Zargaron; günümüzde hala ticaret yapılan mekanlardır.

Buhara'nın Tarihi

Buhara’nın kuruluşu, tarih öncesi devirlere dayanmaktadır. MÖ 6. yüzyılda Buhara, İpek Yolu'nun ana şehirlerinden biri olarak gelişmiş ve bölgeye Ahamenişler ve Büyük İskender de dahil olmak üzere birçok istilacıyı çekmiştir. MS 9 ve 10. yüzyıllarda büyük gelişim gösteren Buhara, Samani İmparatorluğu'nun başkenti ve Orta Asya'nın kültürel merkezi haline gelmiştir. 1220'de ise Cengiz Han, Buhara'yı ele geçirmiştir. Daha sonra 1370'de, Timur İmparatorluğu'ndan Emir Timur yönetimi devralmıştır. 16. yüzyılda ise Şeybaniler kontrolü ele geçirmiş ve Buhara Hanlığı’nı kurmuştur.

Buhara; yüzün üzerinde medrese, üç yüzü aşkın cami, mescit, anıt ve türbe ile kurulduğu günden bu yana önemli bir kültür ve ticaret merkezi olmuştur. Birçok cami, sayısız çarşı ve kervansaraya ev sahipliği yapan Buhara’daki anıtların çoğu Şeybani dönemine aittir.

18. yüzyılda, Mangıt emirleri yavaş yavaş hanlığın kontrolünü ele geçirmiş ve Buhara Emirliği'ni kurmuştur.

Şehir 19. yüzyılda Rus egemenliğine girmiş ve Özbekistan, 1924'te SSCB'nin bir parçası olmuştur. Pek çok farklı milletin hüküm sürdüğü Buhara, tarihi dokusunu korumayı başarmıştır. İslam dünyasının önemli isimlerinden Firdevsi, Rudaki ve İbn-i Sina da dahil olmak üzere birçok filozof, şair ve bilim adamı Buhara’da yetişmiştir.

Buhara’da günümüze ulaşan önemli anıtlar arasında, 10. yüzyıl mimarisinin hayatta kalan en iyi örneği olan ünlü İsmail Samani Türbesi öne çıkmaktadır. 11. yüzyıl Karahanlı döneminden kalma Magoki Attori Camii, Chashma Ayub Tapınağı ve tuğladan bir dekorasyon şaheseri olan olağanüstü Poi-Kalyan minaresi, şehrin sanat tarihi açısından önemli eserlerinin başında gelmektedir.

Buhara Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Buhara’nın önemli sembollerinden biri olan ve 5. yüzyılda inşa edilen Ark Kalesi, tüm dünyada tanınan bir yapıdır. Ark, 1920 yılına kadar gerçek bir kale olarak hizmet vermiş ve birçok kez yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. Bolşevikler Buhara'yı fethettikten sonra, kafirlerin eline geçmesi istenmediği için yapının bazı kısımlarının havaya uçurulduğu söylenmektedir. Kalenin etrafı 20 metrelik duvarlarla çevrelenmiştir ve bu duvarlar içerisinde kalan alan, yaklaşık 4 hektardır. Kalyan Külliyesi, Buhara'nın tarihi mücevheri olarak anılmakta ve pek çok turistin Buhara’yı ziyaret etme sebeplerinin başında gelmektedir. Külliye içerisinde dört ana yapı bulunmaktadır. Mir-i Arap Medresesi, Amir Alimhan Medresesi, Kalyan Cami ve Kalyan Minaresi’nden oluşan bu yapılar, ziyaretçileri muhteşem bir yolculuğa çıkarmaktadır.

1127 yılında Karahanlılar tarafından yaptırılan Kalyan Külliyesi’nin en önemli yapısı ise minaresidir. 46,5 metre yüksekliği bulunan bu minare, külliye içerisinde restore edilmemiş tek yapıdır.

Kalyan Camii, Buhara için merkez ibadethane özelliğini taşımaktadır. 1514 yılında Şeybaniler tarafından tamamlanan yapı, Semerkant'taki Bibi Hanım Camii esas alınarak tasarlanmıştır. Doğrudan Kalyan Camii'ne bakan Mir-i Arap Medresesi ise Buhara Hanlığı döneminde inşa edilmiştir. Mozaikler ve renkli desenlerle güzel bir şekilde dekore edilen medrese, iki katlıdır. İçeride ayrıca Şeybanîlerin ruhani akıl hocası Yemenli Şeyh Abdullah Yamani'ye adanmış bir türbe de bulunmaktadır. 500 yıllık medrese, bugün halen bir İslam okulu olarak kullanılmaktadır. İslam kültürünü yaymak ve geliştirmek için kurulan bu yapılar, Buhara’nın en belirgin özellikleri arasında yer almaktadır.

Buhara'ya Gideceklere Tavsiyeler

Özellikle yabancı turistlerin Buhara’da en çok merak ettikleri şey, kentin genel yapısıdır. Yüzyıllar boyu savaşlar nedeniyle büyük yıkımlar gören şehir, her defasında toparlanmayı başarmıştır. Özellikle ilk günkü gibi ayakta duran Kalyan Minaresi’nin öyküsü tüm ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. İslam kültüründe çok önemli bir yer tutan Buhara’nın neredeyse tüm medreseleri hala kullanılmakta, bu okullarda İslam eğitimi verilmektedir. Bu mekanların Buhara gezisi sırasında sağlamlığı ve güzelliği ile mutlaka görülmesi gerekmektedir.

Chor Minor Medresesi, Buhara’da dikkat çeken mekanlardan biridir. Chor Minor'un adı, çevresindeki büyüleyici kulelere atıfta bulunan “dört minare” anlamını taşımaktadır. Her birinin farklı bir şekli ve tasarımı bulunmaktadır. Hristiyanlık, Budizm, Zerdüştlük ve İslam olmak üzere, dört farklı dini temsil ettiğine inanılmaktadır. Bu kulelerin çatılarına dışarıdan bir merdivenle çıkılabilmektedir. Buhara ziyaretçilerinin bu çatılardan şehri izlemesi tavsiye edilmektedir.

Buhara’da yer alan Ark Kalesi, 5. yüzyılda inşa edilmiştir. Şehirdeki en eski yapı olması nedeniyle Buhara'da kesinlikle görülmesi gereken dikkat çekici yerlerden biridir. Rudaki, İbn-i Sina ve Ömer Hayyam da dahil olmak üzere birçok önemli şair, bilim insanı ve matematikçi; bir zamanlar bu kalede yaşamıştır. Bugün, Buhara'nın Sandığı olarak anılan Ark Kalesi, şehrin tarihinin öğrenilebileceği birçok müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Bu bakımdan Buhara’nın geçmişine doğru etkileyici bir yolculuk için ziyaretçilerin bu yapıyı ziyaret etmeleri gerekmektedir.

Buhara'ya Giderken Alınması Gerekenler

Buhara İslamiyet için kutsal sayılan bir şehirdir. Müslümanlık öğretisinin yayıldığı medreseleri ve yüzyıllardır ibadete açık olan camileri, yerliler tarafından hala kullanılmaktadır.

  • Bu nedenle Kalyan Külliyesi, İsmail Samani Türbesi ve Mir-i Arap Medresesi gibi mekanlara girerken uygun kıyafetler seçmek gerekmektedir. Buhara’da dini yapılara uygun kıyafetlerle girmemek, hoş karşılanmamaktadır. Dolayısıyla bu ziyaretler esnasında; turistlerin yanlarına başlarını kapatabileceği bir şal veya örtü almaları gerekmektedir.

Buhara, bulunduğu iklim kuşağı nedeniyle az yağış almaktadır. Bu durum havadaki nemin azalmasına yol açmaktadır.

  • Buhara ziyaretçilerinin; yaz aylarında keten gibi hafif kumaşlardan üretilmiş uzun kollu kıyafetler giymesi, güneşten korunmak için gereklidir. Uzun giyinmeyi tercih etmeyen turistlerin yanlarında güneşten korunmak için şemsiye taşımaları da alışılagelmiş bir seçenektir.
  • Buhara sokaklarında rahat hareket edebilmek, medrese kulelerine ve Kalyan Minaresi’ne çıkabilmek için uygun ayakkabıların tercih edilmesi de tavsiye edilmektedir.

Buhara Hakkında İlginç Bilgiler

Buhara’da yer alan Kalyan Minaresi’nin tarihi bir öyküsü bulunmaktadır. Cengiz Han Buhara’ya düzenleyeceği bir sefer öncesi şehre dışarıdan bakarken; dikkatini çeken tek yapı, Kalyan Minaresi olmuştur. Cengiz Han, Buhara’nın en dikkat çekici yapısı olması sebebiyle şehrin sembolü haline gelen minareyi yıktırmamış ve suçluların infaz edildiği bir kuleye dönüştürmüştür. Bu nedenle Kalyan Minaresi, Ölüm Kulesi olarak da anılmaktadır. Buhara’nın sembollerinden Chor Minor Medresesi ise birbirinden farklı tarzlarda inşa edilmiş fakat uzaktan bakıldığında aynı gibi görünen dört kuleye sahiptir. Bu yapıların, Orta Asya’da yaygınlaşan Hristiyanlık, Budizm, İslam ve Zerdüştlüğü temsil ettiğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Yakından farklı, uzaktan benzer inşa edilmelerinin sebebi ise İslam felsefesinin hoşgörüsünü yansıtmaktır.

Lyab-i Hauz Külliyesi, Buhara hakkında bilinmeyenleri içeren bir yapı topluluğudur. Bu külliye iki nedenden dolayı özeldir. İlki, külliyedeki Nadrid Divan Bey Medresesi ile ilgilidir. Yapı, İslam geleneğinde nadir görülen Anka kuşu ve geyik içeren süslemeler barındırmaktadır. Lyab-i Hauz külliyesi ile ilgili bir diğer benzersiz gerçek ise Magak-i Attari Cami ile ilgilidir. Arap fethinden önce Müslümanların ve Yahudilerin bu camide yan yana ibadet ettikleri söylenmektedir. Bugün bile, Buhara'nın son sinagoglarını meydanın bir ara sokağında bulmak mümkündür.

Turizm sezonunda Buhara, çok canlı ve renkli görüntülere ev sahipliği yapmaktadır. Şehirde sık sık geleneksel dans gösterileri ve müzik dinletileri yapılmaktadır. İpek Yolu Çay Evi, tarihi kent merkezinin kalbinde yer alan bir restorandır. 600 yılı aşkın bir süredir, çay ve baharat ticareti yapan bir aile tarafından işletilmektedir. İkram ettikleri çaylarındaki otlar ve baharatlar, Hindistan, Suudi Arabistan ve İran'dan getirilmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.