Lüksemburg Mutlaka Yapılacaklar

Dükler Sarayı, kraliyet ailesinin ikametgahı olan devasa bir yapıdır. Flaman Rönesansı’ndan izler taşıyan, tartışmasız şehrin en güzel cephelerinden birine sahiptir. Görkemli iç mekân, balkon ve diğer alanlar sadece yaz aylarında ziyaret edilebilmektedir. Özellikle mimarisi ve tarihi önemi ile mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında yer almaktadır.

Lüksemburg’daki Belediye Binası, şehrin yönetim merkezinin bulunduğu yerdir. Lüksemburg Belediye Başkanı’nın özel ofisi olarak kullanılan bina, aynı zamanda yerel yönetimin de merkezidir. Köklü tarihi ve zarif mimarisi ile görenleri kendine hayran bırakan yapı, yabancı devlet adamlarının ve dünyanın dört bir yanından sayısız turistin uğrak noktasıdır.

Anayasa Meydanı, Lüksemburg’da eski bir kalenin üzerine inşa popüler bir lokasyondur. Meydan, 1877’de tamamlanarak halka açılmıştır ve bugün ülkenin bir simgesi haline gelmiştir. Muhteşem manzarası ile dikkat çeken cazibe merkezi, çevresindeki etkileyici yapılar ve ünlü anıtıyla da göz doldurmaktadır.

Petrus Vadisi, Lüksemburg’un merkezine yakın bir konumda başkentin manzarasına hâkim, tarihi ve panoramik bir manzaraya sahiptir. Nehirleri, doğal kayaları ve ikonik köprüleri ile ziyaretçileri büyüleyen bir atmosfere sahiptir. Petrus Nehri’nin romantik güzelliği ise vadinin cazibesini artıran unsurlardan biri olarak öne çıkmaktadır.

Lüksemburg sınırı içinde 42 kilometre boyunca uzanan Moselle Nehri Almanya ve Fransa ile sınır oluşturmaktadır. Bu iki ülkeye kadar uzanan güney ve batı kıyıları, pitoresk bağcılık köylerini çevreleyen mükemmel bakımlı üzüm bağları ile ünlüdür. Nehrin geçtiği vadide üretilen zarif şarapların büyüsü birçok ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Bu sebeple de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.