Tarih Dolu Sokaklarıyla Ünlü Parma Hakkında Bilgiler

İtalya’nın Emilia-Romagna bölgesinde yer alan Parma, ülkenin en turistik şehirlerinden biridir. Her yıl yüzlerce turiste ev sahipliği yapan şehir ile ilgili bilgiler, her gezgin tarafından merak edilmektedir. Farnese Ailesi yönetimiyle, ihtişamlı zamanlar yaşayan Parma’da, mimarisi ile etkileyen birçok yapı inşa edilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, çoğu yapı hasar görmüş olsa da sonradan hepsi restore edilmiş ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Parma’da görülmeye değer mekanlar arasında; şehir kilisesi, vaftizhane, Palazzo della Pilotta, Teatro Farnese, Pilotta Sarayı, Masone Labirenti, Arkeoloji Müzesi ve doğası ile büyüleyen Parco Ducale yer almaktadır.

Parma, günümüzde parmesan reggiano ve prosciutto di Parma lezzetleriyle dünyaya adını duyurmayı başarmıştır. Özenle hazırlanan parmesan reggiano, dünyanın en iyi peyniri olarak kabul edilmektedir. Prosciutto di Parma ise dünyanın en leziz jambonları arasında yer almaktadır. Öyle ki sonbaharda şehirde düzenlenen Jambon Festivali, dünya üzerinden birçok gezginin dikkatini çekmektedir. Aynı zamanda dünyanın en eski üniversitesine ve en büyük labirentine de ev sahipliği yapan Parma, hakkında her şey ile dikkat çekmeyi başaran bir şehirdir.

Parma'nın Tarihi

Bölgenin ilk olarak kuruluşu, Romalılar tarafından M.Ö. 183 yılında kolonizasyon projesi kapsamında gerçekleşmiştir. Parma’nın yanı sıra Piacenza ve Modena gibi diğer şehirler de bu dönemde kurulmuştur. Kent, ekonomik ve ticari konumundan dolayı yüzyıllar boyunca birçok savaşın merkez üssü olarak görev görmüştür. 5. ve 6. yüzyıllar arasında şehir, ardı sıra barbarlar tarafından istila edilmiştir. Parma bu süreçte sırasıyla; Hunlar, Germenler ve Franklar tarafından yönetilmiştir.

Parma’nın en ihtişamlı dönemi, 1545'te Papa III.Paul 'ün hanedanlığı kurarak, şehri Pier Luigi Farnese'ye devretmesi ile başlamıştır. Farnese Ailesi, 1731 yılına kadar şehri yönetmiş ve Ducal Sarayı, Palazzo Pilotta gibi birçok yapı inşa ettirmiştir. 1793 yılına gelindiğinde ise İtalya seferine başlayan Napolyon, Parma da dahil olmak üzere birçok bölgeyi ele geçirmiştir. Daha sonra Napolyon, ikinci karısı olan Maria Luisa'yı, Parma'yı yönetmesi için görevlendirmiştir. Parma bu dönemde gelişmiş ve yenilenmiştir. 1847'de Maria Luigia’nın vefatı ile birlikte, düklük Bourbon Hanedanı’na geçmiştir. Hanedanlığın liderliği ancak 1859 yılına kadar devam edebilmiştir.

1860 yılında Parma, İtalya Krallığı'na bağlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında Parma’nın birçok tarihi yapısı hasar görmüş olsa da savaş sonrasında halk tarafından önemli binaların hepsi yenilenmiştir. Günümüzde şehir; leziz jambonları, adını verdiği parmesan peyniri, sanat tarihi eserleri, turistik yapıları ve eşsiz doğasıyla İtalya’nın dikkat çeken şehirlerinden biri haline gelmiştir.

Parma Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapan Parma’nın en bilindik yerlerinden biri Palazzo della Pilotta’dır. Farnese Ailesi zamanında yapılan bu eşsiz saray, kalıcı gücün simgesi haline gelmiştir. Bu ünlü kompleks, 1580'lerde Ottavio Farnese tarafından inşa edilmiştir. Aynı zamanda Palazzo della Pilotta, ünlü Palatine Kütüphanesi'ne, Teatro Farnese’ye ve Ulusal Parma Galerisi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Parma’nın en belirgin özellikleri arasında mimari yapıları yer almaktadır. Şehrin Palazzo della Pilotta’dan sonra en bilindik ve gözde yapılarından biri Parma Katedrali’dir. Meryem Ana’ya adanmış olan bu katedral, Romanesk tarzı ile tasarlanmıştır. İtalya’da yer alan en ihtişamlı yapılar arasında sayılmaktadır. Katedralin Antonio de Correggio tarafından dekore edilen kubbesi, görenleri büyülemektedir. Bu eşsiz güzelliğe sahip kubbe, Rönasansın en değerli eserleri arasında sayılmaktadır. Yapının dış tasarımı da içi kadar ihtişamlıdır. Kapıda, yapıyı koruduğu düşünülen iki mermer aslan bulunmaktadır. Aynı zamanda katedralin yanında devasa ve ihtişamlı bir çan kulesi de mevcuttur.

Parma'ya Gideceklere Tavsiyeler

Özellikle sanatı ve mimari eserleriyle ile ünlü olan Parma’da, görülmeye değer birçok tarihi ve turistik mekanlar bulunmaktadır. Teatro Farnese, sergilerle dolu Pilotta Sarayı, Masone Labirenti, ünlü kale kompleksi Palazzo della Pilotta, Arkeoloji Müzesi, eşsiz mimarisi ile Parma Vaftizhanesi ve Katedrali şehirde görülmeye değer yerler arasındadır. Parma’ya giden gezginlerin kesinlikle bu mekanları görmeleri önerilmektedir.

Dünyanın en en büyük labirenti olarak kabul edilen Masone Labirenti, 2015 yılında açılmıştır. 8 hektarlık alanı kaplayan labirentin, ortasında büyük bir meydan ve piramite benzeyen bir şapel yer almaktadır. Özellikle hafta sonları bu meydanda ziyaretçiler için birçok gösteri ve konser düzenlenmektedir. Aynı zamanda labirentte kimi zaman geçici sergiler de düzenlenmektedir. Parma’ya gelen her ziyaretçiye, devasa Masone Labirenti’nde kaybolmayı deneyimlemesi önerilmektedir. Ayrıca, Parma’nın merkezinde trafiğe izin verilmediğinden, genellikle toplu taşıma aracı kullanılmaktadır. Kenti doyasıya gezmek için en çok tercih edilen yol ise bisiklet kiralama seçeneğidir.

Tarihi yapıları ile büyüleyen Parma’da aynı zamanda birçok bahçe ve park da yer almaktadır. Parco Ducale, Parma’da yer alan ünlü bir bahçedir. Yemyeşil devasa ağaçlara ve rengarenk çiçeklere sahip olan park, özellikle huzur dolu doğanın tadını çıkarmak isteyenlerin vazgeçilmez mekanlarından biridir. Bunun yanı sıra Parma Üniversitesi’ne ait olan botanik bahçesi de şehirde görülmeye değer doğa harikası yerlerdendir. Birçok tropikal ağaca ve çiçeğe ev sahipliği yapan bahçe, Parma’ya giden her doğa tutkununa önerilmektedir.

Parma'ya Giderken Alınması Gerekenler

• Parma’ya kış aylarında giden ziyaretçiler özellikle yanlarına kalın çorap, kazak, ceket, eldiven, şapka ve bot almalıdır.
• Şehir ilkbahar aylarında ise yılın en yağışlı dönemini geçirmektedir. Dolayısıyla bu dönemde şehre giden ziyaretçiler, su geçirmez kıyafetlerini ve şemsiyelerini yanlarından ayırmamalıdır.
• Haziran ayında yükselen sıcaklıklardan dolayı ziyaretçiler, daha ince kıyafetler tercih ederken, yanlarından güneş gözlüklerini, kremlerini ve şapkalarını kesinlikle eksik etmemelidir.
• Ayrıca Parma, gezilecek birçok turistik mekânı ile ziyaretçilerine eğlenceli dolu bir tatil sunmaktadır.
• Şehri doyasıya gezmek isteyenler, daha rahat kıyafetler ve ayakkabılar tercih etmektedir.
• Bunun yanı sıra eşsiz mimarisi ile göz alıcı olan Parma’ya giderken, fotoğraf makinesi de götürülmesi gereken eşyalar arasındadır.

Parma Hakkında İlginç Bilgiler

Parma’da yer alan şehir üniversitesi, dünyanın en eski okullarından biri olarak kabul edilmektedir. 962 yılında kurulmuş olan üniversite, 1762'den bu yana en ünlü üniversiteler arasında yerini almıştır. Günümüzde restore edilen üniversite, modern binalardan oluşmaktadır.

Parma hakkında bilinmeyenlerin başında, dünyanın en büyük labirentine ev sahipliği yapması bulunmaktadır. Masone Labirenti, Parma’nın en ilginç turistik mekanlarından biridir. 8 hektarlık bir alana sahip olan labirent içerisinde yer alan yollar, yaklaşık olarak 3 km uzunluğa sahiptir. Ayrıca labirentin kompleksinde, bir kütüphane ve geniş bir sanat koleksiyonu da bulunmaktadır.