“Dünyanın En Dost Şehri” Glasgow Hakkında Bilgiler

Glasgow Hakkında

Glasgow Hakkında

9 dk'lık okuma
186 kişi okudu

İskoçya’nın en büyük şehri olan Glasgow, Clyde Nehri üzerinde yer alan içinde barındırdığı müzeler, tarihi ve doğal güzellikleri ile bilinen bir liman şehridir. Bulunduğu konum dolayısıyla 18. yüzyıldan itibaren Britanya’nın en önemli ticaret noktalarından birisi olmuştur. Glasgow, Sanayi Devrimi ile zamanla gemi inşası ve deniz mühendisliği endüstrisinde önde gelen bir şehir olmayı başarmıştır.

Taşıdığı modern kimliğin yanında sanatsal ve tarihsel kimliği ile öne çıkan Glasgow, Zaha Hadid tarafından tasarlanan Riverside Müzesi başta olmak üzere 20’den fazla müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Bu müzelerde Glasgow hakkında her şey ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkündür. Glasgow denince ilk akla gelen Glasgow Katedrali ise şehrin sahip olduğu tarihsel zenginliği gözler önüne sermektedir. Modern mimarinin izlerini taşıyan şehir merkezinin hemen doğusunda yer alan Glasgow Cross olarak adlandırılan bölge ise tarihsel kimliğini günümüze kadar korumayı başararak 17. yüzyıl mimari dokusunu ziyaretçilerine açık bir şekilde yansıtmaktadır.

2014 yılında Rough Guide anketinde “Dünyanın En Dost Şehri” seçilen Glasgow, taşıdığı tarihsel kimlik ve doğal güzelliklerinin yanında arkadaş canlısı yerel halkı ile turistler için vazgeçilmez bir durak olarak görülmektedir.

Glasgow sanat, müzik ve eğitim konusunda da kendisinden söz ettirmektedir. Tüm bu özellikleri ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Glasgow, dört mevsim ziyaretçi ağırlayan turistik bir lokasyondur.

Glasgow'un Tarihi

Glasgow ismi, “sevilen yeşil yer” anlamına gelen “Galce Ghlaschu” kelimelerinden gelmektedir.

İskoçya’nın en büyük şehri olan Glasgow, tarihin tozlu sayfalarında Clyde Nehri yakınlarında küçük bir balıkçı topluluğu olarak yer almıştır.

Kuruluşundan bu döneme kadar birçok anlamda kendinden söz ettirmeye devam etmiştir. MS 550 yıllarında St. Kentigern’in burada bir dini topluluk kurması ile gelişmeye başlamıştır. 12. yüzyılda yapımına başlanan mevcut Glasgow Katedrali şehri önemli bir merkez haline getirmiştir.

1451 yılında kurulan Glasgow Üniversitesi şehrin eğitim alanında da tanınmaya başlamasını sağlamıştır. İskoçya’nın en eski ikinci üniversitesi olup eğitim vermeye hâlâ devam etmektedir. Bunların yanında bulunduğu coğrafi bölge nedeniyle tarihte önemli bir ticaret merkezi olan şehir, 18 yüzyılda Amerika ile olan ticaretin gelişmesiyle birlikte ticari açıdan daha fazla göze çarpmaya başlamıştır. Sanayi Devrimi ile Glasgow, gemi inşası ve deniz mühendisliği konusunda gelişmiş ve günümüze kadar bu gelişimini devam ettirmiştir.

Glasgow; ticaret, sanayileşme ve eğitim alanları dışında sanat tarihi konusunda da güzel izler bırakmayı başarmıştır. Gerek ticaret merkezi olması gerekse dini açıdan birçok önemli olaya tanıklık etmiş olması şehrin sanatsal kimliğini zenginleştirmiştir. Günümüzde kent, birçok sanat galerisi ve müze ile kendinden söz ettirmeye devam etmektedir.

Glasgow Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Glasgow’un en belirgin özellikleri arasında şüphesiz Glasgow Katedrali ve Glasgow Üniversitesi yer almaktadır. Bunların yanında şehir mimari yapısıyla da dikkat çekmektedir. Birçok müzeye ve sanat galerisine sahip olan Glasgow, tarihe ve sanata ilgi duyan ziyaretçilerine mükemmel bir ortam sunmaktadır.

Yüzyıllar boyunca birçok konuda kendinden söz ettiren şehrin 120 yıllık tarihe sahip metrosu da Glasgow denince ilk akla gelenler arasındadır. Londra ve Budapeşte’den sonra dünyanın en eski yeraltı ulaşım sistemi Glasgow’da yer almaktadır. Bu metro hattı çok fazla durağı olmasa da şehrin önemli noktalarına gitmek için yeterli bir ağa sahiptir.

Glasgow futbol hayranlığı ile de bilinen bir şehirdir. Celtic ve Rangers gibi büyük takımların bulunduğu şehirde spor anlamında da büyülü bir atmosfer tecrübe etmek mümkündür. İskoçya milli stadı olan Hampden Park ise İskoç futbol tarihinde önemli bir rol oynamıştır.

Glasgow'a Gideceklere Tavsiyeler

Glasgow, tarihi boyunca ticaret, sanayi ve eğitim alanında dünyada ön plana çıkan bir şehir olmuştur. Bu kapsamlarda şehirde birçok mimari tarzına rastlamak mümkündür. Liman şehri olması Glasgow’un mimarisinde birçok değişikliğe sebep olmuş olsa da tarihsel kimliğini korumaya devam etmiş bölgeleri de mevcuttur. Glasgow Cross olarak bilinen bölge, şehirde gezerken 18. yüzyıl mimarisini ön plana çıkartan ve mutlaka gezilmesi gereken yerlerinden birisidir.

Şehrin adete simgesi haline gelen Glasgow Katedrali ziyaretçilerini mimarisi ve tarihsel dokusu ile büyülemeye devam etmektedir. Bunun yanında George Meydanı ise Victoria zamanından kalan yapıları, heykelleri ile büyük ilgi odağı olmaktadır. Futbola büyük ilgi duyulan bu şehirde merak edenleri için İbrox Stadyumu çok güzel bir duraktır.

Dünyaca ünlü sanat galerileri ve müzelere ev sahipliği yapan Glasgow’da Kelvingrove Sanat Galerisi ve Müzesi mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir. İçerisinde Van Gogh, Monet gibi büyük ressamların eserlerini görmek mümkündür. Şehrin önde gelen müzelerinden biri olan Riverside Müzesi de ziyaretçilerine şehrin kuruluşundan bu zamana kadar kullanılmış olan pek çok araç-gereç ve taşıtları görme imkânı sunmaktadır. 2013 yılında Avrupa’nın En İyi Müzesi ödülünü alan bu müze, geniş koleksiyonu ile büyük ilgi görmektedir.

Glasgow'a Giderken Alınması Gerekenler

  • Glasgow’un tarihi sokak ve caddelerinde dolaşırken turistlerin yanlarında şemsiye veya yağmurluk bulundurması tavsiye edilmektedir. Çünkü Glasgow yılın hemen hemen her ayında yağış alan bir şehirdir.
  • Şehrin tarihsel olduğu kadar karmaşık sokaklarında kaybolmamak için ise Glasgow şehir haritası taşımak ziyaretçiler tarafından çokça tercih edilen bir durumdur.
  • Şehrin gezilmesi tavsiye edilen yerlerinin bazıları şehir dışında ve doğa içinde olduğu için ziyaretçilerin yanlarında bot veya yüksek tabanlı ayakkabı götürmeleri önerilmektedir.
  • Kış aylarında hava sıcaklığı 0 derecenin altına düştüğü için kenti bu dönemde ziyaret edecek turistlere termal kıyafetler, kalın giysiler ve kar botu gibi eşyaları unutmamaları tavsiye edilmektedir.

Glasgow Hakkında İlginç Bilgiler

Glasgow tarihi boyunca birçok yönden ön planda olmasına rağmen hakkında bilinmeyen bazı özellikleri de vardır. Victoria Parkı, bünyesinde bazı fosil ağaçlar barındırmaktadır. Bu ağaç fosillerinin dinozorlardan iki kat daha yaşlı olduğu bilinmektedir. Bunların yanında Glasgow çok güzel konser alanlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Bu özelliği ile şehir İngiltere’de Londra dışındaki konserler için en iyi yer olarak değerlendirilmektedir.

Glasgow mimarisinin renk ağırlığı nedeniyle ‘Clockwork Orange’ olarak adlandırılan metro, dünyanın en eski 3. yeraltı demiryolu sistemidir. Glasgow Kulesi de bu bağlamda göz ardı edilmemesi gereken yapılardan birisidir. Dünyanın en yüksek tam dönen bağımsız yapısı olarak Guinness Dünya Rekoru’nu elinde tutmaktadır.

Glasgow’un konserlerin izlenebileceği en iyi 100 yer listesinde 8 mekânı bulunmaktadır.

Glasgow futbola olan ilgisiyle bilinmesine rağmen 1872 yılında ilk uluslararası futbol maçına ev sahipliği yapmış olması çok bilinen bir olay değildir.

İskoçya ile İngiltere arasında oynanan müsabaka West of Scotland Cricket sahasında 0-0 beraberlik ile sonuçlanmıştır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

İskoçya Vizesi

İskoçya seyahatlerinde Büyük Britanya vizesi şartı aranmaktadır. Gerekli evrakları eksiksiz ve yanlış bilgi olmadan teslim eden ziyaretçiler İskoçya için vize alabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.