Karpostal Gibi Manzaralara Sahip Marken Hakkında Bilgiler

Hollanda’ya bağlı bir yarımada olan Marken ile ilgi bilgiler son derece ilgi çekicidir. Günümüzde Markermeer Gölü üzerinde bulunan yarımada, 13. yüzyılda ana karadan ayrılıp ada statüsüne geçmiştir. Durumun ardından ada halkı birçok zorlukla karşılaşmış ve tüm bunlara karşı kendilerini koruyabilmek için bazı ilginç metotlar uygulamışlardır. Bunlardan birisi de evlerini sel felaketlerinden koruyabilmek için onları kazık ya da yapay werven tepelerinin üzerlerine inşa etmeleridir. Evlerin bu durumu ve içleri ile dışları arasındaki tezat renk seçimleri bugün oldukça fazla ilgi çekmektedir.

Marken, ziyaretçilere, zamanda yolculuk yaptıklarını hissettirecek bir yarımadadır. Bunun sebebi halkın gelenek ve göreneklerine olan aşırı bağlılığıdır. Marken kültürü hakkında her şey yalnızca yöresel kıyafetlerle kalmamış, Hollanda’nın genelinde de yaygın olan tahta ayakkabı kültürü özellikle Marken’de son derece benimsenmiştir. Adada bulunan tahta ayakkabı fabrikası günümüzde ziyaretçilerin odak noktası haline gelmiştir. Paard van Marken olarak bilinen deniz feneri de kırmızı kubbesi ve ikonik duruşu ile kartpostal görüntüsü yaratmakta bu sebeple ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir.

Marken seyahati uzun yürüyüşleri beraberinde getirmektedir. Rahat ayakkabıların yanında ziyaretçilere, seyahat tarihlerine uygun eşyaları yanlarında bulundurmaları önerilmektedir.

Marken'nin Tarihi

Markermeer gölü üzerindeki bir yarımada olan Marken, kuruluşu sebebiyle Hollanda’ya bağlı diğer bölgelerden ince bir çizgiyle ayrılmıştır. Ada, 13. yüzyılda Zuidierzee’nin oluşumu sırasında güçlü bir rüzgarla anakaradan ayrılmıştır. Yerel halk daha önceleri geçimlerini balıkçılık, özellikle yılan balıkları ile karşılamıştır .

Marken ve şehrin komşusu olan Volendam sakinleri için adanın anakaradan ayrılması tecrit ile sonuçlanmıştır. Ada, 1957 yılında anakaraya bir geçit yardımı ile bağlanmış ve o zamandan beri yarımada olarak anılmıştır. 

Adanın çok da gelişmeyen sanat tarihinin aksine, günümüzde evlerin düzenli ve bakımlı görüntüleri kartpostal etkisi yaratmaktadır. Sel felaketinden korunmayı amaçlayan yöre halkının evleri, küçük höyükler üzerinde gruplandırılmış ve yüksek gelgitlere karşı korunmak için yüksek yığınlar üzerine inşa edilmiştir. Marken yarımadası, geçmiş atmosferinin büyük bir kısmını bugün de korumaktadır. Günümüzde ise turizm ada için önemli bir ekonomik faktör durumundadır. Özellikle turizm sezonu boyunca ada sakinleri, yöreye mahsus olan ünlü pelerinleri, renkli etekleri ve korselerinden oluşan geleneksel kostümlerini yani kültürlerini büyük bir gururla ziyaretçilerine sunmaktadır.

Marken Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Marken tarihine büyük bir ekonomik faktör olarak geçen balıkçılık, bugün de adanın en belirgin özellikleri içerisinde yer almaktadır. Marken bugün de Hollanda sınırları içerisinde balık kültürünün en çok geliştiği bölge olarak bilinmektedir. Özellikle yılan balığı, bölge halkı için önemli bir kültürü oluşturmaktadır.

Ayrıca Marken tarihte büyük sel felaketleri yaşamış bir adadır. Halk, selden korunabilmek amacıyla evlerini 17. yüzyılda yapay olarak oluşturulan ve “werven” adı verilen tepeler üzerine inşa etmiştir. Bugün ise adanın adı bu küçük pitoresk evlerle birlikte anılmaktadır.

Hollanda denilince akla gelen tahta takunyalar Marken yarımadasında da oldukça ünlüdür. Adada bulunan ahşap ayakkabı fabrikasında, takunyaların yapım aşaması, kullanış biçimleri, tarihi ve bunun gibi birçok farklı bilgi fabrika çalışanları tarafından ziyaretçilere aktarılmaktadır.

Marken dendiğinde akla kırmızı kubbeli otantik görüntüsüyle bir deniz feneri gelmektedir. Paard van Marken (Marken Atı) olarak bilinen deniz feneri, 1839 yılında Amsterdam yolunu işaretlemesi için inşa edilse de günümüzde fotojenik görüntüsü ile hafızalara kazınmıştır.

Marken'e Gideceklere Tavsiyeler

Marken oldukça küçük bir adadır. Sahilden adanın etrafını dolaşmak yalnızca 9 kilometre uzunluğundaki yürüyüşle mümkündür. Ayrıca Marken, birbirine bağlanan kavşaklar ya da düğümlerden oluşan bir yollar sistemi olan Kuzey Hollanda Yürüyüş Ağına katılmıştır. Bu sistemlerden birisi de dokuzuncu düğümle başlayan ve 33, 34, 35, 36 ve 37’yle devam eden yedi kilometrelik dairesel bir rota olan Werf İzidir. Marken yarımadası ziyaretçileri, mutlaka Werf İzi yürüyüşüne çıkmalı ve Marken’in farklı manzaralarına şahitlik etmelidir.

Adada bulunan Paard van Marken (Marken Atı), mutlaka görülmesi gereken kartpostalı andıran bir görüntüye sahiptir. Adından bağımsız olarak Paard van Marken, bir at değil deniz feneridir. Kırmızı kubbesiyle ikonik bir görüntüye sahip Marken Atı, 1839 yılından beri görevini sürdürmektedir. Amsterdam yolunu aydınlatması işaretlemek için bir ışık ağı olarak inşa edilen deniz feneri, sis düdüğüyle günümüzde de bir sinyal olarak kullanılmaktadır. Soğuk bir kış gününde, yüzen buzlar arasında izole bir duruş sergileyen fener, ziyaretçiler tarafından mutlaka ziyaret edilmelidir.

Marken'e Giderken Alınması Gerekenler

Marken küçük bir adadır ancak yapılacak aktivite yönünden zengin olduğu söylenebilmektedir. Marken misafirlerini yarımadada uzun yürüyüşler beklemektedir. Bu sebeple ziyaretçilere, seyahat çantalarına yürüyüş ayakkabılarını koymaları ya da en rahat ayakkabılarını getirmeyi tercih etmeleri önerilmektedir.

Ayrıca uzun yürüyüşlerde yanlarında taşımaları için su şişeleri bulundurmaları, güneşli günlerde şapka ve gözlük kullanmaları son derece önemlidir.

Markermeer gölü üzerinde bulunan Marken’de yüzmek isteyen ziyaretçiler ise mayo, güneş kremi, terlik, havlu ve deniz ayakkabılarını seyahat çantalarına eklemeyi unutmamalıdırlar. Dalış severler ise dalış ekipmanlarını almadan gelmemelidir.

Marken’de yaz mevsiminin oldukça sıcak geçmesi kış mevsiminde düşen sıcaklıkları tahmin etmeyi zorlaştırabilmektedir. Kış mevsiminde ziyaretçileri oldukça soğuk ve karlı bir hava beklemektedir. Bu sebeple ziyaretçiler önlemlerini almalı ve seyahat çantalarına kalın kıyafetler, bot gibi eşyalarını koymayı unutmamalıdırlar.

Marken Hakkında İlginç Bilgiler

Marken, son derece küçük bir yarımada olsa da hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. Öncelikle Marken, anakaradan ayrılarak önce ada sonra inşa edilen geçit ile yarımada statüsü kazanmıştır. Yarımada tarihinde Afsluitdijk 1932’de tamamlanıp IJsselmeer gölü oluşturulana kadar korkunç sel felaketlerine sahne olmuş ve bu durum yerlilerin güvenli yaşayabilmek için evlerini yüksek kazıklar üzerine ve yapay “werven” tepeleri üzerine inşa etmesine sebep olmuştur. Ayrıca evlerin bir diğer özelliği dışlarının donuk ve siyah katranlı bir görünüme sahipken içlerinin neşeli sarı ve mavi renklere boyanmış olmasıdır. Günümüzde bu evler ziyaretçilere alışılmışın dışında manzaralar sunmaktadır.

Marken yarımadasına yalnızca yöre halkının arabaları kabul edilmektedir. Bu sebeple ziyaretçilerin adaya arabayla gelmeleri pek de uygun olmamaktadır.