Doğa ve Kültür İç İçe: Mljet Adası

Mljet, Hırvatistan’ın adalarından biri olup Dubrovnik takımadaları arasında yer almaktadır. Mljet özellikle Akdeniz foklarının da evi olarak dikkat çeken bir adadır. Ada hem tarihi hem de kültürel olarak özel bir zenginliğe sahip olarak, içerisinde yer alan Mljet Ulusal Parkı ile de dikkat çekmektedir.

Doğal Dokusu ile Büyüleyen Mljet Adası

Mljet Adası, Hırvatistan adaları arasından en güzeli ve dikkat çekicisi olarak bilinmektedir. Özellikle turistik açıdan oldukça önemli olan adadaki doğal yaşam da park haline getirilerek büyüleyici manzaralar oluşturmaktadır. Kışın ılıman ve yazın da çok sıcak olmayan ada, pek çok aktivite için uygun bir yerdir. Bu nedenle turizm sezonu tek bir mevsimde değil tüm mevsimlerde görülmektedir.

Özellikle doğa manzarasının birçok alternatifinin görülebileceği adada pek çok fotoğraf çekmek de mümkündür. Denizinin berraklığı ve florasının da çeşitliliği keyifli bir seyahat yapılmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda tarihi açıdan da önemli olan adanın geçmişi antik çağlara gidiyor.

Mljet hakkında pek çok efsane ve bilgi bulunmaktadır. Özellikle bilinen ilk kabile İlirya Kabilesi olmaktadır. Bir anda değil ancak bölgeye yavaş yavaş yerleşen bu kabile Mljet Adası’nın ilk sakinleri olmaktadır. Özellikle Mljet’in fırtına ve korsanlardan korunan bir alan olduğu da dile getiriliyor.

Milattan önce 2. yüzyılda Roma da bu bölgeye gelmiştir. Hatta bunun kanıtı olarak adada bir anıt da bulunuyor. Aynı zamanda Hristiyanlıktan sonra adada bir bazilika da inşa edilmiş. Günümüze kadar gelebilen manastırı da oldukça etkileyici bir örnek, 15. yüzyılda ise Ragusa Cumhuriyeti’nin bir parçası haline gelen Mljet bugün Dubrovnik sınırları içerisindedir.

Mljet Milli Parkı

Adanın en dikkat çeken yeri elbette ki Milli Parkı. Burada yer alan doğal güzellikler ve tarihi kültürel miras buranın milli park olarak ilan edilmesinin esas sebebidir. 1960 yılından beri bu şekilde anılan alanda vakit geçirmek büyüleyici hisler yaşatmaktadır. Burada yer alan pek çok mağara, kayalar ve uçurumlar etkileyicidir. Aynı zamanda antik anıtlar da bu doğal güzelliklere eşlik etmektedir. Pek çok bitki ve hayvanı da burada görebilmek mümkündür. Özellikle Akdeniz fokunun bölgesi olarak bilinmektedir.

Adada vakit geçirirken dalış yapmak için de pek çok uygun alan bulunmaktadır. Kültürel alanları gezebilmek, doğa yürüyüşleri, dağ bisikleti, balık ve yelkenli gibi pek çok aktivite söz konusudur. Hatta mağaracılık ile ilgilenenler için de oldukça uygun bir alandır. Adaya her yaş grubundan insan gelebilmektedir. Bebekler için de uygun olan ada özel gereksinimli bireylerin de gelebildiği bir yerdir. Ancak girintili çıkıntılı mağaralara dikkat etmek gerekmektedir.

Adaya gitmek için feribot bileti almak gerekmektedir. Feribotlar her gün kalkmaktadır. Yolculuk ortalama 1 saat 20 dakika kadar sürmektedir. Genelde her gün bilet bulunsa da öncesinde almak önerilmektedir. Ücretler ise 55 ile 100 kn arasında değişim göstermektedir.