Brüksel Ünlü Yerleri

Brüksel Dünya Fuarı için oluşturulmuş benzersiz bir tasarıma sahip olan Atomium, önemli bir mimari eserdir. Bu görkemli yapı, içindeki kalıcı-geçici sergileri ve panoramik manzaralı restoranıyla ziyaretçilerin en popüler gezi duraklarından biri olmaktadır.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Manneken Pis, halka açık bir çeşmenin üzerinde duran yaramaz bir erkek çocuk heykelidir. Ünlü heykel, Brüksel şehrinin asi ruhunun simgesi olarak kabul edilmektedir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Mini Europe, Avrupa şehirlerindeki anıtların 1:25 ölçekli modellerini sergileyen bir tema parkıdır. Küçük boyutlarla işlenmiş olan Avrupa mimarisi, ince detayları ile ziyaretçileri etkilemektedir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Ixelles, şehir merkezinin hemen güneyinde yer almaktadır. Brüksel’in en güzel mahallelerinden biri olan Ixelles, ünlü kültürel anıtları, muhteşem parkları, lezzet noktaları ve gece hayatıyla ünlüdür.

Hotel Tassel, Brüksel’in en popüler tarihi yapılarından biridir. Bölge turistleriinin ilgisini kazanmayı başarmış olan bu bina, 1893-94 yılları arasında bilim adamı Emile Tassel için inşa ettirilmiştir. Victor Horta’nın tasarladığı bina Art Nouveau mimari tarzının ilk örneklerindendir. UNESCO’nun koruması altında olan Hotel Tassel, Brüksel’de görülmesi gereken en önemli tarihi binalardan biridir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Grand Place, Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Meydan, eşsiz güzellikteki mimarisi ve tarihi yapıları ile turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olmaktadır.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Nemo 33, dünyanın en derin ikinci kapalı yüzme havuzudur. Tesis; Sualtı mağaraları, su egzersizleri ve dalış seçenekleri ile ziyaretçilerin popüler yerlerinden biri olmaktadır.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Brüksel Kraliyet Sarayı, Belçika’nın anayasal monarşisini temsil etmektedir. Hem ışıltılı güzelliği hem de tarihiyle ünlü olan Brüksel Kraliyet Sarayı’nın ziyaretçileri ise her geçen gün artmaktadır.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Bois De La Cambre, Brüksel’in en iyi parklarından biridir. Park, sunmuş olduğu orman atmosferi ve etrafındaki hareketli yaşamıyla ünlüdür.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Cinquantenaire, başkentin en görkemli parklarından biridir. Doğal, tarihi ve kültürel güzelliği harmanlayan park, turistler ve yerli halk arasında oldukça popülerdir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan St Michael ve St Gudula Cathedral, uzun geçmişi ve etkileyici mimari özellikleriyle ziyaretçilerini etkilemektedir. Brüksel’in simge yapılarından biri olan katedralin görkemli güzelliği görülmeye değerdir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Brussels Park, merkezden uzaklaşmadan temiz hava almak için tercih edilen en güzel yerlerden biridir. Halka açık olan Brussels Park;  aileler, sporcular, tarih meraklıları ve sanat severler için ideal bir yerdir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Mont des Arts, şehrin alt kesimi ile üst kesimini birbirine bağlayan önemli bir konumdadır. Brüksel’in en ikonik manzaralarından birini sunmasıyla yerel halkın ve turistlerin popüler gezi duraklarından biridir.

Belçika’nın Brüksel şehrinde bulunan Natural Sciences Museum, Avrupa’nın üçüncü en büyük Doğa Tarihi Müzesi olarak bilinmektedir. 37 milyon örnek ile dünyanın en önemli doğa tarihi koleksiyonlarından biri haline gelmiştir.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Jeanneke Pis, ünlü Manneken Pis’in kız kardeşi olarak ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir. Jeanneke Pis’in çeşmesine atılan bozuk paranın ziyaretçilerin en çok arzuladığı dilekleri gerçekleştirileceğine inanılmaktadır.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de yer alan Royal Museums of Fine Arts of Belgium, birbirinden değerli 6 müzeyi bünyesinde bulundurmaktadır. Müzeler, sanat tarihine ilgi duyan ziyaretçiler için asla kaçırılmaması gereken sergilere ev sahipliği yapmaktadır.

Çin ve Japon Evleri, Belçika’nın Brüksel şehrinin Laeken bölgesinde yer alan bir komplekstir. Doğu sanatına ve kültürüne adanmış üç yapı ile donatılmıştır. İlk olarak 1901’de bir Japon pagodası inşa edilmiş ve daha sonra 1905 yılında bir Çin Pavyonu eklenmiştir. Şu anda müzelerin sergileri ziyarete kapalı olmasına rağmen kompleksin bahçesinde yürüyüş yapılabilmektedir.