2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Saint Peter’s Square Vatikan’ın kalbinin attığı meydan olarak bilinmektedir. Vatikan’ın halka açık en büyük meydanı olan bu yer Gian Lorenzo Bernini ve öğrencilerinin muhteşem eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.

İspanya’nın ünlü şehri Barselona’nın en sembolik bölgelerinden birinde bulunan Poble Espanyol, keyifli ve huzurlu bir yürüyüşle İspanya’nın çeşitliliğini gözler önüne sermektedir. Günümüzde yapılarının çoğu bozulmamış durumda olup İspanya’nın farklı bölgelerindeki binaların, meydanların ve sokakların ölçekli kopyalarıdır. Poble Espanyol, aileler ve yetişkinler için çeşitli etkinlikleri; her gün açık olan mağazaları, atölyeleri, barları ve restoranları ile yılın 365 günü hayat doludur.

Kraliçe Sofia Ulusal Sanat Müzesi, Madrid’in en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yapı, 2013 yılında en çok ziyaret edilen müzeler arasına girmiştir. Özellikle Picasso’nun Guernica’sı müzenin en önemli parçasıdır.

Almanya’nın Köln şehrinde yer alan Aachen Katedrali, zengin koleksiyona sahip bir kilisedir. Birçok tarihi esere ve kalıntıya da ev sahipliği yapan Aachen Katedrali, yıl içinde yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Dış cephesi ile oldukça dikkat çeken Aachen Katedrali; meşe haç simgesi ve etkileyici kaplamaları ile muhteşem bir cazibe merkezidir.

Elbphilharmonie, Almanya’nın Hamburg şehrinde bulunmaktadır. 2017 yılında, mimar Herzog ve Meuron tarafından tasarlanarak açılmıştır. Eşsiz bir mimariye sahip olmasının yanı sıra şehrin eşsiz panoramik manzarasını da ziyaretçilerine sunmaktadır. Elbphilharmonie, içerisinde üç konser salonu, plaza, 45 özel oda, otel ve lokantalar yer almaktadır. Yapı açıldığı günden beri dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akımına uğramaktadır.

Rodos Kalesinin tarihi milattan önceki zamanlara dayanır. İlk olarak Hospital şövalyeleri tarafından kullanılan hisar, sonradan Osmanlı İmparatorluğu tarafından kale ve karargah olarak kullanılmıştır. İtalyanlar tarafından krallarının tatil mekanı işlevini görürken; II. Dünya savaşından sonra yeniden Yunanistan Hükümetine verilen Kale, müze şeklinde kullanıma açılmıştır. Rodos Kalesi aslında küçük bir kasaba olarak da isimlendirilir. Tarihten bir çok kalıntıyı içeren Rodos, ziyaretçilerini çok eski zamanların iklime taşır.

Tayland’ta her yıl 2 milyona yakın turisti ağırlayan devasa büyüklükteki Ramayana Su Parkı, dünya sıralamasında 12. sırada yer almaktadır. Ramayana Su Parkı 7’den 70’e herkese hitap etmektedir. Parkın amacı eğlenceyi doyasıya yaşatmaktır.

Kowloon, Çin’in Hong Kong şehrinin kuzeyinde yer alan ünlü turistik yarımadadır. Bölgede birçok bahçe, yürüyüş rotası, müze, tapınak ve tarihi yapı bulunmaktadır. Otantik dünyası ile dikkat çeken Kowloon’un tarihi mahalleleri, Hong Kong’un geleneklerini öğrenmek isteyen ziyaretçilerin ilk tercihleri arasında yer almaktadır.

Ukrayna için oldukça önemli bir yere sahip olan ve döneminin başyapıtı olarak kabul edilen Aziz Sofya Katedrali, muhteşem bir şekilde tarihi yansıtarak ziyaretçilerini büyülemektedir. Kiev’in ve Ukrayna’nın cazibe merkezi olan bu katedral, her parçasında tarih taşımaktadır.

Kahire Müzesi, Mısır’ın Kahire şehrinde yer almaktadır. Kahire Müzesi Mısır, tarih için bir merkez haline gelmiştir. Fransız mimar Marcel Dourgenon tarafından tasarlanarak, 1902 yılında Hidiv II. Abbas Helmy tarafından açılmıştır. Kahire Müzesi’nde tam olarak 120.000 eser bulunmaktadır. Bu eserler, Mısır tarihini eşsiz şekilde aktarmaktadır.

Angkor Thom’un kalbinde yer alan 12. yüzyıldan kalma Bayon Tapınağı, Jayavarman VII tarafından yaptırılan bir tapınaktır. Kamboçya’nın en ünlü kralının yaratıcı dehasını özetleyen bu tapınak, 54 Gotik kulesi, Avalokiteshvara’nın 216 devasa gülümseyen yüzüyle dekore edilmiştir. 11.000’den fazla figürü içeren 1.2 kilometrelik olağanüstü duvarları ile ziyaretçileri büyülemektedir.

Uluğ Bey Medresesi, Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yer alan tarihi bir yapıdır. Medrese, 1417 yılında ünlü mimarlar İsmail İsfahani ile Necmeddin Buhari tarafından tasarlanmış ve Uluğ Bey tarafından yaptırılmıştır. Uluğ Bey, şehirde bilimi ve ilimi geliştirme amacı ile medreseyi inşa ettirmiştir. 17. yüzyılın sonuna kadar da bu amacını gerçekleştiren medresenin bilimsel öneminin yanı sıra mimarisi de da birçok ziyaretçinin ilgisini çekmektedir.

Kings Cross, Avustralya’nın Sydney şehrinde yer almaktadır. Burası gece kulüpleri, barları, restoranları, kafeleri ve yetişkin mekanları ile ünlüdür. Sydney’in gece hayatının kalbi burada atmaktadır. Kings Cross, ziyaretçilerine sınırsız eğlence seçeneklerinin yanı sıra gurme lezzetler ve kaliteli kahve çeşitleri de sunmaktadır. Ayrıca bölgede birçok gezilecek yer de bulunmaktadır.

Leblon, Rio de Janeiro’nun canlı, kozmopolit bir semtidir. Birçok Brezilya pembe dizisine ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda şehrin en ünlü semtlerinden biridir. Burada yapılacak pek çok aktivite ve görülecek birçok cazibe merkezi bulunmaktadır. Doğal güzellikleri ile de öne çıkan semt, aynı zamanda canlı gece hayatıyla da turistlerin uğrak noktasıdır.

Burano dantelleri, rengarenk sokakları ve insanları ile ünlü bir şehirdir. Adaya giden ziyaretçiler dantelin Burano tarihini, sokaklardaki renk cümbüşü ile de huzur bulabilmektedir. Ayrıca turistler çan kulesi ve San Martino Kilisesi ile de farklı mimari ve söylentilere tanık olmaktadır.

Rucellai Sarayı, 15. yüzyıldan kalma, Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. 1446-1451 yılları arasında Leon Battista Alberti tarafından tasarlanmış ve Rucellai Ailesinin yıllarca iş ve yaşam alanları için ortak kullanılmıştır. Günümüzde ise enstitü olarak hizmet veren tarihi bina, ihtişamlı yapısıyla ziyaretçilerini beklemektedir.

Prag’ın Astronomik Saat’i şehrin en önemli simgelerinden biri olarak Eski Belediye Binası’nın duvarında yer almaktadır. Yapıda bulunan figürler her saat başında bir gösteri sunmaktadır. Özellikle bu olağanüstü performansı görmek isteyenler saati görmek için Prag’a akın etmektedir.

Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Müzeler Adası, yaklaşık 100 yıl içerisinde inşa edilen 5 farklı müzeye ve Berlin Katedrali’ne ev sahipliği yapmaktadır. Sanat galerisinden heykellere, antik buluntulardan Mısır dünyasına kadar birçok önemli eserin bir arada gözlemlenebildiği bir nokta olarak ön plana çıkmaktadır. Üstelik yılda 2,3 milyondan fazla insanı ağırlayan önemli tarihi noktalardan birisidir.

Kuzey Makedonya’nın en eski yapılarından biri St. Naum of Ohrid’dir. Ohrid Gölü’ne bakan bu kompleks, 1100 yıldan fazla olan tarihi bir geçmişe sahiptir. Kendi tarihi güzelliğinin çevresindeki doğal güzellikler ile birleşimi St. Naum Manastırını Makedonya sınırları içinde ziyaret edilmesi gerekenler listesine adını yazdırmaktadır.

Budapeşte’nin kalbinde bulunan Szimpla Kert; restore edilmiş harabe bir binada bulunması, içerisindeki graffitiler, tablolar ve farklı tasarımı ile her müşterisini etkilemektedir. Birbirinden farklı onlarca içecek seçeneği ve lezzetli yemekleri ile her tada uygun opsiyonlar sunmaktadır. Her gün yüzde yüz doluluk kapasitesi ile çalışan bu barda, girişte biraz sıra beklemeniz gerekse de girdiğiniz zaman eğlenirken sosyalleşebileceğiniz güzel anlara tanık olabilirsiniz.