2024 Gezilip Görülmesi Gereken Kültürel Yerleri

Nikola Tesla Müzesi 1952 yılında ziyarete açılmış, dünyanın en çok ziyaretçi alan kültür birimlerinden bir tanesidir. Ünlü Fizikçi Nikola Tesla’nın hayatını, yaptığı çalışmaları yansıtan birçok eşyaya ev sahipliği yapan müze her yıl 150.000’den fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Nikola Tesla 20. yüzyıl bilimine ışık tutmuş, zaman ötesi icatlara imza atmıştır.

Sırbistan’ın göz bebeği Kalemegdan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde askeri alan olarak kullanılmıştır. Daha sonraki dönemlerde I. Dünya Savaşı’na da maruz kalmasına rağmen bütün güzelliğiyle günümüzde boy gösteren Kalemegdan, şehrin en güzel yeşil alanıdır. İçerisinde birçok farklı tesis bulunduran parktaki çoğu yapı tarihidir. Görenleri kendine hayran bırakan Kalemegdan adını Türkçe’den almaktadır.

İslam dinindeki hoşgörü ve adaleti her zaman yansıtan Bektaşi derviş Gül Baba, Budapeşte’deki türbesinde her yıl müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir. Yaşadığı dönemde sadece Osmanlı halkını değil aynı zamanda Macar halkını da etkilemiş ve herkesin tanıdığı, saygı duyduğu bir kişi haline gelmiştir. Ölümünün ardından yapılan bu türbe ile Macaristan’daki islami kutsal varlığı temsil etmeye devam etmektedir.

Kutsal Kabir Kilisesi, İsa’nın çarmıha gerilip gömüldüğü yerlere ev sahipliği yapmaktadır. Kilise, Hristiyanlar için en kutsal ve en önemli Hac yeri olarak kabul görmektedir. Kilise’nin tarihi ise Roma İmparatorluğu’na dördüncü yüzyıla dayanmaktadır.

Roma’da ünlü bir semt olan Celio, Antik Kolezyum ve Konstantin Kemeri gibi önemli anıtları gibi birçok tarihe yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Semt, adını şehrin ünlü yedi tepesinden biri olan Caelian’dan almıştır. Orta çağdan kalma birçok cazibe merkezine sahip olan Celio, Roma ziyareti sırasında mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.

Akihabara, Japonya’nın Tokyo kentindeki Chiyoda şemtinde yer alan bir alışveriş bölgesidir. Burası, Japon Anime kültürü Otaku’nun merkezi olarak kabul edilmektedir. Bölgede birçok mağaza ve kafe gibi mekanlar bulunmaktadır. Akihabara’daki mağazalarda; anime, manga, video oyunları gibi ürünler yanı sıra telefon, kamera, televizyon ve ev aletleri gibi elektronik ürünler de satılmaktadır.

1311 yılında Almanya’nın Rothenburg ob der Tauber şehrinde inşa edilen St. Jakobskirche, en ünlü kiliselerden biridir. Kilisede yer alan sunak ve cam pencereler, yapının mimarisi dışında dikkat çeken özellikleri arasındadır. Kilise, haftanın her günü ziyaret edilebilir. Ziyaretçilerin gezi sırasında ibadet edenlere saygı duyması oldukça önemlidir.

Medici Şapeli, San Lorenzo Kilisesi’nin içine Medici ailesini onurlandırmak için yapılmıştır. Ünlü ressam ve heykeltraş Michelangelo tarafından tasarlanan şapel üç bölümden oluşmaktadır. Şapelde, Medici ailesinin kabirlerinin yanı sıra onlara ait pek çok değerli eşya ve anıtsal nitelik taşıyan heykel yer almaktadır.

İtalya’nın ilk ulusal modern sanat müzesi olan MAXXI, Mimar Zaha Hadid’in başyapıtı olarak kabul edilmektedir. Müze ihtişamlı modern mimarisi ve ev sahipliği yaptığı sanat eserleriyle tüm dikkatleri üzerine çekmektedir.

Roma’nın kurulduğu yer olarak bilinen Palatino Tepesi tarihi kalıntılar açısından İtalya’daki en büyük bölgedir. Roma Forumu’nun içinde yer alan tepede Roma dönemine ait pek çok yapı ve kalıntı bulunmaktadır.

Amsterdam’ın sembolü ve en hareketli merkezi olan Dam Meydanı, şehre ait tarih ve kültürü bir noktada bütünleştirmektedir. Amsterdam’ın en ünlü sokaklarının kesişiminde yer alan meydan, turistlerin yoğun olarak ilgi gösterdiği önemli bir mekân olarak dikkat çekmektedir.

Önceleri eyalet yöneticileri tarafından avlanma sahası olarak kullanılan Tiergarten, 19. Yüzyılın ortalarına doğru mimar Peter Joseph Lenne tarafından yapılan düzenlemeyle günümüzdeki haline getirilmiştir. Söz konusu avlanmaların canlandırıldığı heykeller, Zafer Sütunu’ndan itibaren başlayan ağaçlarla çevrilmiş yaya yolunun kenarlarında bulunmaktadır. Aynı zamanda Beuvelle Sarayı, Zafer Sütunu, büyük bir hayvanat bahçesi ve Prusyalı generallerin, Bismarck’ın anıtlarına ev sahipliği yapmakta olan Tiergarten 24 saat boyunca ziyarete açık olup, girişler ücretsizdir.

Batum Botanik Bahçesi, şehrin kuzey bölgesinde bulunmaktadır. Dünyadaki en büyük botanik parklar arasında yer almaktadır. Botanik park içerisinde 5.000’den fazla bitki çeşitliliği bulunmaktadır. Meksika, Avustralya, Güney Amerika, Himalayalar ve daha birçok ülkeden getirilen bitkiler bu parkta canlılığını korumaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdikleri park yılın her mevsiminde yüksek doluluk oranına ulaşmaktadır.

Yapımına 1935 yılında başlanmış olan Aziz Sava Katedrali tam olarak Sırp Ortodoks Kilisesinin kuruluş 800. yıldönümü olan 2019 yılında tamamlanmıştır. Dini yapı Sırp Ortodoks Kilisesi’nin kurucusu olan Aziz Sava’ya ithaf edilmiştir. Ayrıca bu görkemli yapı Balkanların en büyük kilisesi unvanına sahip olmaktadır.

Macaristan’ın en önemli tarihi olaylarına tanık olan Buda Kalesi, 13. yüzyıldan günümüze kadar önemli bir geçmişe sahiptir. Bir dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesi altına da giren bu kale, heybetli duruşu, 200’den fazla odası ve geçitleri ile Avrupa’daki en büyük saraylardan birisidir. Terasından muhteşem Budapeşte manzarasını da seyredebileceğiniz bu saray, Macaristan’a uğrayan turistlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken değerli yerlerden birisidir.

Sunny Beach birden çok çeşitli aktiviteleri ile gözde tatil noktaları arasında yer almaktadır. Gündüz başlayan eğlenceli aktiviteler gece yerini renkli bir dünyaya bırakmaktadır. Berrak denizinden altın rengi kumsalına kadar ziyaretçilerini büyüleyen Sunny Beach’in dar sokaklarında benzersiz bir gezi deneyimi yaşamak mümkündür. Farklı lezzetleri deneyimlemeyi seven ziyaretçiler için Sunny Beach’te pek çok restoran bulunmaktadır.

Belgrad’ın ünlü caddesi Skadarlija, yaklaşık 400 metre uzunluğa sahiptir. Canlı müzik eşliğinde güzel bir akşam yemeği için ideal bir lokasyondur. Ayrıca birbirinden güzel kafe, gece kulübü ve eğlence mekânlarıyla da ziyaretçilerini kendisine çekmektedir. Bohem havasıyla dikkat çeken Skadarlija, kendilerini bu muhteşem atmosfere kaptırmak isteyen her yaştan ziyaretçi için cazip bir destinasyondur.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles şehrinde bulunan Dolby Tiyatrosu, 9 Kasım 2001 tarihinde açılmıştır. Mimar David Rockwell tarafından tasarlanmış olan dev tiyatro 3400 kişilik kapasitesiyle dikkat çekmektedir. Modern dekorasyonu ve eğlence teknolojisinin son örneklerini sunan tiyatro, ziyaretçilerden tam not almaktadır. Oscar ödülleri başta olmak üzere birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Dolby, Tiyatrosu, yıldızlar geçidi olarak anılmaktadır.

San Marco Meydanı, Floransa’nın şehir merkezi olarak da ifade edilmektedir. Çevresini saran tarihi ve kültürel yapılar sayesinde her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği şehir simgelerinden biri haline gelmiştir. Meydanın çevresinde Floransa’nın simgelerinden olan San Marco Müzesi, Floransa Güzel Sanatlar Akademisi gibi yapılar bulunmaktadır.

Dünyanın en küçük sanat galerisi olan Borghese Gallery, Bernini ve Carravaggio’nun göz alıcı eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Galeri yalnızca sanat eserleriyle değil muhteşem bahçesiyle de görenleri kendine hayran bırakmaktadır.