İskoçya Ünlü Yerleri

Batı Avrupa’nın en ünlü tarihi yerlerinden olan Edinburgh Kalesi, yaklaşık 1100 yıllık bir tarihe sahiptir. İskoç kaleleri içinde en ünlü ve en önemli bir itibara sahip olan kale, yüzyıllar boyunca krallara ve kraliçelere ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde müze olarak faaliyetini sürdüren Edinburgh Kalesi, zamanında İskoçya krallığının ikametgahı olarak hizmet vermiştir.

İskoçya’nın Edinburgh şehrinde yer alan Rosslyn Şapeli, sırlarla dolu mimariye sahiptir. Şapelin neredeyse bütün duvarları esrarengiz oymalarla süslenmiştir. Bu oymalarla derin anlamlar taşıyan şapelin iç ve dış duvarları ziyaretçilerine ilham vermektedir. Özellikle sanatçılar Rosslyn Şapeli’nden esinlenerek eserler üretmişlerdir. Günümüzde hala bile muazzam mimarisinin sırrı çözülemeyen şapel, fazlaca teoriye konu olmuştur.

İskoçya’da bulunan Forth Bridge, inşa edildiği yıllar dünyanın en uzun açıklıklı köprüsü unvanına sahip olmuştur. Kırmızı rengi ve güçlü çelik yapısıyla hayranlık uyandıran bir mimariye sahip olan Forth Bridge, sudan 110 metre yüksekliktedir. Köprünün iskelesi granitle kaplanmıştır ve granit ayaklar üzerinde üç çift konsol kuleyle şahane bir görüntü elde edilmiştir.

İskoçya’nın en popüler damıtımevlerinden biri Auchentoshan Distillery ziyaretçilerini geniş gezi seçenek yelpazesi ile ağırlayan bir yerdir. İçki tadımdan, fabrikanın tarihinin içerisinde bir gezintiye çıkaran gezilere  kadar birçok farklı opsiyon sunmaktadır. Tarihi, viskileri ve eşsiz atmosferiyle Auchentoshan Distillery Portekiz’e gelen turistleri kendine çeken bir destinasyondur.

Tüm siyasi entrikalara ve savaşlara rağmen 900 yılı aşkın bir süredir ayakta kalan; Britanya kraliyet soyuna ev sahipliği yapmış ve günümüzde hala Kraliçe Elizabeth’in Edinburgh’taki resmi konutu olan Holyroodhouse Sarayı, dünyanın dört bir yanından tarih tutkunu ziyaretçilerin akınına uğramaktadır. İhtişamlı saray, ziyaretçileri tarihi bir yolculuğuna çıkarmaktadır.

Sahibi ile iyi bir ikili olan Greyfriars Bobby, vefası ile de hafızalara kazınmıştır. Sahibini sağlıkta ve hastalıkta yalnız bırakmayan bu cesur köpek, efendisi vefat ettiğinde dahi mezarının başından ayrılmamıştır. Gönülleri fetheden köpeğe Edinburgh halkı sahip çıkmış ve korumuştur. 1872’de hayata veda eden köpeğin heykeli Edinburgh’da granit bir çeşme üzerine dikilmiştir.

Leith, İskoçya’nın Edinburgh şehrinin kuzeyinde yer alan eski bir liman bölgesidir. Günümüzde de canlı bir bölge olan Leith’te çok fazla bar, pub ve restoran yer almaktadır. Ziyaretçilerin Edinburgh’taki en güzel yemekleri yiyip içkileri içebilecekleri bir bölgedir. Buradaki sayısız restoran geleneksel İskoç mutfağından sıra dışı etnik mutfaklara kadar geniş yelpazede yemekler sunmaktadır.

İskoçya için büyük başarılara imza atan William Wallace, bir heykel ile ödüllendirilmiştir. Böylelikle William Wallace Heykeli Tweed Nehri’ne bakan tepede yapılmıştır. İskoçya ulusal kahramanı olan William Wallace Heykeli kırmızı kumtaşı ile yapılmıştır.

River Clyde, İskoçya’nın en uzun 3. akarsuyu unvanına sahip olan nehirdir. Her yıl daha çok ziyaretçi ağırlayan bu etkileyici nehir, Atlantik Okyanusuna dökülmektedir. Paleolitik Dönem itibari ile çok sayıda insan topluluklarına hizmet eden nehir, Glasgow şehri merkezinden geçmektedir.

İsviçre’nin Edinburgh şehrinde, kentsel bir bölgeden kırsal bir tepeye hızla geçiş yapmayı sağlayan Arthur’s Seat, 1500 yıl öncesinden beridir bu isimle anılmaktadır. Bu tepe, kilometrelerce öteden görülebilecek yüksekliğe sahiptir. Şehri ve çevredeki bölgeyi seyretme imkanı sunan Arthur’s Seat, harika bir manzara sunmaktadır. Ayrıca bu tepeye çıkmayı kolaylaştıran patika yollar mevcuttur.

İskoçya’nın değerli mekanlarından biri olan İskoçya Ulusal Müzesi, hayalin ötesinde koleksiyonlarla konuklarını ağırlamaktadır. Binadan ayrılmadan İskoçya’nın günümüze kadar olan tarihini anlatan sanat eserlerini görebilen ziyaretçiler, 10.000’den fazla kültürel ve tarihi eşyayı görebilmektedirler. Müzede gezen konuklar, koleksiyonların hikayeleştirilmiş halleriyle karşılaşmaktadırlar.

İskoçya’nın Edinburgh şehrinde bulunan Princes Street Gardens, eski şehir yerleşkesi ile yeni modern şehir yerleşkesini birbirinden ayıran bir konumda yapılmıştır. Yıl boyunca pek çok farklı etkinliklere imza atan bu harika bahçede neredeyse bütün önemli günlerin kutlamaları yapılmaktadır. Yılın her mevsiminde açık olan Princes Street Gardens, mevsime göre düzenlenmektedir.

İskoçya’nın başkentinde bulunan Royal Botanic Garden Edinburgh, şifalı bitkilerin yetiştirilmesi amacı ile kurulmuştur. Muazzam bir manzara ile konuklarını karşılayan botanik bahçe, 72 dönümlük bir alanı keşfetmeyi sağlamaktadır. Edinburgh kalesini de içeren Royal Botanic Garden, dünyanın en iyi botanik bahçelerinden biridir.

1888 yılında kurulmuş olan Celtic Futbol Kulübü 1892 yılında günümüzdeki tesisine taşınmış ve böylece başarı serüveni başlamıştır. Tarihinde birçok talihsizlik yaşamış olan Celtic Futbol Kulübü zorlu yollardan geçerek günümüzdeki efsanevi vizyonuna kavuşmuştur. Celtic Park oldukça donanımlı bir tesistir. Beklenilenden fazlası bulunan tesis herkesi tatmin edebilmektedir.

Hampden Park 1903 yılında İskoçya Futbol Federasyonu adına açılmış bir tesistir. Dikkat çekici stadyum tarihinin en büyük ve en eski futbol sahası unvanına sahiptir. Bir aşırı aşkın süredir durmaksızın hizmet veren Hampden Park dünyaca ünlü birçok futbol karşılaşmasına ve ödülüne şahitlik etmiştir. İçerisinde birbirinden eğlenceli birimler bulunan Hampden Park’ta bir konser salonu dahi vardır.

George Meydanı 1781 yılında inşa edilmiştir. İskoçya’nın Grasgow şehrinde yer almaktadır. Özel gereksinimli bireylerin ziyareti için uygun koşullara sahip olan bu meydan 12 tane heykele de ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi yapıların arasında bulunan George Meydanı banklar ve ağaçlarla süslenmiştir.

Kelvingrove Sanat Galerisi ve Müzesi 1901 yılında, İskoçya’da kurulmuştur. Usta sanatçıların eserlerinin bulunduğu değerli müze her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlamaktadır. Müzede Antik Yunan eserleri dahi yer almaktadır. Sanatçıların sergi yapabildikleri galeride konserler de yapılmaktadır. Tarihi müze Barok Mimarisinin en güzel örneklerinden bir tanesidir.

Riverside Müzesi İskoçya’da bulunmaktadır. Etkileyici müze geometrik mimarisiyle dikkat çekmektedir. Riverside Müzesi’nde tarihi araçlar sergilenmektedir. Sergilenenlerin zıttı olarak müze ileri bir teknolojiye sahip olmaktadır. Her yaştan ziyaretçinin ilgisini çeken Riverside Müzesi’nde otomobil, kaykay, bebek arabası gibi araçlar sergilenmektedir.

Kelvingrove Park, Glasgow şehrinin West End bölgesinde ünlü Kelvingrove Sanat Galerisi ve Müzesi’ni içeren halka açık bir parktır. Park içerisinde çeşitli aktiviteler yapmak mümkündür.

Glasgow Botanik Bahçesi 1817 yılında İskoçya’da açılmıştır. Yeni Zelanda ve Avusturya’ya ait bir eğrelti otu türünde koleksiyona sahiptir. Her yaştan ziyaretçiyi etkileyen bitkiler her geçen gün çoğalmaktadır. Kibble adı verilen saray ise bitkilerin genelinin bulunduğu camdan yapılmış bir yapıdır.