Tarihi ve Doğal Güzellikleri ile Hayranlık Uyandıran Güney Afrika Hakkında Bilgiler
Popüler Güney Afrika Cumhuriyeti Turları
İnsan ayrımcılığına karşı gösterdiği güçlü direnişi ve meşhur eski devlet başkanı Nelson Mandela ile tanınan Güney Afrika, ülkede bulunan kalıntılarla birlikte ne kadar köklü bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlamaktadır. 1994 yılında Nelson Mandela’nın devlet başkanı seçilmesiyle birlikte ilk anayasasına kavuşan Güney Afrika; Hint ve Atlas Okyanusu ile sarmalanan bir ülkedir. Güney Afrika ile ilgili bilgiler arasında ise dünyanın enlerine beşiklik ettiğini ispatlayan çok sayıda ayrıntı vardır.
Dünyanın en büyük kanyonlarından olan Blyde Nehri Kanyonu ile en yüksek bungee jumping alanı olan Bloukrans Köprüsü; bu ülkede yer almaktadır. Ayrıca dünyanın en lüks treni olarak adlandırılan Rovos Demiryolu ile turistlerin penguenlerle yüzebildiği Boulders Penguin Colony de Güney Afrika’ya dair ilgi çekici ayrıntılardandır. Eşsiz tarihi ile dünyanın dört bir yanında yankı yaratan Güney Afrika, çeşitli gıda ürünleri ve leziz yemekleriyle ziyaretçilerini mest etmektedir. Ülkenin en uzun şarap rotasına sahip olduğu ve et üretimi bakımından ön plana çıktığı da bilinmektedir.
Güney Afrika hakkında her şey turistlerin ne kadar muhteşem anılar biriktirebileceğini gözler önüne sererken, ülkedeki önemli müzeler de bölgenin değerli direnişini ve gelişimini görünür kılmaktadır. Johannesburg’daki Apartheid Müzesi ve Pretoria’daki Özgürlük Parkı, ülke ziyaretçilerin en keyif aldığı lokasyonlardandır. Jeffreys Körfezi’nde sörf yapan ve Drakensberg Dağları’ndan unutulmaz ülke manzarasına şahitlik eden Güney Afrika ziyaretçileri, en popüler etkinliklerden biri olan çöl safarilerine katılmaktan da vazgeçememektedir.
Güney Afrika’nın Tarihi
Güneydoğusunda Hint Okyanusu, güneybatısında ise Atlas Okyanusu bulunan Güney Afrika; en eski kalıntıları 3,5 milyon yıl öncesine kadar dayanan efsanevi bir ülkedir. Birçok hayvan türünün ve ilkel insan kalıntılarının bulunduğu ülke, tarihi ile arkeologların en çok ilgisini çeken bölgelerden biri olmaya devam etmektedir. Ümit Burnu’nda gemiler için kurulan tedarik istasyonu sonrasında Güney Afrika’nın modern tarihinin başladığı bilinmektedir. 18. yüzyılda ülkenin en eski toplulukları ile Avrupalı yerleşimciler arasında yaşanan savaşlar ise kölelik kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Güney Afrika yerlilerinin özgürlüğüne ulaşma girişimleri ise 2. Dünya Savaşı sonrasında yoğunlaşmıştır.
Güney Afrika’da “Apartheid” kavramı, beyaz tenlilerin ayrıcalıklarını içeren ve ülkenin eski yerleşimcilerini bastıran politikaları ifade etmektedir. Bu ayrımcılık döneminin sonu ise 1990’larda artan isyanlarla birlikte gelmiştir. Afrika Ulusal Konseyi’nin kararıyla 27 sene hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılan Nelson Mandela, 1994 yılında ilk siyahi devlet başkanı seçilmiştir. Apartheid politikalarının geçersiz kılınmasında, ırk ayrımının sonlandırılmasında ve ülkedeki yönetim biçiminin demokratik temellere ulaştırılmasında büyük rol oynayan Nelson Mandela, bu başarısı sayesinde Nobel Barış Ödülü almaya hak kazanmıştır.
21. yüzyılda gelişimini hızlandıran ve modernleşme yolunda ilerlemeyi başaran Güney Afrika, günümüzde cumhuriyet ile yönetilen ülkelerden biridir. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin kuruluşu, 31 Mayıs 1961 tarihinde gerçekleşmiştir. Ayrıca ülkenin Cape Town, Bloemfontein ve Pretoria olmak üzere 3 ayrı başkenti bulunmaktadır. Kuruluşu kadar yeraltı madenleri, tarım faaliyetleri, etkileyici mimarisi ve turizm atraksiyonu ile de ön plana çıkan ülkenin; geleneksel ve modern yapılarla eşsiz hale geldiği bilinmektedir. Sanat tarihi ve edebiyat alanı bakımından da dünyaca ünlü eserlere ev sahipliği yapan ülkenin, müzik ve sinema sektöründe de aktif olduğu görülmektedir.
Güney Afrika Denildiğinde İlk Akla Gelenler
Güney Afrika denildiğinde ilk akla gelen detaylar arasında etnik çeşitliliği ve etkileyici gelenekleri bulunmaktadır. Dünyanın en uzun şarap rotasına sahip olan Güney Afrika, doğal güzellikleriyle de ön plana çıkmaktadır. Ülkede, muhteşem bir manzara sunan Drakensberg Dağları’nda kayak ve snowboard gibi çeşitli aktiviteler yapılabilmektedir.
Ev sahipliği yaptığı teleferiklerle ülkeye adeta kuş bakışı görünümü ile tanıklık edilmesini sağlayan Cape Town, Güney Afrika ülkesinin en popüler lokasyonlarındadır. Ayrıca şehirde, Güney Afrika’nın en prestijli üniversiteleri ile muhteşem manzaralar sunan sahil şeridi de bulunmaktadır. Genel olarak doğal oluşumları bakımından incelenen ülkenin; sulak alanlara, çöllere, subtropikal ormanlara, dağlara, sarp kayalıklara ve çayırlara sahip olduğu görülmektedir. Ancak geleneksel içecekleriyle de ön plana çıkmayı başaran Güney Afrika, leziz kahve çeşitleri ve yöresel şaraplar gibi ikonik özelliklere de sahiptir. Özellikle Güney Afrika kahvesinin zengin aroması bakımından her turistin denemek istediği bir içecek olduğu bilinmektedir.
Güney Afrika ülkesinin en belirgin özellikleri açıklanırken spor etkinliklerinden söz edilmesi kaçınılmazdır. Çünkü ülkenin futbol, rugby ve kriket gibi sporların dünya kupalarına ev sahipliği yapan tek ülke olduğu söylenebilmektedir. Yemek kültürü ile de ilgi çekiciliğini artıran ülke, Afrika’nın en büyük et üreticisidir. Doğasından yemeklerine ve spor aktivitesi olanaklarına dek ziyaretçileri memnun eden Güney Afrika, iki ayrı Nobel Barış Ödülü sahibinin de yaşadığı evlere beşiklik etmiştir. Nelson Mandela ve Desmond Tutu’nun evleri ülkenin Soweto ilçesinde bulunmaktadır.
Güney Afrika’ya Gideceklere Tavsiyeler
Muhteşem manzaraları, yürüyüş yolları, sahili ve çölleri ile ünlü Güney Afrika’da her turistin keyif alarak gerçekleştirebileceği çok sayıda aktivite bulunmaktadır. Birçok turistin yalnızca safariye çıkmak için bile gittiği ülkede bu eşsiz çöl turlarının mutlaka deneyimlenmesi önerilmektedir. Addo Elephant Ulusal Parkı ve Kgalagadi Sınır Ötesi Parkı, popüler safari bölgelerinden yalnızca birkaçıdır.
Güney Afrika’daki Jeffreys Körfezi ise ülke ziyaretçilerinin sörf yapabildiği meşhur lokasyonlardandır. Ülkenin doğal bölgelerini keşfeden turistlerin Drakensberg Dağları’nda nefes kesici yürüyüşlere çıkması da şahane bir aktivite seçeneğidir. Güney Afrika’nın büyüleyici güzellikleri ile tanışan turistler, Boulders Penguin Colony adlı bölgeye uğrayarak şirin Afrika penguenlerini izleyebilmektedir. Cape Winelands’e giden ziyaretçiler ise yol boyunca uzanan üzüm bağlarının manzarasıyla mest olurken bir yandan da yerel şarap tadımı yapabilmektedir.
Dünyanın en büyük kanyonlarından biri olan Blyde Nehri Kanyonu da doğa tutkunlarının mutlaka görmek isteyeceği bölgelerdendir. Ülkenin doğal miraslarını görmek isteyen ziyaretçilere, Johannesburg şehrinde bulunan Apartheid Müzesi’ne ve Robben Adası’na uğramaları da önerilmektedir. Çünkü bu bölgelerin, Güney Afrika’nın özellikle insan hakları mücadelesini hatırlatan önemli yapılarına ev sahipliği yaptığı bilinmektedir.
Güney Afrika’ya Giderken Alınması Gerekenler
Güney Afrika’yı keşfetmek isteyen turistlerin, ülkeye giderken mutlaka yanlarına alması gereken çeşitli eşyalar bulunmaktadır. İlk olarak ülkenin hava koşullarına hazırlıklı olunması amacıyla bir adet şemsiye ve şapka bulundurulması tavsiye edilmektedir. Çünkü özellikle yaz mevsiminde yağış ve sıcaklıkların artabildiği günlerde, hava koşullarına hazırlıklı olunması ülke turunun verimini artıracaktır.
Güney Afrika’yı ziyaret eden turistlerin doğa yürüyüşü ve çöl safarilerine çıkarken yürüyüş ayakkabısı ya da sandalet tercih etmesi de mantıklı bir seçim olmaktadır. Kıyafet seçimlerinde ise rahat, ince ve cepli pantolon ile açık renkli gömlek ya da bluzların ilk sırada yer alması gerektiği söylenebilmektedir.
Güney Afrika ziyaretlerinde doyasıya gezerken kıyafet, ayakkabı ve aksesuar tercihlerini doğru yapan turistlerin; tüm eşyalarını taşıyabilmeleri için kolay taşınabilir bir sırt çantası bulundurmasında da fayda vardır. Sineklerden ve böceklerden rahatsız olmak istemeyen turistlerin sinek kovucu sprey taşımaları da önerilmektedir.
Güney Afrika Hakkında İlginç Bilgiler
Güney Afrika; doğal güzellikleri, geleneklerine olan bağlılığı ve etkileyici festivalleriyle tüm dünyaya kapılarını açsa da hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. Ülkenin bazı bölgelerinde yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda, nesli tükenmiş birçok hayvan türünün fosillerinin %80’inin Güney Afrika’da bulunduğu ortaya çıkmıştır. Ülkenin farklı sahillerinin açıklarında neredeyse binlerce gemi enkazının bulunması da özellikle denizciliğe meraklı olan turistlerin ilgisini çeken detaylardandır. Ayrıca Güney Afrika’nın 3 ayrı başkentinin olması da pek çok turisti şaşırtmaktadır. Cape Town, Bloemfontein ve Proterya; ülkenin farklı idari merkezlerini oluşturan başkentleridir.
Ülke hakkında ekstrem sporlara ilgisi olan ziyaretçileri mest eden bilgilerden biri de dünyanın en yüksek doğal bungee jumping alanı olan Bloukrans Köprüsü’ne ev sahipliği yapmasıdır. Dünyanın en eski dağlarından olan Masa Dağı ise iki bini aşkın bitki türüyle dağ yürüyüşlerine çıkan turistlerin beğenisini toplamayı başarmaktadır. Doğal oluşumlarıyla ne kadar eski bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlayan Güney Afrika, toplamda 11 dilin konuşulduğu bir ülke olarak etnik çeşitliliğini de gözler önüne sermektedir.
Güney Afrika Cumhuriyeti Vizesi
Güney Afrika’ya giriş yapıldığında bazı evrakların görevlilere gösterilmesinin ardından turistlere vize verilmektedir. Bunun için pasaportta en az iki sayfanın boş olması gerekmektedir. Alması oldukça kolay olan vizenin süresi 30 gündür. Bu sürenin üzerindeki ziyaretler için Güney Afrika Büyükelçiliği’nden randevu alınması zorunludur.
Sıkça Sorulan Sorular
Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.
Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.
Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.
Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.
17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.
Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.
Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.
Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.