Gözde Turistik Rotalardan Patmos Hakkında Bilgiler

Yunanistan’ın eşsiz güzellikleri arasında yer alan Patmos Adası, Batnoz Ada olarak da bilinmektedir. Bölgenin en kuzeydeki adası olan Patmos; doğal güzellikleri, turizm imkanları ve yüzlerce yıllık tarihi ile öne çıkmaktadır. Hristiyan halk tarafından Kıyamet Adası olarak anılması ve İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Yuhanna’nın sürgüne gönderildiği yer olması Patmos Adası ile ilgili bilgiler arasındadır. Ayrıca ada sınırları içinde dini eserlerin yazıldığına inanılan ve 1999 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak kabul edilen Kıyamet Mağarası bulunmaktadır.

Patmos Adası hakkında her şey dini değeriyle sınırlı değildir. Bir Yunan adasının tüm güzellikleri bu bölgede bir araya gelmiştir. Muhteşem plajları, mavi denizi, harika yöresel lezzetleri ile ada ziyaretçilerine sakin ve özel bir tatil ortamı sağlamaktadır. Adanın merkezinde bulunan dükkanlar, ziyaretçilerin her ihtiyacını karşılamakta ve yerli halk misafirlere güler yüzle hizmet vermektedir. Bu bakımdan Patmos Adası, ziyaretçilerin kendilerini evlerinde hissedecekleri keyifli bir tatil lokasyonudur.

Tüm güzelliklerinin yanında mutfağı ile de dikkat çeken Patmos Adası; peynirli ve ballı bademli börekleri gibi yöresel lezzetleri ziyaretçilerine sunmaktadır. Sahil kıyısında yer alan birçok işletmenin masaları kumların üzerinde, denizden birkaç metre ötede yer almaktadır. Bu sayede olağanüstü bir atmosfere kavuşan akşam yemekleri, romantik ve huzur verici bir deneyime dönüşmektedir. Tüm bu özellikleri ile Ege’de dikkatleri üzerine çeken Patmos Adası, mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.

Patmos'un Tarihi

Patmos Adası, Yunanistan’ın en kuzeyinde yer almakta ve kuruluşu MÖ 3.000’e kadar uzanmaktadır. Antik mitolojiye göre adaya ilk başta tanrıça Artemis’in onuruna kızı Litois’in adı verilmiştir. Efsaneye göre o dönemlerde ada sulara gömülmüş ve tanrıların yardımıyla tekrar eski haline getirilmiştir. Bu olay bölgenin sanat tarihi ile halkın yaşayışı üzerinde etkili olmuş ve ada halkı bağlılıklarını göstermek için yüzyıllar boyu tanrıların adını bu bölgede yaşatmıştır.

Adada ilk yerleşimlerin Lelegler, Dorlar ve İyonlar gibi uygarlıklar tarafından gerçekleştirildiği düşünülmektedir. Arkeolojik araştırmalar sonucunda ortaya çıkan çeşitli tarihi yapılar, mezarlıklar ve kaleler; bu medeniyetlerin adanın gelişimine katkıda bulunduğunu göstermektedir.

Yüzyıllar boyu önemini koruyan Patmos Adası, 1. yüzyılda Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve gerilemeye başlamıştır. Uzun yıllar sürgün yeri olarak kullanılan ada, Aziz Yuhanna’nın da sürgünü ile önemli bir dini merkez haline gelmiştir. 3. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ile Hristiyanlık bölgede yükselişe geçmiş ve bu yıllarda Bizans yönetimi tarafından adaya birçok tarihi tapınak inşa edilmiştir. Ada yüzyıllar boyu Bizans yönetiminde kalmış ve 12. yüzyılda önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir.

1207 yılında Venediklilerin adaya hâkim olmasıyla özerk bir manastır devleti haline gelen Patmos Adası, büyük bir zenginlik ve nüfuza kavuşmuştur. 16. yüzyıla gelindiğinde ise Türk-Venedik savaşlarına ev sahipliği yapmış ve uzun yıllar karışıklıklarla boğuşmuştur. 2. Dünya Savaşı’na kadar Osmanlılar, Ruslar ve İtalyanlar arasında el değiştiren ada, 1948'de imzalanan antlaşma ile Yunanistan’a katılmıştır. Patmos Adası, bölgede sükunetin sağlanmasının ardından günümüze kadar gelişimine devam etmiş ve turizm ile ön plana çıkan bir merkez haline gelmiştir.

Patmos Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Patmos Adası’nın en belirgin özellikleri arasında en başta dini önemi gelmektedir. 

Aziz Yuhanna’nın adaya sürgüne gönderilmesinin ardından önemli bir dini merkez haline gelmiş ve burada Aziz John Manastırı gibi Hristiyanlar için büyük öneme sahip birçok tapınak inşa edilmiştir. Dini eserlerin yazıldığına inanılan Kıyamet Mağarası da adanın en dikkat çeken ve en çok ziyaret alan yerleri arasındadır.

Eşsiz bir doğa güzelliğine sahip Patmos Adası, Skala Sahil Kasabası gibi turizm noktalarına ve Lampi Plajı, Grikos Plajı, Psili Ammos Plajı ve Livadi Geranou Plajı gibi birçok ünlü plaja ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl yerli ve yabancı birçok ziyaretçi bu plajlarda masmavi denizin ve doğayla iç içe tatil keyfinin tadını çıkarmaktadır.

Ada özellikle fırınlanmış ürünleri ile farklı lezzetlerin buluştuğu bir noktadır. Yöresel lezzetleri tatmak isteyen ziyaretçilerin peynirli ve ballı bademli börekleri mutlaka denemeleri önerilmektedir. Bunun yanında Patmos Adası’na özgü peynir çeşitleri, şehir merkezinde yer alan işletmelerde tadılabilmektedir. Bu işletmeler geniş bir ürün yelpazesine sahiptir ve bölgeyi önemli bir alışveriş ve yaşam merkezi haline getirmektedir.

Patmos'a Gideceklere Tavsiyeler

Yunanistan’ın en önemli dini merkezleri arasında bulunan Patmos Adası, mutlaka ziyaret edilmesi gereken birkaç simge yapıya sahiptir. Eşsiz bir deniz manzarasına sahip Aziz John Manastırı; tarihi duvarları, kemerleri ve işlemeleri ile görülmeye değerdir. Manastıra oldukça yakın bir konumda bulunan Kıyamet Mağarası ve Zoodochos Pigi Manastırı da ziyaretçilere etkileyici bir tarih sunmaktadır.

Patmos Adası, Yunanistan’ın ekonomik durumu ile paralel olarak Avrupa’da en uygun fiyatlı tatil yerleri arasındadır. Şehir merkezinde bulunan işletmeler ziyaretçilere keyifli bir alışveriş ortamı sunmakta ve turistler ile şehrin yöresel lezzetlerini buluşturmaktadır. Adanın ününe ün katan peynirli ve ballı bademli börekler bu işletmelerde mutlaka denenmelidir.

Ada boyunca uzanan yürüyüş yolları, ziyaretçileri yüzlerce yel değirmeni ile karşılamaktadır. Bu bakımdan uzun doğa yürüyüşleri, Patmos Adası’nı daha yakından tanımak ve manzaranın tadını çıkarmak için muhteşem bir seçenektir. Adanın dört bir yanında muhteşem güzellikleri ile ziyaretçileri karşılayan plajlar da ziyaretçiler için keyifli bir tatil imkânı sunmaktadır.

Patmos'a Giderken Alınması Gerekenler

Patmos Adası’nda keyifli bir tatil geçirmek için ziyaretçilerin normal ihtiyaçlarının yanında özellikle bu adaya gelirken yanlarına almaları gereken şeyler bulunmaktadır. Saklı kalmış güzellikleri bulmak ve el değmemiş birçok yeri bulunan adada kaybolmamak isteyen gezginlerin, yanlarına bir harita almaları tavsiye edilmektedir.

Adanın suları genellikle içilebilir olsa da özellikle kırsal kesimlerde içilebilir su bulmak zor olabilmektedir. Bu yüzden ziyaretçiler, yanlarına tekrar kullanılabilir bir su şişesi alarak hem bu sorunun önüne geçebilmekte hem de tek kullanımlık plastik şişelerden uzak durarak karbon ayak izlerini en aza indirebilmektedir.

Patmos Adası’nın bazı kesimlerinde ortak kullanım alanları bakımsız olabilmektedir. Bu yüzden ziyaretçilerin yanlarında ıslak mendil ve el dezenfektanı getirmeleri hem sağlıklı hem de huzurlu bir tatil geçirmek açısından iyi olacaktır. Birçok ünlü plaja ev sahipliği yaptığı için plaj terliği ve mayo da unutulmaması gereken eşyalar arasındadır. Bu ürünleri şehir merkezindeki işletmelerden temin etmek mümkün olsa da fiyatları genellikle daha yüksektir.

Patmos'un Hakkında İlginç Bilgiler

Yüzyıllara uzanan dini ve kültürel geçmişe sahip Patmos Adası hakkında bilinmeyenler, ziyaretçilerin en çok araştırdığı konular arasında yer almaktadır. Günümüzde cennet gibi bir yer olan Patmos Adası, bir zamanlar sürgün adası olarak kullanılmıştır. Romalılar kendilerine tehdit olarak gördükleri insanları bu adaya yollamışlar ve yalnızlığa mahkûm etmişlerdir. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Yuhanna da Patmos Adası’na sürgüne gönderilmiş ve bu olay Hristiyanlık için büyük bir dönüm noktası olmuştur.

Aziz Yuhanna, Patmos Adası’nın en büyük manevi miraslarından olan Kıyamet Mağarası’nda tanrının sesini duyduğunu iddia etmiştir. Bunun sonucunda Yuhanna İncili’ni yazmış ve İncil Hristiyanlığın en önemli kutsal kitapları arasında yer almıştır. Bu olay adanın günümüze kadar büyük bir dini merkez olarak kabul görmesine ve Ege’nin Kudüs’ü olarak anılmasına yol açmıştır. Osmanlılar ise Patmos Adası’nın dört bir yanında yer alan tapınakları gördüklerinde adaya Papaz Adası ismini vermişlerdir.

Ege’nin 2500 kişinin yaşadığı oldukça küçük bir adası olsa da Patmos Adası’nda 360 kilise ve şapel bulunmaktadır. Yüzölçümü sadece 36 kilometrekaredir. Adada herhangi bir havaalanı bulunmadığı için tüm ulaşım sadece gemilerle sağlanmaktadır. Bu yüzden fırtınalı havalarda adanın dünyayla bağı kopabilmektedir.