Kültürel Zenginliği İle Ünlenen Gümülcine Hakkında Bilgiler

Türkiye - Yunanistan sınırının 98 kilometre batısında bulunan Gümülcine, Komotini adıyla da bilinmektedir. Günümüzde hâlâ gelişmekte olan bir merkez olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda şehirde; Hristiyanların, Müslümanların, Pomakların ve Rumların yıllardır bir arada uyum içinde yaşadığı görülmektedir. Gümülcine; tarihi yapıları, camileri, kiliseleri, mimarisi ve doğal güzellikleriyle her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır.

Gümülcine Arkeoloji Müzesi, Eklesiyastik Müze ve Gümülcine Folklor Müzesi, şehrin kültürünü ve tarihini yansıtan pek çok esere ev sahipliği yapmaktadır. Şehrin kalbi olarak kabul edilen İrini Meydanı ise her gün binlerce turisti ağırlamaktadır. İrini Meydanı aynı zamanda, Gümülcine’nin çok kültürlü yönü ile ilgili bilgileri ziyaretçilere yansıtması açısından şehrin önemli bir simgesi haline gelmiştir. Kısacası Gümülcine hakkında her şey, gezi rotasını doğru belirleyerek keşfedilebilmektedir.

Gümülcine, çok kültürlü yapısı, tarihi ve mimarisinin yanı sıra lezzetli mutfağıyla da ön plana çıkmaktadır. Pirinç böreği, çarşaf böreği, kaşnika ve bugaça şehrin en önemli lezzetlerinden yalnızca birkaçıdır. Bunun yanı sıra Türk kahvesi, keşkek, tarhana çorbası gibi Türk lezzetleri de kentte oldukça popülerdir. Bunun nedeni ise kentte hatrı sayılır bir Türk nüfusunun bulunmasıdır.

Gümülcine'nin Tarihi

Gümülcine, Komotini adıyla da bilinmektedir. Güneyinde bulunan Ege Denizi’ne 40 kilometre uzaklıkta olan Gümülcine, pek çok farklı kültüre ev sahipliği yapmaktadır. 

Gümülcine, 1207’de ki Bulgar istilası sırasında bugünkü şehrin 5 kilometre batısındaki Mosinopolis şehrinin yıkılmasından sonra küçük bir kasaba olarak kurulmuştur.

Gümülcine’nin 1371’den 1912’ye kadar kesintisiz olarak Osmanlı idaresi altında kaldığı bilinmektedir. Kent; günümüzde Hristiyanlar, Türkler, Pomaklar ve Rumlar gibi pek çok farklı kültürü tek bir çatı altında buluşturmaktadır. 

Rodop ilinin idari merkezi olarak da kabul edilen Gümülcine, çok kültürlü tarihi ve muhteşem mimari yapıları ile sanat tarihi açısından da önemli bir yere sahiptir. Kent, müzeleri ve şehrin pek çok yerinde görülebilecek anıtlarıyla da ziyaretçilerin ilgi odağında yer almaktadır.

Gümülcine Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Gümülcine’nin en belirgin özellikleri arasında hiç şüphesiz şehrin çok kültürlü hayatı yer almaktadır. Bu nedenle şehrin merkezi olarak bilinen İrini Meydanı, pek çok kültürün bir arada bulunduğu dükkanlarıyla akla ilk gelen yerlerden biridir. Yalnızca İrini Meydanı’nda değil, kentin bu özelliği dört bir yanında görülebilmektedir. 

Gümülcine’nin çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı bir yer olması mutfağına da etki etmiştir. Genellikle Yunan ve Türk lezzetlerinin harmanlandığı yemekler, Gümülcine denilince ilk akla gelenler arasında yer almaktadır. Ayrıca kent, önemli şarap imalathanelerine de ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan biri Domaine Kikones’dir. Şehrin en önemli şarap imalathaneleri arasında yer alan Domaine Kikones, çevresindeki üzüm bağlarından toplanan mahsullerden üretilmiş şaraplarıyla ziyaretçilere lezzet şöleni yaşatmaktadır. 

Kültürüyle olduğu kadar mimari yapıları ve tarihiyle de dikkat çeken Gümülcine’de; ziyaretçilerin ilgisini çeken pek çok müze, tarihi yapı, cami ve kilise bulunmaktadır. Kentin çok kültürlü yapısı, mimarisine de yansımıştır. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri Gümülcine’de hâlâ görülebilmektedir.

Gümülcine'ye Gideceklere Tavsiyeler

Gümülcine’ye giden turistlere, kentin merkezi olarak bilinen İrini Meydanı’ndaki dükkan ve mağazalarda farklı kültürler arasında kaybolarak alışveriş yapmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca şehrin çarşılarında dolaşırken tatlıcı vitrinlerinde sıkça görülen soutzoukakia lokumu mutlaka denenmelidir. 

Şehrin en popüler şarap imalathanesinden biri olan Domaine Kikones ise şarap tadımı yapmak isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Domaine Kikones’te eşsiz şarapları tadarken muhteşem manzaranın tadını çıkarmak, kente giden turistlerin mutlaka yapması gereken aktiviteler arasında yer almaktadır. 

Şehrin tarihini ve kültürünü daha yakından tanımak isteyenlere ise Komotini Arkeoloji Müzesi, Folklor Müzesi ve Konstantin Karateodori Müzesi’ne gitmeleri tavsiye edilmektedir. Bunun yanı sıra pek çok farklı kültüre ev sahipliği yapan Gümülcine’de camiler, kiliseler ve manastırlar da görülmeye değer yerler arasındadır. 

Gümülcine'ye Giderken Alınması Gerekenler

• Gümülcine’yi yürüyerek keşfetmek isteyenlerin yanında bulunması gereken ilk şey rahat bir yürüyüş ayakkabısıdır. 
• Ayrıca ağırlık yapmayan bir sırt çantası da Gümülcine ziyaretini daha konforlu hale getirecektir.
• Şehrin çeşitli kültüre ev sahipliği yapan sokak ve caddelerinde dolaşmak isteyenler için ise Gümülcine sokak haritası, güzel bir yol gösterici olacaktır. 
• Bunun yanı sıra şehirde bulunan cami ve kiliseleri ziyaret ederken kullanılabilecek bir şal da valizlerde mutlaka yerini almalıdır.

Gümülcine, genellikle yıl boyunca ılıman iklim koşullarına sahiptir. Bu nedenle ziyaretçilerin, yanlarına mevsime uygun ince kıyafetler almaları önerilmektedir. Bahar aylarında kente gidecek ziyaretçilere, kısa kollu giysilerin yanında ince bir hırka ya da trençkot almaları da önerilmektedir. 

Gümülcine Hakkında İlginç Bilgiler

Gümülcine, pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yaptığı için hakkında bilinmeyenler de oldukça fazladır. Genellikle otobüsler, ziyaretçileri şehrin merkezi olarak bilinen İrini Meydanı’nda bırakmaktadır. Küçük bir şehir olan Gümülcine, yürüyerek gezilebilmektedir. 

Gümülcine’de yaşayan Türklerin, nüfusun %40’ını oluşturduğu bilinmektedir. Türk nüfusun oldukça yoğun olduğu bilinen şehrin tabelalarında sıkça “Cemil, Hüseyin” gibi Türk isimlerine rastlamak mümkündür. 

Şehrin kalbi olarak da bilinen İrini Meydanı’nın ismi Yunanca bir kelimedir. Bu kelimenin Türkçe anlamı ise barıştır. Meydana bu ismin verilmesinin en önemli sebebi, farklı kültürlerin yıllardır bir arada barış içerisinde yaşıyor olmasıdır.