Dünyanın En Eski Şehirlerinden Amman Hakkında Bilgiler

Ürdün'ün kuzeybatısında bulunan Amman; köklü tarihi, sahip olduğu turistik mekânları, birbirinden güzel sokakları, lezzetli yemekleri yani kısacası hakkındaki her şey ile tüm ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. M.Ö. 7000 yılında kurulduğu söylenilen bu şehir, Orta Doğu'nun en gözde lokasyonlarından birisi olarak öne çıkmaktadır. Bölgedeki ilk insan yerleşimlerinin Kalkolitik Çağ'a uzandığı Amman, dünyanın en eski şehirlerinden birisidir. Bu büyüleyici kent, aynı zamanda ülkenin de en büyük şehridir. Bir zamanlar Yavuz Sultan Selim tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına dahil edilen Amman, 1946 yılında da Ürdün'ün başkenti olmuştur.

Amman hem görkemli tarihi ve eşsiz kültürü ile hem Doğu'nun büyüleyici havasını yansıtmakta hem de Batı'nın modern hayatının tezahürlerini sosyal hayatıyla harmanlamaktadır. Bu sebeple şehir, dünyanın her yerinden turisti kendisine çekmekte ve ziyaretçilerine eşsiz bir seyahat tecrübesi yaşatmaktadır. Özellikle tarihi yapılarıyla dikkat çeken bu kentte bulunan Amman Kalesi turistlerin bir numaralı cazibe merkezi olarak kabul ettiği bir yerdir. Bunun dışında UNESCO Dünya Miras Alanı olarak kabul edilen Amra Kalesi, 6000 kişilik çarpıcı Roma Tiyatrosu, Ürdün'ün en tanınmış çöl kalelerinden Kharana Kalesi ve görkemli mavi kubbesi ile Kral Abdullah Camii şehrin öne çıkan yapılarındandır.

Amman ile ilgili bilgilerden bir diğeri de bölgenin enfes bir mutfağa sahip olmasıdır. Bu sebeple Amman'ı ziyaret edecek tüm turistlerin kentin meşhur yemeklerinden falafel ve mutabbal isimli lezzetleri tatmaları tavsiye edilmektedir. Bunun için ise dileyen turistler Rainbow Street ya da Jabel Weibdeh gibi kentin meşhur caddelerini ziyaret edebilir ve böylece hem Amman'ın canlı hayatına tanık olabilir hem de diledikleri restoranlarda gönüllerince ziyafet çekebilirler.

Amman'ın Tarihi

Ürdün'ün kuzeybatısındaki tepelik bir bölgede yer alan Amman, Ürdün'ün en büyük şehri ve aynı zamanda da başkentidir. Ülkenin ekonomik, politik ve kültürel merkezi konumunda olan kentin tarihi ise oldukça eski zamanlara dayanmaktadır. Dünyanın en eski şehirlerden biri olarak dikkat çeken Amman'ın kuruluşunun M.Ö. 7000 yılında gerçekleştiği söylenmektedir. Bölgedeki ilk yerleşim belirtileri ise Kalkolitik Çağ'da görülmektedir. Demir Çağı boyunca ise bölge, Rabbah ya da bilinen bir diğer adıyla Rabbath Ammon olarak Ammonitler'e başkentlik yapmıştır.

Büyük İskender'in Orta Doğu ve Orta Asya fethinden sonra da bölgede Helenistik kültürün izleri görülmeye başlamıştır. M.Ö. 3. yüzyılda ise şehir, Mısır Kralı II. Ptolemy Philadelphus tarafından fethedilmiş ve adı da Philadelphia olarak değiştirilmiştir.

İlerleyen süreçte Romalılar ve sonra da Bizanslılar tarafından hakimiyet altına alınan bölge, 635 yılında ise Arap General Yezid bin Ebu Süfyan tarafından ele geçirilmiştir. Amman, 1516 yılına gelindiğinde de Yavuz Sultan Selim tarafından fethedilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil edilmiştir. I. Dünya Savaşı sonrasında İngiliz yönetimi altında olan kent, 1946 yılında Ürdün'ün başkenti olmuştur.

Günümüzde ise Amman, köklü tarihi ve sahip olduğu sayısız cazibe merkeziyle pek çok turist için oldukça önemli bir seyahat rotası olarak kabul edilmektedir. Şehir, sahip olduğu mimari harikaları ve müzeleriyle ise sanat tarihi açısından da oldukça önemli bir lokasyon olarak kabul edilmektedir.

Amman Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Tepelik bir bölgede bulunan Amman, Ürdün'ün en büyüleyici şehirleri arasında başı çekmektedir. Eşsiz tarihi ile dikkat çeken bu çarpıcı Orta Doğu şehrinin en belirgin özellikleri arasında ise sahip olduğu sayısız tarihi ve kültürel mekânı, etkileyici müzeleri, birbirinden güzel caddeleri ve lezzetli yemekleri yer almaktadır. Bölgedeki en dikkat çekici tarihi yapılardan biri ise Amman Kalesi'dir. Tunç Çağı'na kadar uzanan geçmişiyle bu kale hem tarihi ile ziyaretçilerini etkilemekte hem de şehir merkezine bakan bir tepenin üzerinde konumlanmasıyla ziyaretçilerine Amman'ın nefes kesici panoramik manzarasını da sunmaktadır. Herkül Tapınağı ise bu kalenin içinde bulunan en ünlü sitedir.

Amman Kalesi dışında şehrin bir diğer öne çıkan tarihi mekânı ise Roma Tiyatrosu'dur.

Amman Kalesi'ne yirmi dakikalık bir mesafede bulunan bu mimari şaheserin tarihi ise kentin adının Philadelphia olduğu zamanlara yani 2000 yıl öncesine dayanmaktadır. 6000 kişilik kapasitesiyle bu tiyatro, günümüzde de çeşitli konser ve etkinlikler için aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Bunların dışında UNESCO Dünya Miras Alanı olarak kabul edilen Amra Kalesi, Kharana Kalesi ve Kral Abdullah Camii de şehrin öne çıkan diğer tarihi yerlerindendir.

Amman, tarihinin ve kültürünün en güzide eserlerinin sergilendiği müzeleri ile de dikkat çekmektedir. Bu müzeler arasından Folklor Müzesi, Ürdün Müzesi, Ürdün Arkeoloji Müzesi, Darat al Funun ve Kraliyet Otomobil Müzesi de turistlerin en çok ilgi gösterdikleri yerlerdendir. Tüm bunlara ek olarak Amman, şehrin çeşitliliğinin en güzel yansıması olan Rainbow Street ile de akıllara gelmektedir.

Amman'a Gideceklere Tavsiyeler

Ürdün'ün başkenti olan Amman; Amman Kalesi, Roma Tiyatrosu, Amra Kalesi, Kharana Kalesi ve Kral Abdullah Camii gibi sahip olduğu tarihi ve kültürel mekânları sayesinde dünyanın pek çok yerinden turisti kendisine çekmektedir. Orta Doğu'nun bu eşsiz şehrini ziyaret edecek olan tüm turistlerin de kentte bulunan bu mekânları mutlaka ziyaret etmeleri önerilmektedir. Bunların dışında ziyaretçilerin Folklor Müzesi, Ürdün Arkeoloji Müzesi, Darat al Funun ve Ürdün Müzesi gibi müzelere de uğramadan şehirden dönülmemesi tavsiye edilmektedir.

Tarihi ve kültürel mekânlarının yanı sıra Amman ünlü caddeleri ile de bilinmektedir. Rainbow Caddesi ise bu anlamda şehrin en öne çıkan merkezidir.

Birçok mağaza, restoran ve kafenin bulunduğu bu sokağın özellikle akşam ve gece vakitlerinde daha canlı olduğu söylenmektedir. Bu sebeple yerel halk ve turistlerle birlikte şehrin bu eğlenceli merkezinin tadını çıkarmak isteyen ziyaretçiler, sokağı akşam saatlerinde ziyaret etmelidirler. Bunun dışında bölgede öne çıkan bir diğer cadde de Jabal Weibdeh'dir. İçerisinden bulunan tarihi yapıların yanı sıra bu sokak, eğlenceli dünyasıyla da öne çıkmakta ve şehrin kesinlikle en görülmeye değer yerlerinden biri olmaktadır.

Bunların dışında lezzetli mutfağıyla bilinen bu şehre gidecek tüm ziyaretçilere muhakkak bölgenin falafel ve mutabbal gibi meşhur yemeklerinin tadına bakmaları önerilmektedir. Ayrıca belirtilmesi gerekir ki kentteki restoranlarda yüzde 10 ile yüzde 15 arasında bahşiş bırakmak yaygındır. Bu sebeple turistlerin yanlarında bir miktar nakit para taşımayı unutmamaları gerekmektedir.

Amman'a Giderken Alınması Gerekenler

Ürdün'ün en büyüleyici şehri Amman, sahip olduğu sayısız güzellikle milyonlarca turistin uğrak noktasıdır. Özellikle tarihi yapıları ve arkeolojik alanlarıyla dikkat çeken bu şehre seyahat edecek tüm turistlere yanlarında muhakkak rahat ve sağlam yürüyüş ayakkabılarını götürmeleri önerilmektedir. Ayrıca bölgedeki önemli dini yapıları da rahatça ziyaret edebilmek adına turistlerin yanlarında uygun kıyafetler almayı da unutmamaları gerekmektedir.

Şal benzeri bir örtünün de Amman ziyaretleri için oldukça önemli olduğu belirtilmelidir. Bu tarz örtüler hem bahsi geçen dini yerlerde kullanılabilir hem de bölgedeki tarihi ve arkeolojik alanları ziyaret esnasında toz gibi durumlardan turistleri korumaktadır.

Amman'da pek çok hamam ve SPA merkezi bulunmaktadır. Özellikle Türk hamamları çoğu turistin Amman'da özellikle ziyaret ederek günün yorgunluğunu attıkları yerlerdendir. Şehirdeki bu tarz mekanlara gitmek isteyen ziyaretçilerin de yanlarına mayo ve havlu gibi eşyalarını almaları tavsiye edilmektedir.

Amman Hakkında İlginç Bilgiler

Ürdün'ün en büyük şehri olan Amman; ülkenin ekonomik, sosyal ve idari merkezi konumundadır. Aynı zamanda Ürdün'ün başkenti de olan bu şehir, Orta Doğu'nun en gözde lokasyonlarından biri olsa da hakkında bilinmeyenlerle tüm ziyaretçilerini şaşırtmayı başarmaktadır. Ülkenin kuzeybatısında, tepelik bir bölgede bulunan Amman, 1680 kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Başta yedi tepe üzerine kurulmuş olan Amman, güncel olarak on dokuz tepeye yayılmaktadır. Günümüzde bölgenin nüfusu ise yaklaşık beş milyondur.

Dünyanın yaşanılan en eski şehirlerinden biri olan bu kent, tarihi boyunca pek çok farklı yönetim tarafından ele geçirilmiş ve adı da birkaç kere değiştirilmiştir.

Demir Çağı'nda Ammonitler'e başkentlik yapan şehrin günümüzdeki adı da "Başkent" ya da "Krallık Mahallesi" anlamına gelen Rabbath Ammon'dan gelmektedir. Mısır yönetimi altında ise şehrin adı Philadelphia olmuştur. Bunun sebebi de Mısır Kralı II. Ptolemy Philadelphus'un adını onurlandırmaktır. Şehir günümüzde "Beyaz Güvercin" olarak da anılmaktadır. Bu isim şehirde bol miktarda bulunan güvercinlere bir gönderme niteliği taşımaktadır.

Tüm bunlara ek olarak Amman, Ürdün'ün ve hatta Orta Doğu'nun medikal merkezi olarak kabul edilmesiyle de şaşırtmaktadır. Gelişmiş tıp sektörüyle bu kent, pek çok yabancı hastayı hastanelerinde ağırlamakta ve tedavi etmektedir. Dolayısıyla kentin sağlık turizmi açısından önemli bir merkez olduğunu söylemek gerekmektedir.