Lizbon Turistik Yerleri

Castelo Portekiz’in Lizbon şehrinde bulunmaktadır. En yüksek tepede bulunan bu bucak, coğrafi konumu ve sahip olduğu dini değerler ile Lizbon’un kalbi olarak bilinmektedir. Bin yıllık tarihi ile Castelo de Sao Jorge Kalesi, Portekiz bayrağı ile mahallede bulunan en önemli tarihi yapıdır. Ulusal Anıt ilan edilen kale ve diğer varlıklarıyla Castelo, şehre gelen turistleri cezbetmektedir.

Belem Kulesi, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yer almaktadır. Kule, 1983 yılında bu yana UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilmektedir. 1514-1520 yılları arasında şehri koruma amacı ile inşa edilmiştir. Kulenin tasarımı Mimar ve Heykeltıraş Francisco de Arruda tarafından yapılmıştır. Belem Kulesi Manuelino mimarisinin en iyi örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Alfama Portekiz’in Lizbon şehrinde yer alan eski bir mahalledir. Tejo Nehri ve Sao Jorge Kalesi arasındaki yokuş üzerine kurulmuş semt, dik sokaklarında geleneksel el sanatı ürünleri satan dükkânlara ve kafelere ev sahipliği yapmaktadır. Arnavut kaldırımlı sokaklarında begonvil asmaları ve beyaz badanalı binaları ile turistler için vazgeçilmez cazibe merkezlerinden birisi olmuştur.

Vasco Da Gama Köprüsü, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yer almaktadır. Portekiz’in kuzey ve güneyini birbirine bağlayan Ponte 25 de Abril Köprüsü’ndeki trafik yoğunluğundan dolayı 1991 yılında yeni bir köprünün yapılmasına karar verilmiştir. 29 Mart 1998 Expo kutlamasında açılışı yapılan Vasco Da Gama Köprüsü, aynı zamanda eşsiz bir manzaraya sahip olmasıyla da ünlüdür.

Pena Sarayı, Portekiz’in başkenti Lizbon’daki Sintra bölgesinde bulunmaktadır. Kraliçe Dona Maria ve Kral II. Ferdinand tarafından tasarlanan saray, yazlık ev olarak inşa edilmiştir. Sarayın mimarisi, Neo-Gotik, Neo-Manueline, Neo-Romanesk, Neo-Mağribi gibi birçok mimari tarzları içerisinde barındırmaktadır. Aynı zamanda sarayı çevreleyen 200 hektarlık park da Kral II. Ferdinand tarafından tasarlanmıştır.

Bairro Alto Portekiz’in Lizbon şehrinde yer alan bir semttir. Gece hayatıyla bilinen ilgi çekici semt, gündüzleri ise tam tersi olarak sessiz ve huzurlu bir bölgeye dönüşmektedir. 500 yıllık geçmişi ile görenleri kendisine hayran bırakan Bairro Alto her yıl binlerce ziyaretçinin akınına uğramaktadır.

Lizbon Okyanus Akvaryumu, Portekiz’in başkenti Lizbon’da bulunmaktadır. 1998 Expo fuarı için açılan akvaryum, Avrupa’nın en büyük ikinci akvaryumu olarak büyük önem taşımaktadır. Akvaryum içerisinde; köpek balığı, vatoz, penguen ve daha pek çok deniz canlısı dahil olmak üzere toplamda 15.000’den fazla hayvan yaşamaktadır.

25 Nisan Köprüsü, iki katlı olmakla beraber hem araba hem de tren yolculuğunun olanaklarını sunmaktadır. Şehri çevreleyen kuş bakış açısına sahip köprü turistlere ve yerel halka muhteşem bir manzara sunmaktadır. 25 Nisan Köprüsü üzerinde gözlem alanları bulunmaktadır. Köprü üzerinde iki asansör yer almaktadır.

Lizbon denince akla ilk gelen yerlerden olan Praça do Comércio, geçmişten günümüze farklı amaçlarla kullanılmıştır. Tarihi meydanda en dikkat çeken yapılar 1. Joseph’in atı üzerindeki heykeli ve cesaretin simgesi olan Zafer Kemeri’dir.

LxFactory, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yer alan sanat ve kültür merkezidir. Bu merkez aslında eski bir fabrika kuruluşudur. Bu merkezin bina kompleksi 2008 yılında yapılan restorasyon işlemleri ile günümüzdeki görünümü ve işlevine sahip olmuştur. LxFactory sanata dair çeşitli alanlarda hizmet vermektedir. Bu sanat ve kültür merkezi haftanın her günü yaklaşık 13 saat ziyarete açıktır ve şüphesiz şehrin en sevilen yapılarından birisi olarak bilinmektedir.

Quinta da Regaleira, Sintra şehrinin en çok ziyaretçi alan tarihi yapılarından biri olması dışında sahip olduğu mimari ile bölge turistlerinin dikkatini çekmektedir. Portekiz’in kartpostallarına manzara olan eşsiz görünümü ile Quinta da Regaleira; sarayları ve şapelleri ile son derece ihtişamlıdır.

UNESCO Dünya Mirasları’ndan biri olan Jeróminos Manastırı Portekiz’in ve Lizbon’un önemli turistik noktaları arasında yer almaktadır. Kaşif Vasco de Gama’nın dönüşü anısına inşa edilen manastır; Santa Maria Kilisesi ve Vasco de Gama, Fernando Pessoa gibi ünlü tarihi kişilerin mezarlarına ev sahipliği yapmaktadır.

Padrão Dos Descobrimentos, Portekiz’in başkenti Lizbon’da yer almaktadır. Anıt 1940 Portekiz Dünya Fuarı için güçsüz malzemeden inşa edilmiştir. Çok fazla beğenilmesinden dolayı, 1960 yılında Infante Dom Henrique’nin ölümünün 500. yılını kutlamak adına daha kaliteli malzemeler ile restore edilmiştir. Anıt Lizbon şehrinin tarihine ve şehrin kaşiflerine adanmıştır.

Bir ibadet merkezi olan fakat görkemli bir kaleyi andıran Lizbon Katedrali; pek çok büyük depreme maruz kalmış buna rağmen ayakta kalmayı başarabilmiştir. İhtişamı ile hayranlık uyandıran katedral, Romanesk’ten Gotik’e birçok mimari anlayışın izlerini taşımaktadır.

Cabo da Roca, Sintra Sıradağları’nın en batı noktasını oluşturan bir burundur. Popüler bir destinasyon olan bu yer, Serra de Sintra’nın ve sahilin görkemli manzarasını seyretmek için oldukça idealdir. Bu sebeple bir Lizbon gezisinde Cabo da Roca, listenin başında yer almaktadır.

Estádio José Alvalade, Portekiz’in başkent Lizbon’da yer alan bir futbol stadyumudur. Bu stadyum UEFA etkinliklerinin finallerine ev sahipliği yapması ile oldukça ünlüdür. Estádio José Alvalade Stadyumu, 12 ekranlı bir sinema salonu, sağlık kulübü, kulüp müzesi, klinik, spor salonu ve bir alışveriş merkezinin içerisinde bulunduğu Alvalade XXI adlı bir kompleksin merkezinde yer almaktadır.

Estrela Bazilikası, Barok ve Neoklasik mimarisi ile Lizbon’un en göz alıcı yapılarından biridir. 18. yüzyılın ikinci yarısında Kraliçe I. Maria tarafından yaptırılmıştır. Devasa bir kubbesi ve sembolik heykeller ile süslenmiş ikiz çan kulesi ile herkesi büyüleyen Estrela Bazilikası, muhteşem mimarisi ile Lizbon’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Estufa Fria, Portekiz’deki Lizbon’daki Parque Eduardo VII içinde bulunan bir bahçedir. 3 farklı bölümden meydana gelen bahçe, ziyaretçilere çok geniş bir bitki habitatı sunmaktadır. Tasarımı ile dikkat çeken bahçe, Lizbon gezisinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.

Gulbenkian Parkı,Portekiz’in Lizbon şehrinde bulunmaktadır. 1969’da açılan bu park, özenle tasarlanmış olup çok çeşitli bitki örtüsüne ev sahipliği yapmaktadır. Sakin ve huzurlu bir gün geçirmek için oldukça ideal bir alandır.

Mafra Sarayı, Portekiz’de Barok mimarisi ile dikkat çeken  turistik bir cazibe merkezidir. Bazilika, manastır ve bir kütüphaneyi de bünyesinde barındıran saray, bugün 18. yüzyıldan kalma birçok eşyanın sergilendiği bir müze olarak hizmet vermektedir. Her yıl sayısız turist tarafından ziyaret edilmektedir.