Dünyanın En Kuzeyindeki Longyearbyen Hakkında

Longyearbyen Hakkında

Longyearbyen Hakkında

20 dk'lık okuma
206 kişi okudu

Dünyanın en kuzeyindeki yerleşim yeri olan Longyearbyen, Norveç’in Svalbard Takımadalarının yönetim merkezidir. “Uzun Yıl Kasabası” olarak da anılan Longyearbyen, Spitsbergen’in batı kıyısından Adventfjorden’in ucuna kadar olan yeri kapsamaktadır. Özellikle 20. yüzyılın başlarında yabancı yatırımcıların dikkatini çekerek, doğal zenginlikleri sayesinde tanınan bir yer haline gelmiştir. Aynı zamanda Svalbard takımadalarına kurulan Svalbard Global Tohum Kasası, Svalbard Uydu İstasyonu ile Svalbard Üniversite Merkezi; bölge ile ilgili bilgilerin araştırılmasına destek olmuş ve turizm açısından da büyük etkiler sağlamışlardır.

Doğal güzellikleriyle kendine hayran bırakan Longyearbyen hakkında her şey, turizm ve ticaret ile sınırlandırılmamaktadır. Longyearbyen, sınırları içerisinde kültürünü ve tarihini sergilediği eşsiz müzeleriyle kasabanın kendine has sanatını da barındırmaktadır. Takımadaların sanatı, kültürü ve tarihiyle ilgili bilgilerin bulunduğu Svalbard Müzesi, Svalbard Galerisi ve North Pole Expedition Müzesi, yöresel eserleri sergilemektedir.

Longyearbyen ve Svalbard Takımadaları, Norveç’ten ayrılmış kültürüyle ziyaretçilerine farklı bir deneyim kazandırmaktadır. Aynı zamanda mutfak kültürüyle de adından söz ettirmektedir. Svalbard Ptarmigan, Ny-Alesund konyağı ve şekilleriyle kutup ayılarına benzetilen beyaz çikolatalı tatlılar, bölgenin farklı tatlarından sadece birkaçıdır. Tüm bunlar göz önüne alındığında keşfedilecek olanaklarıyla Longyearbyen, dünya üzerinde görülmeye değer en sıra dışı yerlerin başında gelmektedir.

Longyearbyen'in Tarihi

Longyearbyen bölgesi, 1897 yılından itibaren turizm sektörüne ağırlık verilmesiyle birlikte, Avrupa genelinde ilgi görmeye başlamıştır. Bunun en büyük sebebi, bölgedeki doğal zenginliklerin yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiş olmasıdır.

Bölgedeki ticari gelişmelerin etkisi ile 1907 senesinde, Svalbard’a Norveç Hükümeti tarafından bir vali atanmıştır. Bu tarih, Longyearbyen’in resmi kuruluşu olarak kabul edilmektedir.

1907 yılı sonrasında, özellikle kömür damarlarının etkisiyle Longyearbyen, bir anda yabancı yatırımcıların etkisi altına girmiştir. Bunun en büyük işaretiyse, Longyearbyen adının Arctic Coal Company’in sahibi John Munro Longyear’dan alınmış olmasıdır. 1930’ların ortalarından itibaren Nazi Almanya’sının kaynak arayışlarında gözüne kestirdiği bir yer olan Longyearbyen, II. Dünya Savaşı’nda ele geçirilememiştir. Ancak müttefik güçler, kömürün değeri nedeniyle bölgeyi ele geçirmek istemiş; 29 Ağustos 1941 yılında Eldiven Operasyonu’nu başlatmışlardır. Bu süreçten sonra Naziler, müttefik kuvvetleri Longyearbyen’dan atmak için çetin bir mücadeleye girişmişlerdir. Bu çatışma, 1941’den savaş bitene kadar devam etmiştir.

Savaşın ardından toparlanmaya başlayan Longyearbyen; ekonomisini, turizmini ve kültürel faaliyetlerini geliştirmek adına önemli adımlar atmıştır. Tüm bu ticari gelişmelerin ve savaşın etkisinin yanı sıra Longyearbyen; kültürü, geçmişi ve sanat tarihiyle de özeldir. Svalbard Müzesi, Svalbard Galerisi ve North Pole Expedition Müzesi; Longyearbyen ve takımadaların sanat tarihine ışık tutmaktadırlar.

Longyearbyen Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Longyearbyen’in en belirgin özelliklerinin başında, hiç şüphesiz kömür madenleri gelmektedir. Kasabanın kimliğine işlemiş bu özellik, maden işletmeciliğinden aldığı adından da anlaşılmaktadır.

Kasaba, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında hızlı bir şekilde yabancı yatırımcı istilası altına girmiştir. Böylece yatırımcılar, kasabada baskın hale gelmiş ve 1926 yılında bölgeye kendi isimlerini vermekten çekinmemişlerdir. Arctic Coal Company’in sahibi John Munro Longyear, kendi soyadını öne sürmüş ve kasaba Longyearbyen olarak anılmaya başlamıştır.

Longyearbyen, diğer bölgelere nazaran çok farklı bir özelliğe daha sahip olarak; dünyanın en kuzeyindeki yerleşim yeridir. Ayrıca bu lokasyondaki en kalabalık yerleşim yeri unvanına da sahiptir. Bulunduğu konum dolayısıyla 6 ay gündüzü ve 6 ay geceyi yaşayan kasaba, muhteşem doğasıyla büyülü bir yer olarak, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Longyearbyen'e Gideceklere Tavsiyeler

Longyearbyen’deki eşsiz güzellikleri görmeye, Svalbald’ın 400 yıllık tarihinden kesitler sunan Svalbald Müzesi’nden başlanması önerilmektedir. Aynı zamanda North Pole Expedition Müzesi’nin de mutlaka görülmesi gerekmektedir. Dünyanın en kuzeyindeki havacılık müzesi olan North Pole Expedition, Kuzey Kutbu’nda gerçekleştirilen çalışmaların da sergilendiği bir yerdir. Eşsiz güzelliğiyle ve bulunduğu konum itibariyle dikkatleri üzerine çeken Svalbald Kilisesi de Longyearbyen’in görülmeye değer yerlerindendir.

Longyearbyen denildiğinde akla gelen şeylerden biri de karla örtülmüş yollar ve dağlardır. Özellikle kış sporlarıyla ilgili olanların ilgisini çeken Green Dog Svalboard ve Husky Travellers’a gidilmesi tavsiye edilmektedir. Buralardaki kar köpeklerinin çektiği kızaklarda yapılacak bir tur, Longyearbyen’in eşsiz doğal güzelliğini deneyimlemek adına kaçırılmaması gereken bir fırsattır.

Longyearbyen’da yapılacak bir tatilde görülmeye değer güzellikler saymakla bitmemektedir. Bu sebeple, Longyearbyen’i ziyaret edecek turistlere verilebilecek en güzel tavsiye, Longyearbyen’in doğasında, bölgeyi bilen deneyimli insanlarla birlikte kaybolmak olacaktır. Turistlerin kendi başlarına doğaya açılmaması önerilmektedir. Buzlanmış yolların tehlikesinin yanı sıra, kurt ve kutup ayıları gibi vahşi hayvanların olduğu bölgelerden kaçınmak gerekmektedir.

Longyearbyen'e Giderken Alınması Gerekenler

  • Longyearbyen’e gitmeden önce bilinmesi gereken ilk şey, bu bölgede kışların çok uzun olduğudur. Dünya üzerinde Kuzey Kutbuna en yakın yer olan Longyearbyen iklimi, hareketsiz kalmayı önleyecek şekilde kalın giyinmeyi gerektirmektedir. Bu sebeple, Longyearbyen’e gitmeden önce seyahat çantasında mutlaka bulunması gereken şeyler; çok kalın bir mont, yün kazaklar, soğuğa dayanıklı özel pantolonlar, termal içlikler, yün çoraplar, karda kaymayacak botlar veya çizmelerdir.
  • Tüm bunların yanında, dışarıda geçirilen zamanda mutlaka dayanıklı bir sırt çantası da getirilmelidir. Bu çanta içerisinde sıcak kalmayı sağlayacak ısıtma torbaları da olmalıdır.
  • Longyearbyen’de esen rüzgarlarda yüzü korumak da son derece önemlidir. Burada bulunulan zaman boyunca, yüzü nemlendirmek ve dudakları çatlamaktan korumak gerekmektedir. Bu sebeple, nemlendirici kremlerin de mutlaka seyahat çantasına konulması gerekmektedir.
  • Longyearbyen’de 6 ay gece ve 6 ay gündüz yaşanmaktadır. Özellikle gece dönemine denk gelindiğinde dikkat edilmesi gereken önemli detaylar bulunmaktadır. Bu dönemde Longyearbyen’e ziyaret eden turistlerin yanlarında reflektörlü ceket getirmeleri önerilmektedir. Longyearbyen sokaklarında kaldırım olmadığından dolayı ve fırtınalı günlerde görüş seviyesinin oldukça düşmesi sebebiyle bu yelekler oldukça önemli olabilmektedirler.

Longyearbyen Hakkında İlginç Bilgiler

Dünyanın en ilgi çekici yerlerinden olan Longyearbyen, bu özelliğini hakkında bilinmeyenlere borçludur. Özellikle adından bulunduğu konuma kadar birçok bilinmeyeni barındıran kasaba, farklılıklarıyla Norveç’in en güzel yerlerinden biridir. Adıyla başlayan ilginçliğiyle dikkat çeken Longyearbyen, ismini yabancı bir yatırımcı olan John Munro Longyear’dan almıştır.

20. yüzyılın başlarına kadar tanınmayan bir kasaba olan Longyearbyen, doğal zenginlikleri sayesinde yabancı yatırımcıların ilgisini çekmiş ve kısa sürede değer kazanmıştır. Hal böyle olunca, bu kısa süre içerisinde kasaba yatırımcıların etkisi altına girmiştir. Özellikle Arctic Coal Company’in sahibi olan John Munro Longyear gibi yatırımcılar, kasabada büyük etki kazanmışlardır. Bunun sonucunda, bölgeye büyük yatırım yapan Munro Longyear, adını bölgeye kazandırmıştır.

Longyearbyen, özellikleriyle Norveç’in en farklı yerleşim yerlerinden biridir. Bu farklılıkların başında, hiç şüphesiz bulunduğu konum gelmektedir. Svalbard Takımadalarının yönetim birimi olan Longyearbyen, aynı zamanda dünyanın en kuzeyindeki yerleşim yeridir. Bu özelliğine ek olarak, Longyearbyen dünyanın en kuzeyinde bulunan en kalabalık yerleşim yeri unvanının da sahibidir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Norveç Vizesi

Gri, yeşil ve siyah pasaport sahibi Türk vatandaşlar, Norveç vizesi almadan 90 gün sınır şartı ile seyahat edebilmektedir. Bordo pasaport sahibi olan vatandaşların ise gerekli belgeler ile konsolosluklara ve büyükelçiliklere başvuruda bulunması gereklidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.