Mjosa Gölü Kıyısındaki Hamar Hakkında Bilgiler

Norveç'in Hedmark ilinde yer alan Hamar, ülkenin en büyük gölü olan Mjosa'nın kıyısında bulunmaktadır. Şehrin adı, “kayalık tepe” anlamına gelmektedir ve bu ismi, eski Hamar Çiftliği’nden dolayı almıştır. Orta Çağ’dan kalan tarihi yapıları ile ihtişamlı bir şehir manzarasına sahip olan Hamar, eşsiz doğası ve müzeleri ile çeşitli kültürel deneyimler sunmaktadır.

1994'teki Kış Olimpiyatları için inşa edilen Hamar Olimpiyat Salonu (Viking Gemisi), Norveç'in buz pateni için ulusal arenasıdır. Ülkenin en büyük Orta Çağ müzelerinden biri olan Domkirkeodden ise Viking döneminden Orta Çağ'a ve bugüne kadar olan şehir tarihine ışık tutmaktadır. Çocukların kalbinde taht kuran Norveç Demiryolu Müzesi, ünlü sanatçının yaşamına dair kesitlerin sunulduğu Kirsten Flagstad Müzesi, şehrin önemli sembolü olan Hamar Katedrali ve bütünüyle Norveç göçmen tarihine odaklanan Göç Müzesi gibi daha birçok mekan; Hamar tarihi hakkında herşeyi ziyaretçilere sunmayı amaçlamaktadır.

Yıl boyunca çok sayıda spor ve kültürel etkinliğin düzenlendiği Hamar bölgesi; Stoppested Verden, Hamar Bira Festivali, Hamar Ortaçağ Festivali ve Kirsten Flagstad Festivali gibi birbirinden renkli organizasyonları ile ziyaretçileri etkilemektedir. Çiftlik hayvanlarından doğa yürüyüşlerine, kayak pistlerinden plaj eğlencelerine ve safarilere kadar birçok aktivite seçeneği sunan Hamar; lokasyon ile ilgili bilgilerin ışığında, ziyaretçilerin gözde gezi duraklarından biri olmuştur.

Hamar'ın Tarihi

Hamar şehrinin kuruluşuna dair net bir bilgi bulunmamaktadır. 1030 yılından sonra şehir merkezi; Norveç'in en önemli güç merkezlerinden biri olan Aker Çiftliği’ndeki konumundan, Domkirkeodden olarak bilinen yarımadaya taşınmıştır.

14. yüzyılın başlarında henüz bir kasaba olan Hamar; Piskopos Malikanesi ve Hamar Katedrali gibi sanat tarihi açısından değerli yapıların çevresinde gelişen kentleşmeyle geçmiştir. 1030'da Norveç'in Hıristiyan inancını benimsemesinden sonra Hamar, ticaret ve din merkezi olarak nüfus kazanmaya başlamıştır. 1349 yılında yaşanan veba salgını ise kasaba nüfusunun ciddi şekilde azalmasına yol açmış ve bu düşüş reform hareketlerine kadar devam etmiştir.

1587 yılına gelindiğinde, Oslo'daki tüccarlar Hamar'ın tüm pazar faaliyetlerini Oslo'ya taşımayı başarmıştır. Kasabadaki bölgesel ve mevsimlik ticaret, 17. yüzyıla kadar sürse de Hamar ciddi bir itibar kaybı yaşamıştır. Bölge, Storhamar Çiftliği altında ve tarım için kullanılmaya başlanmıştır. 1848'de dönemin kralı, Storhamar ve Holset çiftliklerini gerekçe göstererek Hamar'ın kurulmasını kanunlaştırmıştır. İlk inşa planı, bir ordu mühendisi olan Royem tarafından hazırlanmıştır. 1864 yılı inşa çalışmalarının sonunda, Hamar Piskoposluğu kurulmuş ve Hamar Katedrali 1866 yılında kutsanmıştır. 1860-1878 yılları arasında yaşanan sel taşkınları ve yangınlar bölgeye ciddi hasar verse de Hamar; ürettiği ağır makineler, inşaat malzemeleri, deri eşyalar ve verimli tarım alanları ile ticari önemini korumayı başarmıştır. Aynı zamanda köklü tarihi, sanat tarihi alanında önemli bir yere sahip olmasını sağlamıştır.

Hamar Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Hamar ile alakalı akla ilk gelen detaylar, aynı zamanda şehrin en belirgin özelliklerini göstermektedir. Norveç'teki en verimli tarım alanlarından birini oluşturan şehir, doğal olarak geçmişten günümüze zengin bir tarihi birikime sahiptir. Hiç şüphesiz şehrin gözde mekanlarını da Orta Çağ döneminden kalan tarihi yapılar oluşturmaktadır. Hamar’ın ünlü çiftliklerinin kökeni, Viking çağına kadar takip edilebilmektedir. Travel+Leisure dergisi tarafından dünyanın en güzel müzelerinden biri olarak gösterilen Domkirkeodden de şehrin sembolü haline gelmiştir. 1866 yılında inşa edilmiş olan Hamar Katedrali ise şehrin tarihine ışık tutan önemli bir eserdir.

Norveç Operası'nın ilk Direktörü Kirsten Flagstad gibi önemli bir şarkıcının doğum yeri olan Hamar, bu ünlü isim ile öne çıkmaktadır. Şehirde yer alan müze, sanatçının yaşamına dair önemli detaylar barındırmaktadır. 1856'dan beri Mjosa'da yolcu taşıyan ve bugün hala bu tür bir hizmet sunan dünyanın en eski kanatlı buhar gemisi Skibladner, şehrin ikonik simgelerinden biridir. Klevfos Endüstri Müzesi, Göç Müzesi ve Norveç Demiryolu Müzesi de Hamar denilince ilk akla gelen kültürel mekanlardır. Şehirde gerçekleşen festivaller, Hamar’ın uluslararası alanda tanıtılması hususunda büyük rol oynamaktadır. Renkli şehir sokakları ve canlı konserler ile özdeşleşen bu etkinliklere, dünyanın dört yanından gelen turistler ve yerli halk yoğun ilgi göstermektedir.

Hamar'a Gideceklere Tavsiyeler

Hamar şehrine gidecek olan ziyaretçilere, çeşitli açık alan faaliyetlerine katılmaları tavsiye edilmektedir. Bu açıdan oldukça zengin olan şehirde; çiftlikleri ziyaret etmek, doğa yürüyüşlerine katılmak, Koigen Plajı’nda eğlenceli dakikalar geçirmek, bisikletlerle şehri dolaşmak, balık tutmak ve kayak yapmak gibi birçok seçenek bulunmaktadır. Klatreparken Domkirkeodden ile Mjosa Sahili’ne tepeden bakan parkurlarda, adrenalin dolu saatler geçirmek de mümkündür.

Hamar’da, şehrin kültür ve sanat tarihini merak eden ziyaretçiler için sınırsız keşif imkanı tanınmaktadır. Katedral kalıntılarını kaplayan cam yapısı ile şehrin ana cazibe merkezlerinden biri olan Domkirkeodden, kilisenin nasıl yıkıldığına dair dramatik hikayeleri ve sahip olduğu harika akustiği ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Aynı zamanda bütünüyle Norveç göçmen tarihine odaklanan tek müze de Hamar’da yer almaktadır. Şehir tarihi açısından oldukça önemli olan Göç Müzesi, görülmesi gereken bir yerdir.

Özellikle çocuklu ailelerin uğraması gereken bir durak olarak tanınmış Norveç Demiryolu Müzesi; parkın ortasında yer alan Leikvangen istasyonu ve mini treni ile çocukların favorisi olmaya devam etmektedir. Şehir halkı ile kaynaşmak için en ideal zamanları içeren Hamar Festivalleri; eğlenceli şehir hayatını deneyimlemek için de önemli bir fırsattır. Özellikle Haziran ayında karnaval havasına bürünen şehirde, unutulmaz anılar biriktirmek mümkündür.

Hamar'a Giderken Alınması Gerekenler

• Nemli karasal iklime sahip olan Hamar’da; yazlar oldukça ılık, kışlar ise kuru ve soğuktur. Özellikle kış aylarında şehre gelen ziyaretçilere, yanlarında nemlendirici krem bulundurmaları önerilmektedir.
• Şehirde yer alan birçok yerde, uzun doğa yürüyüşleri düzenlenmektedir. Bu yürüyüşlere katılarak sosyalleşmek isteyen ziyaretçilerin, yürüyüş ayakkabılarını ve spor giysilerini valizlerinde bulundurması gerekmektedir.
• Şehirde yer alan tarihi binaların ve fotoğraf çekme izni verilen müzelerdeki eserlerin ölümsüzleştirilmesi için fotoğraf makinesi taşımak, güzel bir seçenek olacaktır. Yine, şehrin ünlü Koigen Plajı’nın ılık sularında tatil deneyimi yaşayabilmek için mayoların da unutulmaması gerekmektedir.
• Hamar, balıkçılık ile öne çıkan bir şehirdir. Balık tutmak için elverişli birçok doğal güzelliğe sahip olan şehirde, ziyaretçilerin sırt çantalarına atacakları mini bir olta ile keyifli bir gün geçirmeleri mümkündür.
• Kayak yapmayı seven ziyaretçilerin kendi ekipmanlarını yanlarında getirmeleri de çok daha hesaplı bir tercih olacaktır.

Hamar Hakkında İlginç Bilgiler

Hamar şehri hakkında bilinmeyen detaylar, ziyaretçileri her geçen gün daha da şaşırtmaya devam etmektedir. Lillehammer'da düzenlenen 1994 Kış Olimpiyatları’nda sürat pateni yarışmalarını ağırlamak için inşa edilmiş olan Olympia Hall;

1993 yılında Bandy Dünya Şampiyonasına da ev sahipliği yapmıştır. Olimpiyat salonu, 2007 Dünya Ralli Şampiyonası sezonunun 2. basamağı olan Norveç Rallisi için de hizmet parkı olarak kullanılmış ve dünyanın en büyük 2. bilgisayar partisi The Gathering’e de ev sahipliği yapmıştır.

1825 yılından bu yana bir milyondan fazla Norveçlinin yaklaşık %80'i Amerika Birleşik Devletleri'ne, %5'i Kanada'ya ve diğer %15'i dünyadaki diğer ülkelere göç etmiştir. Norveç’te bu konuya odaklanan tek müze ise Hamar’da yer alan Norveç Göç Müzesidir. Hamar'daki en eski bina olan Strandstuen’de yer alan Kirsten Flagstad Müzesi ise sanatçının yaşamına ve mesleğine dair önemli sergileri barındırmaktadır. Ünlü sanatçı, "yüzyılın sesi" ve "dünyanın en büyük Wagner sopranosu" olarak dünya çapında bir üne sahiptir.

Hamar’da yer alan Akersvika Tabiatı Koruma Alanı, 26 Temmuz 1974'ten bu yana kraliyet kararnamesi ile korunmaktadır. Kuş göçleri için oldukça önemli olan Nisan ve Mayıs aylarında, bölgede çok daha sıkı tedbirler alınmaktadır.