En Doğal Kalan Ülkelerden Biri Lübnan Hakkında Bilgiler

Lübnan Hakkında

Lübnan Hakkında

44 dk'lık okuma
967 kişi okudu

Lübnan, ziyaret edilebilecek en doğal ülkeler arasında yer almaktadır. Çok sayıda keşfedilmemiş ve el değmemiş plajları, zengin tarihi, çeşitli müzeleri, doğal manzaraları ve aktif gece hayatı ile Lübnan, her turistin tatilinde deneyimlemek isteyeceği sayısız güzelliğe sahiptir. Kusursuz mavi bir denizde yüzmekten bembeyaz karlarda kayak yapmaya, yerel lezzetleri tatmaktan zengin Roma kalıntılarını gezmeye kadar pek çok farklı aktivite, Lübnan ziyaretçilerini beklemektedir. Ülkenin güzelliğini kazandığı en önemli nokta ise çelişkilerle dolu yaşam tarzıdır. Bir yandan İslam kültürünün egemenliği sürerken ülkenin büyük bir kısmının Hristiyan olması, bu çelişkilerden yalnızca bir tanesidir. Muhafazakâr ve kapalı bir yapısı bulunmasına karşın, dünyanın her yerinden ülkeye giden turistleri kucaklayan sıcak kanlı Lübnanlıların yanı sıra Lübnan’ın gece eğlenceleri de tüm dünyada bilinmektedir. 

Tarihten sanata, mimarlıktan heykele Lübnan hakkında her şeyin sergilendiği Beyrut Ulusal Müzesi ve 1912’de inşa edilen Sursock Müzesi; ziyaretçilere sakin bir tarih yolculuğu sunmaktadır. Baküs Tapınağı, Muhammed El-Emin Camii, Sidon Deniz Kalesi ve Baalbek Harabeleri gibi simgeleşmiş yapıları ise bu yolculuğa hareket katmaktadır. Ayrıca Kadişa Vadisi, Baatara Gorge Mağaraları ve Tanrı’nın Sedirleri Ormanı’nın büyüleyici güzellikleri; her yıl ülkeye akın akın turist kafilelerinin gitmesini sağlamaktadır. Lübnan ile ilgili bilgiler, her dönem ziyaretçilerin oldukça fazla dikkatini çekmektedir.

Lübnan'ın Tarihi

Lübnan topraklarındaki ilk uygarlığın MÖ 5000 yılında Byblos'ta yer aldığı düşünülmektedir. Fenikelilerin yurdu olan bölge, ilk olarak MÖ 539 yılında Cyrus tarafından fethedilmiş, ardından Büyük İskender’in egemenliği altına girmiştir. Hristiyanlığın ortaya çıkışıyla beraber Bizans İmparatorluğu’nun vesayeti altına giren Lübnan, 7.yüzyıl boyunca çeşitli savaşlarda kendini göstermiş ve son olarak Persler tarafından işgal edilmiştir. İslamiyet'le tanışan Lübnan halkı, benimsediği bu din sebebiyle Haçlı Seferleri’nin hedefi haline gelmiş ve 300 yıl boyunca Müslüman imparatorlukların egemenliği altında yaşamıştır. Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte girdiği Birinci Dünya Savaşı’nın kaybıyla Fransız sömürgesi haline gelen ülke, 1926’da bağımsızlığını kazanarak cumhuriyeti ilan etmiştir. Böylece resmi olarak Lübnan’ın kuruluşu gerçekleşmiştir.

Demokratik bir yönetim altında ekonomik adımlarını atan Lübnan, 1975’te bir iç savaşla karşı karşıya kalmıştır. Karışıklığın ardından 1982 yılında İsrail tarafından işgal edilmiştir. Direniş ve savaşla geçen yıllar Lübnan ekonomisi harap etmiştir. Ancak bütün bu acıların sonucunda İsrail ile olan çekişmeyi Lübnan kazanmıştır. 2000 yılında İsrail, Lübnan’dan tamamen çekilmiş ve ülke olağan koşullarını sağlamıştır. Günümüzde Lübnan, farklı medeniyetlerin egemenliği altında yaşadığı tarihsel acılarını bir yana bırakarak renklerini sokaklarına taşımıştır. Kendine özgü yapılarıyla Lübnan, kendi sanat tarihini yaratmıştır. Ayrıca ülke, tüm dünyayı büyüleyen tarihi ve doğal güzellikleriyle kusursuz bir turizm merkezine dönüşmüştür.

Lübnan Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Büyüleyici doğal oluşumlar, Lübnan’ın en belirgin özellikleri arasında yer almaktadır. Ayrıca bu doğal oluşumlar, ülkenin sembolleri haline gelmiştir. Jeita Grotto Mağaraları ve Baatara Gorge Şelalesi bu doğa harikalarından en önemlileridir. Jeita Grotto Mağaraları, 1836'da Rahip William Thomson tarafından keşfedilmiştir. Bu mağaralar, insan eli değmeksizin doğanın bıraktığı izleri gözler önüne seren doğal bir mucizedir. 1952’de keşfedilen Baatara Gorge Şelalesi ise milyonlarca yıl öncesinden günümüze yolculuk eden bazı kalıntılara sahiptir. Şelalenin hemen arkasında yer alan kireçtaşı mağaranın dinozorların var olduğu dönemden kaldığı düşünülmektedir. 

Lübnan’ın antik şehri Tyre, güzel bir sahil şeridinde yer almakta ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Sour isimli plaja ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca doğal bir manzaraya sahip Sedir Ormanları, hem Lübnan’ın simgesi olan yaşlı sedir ağaçlarını görme olanağı tanımakta hem de kış aylarında kayak merkezi olarak kullanılmaktadır.

Doğasının yanı sıra tarihiyle de dikkat çeken Lübnan, dünyaca ünlü Roma kalıntılarına ev sahipliği yapmaktadır. Baalbek Harabeleri, büyüklüğüyle tarihçileri şaşırtan bir mimari barındırmaktadır. Bu harabelerin, Romalıların Jüpiter ve Venüs'e tapmak için kullandıkları bir yapı olduğu düşünülmektedir. Lübnan'ın başkenti Beyrut, ülkenin canlı kültürünü ve arkeolojik harikalarını keşfetmek isteyenler için harika bir lokasyondur. Orta Doğu’nun Paris’i olarak anılan Beyrut, bir yanda tarihi yapıların bir yanda gece kulüplerinin yer aldığı sokaklarıyla ziyaretçilerini beklemektedir. 

Lübnan'a Gideceklere Tavsiyeler

Lübnan; plaj severler ve tarih meraklıları için yeterli seçeneğe sahip olsa da Kadişa Vadisi ile doğa tutkunlarının da ilgisini kendisine çekmeyi başarmaktadır. Kadişa Vadisi’nde dağın zirvesine yapılan bir yürüyüş, turistlerin şimdiye kadar deneyimlediği en iyi ve nefes kesici manzaralardan bazılarını görmesini sağlamaktadır. Bu eşsiz yürüyüş esnasında ziyaretçiler çok sayıda manastır, piknik yeri ve şelale görmektedir. Bu alanlardan geçen ziyaretçiler, doğa harikası güzelliklere merak ve hayranlıkla bakmaktadırlar. Bu sebeple Lübnan’a giden ziyaretçilere Kadişa Vadisi’ne mutlaka gitmeleri tavsiye edilmektedir.

Doğal yaşamın güzelliklerinden çok şehir hayatının hareketliliğini seven turistler için Byblos, en ideal lokasyonlar arasında yer almaktadır. Heyecan verici ve canlı gece hayatıyla ünlü bu yer, Lübnan’ın en iyi gece kulüplerinden bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Yerliler tarafından Jbeil olarak adlandırılan bölge, turistlere gece boyunca eğlenmeleri için canlı ama güvenli bir ortam sunmaktadır. Aynı zamanda Jbeil, turistleri eğlence konusunda kesinlikle hayal kırıklığına uğratmamaktadır. Byblos, aynı zamanda harika gün batımı manzarasının izlenebildiği sahili ve ülkenin meşhur çarşılarını da barındırmaktadır. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olan şehrin her sokağında geleneksel dokuyu hissetmek mümkündür.

Lübnan'a Giderken Alınması Gerekenler

  • Kışları karlı ve soğuk, yazları ise kurak ve sıcak olan Lübnan, en az kıyafetle ziyaret edilebilecek ülkelerden birisidir. Kış aylarında ülkeyi ziyaret etmek isteyen turistlerin eldiven, atkı gibi aksesuarlarla kalın kıyafetler giymesi gerekmektedir. 
  • Güneşin denize vurduğu sahillerde yaz aylarının tadını çıkarabilmek için ziyaretçilerin mayo, bikini, havlu, terlik, güneş gözlüğü, güneş kremi gibi plaj malzemelerini yanlarında getirmeleri önerilmektedir. Lübnan ziyaretçilerinin yanlarında yürüyüşü kolaylaştıracak spor ayakkabı ve sırt çantası taşımaları da tavsiye edilmektedir. 
  • Kapalı bir toplum olmasına karşın Lübnan halkı, turistlerin kendilerini rahat ve güvende hissetmeleri için ellerinden geleni yapmaktadır. Yerliler genel olarak kapalı kıyafetler tercih etse de turistlerden böyle bir beklentileri bulunmamaktadır. Sadece Lübnan’da ziyaret edilen tarihi yapılar arasında cami ve kiliselerin bulunduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple dini mekânlara girerken ziyaretçilerin uzun ve kapalı kıyafetler giymeleri önerilmektedir. Dini mekanlar dışında her yere turistler, mevsime uygun kıyafetlerle gidebilmektedir.

Lübnan Hakkında İlginç Bilgiler

Köklü bir tarihe sahip olan Lübnan’ın pek çok şehri kendine özgü kültür, gelenek ve geçmişe sahiptir. Başkent Beyrut, dünyanın ilk yerleşim noktalarından biri olarak bilinmektedir. Beyrut, Lübnan tarihi boyunca 7 kez yıkılmış ve baştan inşa edilmiştir. Bir başka eski yerleşim yeri ise Byblos’tur. Byblos, Fenikelilerden bu yana yerleşimin hiç kesilmeden devam ettiği tek dünya şehridir. Bu derin geçmişin en önemli izlerinden birisi olan Baalbek Harabeleri, dünyada en iyi korunmuş ve en büyük Roma tapınak kalıntılarıdır. Bekaa Vadisi’nde bulunan bu tapınak kalıntıları, 1984 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı ilan edilmiştir. 1970’li yıllarda Lübnan iç savaşı sırasında bir kale olarak kullanılması ve bu sebeple ciddi zarar görmüş olması ise Lübnan hakkında bilinmeyenler arasında yer almaktadır. 

Lübnan’ın çalkantılı geçmişinin izleri yalnızca şehirleri veya harabeleri değildir. Uzun yıllar Fransa sömürgesi altında yaşayan Lübnan’da Fransızca oldukça yaygındır. Hatta bir dönem Lübnan okullarında Fransız ders müfredatı işlenmiş ve Fransa dışında bu müfredatın uygulandığı tek ülke olmuştur. Beyrut için yapılan Doğu’nun Paris’i benzetmesinin de bu durumda meydana geldiği düşünülmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.