Küba Kültürel Yerleri

Küba’nın Havana şehrinde bulunan Morro Kalesi, tarihte askeri savunma için inşa edilmiş olup günümüzde ise şehrin simgesi haline gelmiştir. Her yıl yoğun ziyaret alan Morro Kalesi, müze statüsünde olduğu için yetişkinlerden girişlerde ücret alınmaktadır. Konumlandığı bölge itibari ile manzara fotoğraflarına konu olan Morro Kalesi, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim yaşatmaktadır.

Şehirde hem yerlilerin hem de turistlerin ilgi gösterdikleri Calixto Garcia Park, yemyeşil alanları ve birbirinden güzel çiçekleri ile ziyaretçilerine mükemmel bir dinlenme seçeneği sunmaktadır. Ağaçların altında dinlenmek ve doğal güzellikleri yakından seyretmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin, bu parkı mutlaka ziyaret etmeleri önerilmektedir.

Jose Marti Parkı, Küba’nın ulusal kahramanı Jose Marti anısına yapılmış simgesel bir parktır. Şehrin tam kalbinde yer almaktadır ve Küba devriminin başladığı yerlerden biri olması ile özel bir yere sahiptir. Parkı süsleyen palmiye ağaçları, Arc de Triomphe adı verilen ve Küba bağımsızlığını simgeleyen tarihi yapı ve Jose Marti’nin mermer heykeli ile de görülmeye değerdir.

Holguin’de bulunan Parque San Jose, şehrin en yeni yapıları arasındadır. İçerisinde bir parktan daha fazlası olan Parque San Jose’de, hem müze gezmek hem festivallere katılmak hem de dinlenmek mümkündür.

Şehirde merkeze yakın konumda bulunan İglesia San Jose, sadece park değil aynı zamanda bir kültür evidir. Küçük çaplı organizasyonların ve festivallerin düzenlendiği parkta bir küçük sanat galerisi ve müze de yer almaktadır.

Küba’da, Holguin merkezde, bulunan Estatua de Calixto Garcia; San Jose Parkı’nın hemen yanında bulunmakta ve merkezi güzelleştiren önemli parklar arasında yer almaktadır. Park içerisinde bulunan anıt parkın farklı olmasında ve ilgi görmesinde etkili olmuştur.

Provincial Museum of History Holguin’de bulunmaktadır. Şehrin en büyük müzesidir. Birçok önemli tarihi parça müzede sergilenmektedir.

St. İsidore Cathedral, Holguin Piskoposluğu’nun ana binasıdır. 1996 yılında resmen katedral olan bina, yeni yapılar ile daha da büyüyerek hizmete açılmıştır. Holguin’de dini turizm öğeleri arasında yer alması nedeni ile ziyaretçilerden yoğun ilgi görmektedir.

Küba’nın Holguin şehrinde bulunan Casal Natal de Calixto Garcia, ünlü Kübalı general Calixto Garcia’nın doğduğu evdir. 1974 yılında müzeye dönüştürülen ev, Kübalılar için bağımsızlık mücadelesinin mimarlarından biri olan Calixto Garcia’yı anmak adına önemli bir noktadır. Müze-ev’de generalin özel eşyaları, yazışmaları, fotoğrafları ve belgeleri sergilenmektedir.

Yerel halk için bir buluşma noktası olan Malecon de Cienfuegos, sosyalleşmek için ziyaret edebileceğiniz bir yerdir. Palmiye ağaçlarının süslediği Malecon de Cienfuegos, muhteşem gün batımı manzaraları eşliğinde huzurlu vakit geçirebileceğiniz bir yerdir.

Havana şehrinde yer alan La Cabana, Küba’nın en görkemli yapılarından biridir. Her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği La Cabana, yıllarca askeri savunma kalesi olarak kullanılmıştır. 18. yüzyıldan beri devam eden top atma geleneğini hâlâ sürdüren La Cabana, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarmaktadır.

Küba’nın Havana şehrinde bulunan Plaza de la Catedral tarihi yapı ve barok mimari açısından zengin en büyük meydanlarından biridir. Havana’ya gidenler meydanı mutlaka ziyaret etmelidir.

Havana’daki en eski tarihi yapıların bulunduğu Plaza de Armas, ziyaretçiler tarafından günün her saatinde oldukça rağbet görmektedir. Hava’nın tarihine kısa bir yolculuk yapmak için Plaza de Armas, iyi bir gezi destinasyonudur.

Küba Havana’da yer alan Fabrica de Arte Cubano, Havana’ya gidenlerin uğrak noktalarından biridir. İçerisinde sinema, müzik, dans, tiyatro, moda, grafik tasarım, plastik sanatlar, fotoğraf ve daha birçok sanat dalı sergilemektedir.

Tarihi ve kültürel değerler taşıyan Basilica del Cobre Kilisesi, Santiago de Cuba’da yer almaktadır. Kilise, tarihi ile dünyanın farklı yerlerinden gelen ziyaretçileri ağırlamakta ve şehrin turistik noktaları arasında bulunmaktadır.

Iglesia Santa Elvira, Varadero’da merkezi bir cadde üzerinde bulunmaktadır. Bu sebeple birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. 1938 yılında inşa edilen kilisede farklı dekoratif objelere rastlamak mümkündür.

Cueva de Ambrosio, Küba Varadero’da çok önemli bir arkeolojik hazinedir. 1961 yılında keşfedilen mağaranın oluşumunun 2 milyon yıl öncesine kadar uzandığı bilinmektedir. Cueva de Ambrosio’nun asırlar öncesine dayanan duvar resimleri, ziyaretçiler tarafından ilgi odağı olmasını sağlamaktadır.

Küba Vinales’de bulunan ve Indian Cave olarak bilinen mağara, eski zamanlarda yerli halka ev sahipliği yapmıştır ve günümüzde de çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır. Mağaranın içinden yapılan yürüyüş ve daha sonra da yer altı nehrine bir yolculuk ile gezi tamamlanmaktadır.

Vinales’in Botanik Bahçesi’nde birçok bitki, çiçek yer almakta ve doğal güzellikleri ile turistlerin dikkatini çekmektedir.

Casa de Don Tomas adlı restoran, eski evlerin bulunduğu bir mahallede yer almakta ve de onlardan ayrılarak dikkat çekmektedir. Canlı renkleri ve de lezzetli yemekleri ile müşterilerini beklemektedir.