Kutup Bölgesine En Yakın Başkent Reykjavik Hakkında Bilgiler

Doğal güzelliklerinden eşsiz kültürüne kadar Reykjavik hakkında her şey ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. 273 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Reykjavik, İzlanda'nın başkenti ve aynı zamanda da en önemli lokasyonudur. İlk kalıcı sakininin 870 yılında bölgeye geldiği bu şehrin resmi kuruluş tarihi ise 18 Ağustos 1786'dır. Günümüzde ise Reykjavik, özellikle sanatsal ve kültürel hayatıyla ön plana çıkmaktadır. Öyle ki şehirde pek çok müze ve sanat galerisi bulunmaktadır. Bunlar arasında en dikkat çekenleri ise Saga Müzesi, Reykjavik Sanat Müzesi, İzlanda Ulusal Müzesi, Yerleşim Sergisi ve Arbaer Açık Hava Müzesi'dir.

Reykjavik, eşsiz doğasıyla ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. Özellikle de jeotermal kaynaklarından dolayı bölge, sahip olduğu kaplıcaları ile bilinmektedir. Bu sebeple kenti ziyaret edecek her turiste Reykjavik'te bulunan Blue Lagoon'a giderek enfes suların tadını çıkarmaları önerilmektedir. Ayrıca kentte bulunan Hallgrímskirkja Kilisesi, Harpa Konser Salonu ve Perlan isimli yapılar da Reykjavik'in en turistik yerlerindendir ve muhakkak görülmesi tavsiye edilmektedir.

Reykjavik ile ilgili bilgilerden bir diğeri bölgenin Kuzey ışıklarını görmek için son derece uygun olduğudur. Ziyaretçilerin başını döndüren bu doğa olayı özellikle kış aylarındaki berrak gecelerde rahatlıkla görülebilmektedir. Lakin kış sezonunda kentin ekstra soğuk olduğu da unutulmamalıdır. Bu sebeple turistlere Reykjavik seyahatleri için nemlendiricilerini yanlarında getirmeleri özellikle tavsiye edilmektedir.

Reykjavik'in Tarihi

İzlanda'nın en büyük şehri ve aynı zamanda başkenti olan Reykjavik, ülkenin güneybatısındaki Faxafloi Körfezi'nin kıyısında yer almaktadır. İzlanda'nın ekonomik, idari ve kültürel merkezi konumunda olan bu şehrin aynı zamanda İzlanda'nın da ilk yerleşim yeri olduğu düşünülmektedir. Reykjavik'in kuruluşunun ise MS 870'li yılların başında İskandinav Ingólfr Arnarson tarafından gerçekleştiği söylenilmektedir. Efsaneye göre Ingólfr Arnarson, denizden kıyı şeridini görünce koltuk sütunlarını suya atmış ve sütunların ulaştığı yere bir yerleşim yeri kurmuştur.

Dünyanın en kuzeyindeki başkent olarak dikkat çeken Reykjavik, 18. yüzyıla değin yalnızca bir tarım arazisi ve küçük bir yerleşim yeri olarak kalmıştır. O zamanlar Danimarka Krallığı'nın egemenliği altında olan Reykjavik, 18 Ağustos 1786'ya gelindiğinde ise belediye yetkilerini almıştır. Bu sebeple 1786 yılı kentin resmi kuruluş tarihi olarak kabul edilmektedir. İzlanda 1944 yılında Danimarka Krallığı'nın egemenliğinden çıkınca Reykjavik, ülkenin başkenti olmuştur.

Günümüzde Reykjavik, oldukça turistik bir lokasyon olmasıyla dikkat çekmektedir. Kent, özellikle sahip olduğu müzeleri, sanat galerileri ve sokak sanatıyla büyük bir kültürel merkez olarak kabul edilmektedir. Ayrıca UNESCO Edebiyat Şehri olarak da kabul edilen Reykjavik, oldukça güçlü bir edebi mirasa sahip olmasıyla sanat tarihi açısından da önemlidir.

Reykjavik Denildiğinde İlk Akla Gelenler

İzlanda'nın başkenti Reykjavik, ülkenin idari, ekonomik, sosyal ve kültürel merkezi konumunda olan oldukça turistik bir lokasyondur. Kuzey'in bu eşsiz şehrinin en belirgin özellikleri arasında ise sahip olduğu büyüleyici doğası, doğal kaplıcaları, her biri sanat eseri niteliğinde olan mimari yapıları, etkileyici müzeleri, renkli caddeleri ve eşsiz kültürü yer almaktadır. Bölgede bulunan etkileyici yapılar arasında en dikkat çekeni ise Hallgrímskirkja Kilisesi'dir. Yaklaşık 75 metrelik şapeli ve ilgi çekici mimarisiyle bu kilise, kentin simgesi haline gelmiştir.

Kentin simgeleşmiş bir diğer yapısı Harpa Konser Salonu'dur. Dünyaca ünlü sanatçı Ólafur Éliasson tarafından tasarlanan bu bina, cam panelleriyle tüm ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. Ayrıca başlangıçta sıcak su deposu iken günümüzde halka açılan bir cazibe merkezi Perlan isimli yapı da şehrin en popüler mekânlarındandır. Bunların yanı sıra kent; Saga Müzesi, Reykjavik Sanat Müzesi, İzlanda Ulusal Müzesi, Punk Müzesi, Yerleşim Sergisi, Denizcilik Müzesi ve Arbaer Açık Hava Müzesi gibi sahip olduğu birbirinden ilgi çekici cazibe merkezleriyle de öne çıkmaktadır.

Reykjavik denilince akıllara gelen bir diğer şey de elbette ki bölgenin herkesi büyüleyen doğal güzellikleridir. Her köşesinde bir doğa harikasının saklı olduğu bu kentte, özellikle kuzey ışıkları, Bruarfoss Şelalesi, Blue Lagoon, Nauthólsvík Jeotermal Plajı ve Thingvellir Ulusal Parkı, Geysir Jeotermal Alanı ve Gullfoss Şelalesi'ni içinde barındıran Altın Çember bölgesi dikkatleri çekmektedir.

Reykjavik'e Gideceklere Tavsiyeler

İzlanda'nın en büyüleyici lokasyonlarından Reykjavik; eşsiz doğası, mimari şaheserleri ve birbirinden etkileyici müzeleri ile dikkat çekmektedir. Dünyanın en kuzeyindeki bu başkenti ziyaret edecek olan tüm turistlere kentin simgeleşmiş yapılarından Hallgrímskirkja Kilisesi'ni ziyaret etmeleri tavsiye edilmektedir. Kiliseyi görmeye giden ziyaretçilerin de hediyelik eşya dükkanından jeton alarak asansörle çan kulesine çıkmaları ve şehrin muhteşem manzarasını seyre dalmaları önerilmektedir. Ayrıca kilisenin içinde bulunan 5275 borulu orgda mutlaka görülmelidir. Hallgrímskirkja Kilisesi dışında kentin diğer cazibe merkezlerinden Harpa Konser Salonu ve Perlan gibi yapılar da muhakkak ziyaret edilmelidir.

Reykjavik; Saga Müzesi, Reykjavik Sanat Müzesi, İzlanda Ulusal Müzesi, Punk Müzesi, Yerleşim Sergisi ve Arbaer Açık Hava Müzesi gibi birbirinden etkileyici müzeleriyle de popüler bir lokasyondur. Bu sebeple ziyaretçilerin kentin kültür ve sanat tarihine ışık tutan bu müzelerini de mutlaka görmeleri gerekmektedir. Ayrıca Reykjavik'in kültürel ve sanatsal cazibesi bu müzelerle de sınırlı değildir. 1990'lardan beri dinamik sokak sanatıyla da göz dolduran Reykjavik'i ziyaret eden herkes, Eski Liman ve Grandi'nin etrafındaki binaları süsleyen "Wall Poetry" adındaki duvar resimlerini görmeden kenti terk etmemelidir.

Tüm bunlara ek olarak Reykjavik çevresinde Kuzey ışıklarını görmek isteyen ziyaretçilerin de seyahatlerini kış sezonunda gerçekleştirmeleri tavsiye edilmektedir. Lakin her ihtimale karşı turistlerin, ışıkların nerede ve ne zaman daha iyi gözükeceği konusunda tahmin yürüten sitelerden faydalanmayı da unutmamaları gerekmektedir. Bunun dışında jeotermal havuzlarıyla da bilinen bu kenti ziyaret edecek olan herkesin en iyi deneyim için Blue Lagoon'a gitmeleri önerilmektedir.

Reykjavik'e Giderken Alınması Gerekenler

• Dünyanın en kuzeyinde bulunan başkent Reykjavik, oldukça soğuk bir iklime sahiptir. Bu sebeple kenti ziyarete edecek olan tüm turistlerin yanlarında muhakkak kalın kıyafetler götürmeleri tavsiye edilmektedir. Ayrıca hava durumunun değişebilme ihtimali de göz önüne alınarak farklı kalınlıklardaki kıyafetlerin de bavula eklenmesi gerekmektedir.
• Bunların yanı sıra termal iç çamaşırları ve su geçirmez montlar da ziyaretçilere Reykjavik seyahatinde büyük kolaylık sağlamaktadır.
• İzlanda'nın en turistik lokasyonlarından Reykjavik, herkesi kendisine hayran bırakan eşsiz bir doğaya sahiptir.
• Keşfedilmesi gereken pek çok cazibe merkezini bünyesinde barındıran bu kente gidecek herkesin sağlam ve su geçirmez yürüyüş botlarını yanlarında getirmeleri önerilmektedir.
• Ayrıca kent, jeotermal havuzlarıyla da öne çıkmaktadır. Reykjavik'in bu eşsiz sularında yorgunluklarını atmak isteyen ziyaretçilerin de mayolarını seyahat çantalarına eklemeleri tavsiye edilmektedir.
• Tüm bunlara ek olarak da dudak ve cilt nemlendiricilerinin cildin kurumasına engel olduğunu ve Reykjavik gibi soğuk iklimli tatil rotaları için kurtarıcı ürünler olduğunu unutmamak gerekir.

Reykjavik Hakkında İlginç Bilgiler

Kuzey'in büyüleyici güzelliğinin en büyük örneklerinden Reykjavik, İzlanda'nın en gözde lokasyonu olarak dikkat çekmektedir.

273 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bu şehir, dünyanın en yeşil kentlerinden biri olarak da dikkatleri çekmektedir.

Doğası ve sahip olduğu cazibe merkezleri sayesinde dünyanın her yerinden turisti kendisine çeken bu şehir, hakkında bilinmeyenlerle de tüm ziyaretçilerini şaşırtmaktadır. 

İzlanda'nın sosyal, idari ve ekonomik merkezi olan Reykjavik, Kuzey Kutup Daire'sinin yalnızca iki derece güneyinde bulunmakta ve böylece gezegenin en kuzeyindeki başkent olmaktadır.

Bunun yanı sıra bu eşsiz şehir, hidroelektrik ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklarıyla da İzlanda'nın enerji ihtiyacının %85'ini karşılamaktadır. Şehir jeotermal kaynaklarından dolayı kaplıcaları ile de meşhurdur. Kaplıcalardan yükselen duman ise kentin "Smoky Bay" yani "Dumanlı Körfez" olarak anılmasına sebep olmuştur.

Reykjavik, yaban hayatıyla da görenleri şaşırtmaktadır. Öyle ki dünya üzerindeki "Bayağı Deniz Papağanı" ya da bir diğer adıyla "Atlantik Deniz Papağanı" türünün %60'ı bu bölgede bulunmaktadır.

Bunun yanı sıra şehrin ortasında yer alan Tjörnin Gölü'nde de kırktan fazla kuş türü bulunmaktadır.