Orta Çağ ve Rönesans Ruhunu Yansıtan Padova Hakkında Bilgiler

İtalya’nın kuzeydoğusunda yer alan Padova hakkında her şey, ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır. Padova; ev sahipliği yaptığı doğa harikaları, mutfağı, tarihi yapıları ve ünlü meydanları ile adından sıkça söz ettiren bir şehirdir. Yüzyıllar boyunca pek çok medeniyetin işgaline uğrayan şehir, günümüzde o dönemlere ait tarihi izler taşımaktadır. 

Padova ile ilgili bilgiler saymakla bitmeyecek kadar fazladır. Şehirde dünya çapında ün kazanmış çok sayıda tarihi ve mimari yapı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra nehirler ve kanallar da şehrin tarihi atmosferine ayrı bir hava katmaktadır. 

Tarihi ve doğal güzellikleri kadar mutfağıyla da dikkat çeken Padova çok sayıda yöresel lezzete sahiptir. Makarna ve Risotto gibi klasik İtalyan lezzetleri şehirde geleneksel tariflerle yeni karakterler kazanmaktadır. Tüm bunlar Padova’yı daha çekici kılmakta ve mutlaka gidilmesi gereken şehirler listesinin başlarına taşımaktadır.

Padova'nın Tarihi

Padova; kuzeydoğu İtalya’da Veneto bölgesine bağlı bir şehir ve aynı adı taşıyan eyaletin başkentidir. Venezia, Vicenza ve Verona arasındaki bölge merkezi bir konuma sahiptir. 

Kuruluşu MÖ 1183’e dayanan Padova’nın kuzey İtalya’daki en eski şehirlerden biri olduğu düşünülmektedir. Bir efsaneye göre şehrin kurucusunun Truva Prensi Antenor olduğuna inanılmaktadır. 1274 yılında şehir merkezinde Anteor’un kalıntılarını içeren lahitin bulunması ise bu efsaneyi destekler niteliktedir.

MS 452 yılındaki Hun işgalinden sonra ciddi şekilde zarar gören şehir, tarih boyunca pek çok kez kuşatmalara uğramıştır. 1405-1797 yılları arasında Venedik Cumhuriyeti'nin bir parçası haline gelmiştir. 1815-1866 yılları arasında ise Avusturya’nın işgallerine dayanamamış ve egemenliği altına girmiştir. 1866'daki Üçüncü Bağımsızlık Savaşı’ndan sonra ise Padova Avusturalya’nın egemenliğinden kurtulup İtalya’ya katılmıştır.

Padova, İtalyan sanat tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Şehir, özellikle Orta Çağ ve Rönesans dönemine ait tüm dünyada tanınan sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra oldukça değerli şaheserlerinin bulunduğu St. Antonio Bazilikası'nı da içeren olağanüstü bir dini mirasa da sahiptir. Ayrıca şehir dünyanın ilk kalıcı anatomik tiyatrolarından birine ve Avrupa’nın en büyük meydanlarına da ev sahipliği yapmaktadır.

Padova Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Padova’nın en belirgin özellikleri arasında ev sahipliği yaptığı tarihi yapılar ve sanat eserleri listenin başında yer almaktadır. MÖ 1183 yılına kadar dayanan köklü tarihi sayesinde şehirde pek çok farklı döneme ait yapılara denk gelmek mümkündür. Özellikle 13. yüzyılda ressam Giotto tarafından tamamı freskle kaplanan Scrovegni Şapeli tüm dünyada tanınan yapılardan biridir. Ayrıca 1222 yılında kurulan Padova Üniversitesi, dünyanın en eski üniversitelerinden biri olarak bilinmekte ve mimari yapısıyla görenleri büyülemektedir. 

Padova denince akla ihtişamlı tarihi yapıların yanı sıra Avrupa’nın en büyük meydanlarından biri olan Prato della Valle gelmektedir. 90.000 metrekarelik devasa bir alana yayılan yapı İtalya’nın en büyük meydanı unvanına sahiptir. Aynı zamanda Avrupa’nın da en büyük ikinci meydanıdır.

Tüm bunların dışında Padova; nehir, kanal ve köprüleri ile de ün kazanmış bir şehirdir. Bilhassa, Bacchiglione nehri üzerinde yer alan Ponte Molino köprüsü ziyaretçi akınına uğramaktadır. Tarihi şehir boyunca uzanan Piovego kanalı ise doğal güzelliği ile adından sıkça söz ettirmektedir.

Padova'ya Gideceklere Tavsiyeler

Doğanın ve tarihin iç içe geçtiği Padova’da ziyaret edilmeden dönülmemesi gereken pek çok yer bulunmaktadır. Scrovegni Şapeli, Aziz Anthony Bazilikası, Duomo Meydanı ve Palazzo della Ragione mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Ayrıca Orta Çağ’a dayanan tarihiyle UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Padova Botanik Bahçesi de kesinlikle ziyaret edilmelidir. Öte yandan Avrupa’nın en büyük ikinci meydanı olan Prato della Valle görülmeden Padova ziyareti tamamlanmış sayılmamaktadır.

Padova yöresel lezzetleri ile İtalya’da oldukça ünlü bir şehirdir. Geleneksel yemeklerin en başında gelen Risotto con i Rovinassi, Padova’da tadılması gereken lezzetlerden biridir. Ayrıca, ördek etli sosla servis edilen Bigoli con L’Anatra makarnası da Padova’nın vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra La Torta Pazientina şehirde sıklıkla tüketilen geleneksel tatlılardan biridir ve mutlaka tadılması tavsiye edilmektedir.

Padova’daki çoğu restoran ve kafe hizmetleri karşılığında ödül olarak konuklarından bahşiş vermelerini beklemektedir. Bazı işletmelerde bahşişler faturaya dahil edilmektedir. Bu nedenle kişilerin faturalarını kontrol etmeleri gerekmektedir. Eğer bahşiş faturaya ek olarak yansıtılması ise toplam tutarın %10’u ile %15’i arasında ücret ödenmesi tavsiye edilmektedir. Lüks olmayan restoranlarda ise toplam tutarın herhangi bir uygun miktara yuvarlanması yeterli olmaktadır.

Padova'ya Giderken Alınması Gerekenler

Padova Subtropikal bir iklime sahip olduğu için yılın her döneminde yağış görülebilmektedir. Bu sebeple ziyaretçilerin tedarikli olmaları ve yanlarına uygun kıyafetler, su geçirmez ayakkabılar ile şemsiye almaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca Padova’nın tarihi sokaklarında rahatça yürüyebilmek için ziyaretçilerin yanlarında düz tabanlı ayakkabıları bulundurmaları önerilmektedir. 

Bunun yanı sıra dini yapılara girerken ziyaretçilerin açık kıyafetlerle girilmesine izin verilmemektedir. Bu nedenle Padova’ya seyahat edecek kişilerin yanlarında şal götürmeleri gerekmektedir.

İtalya’nın genelinde olduğu gibi Padova’da kullanılan prizler de Türkiyedekilerden farklı olmaktadır. Bu nedenle Padova’yı ziyaret edecek olan kişilerin gitmeden önce elektronik cihazlarını sorunsuz şekilde kullanabilmeleri için priz çevirici adaptörler temin etmeleri tavsiye edilmektedir.

Padova Hakkında İlginç Bilgiler

Padova; yüzyıllar boyunca pek çok medeniyetin uğrak noktası olduğu için hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. 

Şehir ile ilgili en dikkat çeken ayrıntı tüm dünyada Hristiyanlar için kutsal bir isim olan Aziz Anthony’nin ikamet yeri olmasıdır. Öyle ki Padova bu özelliğinden dolayı “Aziz Şehir” unvanını almıştır. Aziz Anthony’in mezarının yer aldığı Saint Anthony Bazilikası her yıl dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerle dolup taşmaktadır. 

Padova; dünyanın en uzun revaklarına sahip üç şehirden birisidir. Şehirde Romanesk, Gotik, Rönesans ve Neoklasik tarzlarıyla inşa edilmiş çok sayıda revak yer almaktadır. Dolayısıyla yağmur yağdığında ya da gölgede durulmak istendiğinde şehirde sığınılabilecek pek çok revak bulunmaktadır. 

Dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan Università di Padova’da dünyaca ünlü bilim insanı Galileo Galilei’nin uzun yıllar ders verdiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra şehirde yöresel lezzetlerden biri haline gelen Il Gran Bollito alla Padovana yemeğinin tarifinin de Galilei’ye ait olduğu bilinmektedir.