Sicilya’nın En Büyük 3. Şehri Messina Hakkında Bilgiler

İtalya’nın Sicilya Adası’ndaki en büyük şehirlerden biri olan Messina; doğal güzellikleri, sanat eserleri, tarihi ve mimari yapıları ile ün kazanmıştır. Etna Yanardağı ile masmavi Messina Boğazı arasında yer alan liman şehri, bulunduğu özel konum nedeniyle farklı uygarlıklar tarafından çok kez kuşatılmıştır. Bu durum şehrin eşsiz tarihi dokusunun oluşmasına katkıda bulunmuştur.

Mimariye ve sanata oldukça değer veren Messina, dünyaca ünlü eserlere ev sahipliği yapan müze ve dini yapılara sahiptir. Şehrin simgelerinden biri olan Duomo Katedrali ve Meydanı her gün binlerce ziyaretçisini ağırlamakta ve görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Sicilya’ya açılan kapı olarak adlandırılan şehir, adaya giden herkesin ilk uğrak noktalarından biri haline gelmiştir.

Messina, kültürü ve tarihi dışında geleneksel mutfağı ile de dikkat çeken şehirdir. Özellikle de deniz mahsulleri ile hazırlanan tarifler kentte sıklıkla tüketilmektedir. Öyle ki, birbirinden lezzetli yöresel yemeklerin hazırlandığı Messina’nın mutfak kültürü Sicilya’nın neredeyse tamamına kadar yayılmıştır. Özetlemek gerekirse, Messina hakkında her şey ziyaretçilerini büyüler niteliktedir.

Messina'nın Tarihi

Sicilya Adası’ndaki en büyük üçüncü şehir olan Messina, Avrupa’nın en yüksek yanardağı olan Etna’nın eteklerinde yer almaktadır. Anakaraya oldukça yakın olan kent, doğal bir limana sahiptir. Şehir, boğazdaki konumu ve ev sahipliği yaptığı liman sebebiyle pek çok medeniyetin geçiş noktası olmuştur.

Antik bir liman şehri olan Messina’nın kuruluşu MÖ 730 yılına kadar dayanmaktadır. Şehrin Chalcisli Yunan yerleşimciler tarafından kurulan eski bir Sicilya kolonisi olduğu bilinmektedir. MÖ 5. yüzyılın başlarında ise Pers işgali altındaki Milet ve Samos'tan gelen Yunan kaçakları tarafından işgal edilmiştir. Yunanların yanı sıra kent; Roma, Bizans, Arap, Normanlar ve Aragon gibi uygarlıkların da istilalarına uğramıştır.

Çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir, sanat tarihi açısından önemli bir değere sahiptir. Kentte hüküm sürmüş uygarlıkların çoğu Messina’da kendi kültür ve tarihlerini yansıtan izler bırakmışlardır. Şehirde yaşanan deprem bazı yapılara ve eserlere zarar vermiş olsa da günümüze ulaşan kalıntılar bile Messina’nın mimariye ve sanata ne kadar değer verdiğini kanıtlamaktadır.

Messina Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Messina’nın en belirgin özellikleri arasında muhteşem manzara eşliğinde şehirde vakit geçirilebilecek alanlar yer almaktadır. Bir liman kenti olan Messina’da deniz kenarına konumlanmış yürüyüş ve dinlenme parkları ziyaretçilerin uğrak noktası olmaktadır. Bunun yanı sıra yüksek tepelere inşa edilmiş ve büyüleyici manzaralara sahip olan panoramik yollar şehrin nefes kesici güzelliğini gözler önüne sermektedir.

Messina denilince akla ilk gelenler arasında şehrin simgeleri haline gelen tarihi yapılar gelmektedir. Özellikle de Duomo Meydanı’na adını veren katedral ve yapının sahip olduğu çan kulesi ile astronomik saat görenleri büyülemektedir. Ayrıca limanın en ucunda yer alan devasa Madonna della Lettera heykeli de kartpostallık bir görüntü oluşturmaktadır.

Messina, sahip olduğu doğal güzelliklerin, tarihi ve mimari yapıların yanı sıra karakteristik yıllık festivalleri ile de ön plana çıkmaktadır. Şehrin kurucularını anmak için her yıl Ağustos ayında Devlerin Yolculuğu adlı coşkulu bir festival düzenlenmektedir. İki dev heykelin şehrin sokaklarında gezdirildiği festival şölen havasında geçmekte ve binlerce kişiyi ağırlamaktadır.

Messina’ya Gideceklere Tavsiyeler

Messina’ya gidecek olan ziyaretçilerin Duomo Katedrali ve Meydanı, Santissima Annunziata dei Catalani Kilisesi ve Orione Çeşmesi’ni mutlaka görmeleri tavsiye edilmektedir. Ayrıca, Interdisciplinary Regional Müzesi’nin de Messina’da görülmesi gereken yerler listesine alınması önerilmektedir. Ek olarak, sahilde yer alan Passeggiata a Mare Park’ında yürüyüş yapılması şehrin güzel manzarasının keyfini çıkarmak için harika bir alternatif oluşturmaktadır.

Messina, sahip olduğu geleneksel mutfağı ile ilgi çeken şehirler arasındadır. Dolayısıyla kentte mutlaka tadılması gereken bazı yerel lezzetler bulunmaktadır. Bu lezzetlerden ilki kurutulmuş balık ve çeşitli sebzelerle hazırlanan Stoccafisso Alla Messinese’dir. Ayrıca hamur toplarının bitter ve beyaz çikolata eşliğinde servis edildiği Pignolata Messinese tatlısı da şehirde tadılması tavsiye edilen lezzetler arasında yer almaktadır.

Messina’da dikkat edilmesi gereken hususlardan biri marketlerde ve mağazalarda satıcılarla pazarlık yapılmasının çok hoş karşılanmamasıdır. Pazarlık yapılsa bile genellikle çok büyük miktarlarda indirimler uygulanmamaktadır. Şehirdeki en pahalı restoran, kafe, mağaza ve eğlence mekanları ise sahile yakın konumda bulunmaktadır.

Messina'ya Giderken Alınması Gerekenler

Messina sahip olduğu iklim sebebiyle yazları sıcak, kışları ise ılık ve yağışlı olmaktadır. Bu nedenle şehri yaz aylarında ziyaret edecek kişilerin yanlarına serin tutacak kıyafetler ile güneşten koruyucu ekipmanlar almaları tavsiye edilmektedir. Ziyaret için sonbahar ve kış aylarını tercih eden kişilerin ise yanlarında şemsiye, yağmurluk ve su geçirmez ayakkabılar götürmeleri önerilmektedir. Şehirde ilkbahar aylarında ise ani hava değişimleri meydana gelmektedir. Bu sebeple ziyaretçilerin tedarikli olmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca kilise ve katedral gibi dini yapılara mevsim ile cinsiyet fark etmeksizin omuzları ve dizleri açıkta bırakan kıyafetlerle girişlere izin verilmemektedir. Dolayısıyla ziyaretçilerin bu kuralı göz önünde bulundurarak hazırlık yapması gerekmektedir.

Messina’da bazı kafe ve restoran gibi işletmelerde kredi kartı kullanılmamaktadır. Bu sebeple ziyaretçilerin şehre gitmeden önce yanlarına Euro’ya çevrilmiş nakit para almaları tavsiye edilmektedir.

Messina Hakkında İlginç Bilgiler

Hakkında bilinmeyen detaylar ile ziyaretçilerini şaşırtan Messina, Sicilya Adası’na karayolu ulaşımı ile gelen ziyaretçilerin öncelikli olarak uğramaları gereken bir şehirdir. Bu nedenle Messina, “Sicilya’nın Kapısı” olarak anılmaktadır. Ayrıca, şehrin kurucuları olan Chalcisler kente, orak şekline benzeyen doğal limanı sebebiyle Zankle adını vermişlerdir. Şehrin şimdiki adı ise daha sonra yaşayan kolonistlerin geldiği bir Yunan kasabası olan Messina’dan gelmektedir.

Yüzyıllar boyunca çok sayıda uygarlığın hükmettiği Messina, 1908 yılında yaşanan depremde ciddi şekilde zarar görmüştür. Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği afette şehir yarım metre civarında denize batmıştır. Bunun yanı sıra kentte bulunan pek çok tarihi yapı ve sanat eserleri harap duruma gelse de kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.