İtalya’nın Tarihini Fısıldayan Martina Franca Hakkında Bilgiler

Martina Franca Hakkında

Martina Franca Hakkında

11 dk'lık okuma
203 kişi okudu

Martina Franca kendi bölgesindeki tarih ile ilgili en zengin birikimi barındıran yerlerden bir tanesidir. Bu zengin kültürel birikim hakkında her şeyi bilmek için mutlaka ziyaret edilmesi gerekmektedir. Martina Franca, İtalya'nın güneyindeki Puglia bölgesinde yer alan Itria Vadisi’ndeki bir komündür. Yüzyıllardır artan kültürel birikimi ve 1600’lü yıllarda elit kesimin yardımıyla bölgesindeki benzer yerleşim yerleri arasından kendini öne çıkarmayı başarmıştır.

Barok mimarisinin çeşitli örnekleri bu yerleşim alanında çokça yer almaktadır. Palazzo Ducale, Basilica di San Martino, Castello degli Orsini gibi yapılar en bilinen örneklerindendir. Bunların yanında çevresinde de eski güçlendirilmiş çiftlik evleri, Bosco delle Pianelle gibi orman arazileri de bulunmaktadır.

Bölgeyi ziyaret etmeyi düşünenlerin, öncesinde Barok mimarisi hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Bunun yanında şehir merkezinde bulunan diğer tarihi yapıları da gezmeyi ihmal etmemeleri önerilmektedir.

Martina Franca'nın Tarihi

Martina Franca, Valle d’Itria bölgesi yani Itria Vadisi olarak bilinen Puglia bölgesinde, Güney İtalya’da yer alan bir semttir. 1310 yılında Beşinci Philip tarafından sağlanan vergi kolaylıkları, diğer ayrıcalıklar ve zengin sanat tarihi ile birlikte zamanından beri bulunduğu bölgenin dikkat çeken yüzü olmuştur. İtalya’nın 1861’de yeniden birleşmesine kadar, şehir tamamen 24 kule ve 4 kapısı olan duvar ile çevrilmişti. Zamanla birlikte bu kulelerden bazıları yıkılmış ve yeni ulaşım yolları yapılmıştır. Fakat 4 Rönesans ve Barok kapısı hala varlığını sürdürmektedir.

Martina Franca, 1529 yılında Kutsal Roma İmparator’u Beşinci Charles’a karşı olan muharebede Birinci Francis komutasındaki Fransız birliklerini geri püskürtmeyi başarmıştır.

Şehir, Sarazen saldırılarından kaçan sahil kesimi tarafından kurulmuş ve 1600’lerde güçlü elit kesim tarafından geliştirilmiş ve zenginleştirilmiştir. “Castello degli Orsini” bu zamanlarda inşa edilmiş ve bölgeye gelen halk bu yapının etrafına yerleşmeye başlamıştır.

Kuruluşundan günümüze kadar olan süreçte birçok Barok mimari yapısına ev sahipliği yapmıştır, hala da yapmaya devam etmektedir. San Martino Kilisesi, Corte Sarayı ve eski şehir binası olan Palazzo Ducale ( Ducal Sarayı ) bu yapıların en bilinen örneklerindendir.

Martina Franca Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Martina Franca’nın en belirgin özellikleri denildiğinde akıllara hiç şüphesiz olarak barındırdığı Barok eserleri ve hayran kalınası şehir mimarisi gelmektedir. Durum böyle olunca mimari yapılardan bahsetmeden geçmek de mümkün değildir. Eski şehir merkez binası olan Palazzo Ducale, San Martino Kilisesi ve St. Anthony Kilisesi bu mekanların en başında gelmektedir.

İtalya’nın güneyinde yer alan kentin mimari ihtişamı kadar doğal güzelliği de ön plana çıkmaktadır. Yeşil örtüsü ve temiz havasıyla ziyaretçilere adeta bir doğal şölen havası yaşatan Martina Franca, bulunduğu coğrafi bölge itibariyle, ziyarete gelen turistlerin beklentilerini çok yönlü olarak karşılamaktadır. Görsel doğa ziyafeti olan Bosco delle Pianelle, ise bu doğal şölenin en büyük katılımcılarından olan bir ormanlık alandır.

Hem doğal hem de beşeri yapıların bir araya gelmesiyle beraber ziyaretçilerinin beklentilerini fazlasıyla karşılayan Martina Franca kenti, öne çıkan özellikleri dışında birçok güzelliği de barındırmaktadır. Şehirde başınızı her çevirdiğinizde farklı kültürel ya da sanatsal güzellikler görebilmeniz, bu kenti bölgedeki benzerlerinden ayırıp eşsiz bir konuma getirmektedir.

Martina Franca'ya Gideceklere Tavsiyeler

Nadir görülen bir kombinasyon olan sanat, tarih ve doğal güzelliğin Martina Franca’da kusursuz birleşimi kendisini listelerde mutlaka görülmesi gereken yerler arasına aldırmada hiç zorluk çekmiyor. Kenti ziyaret etmek isteyenler, eğer bilgileri bulunmuyorsa Barok mimarisinin genel konsepti ile alakalı bilgi sahibi olmak isteyebilirler. Zira sınırlar içerisinde buluna Barok mimari eserlerinin sayısının fazlalığı bunu bir opsiyondan çok gereklilik haline getirmektedir.

Martina Franca’da görülmesi gereken yerlerin başında Basilica di San Martino (San Martino Kilisesi) gelmektedir. Kültürel olarak çok yüksek bir konuma sahip olan bu kilise yüksek derece bilgi, sanat ve kültürel birikim içermektedir ve mutlaka görülmesi gerekmektedir.

Şehir meydanında bulunan Palazzo Ducale tarihi geçmişi ile görülmesi gereken bir diğer önemli yapıdır. Günümüzde şehir merkezi, kütüphane ve turist ofisi olarak işlev görmektedir. Palazzo Ducale şehir merkezinde tarihi zenginlik barındıran yapılardan sadece bir tanesidir. Bunun yanında şehirde görülmesi gereken birden çok tarihi yapı bulunmaktadır.

Bunun haricinde şehrin çevresinde “masserie” denilen, eski zamanlardan kalan güçlendirilmiş çiftlik evlerini ve “trulli” denilen konik çatılı evleri de sadece bu bölgede görebilme imkanınız vardır.

Martina Franca'ya Giderken Alınması Gerekenler

Martina Franca, gerek kültürel gerek doğa konseptine ait ziyaret edilebilecek mekan sayısı bakımından oldukça zengindir. Ziyaret edilecek yerlerin çokluğundan dolayı turistlerin yanlarına dayanıklı bir yürüyüş ayakkabısı almaları önerilmektedir. Bunun haricinde küçük bir çanta seyahati büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır.

Havadan bağımsız olarak, kilise ve katedrallerin bulunması sebebiyle ziyaret için turistlerin yanlarına bir şal almaları önerilmektedir. Yoğun rüzgar gibi hava olaylarına karşı da ince bir polar alınması faydalı olacaktır. Ayrıca Martina Franca’nın karışık sokaklarında kaybolmamak ve gezilebilecek herhangi bir yeri gözden kaçırmamak için bir “Martina Franca sokak haritası” edinilmesi mutlaka gereklidir. Martina Franca’da yaşadıklarını ölümsüzleştirmek isteyenlerin ise yanlarına mutlaka fotoğraf makinesi almaları önerilmektedir.

Martina Franca Hakkında İlginç Bilgiler

Martina Franca şehir girişine ait 4 Rönesans kapısı bulunduran bir Güney İtalya komünüdür. Şehir ilk popülaritesini 1300’lü yıllarda sahip olduğu vergi ayrıcalıklarından dolayı kazanmıştır. Şehir ilk kurulduğunda 24 kulesi olan bir duvar ile çevrili bir yapıya sahipti. Geçmişinde bazıları Müslümanlara karşı olan çeşitli işgal taarruzlarına maruz kalsa da bu taarruzlardan hasar görmeden çıkmayı başarmıştır.

Şehrin çevresinde İspanyol kültüründen izler taşıyan “masserie” adında çiftlik evleri ve “trulli” adı verilen kubbe çatılı evler de geçmişten günümüze kadar gelmeyi başarmışlardır.

Şehir merkez binası olarak da kullanılan Palazzo Ducale ilk olarak ilk olarak Caracciolo ailesi tarafından 1600’lü yıllarda inşa edilmiştir ve 365 odası vardır. Bu yapının bir kısmı merkez binası, bir kısmı müze, bir kısmı kütüphane, bir kısmı da turist ofisi olarak kullanılmaktadır. Bu binanın içerisinde ise dönem ile alakalı görülmeye değer eserler barındırmaktadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

İtalya Vizesi

İtalya’ya yapılacak turistik gezilerde Schengen vizesi şartı aranmaktadır. 90 günlük ziyaretleri kapsayan Schengen vizesi için kişilerin ikâmet adreslerine göre ilgili İtalya Konsolosluğu’na başvuru yapmaları gerekmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Piccadilly Circus nerededir?

Regent Caddesi ile Green Park'a doğru uzanan Piccadilly Caddesi’nin kavşağı olan Piccadilly Circus, İngiltere’nin başkenti Londra’ya bağlı Westminster semtinde yer almaktadır.

Piccadilly Circus’taki en dikkat çekici yapı nedir?

Piccadilly Circus'un ortasında yer alan Shaftesbury Anıt Çeşmesi ve çeşmenin üzerinde yer alan Eros heykeli bu kavşağın en ikonik yapıları olarak nitelendirilmektedir.

Piccadilly Circus ne ile tanınmaktadır?

Piccadilly Circus, günümüzde Londra'nın başlıca alışveriş caddelerinden biri olarak kabul edilmekte ve birçok ünlü mağazaya ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca bünyesinde bulunan pek çok pub, kulüp ve bar ile eğlencenin de merkezidir. Bunlara ek olarak dünyanın en popüler müzikallerinden bazılarının sahnelendiği çok sayıda tiyatro da Piccadilly Circus’a oldukça yakındır.

Piccadilly Circus ziyareti için en uygun zaman nedir?

Piccadilly Circus, günün her saati oldukça canlı ve eğlencelidir. Fakat özellikle binaları süsleyen ışıklı reklam tabelalarının net bir şekilde görüldüğü akşam saatlerinde kavşak, büyüleyici bir görünüme sahip olmaktadır.

Piccadilly Circus ismini nereden almıştır?

17. yüzyılın başlarında terzi Robert Baker, saygın kişilerin boyunlarına taktığı “piccadilis” isimli giysileri Piccadilly Hall'dan satın almıştır. Piccadilly Circus ismi ise buradan gelmektedir.

Piccadilly Circus’taki en ünlü yerler nerelerdir?

Piccadilly Circus, alışveriş denince ilk akla gelen yerlerdendir. Kavşakta yer alan en popüler alışveriş mağazaları ise Lilywhites ve Fortnum & Mason’dur. Dünyaca ünlü müzikallerinin sahnelendiği; Prince of Wales, Leicester Square, Her Majesty’s ve Prince Edward tiyatroları ise bölgedeki diğer ünlü cazibe merkezlerindendir.

Piccadilly Circus neden çok önemlidir?

Piccadilly Circus, merkezi konumu ile Londra’nın en ünlü eğlence ve alışveriş mekânlarına ev sahipliği yapmaktadır. 1819 yılında kurulan Piccadilly Circus, günümüzde yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesidir.

Piccadilly Circus ne zaman yapılmıştır?

Piccadilly Circus, Kral IV. George tarafından 1819 yılında yaptırılmıştır. Günümüzde Londra’nın en popüler yerleri arasındadır.