Muhteşem Doğası ile Ünlü İtalya Şehri Como Hakkında Bilgiler

Como, İtalya'nın Lombardiya bölgesinde yer alan bir sınır şehridir. Kent ile İsviçre arasında Como Gölü doğal bir sınır oluşturmaktadır. İtalyanlar Como’yu “Citta di Seta" olarak adlandırmışlardır. Como, geçmişte bir ticaret kenti olması ve günümüzde oldukça yüksek miktarlarda turizm gelirine sahip olmasıyla öne çıkmaktadır. Como Gölü'nün güneybatı ucunda bulunan şehir, doğal güzellikleri ve tarihe ışık tutan yapılarıyla yıl boyunca turistlerin uğrak noktalarından biri olmayı başarmaktadır. Como ile ilgili bilgiler şehrin hem kültürel hem de ekonomik anlamda çok önemli olduğunu göstermektedir.

Como’da görülmeye değer en güzel yapıların başında Duomu Katedrali gelmektedir. 14. yüzyılda inşa edilen ve dönemin mimarisine ışık tutan bu yapı bölgedeki en önemli dini unsurlar arasında yer almaktadır. Bunun yanında Romanesk tarzında inşa edilmesi sebebiyle meşhur olan Saint Addondio Bazilikası, turistlerin mutlaka görmeleri gereken şaheserler arasındadır. Şehrin merkezinde bulunan Alessandro Volta Müzesi ise Neoklasik tarzda tasarlanmış mimari yapılardan bir diğeri olarak öne çıkmaktadır.

Como’da, turistlerin katılım sağlayabilecekleri birçok festival ve organizasyon düzenlenmektedir. Bunlar arasında en popüleri ise şehrin turizm bakımından yoğun olduğu temmuz ayında düzenlenen ve tam bir ay süren Como Gölü Film Festivali’dir. Organizasyon kapsamında göl etrafında film geceleri düzenlenmekte ve yerel sanatçıların katılımlarıyla konserler verilmektedir. Ayrıca klasik müzik severlerin büyük bir merakla beklediği Como Classica da şehirde öne çıkan bir diğer etkinliktir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, şehir hakkında her şeyin turistlere hitap edecek güzellikte olduğu görülmektedir.

Como’nun Tarihi

Como ilk olarak MÖ 196 yılında Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve bu fetih ile birlikte şehir, imparatorluğun bir kolonisi haline gelmiştir. 

Julius Caesar'ın MS 379 yılında şehirdeki papazlardan birine piskoposluk unvanını vermesi, Como'yu daha da önemli hale getirmiştir. Como’nun kuruluşu da bu tarihlere tekabül etmektedir. Şehir 11. yüzyılda 

Lombardlar ve Franklarla yapılan mücadelelerden sonra özgür bir komün haline gelmiştir. Ancak 1127 yılında İmparator I. Friedrich Barbarossa tarafından yıkılmıştır. 1183 yılına gelindiğinde Barbarossa, şehirdeki etkinliğini iyiden iyiye arttırmış ve Como’yu Visconti ailesinin egemenliği altına vermiştir. Özellikle bu dönemde şehir ipek endüstrisi ve yün ticareti ile öne çıkmayı başarmıştır.

Como, 1800’lü yıllara gelindiğinde farklı ülkelerin işgaline uğramıştır. 1859 yılında İtalyan vatansever Giuseppe Garibaldi tarafından şehir düşman işgalinden kurtarılmıştır. Sonrasında ise bu bağımsızlık çok kısa sürmüş ve Como; sırasıyla İspanya, Fransa ve Avusturya tarafından saldırıya uğramıştır. Sonrasında başlatılan bağımsızlık mücadelesiyle Como, egemenliğini geri kazanmış ve kendi isteğiyle İtalyan krallığının bir parçası olmuştur. Özellikle İspanyol ve Fransız işgallerinin uzun sürmesi, şehrin sanat tarihi açısından da bir hayli zengin olmasına dolaylı yoldan zemin hazırlamıştır.

Como Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Como, İtalya’nın kuzey bölgesinde yer alan ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehirdir. Ülkenin en güzel pitoresk manzaralara sahip olan şehri Como, ilk olarak kendi adıyla aynı isme sahip gölü ile akıllara gelmektedir. Oksijen deposu ormanları, birbirinden özel bitkileri ve insana huzur veren doğası, Como’yu her yıl yüz binlerce turistin ziyaret etmesini sağlamaktadır. Como doğal alanlarının yanında mimari güzellikleri ile de dikkat çekmektedir. Özellikle Gotik ve Rönesans tarzlarını yansıtan en güzel yapıların başında Como Katedrali gelmektedir. 14. yüzyılda inşa edilen bu katedral, yapımında kullanılan taşlar ve ince işçilik gerektiren ayrıntılarıyla, turistleri kendisine hayran bırakmaktadır. Aynı şekilde, eskiden katedral olan Sant' Abbondio Kilisesi, şehri ziyaret eden turistlerin mutlaka ziyaret ettikleri yerler arasında ilk sıralardadır.

Como, turistlere hitap edecek farklı birçok mimari yapıya sahiptir. Özellikle 4. yüzyıldan kalma olduğuna inanılan ve Merkür tapınağının bulunduğu yerde duran San Carpoforo Kilisesi, şehirdeki en önemli dini yapılardan bir diğeri olarak dikkat çekmektedir. Ayrıca kentteki kale ve surlar da Orta Çağ’a ışık tutar niteliktedir. 1192 yılında inşa edildiği tahmin edilen Porta Vittoria Kulesi, Como’da yer alan en önemli taş yapılardan bir diğeri olarak öne çıkmaktadır. Como’nun en belirgin özellikleri, görüldüğü üzere doğal alanları ve Gotik tarzda inşa edilen mimari yapılarıdır.

Como’ya Gideceklere Tavsiyeler

Como’yu ziyaret eden turistlerin bölgede yapabilecekleri birçok aktivite, görebilecekleri çok sayıda doğal alan ve mimari yapı bulunmaktadır. Şehirde kültürel bir gezi planlayanlara Como Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret etmeleri önerilmektedir. Ayrıca eski bir sarayın içinde yer alması sebebiyle ayrı bir öneme sahip olan Mueso Storico Giuseppe Garibaldi, görülmeye değer yapılar arasındadır. Turistlere şehrin sokaklarında kısa bir gezinti yapmaları ve 11. yüzyılda inşa edilmiş olan Saint Addondio Bazilikası’nı mutlaka görmeleri tavsiye edilmektedir. Ayrıca Como’yu çevreleyen dağların ardındaki Brunate adlı kasabaya fenikülerle çıkmak, turistlerin şehirde yapabilecekleri huzur verici aktivitelerin başında gelmektedir.

Como Gölü’nde harika bir tekne gezintisi, şehir ziyaretçilerini cezbeden bir başka etkinliktir. Gölün serin sularındaki tur esnasında dağların ve ormanların muazzam manzarası, görenleri büyülemektedir. Ayrıca turistlere, Como Gölü’nün batı kıyısında bulunan Cernobbio kasabasını da mutlaka ziyaret etmeleri önerilmektedir. Son olarak Lenno bölgesinde yapılan macera dolu bir rafting, gezginlerin tatillerine unutulmaz bir deneyim daha eklemelerini sağlayacaktır. Dileyenlerin, bölgeden ekipman kiralayarak şehrin dik yamaçlarında gerçekleştirilen tırmanma etkinliklerine katılabilmeleri de mümkündür.

Como’ya Giderken Alınması Gerekenler

• Como’yu ziyaret edecek olan turistlere yanlarında suya karşı dayanıklı bir spor ayakkabı bulundurmaları önerilmektedir. Şehirde çeşitli ekstrem sporlar ve doğa yürüyüşleri yapılabildiği için, ayakkabı oldukça önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkmaktadır. 
• Ayrıca hangi mevsimde gidilirse gidilsin, turistlerin yanlarında yağmurluk bulundurmaları gerekmektedir.
• Bunun yanında, tekrar kullanıma uygun su şişesi ve belden bağlamalı bir çanta bölgede turistlere fayda sağlayacaktır. 
• Como, küçük bir şehirdir. Bu nedenle bazı noktalarda kredi kartı ile alışveriş imkanı bulunmamaktadır. Ziyaretçilerin bu tarz durumlardan olumsuz etkilenmemek adına yanlarında nakit para taşımaları uygun olacaktır.

Como Hakkında İlginç Bilgiler

Como hakkında bilinmeyenler oldukça ilgi çekicidir. Şehirde bulunan Como Gölü’nün, tüm İtalya’daki en popüler alanlardan biri olması, oldukça ilginç bir bilgi olarak öne çıkmaktadır. Como, İtalya’daki en derin göldür. Şehrin kendine özgü rüzgârlarının olması da kıyıda kalmış bilgiler arasında yer almaktadır. Ayrıca Como, ilk oyuncak at müzesine de ev sahipliği yapmaktadır.

Roma İmparatorluğu zamanında aristokratlar şatolarını bu şehrin kıyısına inşa ettirdiklerinden Como, İtalya’da villa kültürünün doğduğu yer olarak kabul edilmektedir. Günümüzde ünlü yıldız George Clooney’e ait bir villanın da şehirde yer aldığı bilinmektedir.