İtalya’nın Sevimli Balıkçı Kasabası Cefalu Hakkında Bilgiler

İtalya’da Sicilya’nın kuzeyinde yer alan Cefalù, sahip olduğu tarihi sokaklar, doğal ve beşeri güzelliklerle ülkenin en işlek tatil yerlerinden biridir. Palermo iline bağlı bir komün olan Cefalù, Tiren Denizi’nin kıyısında La Rocca adı verilen yaklaşık 270 metre yüksekliğindeki kayanın çevresinde kurulan bir sahil kasabasıdır. Tarihi ve kültürel değerlerinin yanında sahip olduğu bu doğal olanaklar, Cefalù’da özellikle gün batımı ve gün doğumunda eşsiz manzaraların ortaya çıkmasını sağlamaktadır.

Cefalù, tarihte Araplar, Yunanlar, Normanlar ve daha pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için kelimenin gerçek manasıyla tam bir kültür menbaı olmuştur. Bu durum Cefalù ile ilgili bilgilerin kolaylıkla ulaşılabilir olmasına sebep olmuştur. Çünkü kasaba hakkında her şeyi, pek çok yerinde bulunan tarihi sokaklar, kalıntılar ve çok eskiden yapılmış katedraller anlatmaktadır. Cefalù’ya hâkim bir konumda bulunan La Rocca kayasının üzerindeki Diana Tapınağı kalıntıları ve Sicilya Kralı 2. Roger tarafından yaptırılan Duomo di Cefalù, kasabadaki tarihi yapılara örnek olarak sayılabilmektedir. Bununla birlikte eskiden Cefalù’nun antik surlarının bulunduğu La Rocca’nın üzerinde hala eski kasabanın bozulmamış kalıntıları ve kale harabeleri bulunmaktadır.

Genel olarak Sicilya mutfağının hâkim olduğu Cefalù’da yerel lezzetler de bulunmaktadır. Öyle ki bu yemekleri tatmak Cefalù’nun tarihi ve kültürel dokusuna temas etmek için bir gereklilik olarak görülmektedir. Cefalù’ya özgü en bilindik yemekler pasta taianu yani tavada makarna ve carne muratadır.

Birbirinden lezzetli yemekleri, her adımda kendini daha çok hissettiren tarihi atmosferi ve nefes kesen doğal güzellikleriyle Cefalù, İtalya tatilinde mutlaka uğranması gereken lokasyonlar arasında yer almaktadır.

 Cefalu'nun Tarihi

Palermo’dan yaklaşık 70 km uzaklıkta bulunan Cefalù, kayalık bir burnun eteğinde bulunan ve her yıl yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan bir sahil kasabasıdır. Cefalù’nun kuruluş tarihi tam olarak bilinmese de kasabanın kuzey tarafındaki iki mağarada yapılan çalışmalar, MÖ 5. yüzyılda da burada yerleşimin mevcut olduğunu ortaya koymaktadır. Buna paralel olarak Cefalù’ya hâkim bir konumda bulunan Diana Tapınağı kalıntıları da Cefalù’da Helen’in yanında Latin egemenliğinin varlığını da göstermektedir.

Cefalù, 1063 tarihine kadar Yunan, Siraküzalılar, Roma ve Arap hakimiyetinde bulunmuştur. 1063’de ise 1. Roger’in ele geçirdiği Cefalù, 1131’de 2. Roger tarafından kıyıda yeniden kurulmuştur. Bu tarihlerde yapılan ve hâlâ ayakta olan Cefalù Katedrali, köklü bir tarihe sahip olan ve birden çok kültürü barındıran komünün kendini yenileme sürecinin bir sembolü olarak bugün ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Cefalù’da sayısız tarih ve sanat eseri bulunmaktadır. Bunda Cefalù’nun merkezi bir konuma sahip olması, Tiren Denizi’ne kıyısı olup pek çok ülkenin deniz yolu olarak kullandığı Akdeniz’e yakın olması önemli faktörlerdir. Bu ise Cefalù’nun, sanat tarihi açısında önemli bir komün olduğunu göstermektedir. Bu yüzden Cefalù, UNESCO Dünya Mirası Alanları’ndan biridir.

Cefalu Denildiğinde İlk Akla Gelenler

La Rocca, Cefalù’nun en belirgin özelliklerindendir. Yaklaşık 270 metre yüksekliğinde olan bu kaya Cefalù’ya hâkim bir konumdadır. Fenikeliler tarafından Herkül Burnu adı verilen bu kaya, kasabaya ilk girildiğinde göze çarpmaktadır. Sahip olduğu doğal güzelliğin yanında üzerinde bulundurduğu Diana Tapınağı kalıntıları, Cefalù’nun antik zamanlardan kalma kale harabeleri ve sur kalıntılarıyla tarihi bir değere de sahiptir. Tüm bunlarla birlikte Cefalù’nun nefes kesen manzarasını yansıtan bir görünümü vardır.

Cefalù’nun mimarisi ve sokaklarının yapısı bu kasabaya özgü bir başka dikkat çeken özelliktir. Neredeyse her bir sokak ve yapı Antik Çağ’dan günümüze Cefalù’da bulunmuş kültürlerden bir iz taşımaktadır. Diana Tapınağı kalıntıları ve bazı yerlerdeki çamaşırhaneler Latin mimarisinin nadide örnekleri iken Cefalù Katedrali, Norman mimarisini eşsiz bir biçimde yansıtmaktadır. Bu katedralde bulunan mozaikler ve figürler ise Orta Çağ sanat anlayışını göstermesi bakımından son derece değerlidir. Çok eski zamanlardan günümüze kadar birçok kültürün izlerini mükemmel bir uyumla taşımayı başarmış olan Cefalù, doğal güzelliklerinin yanında sahip olduğu tarihi ve sanatsal eserlerle Sicilya’nın en önemli turistik yerleri arasında bulunmaktadır.

Cefalu'ya Gideceklere Tavsiyeler

Tarihi güzelliklere doğal güzelliklerin eşlik ettiği Cefalù’da La Rocca kayasının tepesine kesinlikle çıkmalısınız. 11. yüzyıldan kalma kale harabeleri ve sur kalıntılarının olduğu La Rocca’nın tepesinden Cefalù’nun eşsiz manzaralarını seyredebilirsiniz. Aynı şekilde buradaki Diana Tapınağı kalıntıları da görülmesi gereken yerler arasındadır. Kentin sokaklarında tarihi bir gezintiye çıkmak ya da benzersiz güzellikteki sahilinde yürüyüş yapmak burada yapabilecekleriniz arasındadır.

Cefalù’da bulunan şehir müzesi Museo Mandralisca’yı ziyaret etmek gezinize kültürel anlamda çok değer katacaktır. Arap çömlekleri, Yunan seramiklerinin yanında Antonello da Messina’nın 1465’te yaptığı Bilinmeyen Adam Portresi müzenin ziyaretçilerine sunduğu eşsiz eserlerdendir. Bununla birlikte Cefalù Katedrali’ne yapılacak bir ziyaret, buradaki etkileyici figürleri görme imkanının yanı sıra Norman mimarisini keşfetme olanağı da sağlamaktadır.

Komünün önde gelen lezzetlerinden biri pasta taianu yani tavada makarnadır. Büyük bir güveçte fırınlanmış makarnaya; kızarmış patlıcan, çam fıstığı, kuru üzüm ve pecorino peynirinin eklenmesiyle hazırlanan bu yemek, Cefalù’da mutlaka tadılması gereken lezzetlerin başında gelmektedir. Bunun yanında duvarlı et manasına gelen ve adeta bir Norman kalesini andıran carne murata da Cefalù’ya gidenlerin kesinlikle denemeleri gereken bir lezzettir.

Cefalu'ya Giderken Alınması Gerekenler

Cefalù gibi tarihi sokakları ve doğal güzellikleriyle ünlü bir kasabada yapılacaklar listesinin en başında bolca gezmek ve ziyaret edilmesi gereken yerlere gitmek gelmektedir. Kasabanın içinde araba kullanılmadığı için ziyaretçiler gidecekleri yerlere yürüyerek gitmek durumunda kalmaktadır. Bu yüzden geziyi rahatça sürdürebilmeleri için yanlarına spor ayakkabı almaları iyi olacaktır. Aynı şekilde La Rocca’nın tepesine tırmanmak isteyenlerin de bu tavsiyeyi dikkate almalarında fayda olacaktır.

Cefalù’nun sokaklarını, tarihi ve doğal mekanlarını gezerken ziyaretçilere bir yol haritası kolaylık sağlayacaktır. Aynı şekilde turistlerin yanlarına bir İtalyanca sözlük almaları işlerini kolaylaştıracaktır. Çünkü genellikle Cefalù’da çok az kişi İngilizce konuşmaktadır. Bunların yanında ziyaretçilerin yalanlarında şal bulundurmaları gezinin rahat bir şekilde tamamlamasını sağlayacaktır. Çünkü Cefalù’da pek çok katedral ve kilise bulunmaktadır ve bu kiliselere girmek için bazen omuzların kapalı olması gerekmektedir.

Cefalù ziyaretini yaz ayları için planlayanların yanlarına mayo almaları, kasabanın yüzmeye elverişli ve benzersiz plajlarında keyifle dinlenilmesine imkan sağlayacaktır.

Cefalu Hakkında İlginç Bilgiler

Orta Çağ uygarlıklarının yanı sıra çok eski medeniyetlere de ev sahipliği yapan Cefalù hakkında bilmeyen pek çok şey vardır. Yunanlılar buraya Kephaloidion demişlerdir. Anlamı “kafa” olan bu kelimenin Cefalù için kullanılmasının sebebi muhtemelen kasabanın çevresinde kurulduğu La Rocca kayasıdır. Yine Aramice “kefas” kelimesinin “taş, kaya” manasına gelmesi de buna işaret etmektedir. Daha sonra Romalılar da bu kelimeye benzer bir şekilde “Cephaloedium” kelimesini kullanmışlardır. Nitekim bu kelimeler bugüne Cefalù olarak dönüşerek gelmişlerdir.

Norman hakimiyetine kadar mütevazi bir kent olan Cefalù, Norman hakimiyetine girmesiyle birlikte tabiri caizse yeniden kurulmuştur. Bir efsaneye göre Norman Kralı 2. Roger fırtınadan kaçıp bu köyün sahillerine sığınmıştır. Kurtulduktan sonra verdiği yemini tutmak için krallığın başkenti Palermo yerine Cefalù’da bir katedral yaptırmaya başlamıştır. Bu katedralin yapımıyla birlikte kasaba canlanmış ve kıyı kesimlerinde yavaş yavaş yeniden kurulmaya başlamıştır.

Tamamıyla kayadan oyulmuş, Arap mimarisinin izlerini taşıyan bir kemerle örtülmüş, kapalı bir alanda bulunan ve yakın zamana kadar da aktif olan bir Orta Çağ çamaşırhanesi Lavatoio di Cefalu da dikkate değer mekanlar arasındadır. Demir aslan şeklinde 22 ağızdan akan Cefalino Nehri, yarı kapalı antik bir havzayı beslemektedir. Efsaneye göre pişmanlık duyan bir perinin bitmeyen gözyaşlarından doğan Cefalino Nehri’nin beslediği bu yer, hiç şüphe yok ki tarih boyunca pek çok olaya şahitlik etmiştir.