“Kuzeyin Atinası” Edinburgh Hakkında Bilgiler

Edinburgh Hakkında

Edinburgh Hakkında

36 dk'lık okuma
453 kişi okudu

İskoçya’nın 1947 yılından bu zamana kadar başkenti olan Edinburgh, tarihi, mimarisi ve verdiği eğitimle ön plana çıkan bir şehirdir. Glasgow’dan sonra ülkenin en büyük ikinci şehridir. İskoçya’nın doğusunda ve kuzey denizine yakın bir konumdadır. Edinburgh aynı zamanda Avrupa’nın en güzel görünümlü kentlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Eski şehir ve yeni şehir olarak adlandırılan iki bölgeye sahip olan Edinburgh, barındırdığı tarihsel kimlik dolayısıyla UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.

Eğitim ve kültürel düzey açısından gelişmiş olan Edinburgh, “Kuzeyin Atinası” olarak adlandırılmaktadır. İskoç aydınlanmasında büyük rol oynaması, şehri birçok açıdan zenginleştirmiştir. Orta Çağ ve Georgian Dönemi’nin büyüleyici tarihi yapıları, ziyaretçileri tarafından çokça ilgi görmektedir. Üniversiteleri ile de kendinden çokça söz ettiren kent, Edinburgh Üniversitesi başta olmak üzere dört farklı üniversiteye ev sahipliği yapmaktadır. 2010 yılında dünyanın en iyi 10 üniversite sıralamasında 9. olan Edinburgh Üniversitesi, eğitim vermeye devam etmektedir.

Edinburgh edebiyat alanında dünyada 2004 yılında UNESCO tarafından “Edebiyat Kenti” seçilmiştir. Dünyada bu unvana sahip olan ilk şehir olmasıyla bilinmektedir. Birçok açıdan ön planda olan Edinburgh, mutfağı ile de ziyaretçilerini etkilemektir. II Dünya Savaşı’ndan sonra yapılmaya başlanan Edinburgh Uluslararası Festivali ise günümüze kadar yapılmaya devam eden prestijli bir organizasyon olarak dünyanın dört bir yanından ilgi görmektedir.

Edinburgh’un Tarihi

İskoçya tarihinin hemen hemen tüm özelliklerini bünyesinde barındıran Edinburgh’un tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Cramond olarak bilinen bölge şehrin en eski yerleşim yeridir. Edinburgh, MÖ 8500’lü yıllara dayanan tarihi ile Castle Rock, Arthur Seat gibi tunç ve demir çağlarının izlerini barındıran yerleşim alanlarına sahiptir. 12. yüzyılda şehir statüsüne kavuşan Edinburgh, coğrafi konumu nedeniyle birçok çatışma ve savaşa tanıklık etmiştir.

Savaşlar ve birçok felakete maruz kalan Edinburgh, 18. yüzyılda gelişmeye ve genişlemeye başlamıştır. İskoç Aydınlanması’nda bölgede birçok bilim insanı, filozof ve sanatçı bu geçiş dönemine katkıda bulunmuştur. Daha sonraki yüzyıllarda Endüstri Devrimi ile tanışan Edinburgh, bu dönemde tarihinin en büyük gelişimini göstermiştir. Üretim alanında yaşanan gelişmeler nedeniyle kentin nüfus 4 katına çıkmıştır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise şehirde bugün de popülaritesini koruyan Edinburgh Uluslararası Festivali yapılmaya başlanmıştır.

Edinburgh, sanat tarihi açısından da çokça kendinden söz ettirmiştir. Özellikle “Eski Şehir” olarak bilinen bölgede tarihi yapılar, eski çağlarda kullanılan araç gereçler İskoçya Müzesi başta olmak üzere birçok müzede sergilenmektedir. Edinburgh Kalesi içinde bulundurduğu tarihi müzeler, köpek mezarları ve heykelleri ile şehrin sanatsal tarihi gözler önüne seren nadide yapılardandır.

Edinburgh Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Edinburgh’un en belirgin özellikleri arasında en göze çarpan kısım kesinlikle mimarisidir. “Eski Şehir” ve “Yeni Şehir” olmak üzere iki ayrı bölgeye sahip olan Edinburgh, modern ve antik zamanların izlerini yansıtmaktadır. St Giles Katedrali ve Edinburgh Kalesi adeta şehrin imgeleri haline gelmiştir. Öte yandan Edinburgh, İskoçya müzik ve kıyafet kültürünü yaşatmaya devam etmektedir. Gayda ve özellikle erkekler tarafından giyilen ve kilt adı verilen etek Edinburgh denince ilk akla gelenler arasındadır. Edinburgh doğal güzellikleriyle de bilinen bir şehirdir. Kraliyet Botanik Bahçesi içinde bulundurduğu devasa ağaçları ve yürüyüş yolları ile çokça tercih edilmektedir.

Edinburgh viski üretimiyle de ün yapmış bir şehirdir. Whisky Experience Center turistlerin vazgeçilmez adresleri arasında yer almaktadır. İskoçya’nın en ünlü canlı müzik mekanı olan Jazz Bar da Edinburgh’da yer almaktadır. Öte yandan Princess, Victoria ve George caddeleri ise ünlü alışveriş bölgeleri olarak bilinmektedir.

Edinburgh'a Gideceklere Tavsiyeler

Modern ve antik İskoçya’nın tarihi izlerini barındıran Edinburgh’ta mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden birisi Edinburgh Kalesi’dir. İçerisinde müze, tarihi mezarlar ve botanik bahçesi bulunduran kale, turistler için her zaman vazgeçilmez bir durak olmuştur. St. Giles Katedrali ise muhteşem mimarisi ile ziyaretçilerine masalsı bir görüntü sunmaktadır. Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Edinburgh Üniversitesi verdiği eğitim kadar taşıdığı mimari değerleriyle görülmeye değer yapılardandır.

Edinburgh’a gidildiğinde mutlaka yöresel yemeklerin tadılması tavsiye edilmektedir. Şehrin birçok yerinde bulunan restoranlarda haggis, lapa ve tatties gibi şehirle bütünleşmiş yemekler ziyaretçilerinin damaklarında eşsiz bir tat bırakmaktadır. Deniz mahsülleri konusunda çok zengin bir mutfağa sahip Edinburgh’ta cullen skink adı verilen balık çorbası oldukça ünlüdür. Bu tür yöresel yemekler için şehrin en ünlü restoranlarından biri olan Atrium en çok tercih edilenler arasındadır.

Bunlara ek olarak Edinburgh’ta “Elephant House” turistler tarafından çokça ziyaret edilmektedir. Harry Potter kitabının temellerinin atıldığı bu kafe günümüzde hizmet vermeyi sürdürmektedir. Ayrıca Royal Mile bölgesi içinde barındırdığı tarihi yapılar, kafeler ve restoranları ile ziyaretçileri için muhteşem bir deneyim sunmaktadır.

Edinburgh'a Giderken Alınması Gerekenler

Edinburgh’un tarihi sokaklarını dolaşırken yanınızda olması gereken ilk şey şemsiyedir. Yılın hemen hemen her ayında yağış alan şehrin iklimi genel olarak soğuktur. Kıyafet konusunda ziyaretçilerin yanlarına hırka veya mont almaları gezileri sırasında onlara büyük kolaylık sağlamaktadır. Edinburgh Yeni Şehir ve Eski Şehir olarak iki bölüme ayrıldığından yanınızda bir “Edinburgh sokak haritası” bulunması önemli bir detaydır.

Edinburgh’un simgelerinden biri haline gelen Edinburgh Kalesi ise yüksek rakımda bulunmaktadır. Bunun gibi birçok tarihi mekan doğayla iç içe bir durumdadır. Turistlerin zemine uygun ayakkabı tercihi turlarında onlara büyük kolaylık sağlayacaktır.

Edinburgh Hakkında İlginç Bilgiler

Edinburgh her ne kadar tarihi kimliği, mimarisi ile öne çıkan bir şehir olsa da hakkında bilinmeyenler de bir o kadar fazladır. Şehrin bir takma adı vardır. Auld Reekie olarak da bilinen Edinburgh’ta eski zamanlarda çok fazla odun ve kömür yakıldığından bu ad verilmiştir. Şehrin bir simgesi olan Edinburgh Kalesi ise sönmüş bir yanardağ üzerine kurulmuştur. Yanardağın en son 350 milyon yıl önce aktif olduğu tahmin edilmektedir.

Edinburgh’un bilinmeyen bir özelliği ise J.K Rowling’in Harry Potter kitabını ilk olarak burada yerel bir kafede yazmaya başlamasıdır. Edinburgh’ta Harry Potter’ın doğum yeri olarak bilinen The Elephant House hizmet vermeye devam etmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

İskoçya Vizesi

İskoçya seyahatlerinde Büyük Britanya vizesi şartı aranmaktadır. Gerekli evrakları eksiksiz ve yanlış bilgi olmadan teslim eden ziyaretçiler İskoçya için vize alabilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.