Mimari Örnekleriyle Mest Eden Rotterdam Hakkında Bilgiler

Rotterdam Hakkında

Rotterdam Hakkında

34 dk'lık okuma
377 kişi okudu

Hollanda’nın güneyinde bulunan Rotterdam, Avrupa’nın en büyük limanına sahip olan şehirdir. Rotterdam limanı, Avrupa’nın en büyüğü olmasının yanı sıra dünyada da 10. sırada yer almaktadır. Aynı zamanda dünyanın en büyük konteyner limanları arasında da 11. sıradadır. Rotterdam, Hollanda’nın ikinci büyük şehridir ve 180’den fazla millete ev sahipliği yapmaktadır. Dünyanın her yerinden farklı milletlerden insanların yaşadığı Rotterdam, çok kültürlü bir toplumdur. Birçok farklı etnik kökenden oluşan Rotterdam’ın sadece yüzde 50’si Hollandalıdır. Zengin bir tarihe sahip olan Rotterdam’ın 600 binin üzerinde nüfusu bulunmaktadır.

Rotterdam’ın kültürü ve tarihi ile ilgili bilgiler, şehri ziyaret edenler tarafından çok merak edilmektedir. Benzersiz mimari eserlere sahip olan Rotterdam, gördüğü savaşların etkisiyle yerle bir olmasına rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Bu eserlerden en ilginç olanları, küp evlerdir. Şehirde 38 adet küp ev bulunmaktadır. Küp evler hakkında her şeyi öğrenmek için içlerinden birini gezmek gerekmektedir. Turistlere bu evleri gezme imkânı da verilmektedir. Küp evler, mimarisiyle turistleri oldukça büyülemektedir. Ayrıca Rotterdam; 37 müze ve 73 köprüye ev sahipliği yapmaktadır.

Farklı milletlerin birlikte yaşadığı Rotterdam’da, yemek kültürü de bir o kadar zengindir. Çeşitli ülkelerin mutfaklarına ev sahipliği yapan şehir, elbette kendine has yemeklerinin de olduğu bir kültüre sahiptir. Kapsalon, Rotterdam’da ortaya çıkan yöresel oldukça ünlü bir sokak yemeğidir. Bir liman kenti olması, deniz ürünlerinin de şehirde sıklıkla tüketilmesini sağlamaktadır. Özellikle ringa balığı, Rotterdam’da meşhur bir deniz ürünüdür. Rotterdam’a gidenler için yenmesi mutlaka tavsiye edilen deniz mahsullerinden biridir.

Rotterdam'ın Tarihi

Kuruluşu 13.yüzyılın ortalarında gerçekleşen Rotterdam, eskiden Hollanda’nın güneyinde küçük bir yerleşim yeriydi. Bu küçük yerleşim yeri, balıkçı köyü olarak tanımlanmaktaydı. 

Geçirdiği savaşların her birinde büyük hasar gören Rotterdam, 1340’ta belediye haklarını almış ve küçük bir balıkçı köyünden uluslararası ticaret, ulaşım ve sanayi şehrine dönüşmüştür.

1940’ta yaşanan İkinci Dünya Savaşı sırasında Rotterdam 900 vatandaşını kaybetmiştir. Savaşın ardından 1942’de Hollanda’nın ilk araba tüneli olan Maas tüneli, Rotterdam’da açılmıştır. 1943 yılında bir başka bombardımana maruz kalan şehirde 10 hektarlık yerleşim yeri yok olmuştur. 1945 yılından itibaren savaşlar bitmiş ve yıkılan binaların yerini yeni modern binalar almıştır. 1950’lerde Rotterdam artık işçi şehri haline gelmiştir. Böylelikle önce İspanya ve İtalya’dan, daha sonra ise Türkiye ve Fas’tan işçiler çalışmak için şehre gitmiştir. Yerel halk başta bu duruma şaşırmış ancak zamanla herkes bu yaşama alışmıştır. Bu sayede Rotterdam, çok uluslu bir şehir haline gelmiştir.

1962’de dünyanın en büyük limanı ünvanını alan Rotterdam limanı, Denizcilik Müzesi ile sanat tarihine büyük katkı sağlamıştır. Herkese açık olan müzede; eski teknelere binilip, gözlem yapılabilmektedir. Rotterdam, muazzam tasarımlara sahip köprüleriyle de sanatını konuşturmaktadır.

Rotterdam Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Rotterdam’ın en belirgin özellikleri denince şüphesiz akla ilk gelen, olağanüstü mimarileri yapılarıdır. Bunlardan bahsederken de akla hemen meşhur küp evleri gelmektedir. Bu evlerden şehirde 38 tane bulunmaktadır. Küp evler, şeklinden dolayı yerli ve yabancı birçok turistin ilgisini çekmektedir. Evlerin içerisini merak edenler için gezme imkânı da bulunmaktadır.

Her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Rotterdam’da popüler olan bir diğer şey ise köprüleridir. Şehirde 73 adet köprü bulunmaktadır ve en büyüğü, Van Brienenoord’dur. Erasmus, şehrin en ünlü köprüsü ve görülmesi gereken bir cazibe merkezi olup, Spaniaardsbrug ise Rotterdam’ın en eski köprüsüdür. Erasmus köprüsü, zarif duran şeklinden dolayı “De Zwaan” ya da “kuğu” olarak da adlandırılmaktadır. Büyüleyici bir görüntüsü olan bu köprü; 1700 yetişkin fil yani 6800 ton ağırlığındadır ve aynı anda maksimum 10.000 kişiyi taşımasına izin verilmektedir. Ayrıca 800 metre uzunluğunda ve 139 metre yüksekliğindedir. 1990 yılında Amsterdamlı mimar Ben van Berkel tarafından tasarlanan köprünün inşaatına, 1992 yılında başlanmış ve resmi olarak 4 Eylül 1996’da Kraliçe Beatrix tarafından açılmıştır.

Farklı milletlerin bir arada yaşadığı Rotterdam’da, mutfak kültürüne bakıldığında Kapsalon isimli bir lezzet öne çıkmaktadır. Kapsalon, Türk yemeklerinden kebaba çok benzemektedir. Bir nevi kebaptan esinlenerek ortaya çıkan Kapsalon, günümüzde Rotterdam’ın meşhur sokak yemeği haline gelmiştir.

Rotterdam'a Gideceklere Tavsiyeler

Avrupa’nın en büyük limanına sahip olan Rotterdam, denizcilikte yaptığı başarıların sergilendiği bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Rotterdam’a yolu düşen turistlerin, bu Denizcilik Müzesi’ni ziyaret etmesi tavsiyeler arasında yer almaktadır. Muhteşem mimari eserleriyle gözleri kamaştıran şehirde, turistlerin ilgisini en çok çeken ve merak edilen yapılar, küp evlerdir. Normal evlerden farklı olan küp evler, şekilleriyle oldukça dikkatleri çekmekte ve milyonlarca turist bu evleri görmek için can atmaktadır. Ayrıca Rotterdam’ın köprüleri de tasarımlarıyla ziyaretçilerini hayran bırakmaktadır. Özellikle Erasmus Köprüsü, şehrin en ünlü yapısı olmasının yanı sıra ihtişamı ile görenleri şaşkınlık içinde bırakmaktadır.

Rotterdam’da alışveriş yapmak isteyenler için çeşitli dükkanlar ve alışveriş merkezleri bulunmaktadır. Sanata meraklı olanlar için de çok sayıda müze bulunmaktadır. Müzeler, zamanı dolu dolu geçirebilmek için uygun bir seçim olmaktadır. Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı Rotterdam’da, muhteşem geleneksel yemekler bulunmaktadır. Özellikle yöresel bir sokak yemeği olan Kapsalon, mutlaka tadılması gereken bir yemektir. Bunun dışında şehirde başka kültürlerin lezzetlerini tatmak için de çok sayıda güzel restoranlar bulunmaktadır. Şehri ziyaret edenlere, bu eşsiz lezzetlerin tadına bakmaları önerilmektedir.

Rotterdam'a Giderken Alınması Gerekenler

Hollanda’nın ikinci büyük şehri olan Rotterdam’a giderken öncelikli olarak mevsime uygun kıyafetler alınmalıdır. Eğer yaz mevsiminde gidilecekse ince kıyafetler almaya özen gösterilmelidir. Ancak bu mevsimde serin havayla karşılaşma ihtimaline karşın bir hırka ve uzun pantolon da bulundurulması önerilmektedir. Ayrıca rahat bir spor ayakkabı ile dolaşmak tatilinden keyif almak için önemli bir seçim olmaktadır. Şehri dolaşırken sürekli su alacak bir yer bulamama ihtimaline karşın, kolay taşınabilir matara da ziyaretçilerin oldukça işine yaramaktadır.

Rotterdam’ın büyüleyici mimari yapılarını ölümsüzleştirmek amacıyla bir fotoğraf makinesi en büyük yardımcınız olabilir. Cep telefonları da bunun için iş görebilir ancak telefonunuzun hafızasının dolması ya da şarjının bitmesi hüsrana uğratabilmektedir. Fotoğraf makinesi en çok bu anda işinize yarayacaktır. Rotterdam’da turistik mekanlar, müzeler, kafeler ve restoranlarda %25 indirimden yararlanmak için Rotterdam’a Hoşgeldiniz Kartı almanız, paranızın bir kısmını cebinizde tutmanız için harika bir fırsat olmaktadır. Kart 12 Euro karşılığında satılmakta olup, sadece bir gün yani 24 saat geçerlidir. Ayrıca yanınıza bir güvenlik kilidi almanız, bir mekâna girdiğinizde eşyalarınızı güvende tutmak için iyi bir önlem olmaktadır.

Rotterdam'ın Hakkında İlginç Bilgiler

Rotterdam hakkında bilinmeyen birçok bilgi vardır. Örneğin Rotterdam her ne kadar mimari yapıtlarıyla öne çıksa da 600.000 ağaca ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca şehirde çok sayıda park bulunmaktadır. Rotterdam’da yer alan Westersinge kanalının yanında eski bir çınar ağacı bulunmaktadır. Bu ağacın 130 yaşından büyük olduğu bilinmektedir. 

Ayrıca şehir, 68 tane futbol takımına da ev sahipliği yapmaktadır. Yani Rotterdam spora da oldukça önem veren bir şehirdir.

Hakkında bilinmeyenlerden bir diğeri ise, Rotterdam’ın en eski caddesi olan Hoogstraat’da savaş zamanlarında her şey yerle bir olduğundan eski bina bulunmamaktadır. Ancak Kruiskade’de sadece iki bina kalmıştır. Bu binalar 1917’den kalma binalar olup, Eski Luxor Tiyatrosu ve Hotel Central’dır. Her ikisi de mimar P. Vemaas tarafından tasarlanmıştır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Hollanda Vizesi

Hollanda turistik gezi düzenleyeceklerin yeşil, gri, siyah veya kırmızı pasaportları bulunmaları durumda bir işlem yapmaları gerekmemektedir. Hollanda vize başvurusu yapacak kişiler ikamet bilgilerine göre ilgili başkonsolosluğa ya da büyükelçiliğe müracaat etmelidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.