Tunç Çağı’na Ulaşan Köklü Geçmişi ile Merak Uyandıran Rijeka Hakkında Bilgiler

Adriyatik Denizi’nin hemen girişindeki Kvarner Körfezi’nde yer alan Rijeka, Hırvatistan’ın en büyük üçüncü şehridir. Aynı zamanda ülkenin en büyük limanına sahip olan Rijeka, bu sayede büyük bir avantaj elde etmekte, özellikle turizm faaliyetlerinde bir adım öne çıkmaktadır. Kültürel ve tarihi anıtları ile ziyaretçileri kendisine bağlayan şehir hakkında her şey de bu beğeniyi açıklar niteliktedir.

Rijeka ile ilgili bilgiler, şehirde yıl boyunca romantik yağışların hâkim olduğunu göstermektedir. Yeşil alanları ile cenneti vaat eden Rijeka, tarihi müzeleriyle de sanat ve kültürün eşsiz ahengini sunmaktadır. İlkbahar aylarından itibaren canlanan ve sonbahara kadar hizmet veren sayısız plajı ise şehrin sunduğu olanakların kapasitesini gözler önüne sermektedir.

Rijeka, çok sayıda tarihi mekâna ev sahipliği yapmaktadır. Trsat Kalesi, Şehir Kulesi, Aziz Vitus Katedrali, Vali Sarayı, Church of Mary of God of Trsat ve Eski Kapı Rijeka tatili sırasında mutlaka görülmesi gereken tarihi yapılar arasında yer almaktadır.

Rijeka'nın Tarihi

Kuruluşu oldukça eskiye dayanan Rijeka şehrindeki insan varlığının ilk izleri, Tunç Çağı’na kadar uzanmaktadır. Paleolitik ve Neolitik Dönem’deki yapıların kalıntılarına bakılarak ulaşılan bu bilgiler, ziyaretçileri de oldukça şaşırtmaktadır. Sahip olduğu eşsiz konumu ve bir liman kenti olması dolayısı ile Rijeka, tarihin her döneminde dış devletlerin işgallerine uğramıştır. Defalarca kez yakılıp yağmalanan Rijeka’nın il statüsünü alması ise 1530 yılında I. Ferdinand döneminde gerçekleşmiştir. Sonraki süreçte özellikle liman faaliyetleri sayesinde gelişme gösteren şehir, 1599 yılında yaşanan büyük veba salgınıyla nüfusunun önemli bir kısmını kaybetmiştir.

Rijeka’ya 1627 gibi oldukça eski bir tarihte, Cizvitler tarafından ilk lise kurulmuştur. Üniversite eğitiminin başlangıcı olan bu adım, matematik ve ilahiyat fakültelerinin kuruluşunu da beraberinde getirmiştir. Cizvitler, toplumun fikir yapısını şekillendirdiği kadar sanat tarihi üzerindeki gelişmelerde de etkili olmuştur.

1918 yılında yeni kurulan Sloven, Hırvat ve Sırp Devleti’nin bir parçası olan Rijeka, kasım ayıda İtalyan Ordusu tarafından işgal edilmiştir. 1924 yılında Roma Antlaşması ile İtalya Krallığı tarafından ilhak edilen şehir, daha sonrasında 1947 Paris Barış Antlaşması ile resmi olarak Hırvatistan’a iade edilmiştir. Mekansal Kalkınma Planları ile büyük bir dönüşüm geçiren Rijeka, günümüzde de her yönü ile merak uyandıran bir şehir olma özelliğini korumaktadır.

Rijeka Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Rijeka şehrinin en belirgin özelliklerini, merak uyandıran geçmişinin tarihi kalıntıları olan eşsiz yapıları oluşturmaktadır. Yeşil alanlarını süsleyen botanik bahçeleri, yazın tüm sıcaklığını sunan kumsalları ve sanatsal müzeleri de şehrin diğer güzellikleri olarak ön plana çıkmaktadır. Deniz seviyesinden yaklaşık 138 metre yükseklikte bulunan Trsat Kalesi, şehrin büyüleyici manzaranın yanı sıra Orta Çağ mimarisinin tüm inceliklerini de sunmaktadır. Geçmişe meydan okuyan yapısı ile bölgedeki en eski surlardan olan kale, şehri keşfetmeye gelen ziyaretçilerin ilk görmek istedikleri yerlerden biri olmaktadır.

Rijeka seyahatlerinin başlangıç noktası ve şehrin ana caddesi olan Korzo, ziyaretçilerine aradıkları her şeyi bir arada sunmaktadır. Bu önemli gezinti yolu, günün her saati oldukça işlektir. Korzo Caddesi’nin tüm manzarasını gözler önüne seren Şehir Kulesi ise Rijeka’nın sembolik yapılarından biridir.

Batı Hırvatistan’daki en büyük hac merkezi olma özelliğini elinde bulunduran The Our Layd Trsat Sanctuary, şehrin manevi atmosferinin en derinden hissedildiği yerlerden biridir. Şehir halkı tarafından oldukça kutsal atfedilen bu bölge üzerinde yer alan kilise ise ziyaretçilerin de oldukça ilgisini çekmektedir. Aziz Vitus Katedrali ve Kapuçin Kilisesi de aynı havanın solunabileceği önemli yerlerdir.

Müzeler şehri Rijeka, özellikle kültür ve sanat alanındaki tüm gelişmelerin yakından görülebileceği sayısız müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar arasında öne çıkanlar ise Rijeka Şehir Müzesi, Doğal Tarih Müzesi, Peek & Poke Bilgisayar Müzesi ve Astronomi Merkezi’dir.

Rijeka'ya Gideceklere Tavsiyeler

Keyifli bir Rijeka seyahati geçirmek isteyen ziyaretçilere verilebilecek sayısız tavsiye bulunmaktadır. Özellikle şehre yeni giden ziyaretçilerin ilk olarak Korzo Caddesi’nde uzun bir yürüyüşe çıkmaları önerilmektedir. Şehrin kalbi olarak nitelendirilen bu cadde, yerel halkın günlük yaşantısının en iyi gözlemlenebileceği yerlerden biridir. Sonrasında manzarası Korzo Caddesi olan Şehir Kulesi’ne çıkarak Rijeka sokaklarına yukarıdan bir bakış atılabilmektedir.

Tarihi yapılara ilgisi olan ziyaretçilerin Trsat Kalesi’ni mutlaka görmeleri gerekmektedir. Rijeka’nın köklü tarihinin en büyük kanıtlarından biri olan bu yapı, ziyaretçiler tarafından da ilgiyle karşılanmaktadır. Aziz Vitus Katedrali ve Kapuçin Kilisesi de yine görülmesi gereken yapılar arasındadır. Özellikle Romanesk sanatının önemli örneklerinden olan Aziz Vitus Katedrali, farklı mimarisi ile de diğer yapılardan ayrılmaktadır. Şehirde yer alan müzelerin ise sanat severler tarafından en azından iki tanesinin ziyaret edilmesi önerilmektedir.

Plajları ile keyifli bir tatil imkânı sunan Rijeka Adriyatik Denizi’nin hemen girişinde yer adlığı için dalış yapmak isteyen ziyaretçilere muhteşem koşullar sunmaktadır. Adriyatik’in girintili kıyıları hem yeni başlayan hem de ileri düzey olan dalgıçlar için macera dolu bir aktivite imkanı tanımaktadır. Su altındaki canlı zenginliği ise şehre büyülenmek için bir başka neden daha sunmaktadır.

Rijeka, kendine özgü geleneksel çayları ile öne çıkmaktadır. Bu eşsiz lezzeti denemek isteyenlerin, Samovar Çay Dükkanı’nı ziyaret etmeleri önerilmektedir. Şehrin ana pazarı olan City Market ise turistlere yerel halk ile içe alışveriş yapma imkânı sunmaktadır.

Rijeka’ya Giderken Alınması Gerekenler

Rijeka seyahatini sorunsuz geçirmek isteyen gezginlerin dikkat etmesi gereken bazı hususlar bulunmaktadır. Özellikle Balkan coğrafyasında bulunan şehrin, kışları oldukça soğuk olabileceğinin hatırlatılması gerekmektedir. 

• Balkan soğuklarına hazırlıksız yakalanmak istemeyen ziyaretçilerin, kalın giysilerini ve termal kıyafetlerini yanlarına almayı unutmamaları tavsiye edilmektedir. 
• Yine yıl boyunca yağışların görüldüğü şehirde, yağmurluk ve şemsiye gibi eşyaların da valizlerden eksik edilmemesi gerekmektedir.
• Rijeka’ya bahar aylarından sonra gidecek olan ziyaretçilere ise keyifli bir tatil fırsatını kaçırmamaları için mayo ve havlularını yanlarında götürmeleri önerilmektedir. Adriyatik Denizi’nin girintili kıyılarında dalış deneyimini yaşamak isteyen maceraseverlerin ise bu aktivite için uygun ekipmanlarını yanlarına almaları tavsiye edilmektedir.
• Korzo Caddesi’nde uzun bir yürüyüşe çıkmak isteyen turistlerin, bu gezinti sırasında rahat edebilmeleri için yanlarında mutlaka ortopedik yürüyüş ayakkabıları bulundurmaları önerilmektedir. 
• The Our Lady Trsat Sanctuary, Aziz Vitus Katedrali ve Kapuçin Kilisesi’ni görmek isteyen turistlerin ise bu ziyaretler esnasında giyebilecekleri uygun giysilere ihtiyacı olacaktır.

Rijeka Hakkında İlginç Bilgiler

Rijeka hakkında bilinmeyen sayısız tarihi gerçek ile ziyaretçilerinde merak uyandırmaktadır. Tarihi sokaklarını süsleyen sayısız yapısı ve doğal güzellikleri ile Rijeka, 2020 yılının Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir. Galway ile bu unvanı paylaşan şehir, uluslararası alandaki tanınırlığını bu sayede daha da artırmıştır. Rijeka aynı zamanda bu başarıyı elde eden ilk Hırvat şehri olmuştur.

Televizyonun icadı ile yepyeni bir dünyaya gözlerini açan ülkeler, bu teknolojiyi kendi ülkelerine taşıyabilmek için uzun çalışmalar sürdürmüşlerdir. Hırvatistan bu çalışmaları ilk kez Rijeka şehrindeki evlerin çatılarına antenler yerleştirerek yapmıştır. Yine başarılı bir uçak tasarımcısı olan ve ismi dünya çapında bilinen Robert Ludvigovich Bartini de Rijeka doğumludur.

Eğlenceli gece hayatı ile de tanınan Rijeka’daki ilk disco kulübü Husar, bu alanda Avrupa’da açılan ilk kulüp olma özelliğini elinde bulundurmaktadır. Rijeka, ülkedeki birçok müzik türünün de doğum yeridir. Çoğu ziyaretçi tarafından bilinmeyen bu gerçeğin birçok örneği bulunmaktadır. İlk Hırvat rock grubu olan Uragani, Rijeka’da kurulmuştur. Ülkenin ilk punk grubu olan Paraf da bu topraklarda doğmuştur. Hırvatistan’da hip hop kültürünün de Rijeka’da gelişmeye başladığı bilinmektedir.

Hırvatistan üzerindeki birçok ilkin sahibi olan Rijeka, tarihi süreç içerisindeki mühim konumunu da bu sayede ziyaretçilerine göstermektedir. Yılın her dönemi ziyaretçi akınına uğrayan şehrin keşfedilecek daha birçok yönü bulunmaktadır.