Defne Ormanlarıyla Ünlü Opatija Hakkında Bilgiler

Opatija, Hırvatistan'ın Adriyatik kıyısında ve Rijeka'nın hemen güneybatısında yer alan bir şehirdir. Aynı zamanda Primorje-Gorski Kotar Bölgesi’nin başkenti olan Rijeka’nın 18 kilometre kuzeybatısında yer almaktadır. Kvarner Körfezi’nin yanı başında bulunan küçük sahil beldesi, klasik tarzdaki Avusturya Rivierası’nı anımsatan tarihi binalarıyla ünlüdür. Yaz ve kış tatili için uygun bir iklime sahip olan Opatija, özellikle defne ormanlarının doğal güzellikleriyle turistleri kendine hayran bırakmaktadır.

Doğal güzellikleri, kültürü, tarihi ve mimarisiyle dikkat çeken Opatija ile ilgili bilgilerden bahsederken şehrin sanat tarihinden de söz etmek gerekmektedir. Çünkü şehir, özellikle tarihi yapılarınının güzellikleriyle adından söz ettirmektedir. Opatija’nın sanat tarihi hakkında herşeyden söz ederken mutlaka Villa Angiolina’dan başlamak gerekmektedir. Şehrin tarihi ve mimarisi için son derece önemli olan bu malikane, hem mimari hem de sanatsal güzellikleriyle ziyaretçilerini cezbetmektedir. Bununla birlikte Opatija’nın sanatına daha yakından bakmak isteyenler için şehirde bir müze de bulunmaktadır. Hırvat Turizm Müzesi, şehri ziyaret edenler için bölge sanatına ayna tutmaktadır.

Yemek kültürüyle de tanınan Opatija, Hırvat mutfağının en özel lezzetlerini bünyesinde barındırmaktadır. Şehir, rapska torta ve grdobina u bijelom vinu gibi lezzetlerin çıkış noktasıdır. Tüm bu güzellikleriyle Opatija, yılın her zamanı görülmeye değer Hırvat şehirlerinden biri olarak ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır.

Opatija'nın Tarihi

Hırvatistan’ın en gözde yerlerinden biri olan Opatija, yüzyıllar öncesine dayanan kültürel yapısını günümüze kadar korumayı başarmıştır. Opatija’nın kuruluşu, Antik Roma öncesi döneme dayanmaktadır. Bir İlirya kabilesi olan Liburni’ler tarafından ilk kez yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanan Opatija toprakları, Hırvatların MS 700 yılında ele geçirmesiyle birlikte bir devlet kontrolüne girmiştir.

Uzun yıllar boyunca İtalyanların baskısı altında kalan Opatija, bir dönem Charlemange’in oğlu İtalya Kralı Pepin tarafından işgal edilmiştir. Orta çağ sonuna kadar karanlık bir geçmişi olan Opatija’nın tarihi, 1844 yılında değişmeye başlamıştır. Bu değişim, şehrin sanat tarihinin de en önemli atılımlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu tarihte şehre gelen Rijeka’lı zengin tüccar Iginio Scarpa ve Ban Josip Jelacic gibi önemli misafirler, şehrin modernleşme sürecinin başlamasında etkili olmuştur. Konukları ağırlamak adına Villa Angiolina malikanesinin inşa çalışmaları başlatılmış ve modern yapı inşaları sürdürülmüştür.

1844 yılında Villa Angiolina’nın inşası ile birlikte, şehrin en belirgin yapısı gün yüzüne çıkmıştır. Avusturya mimari tarzı olan Riviera evlerinden etkilenilerek yapılan bu malikane, Opatija’nın sanat tarihindeki en önemli eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. Şehirde Aziz James Kilisesi gibi önemli mimari yapılar da bulunmaktadır. Bunlara ek olarak Opatija, Hırvat Turizm Müzesi’nde sahip olduğu sanat eserlerini de sergilemektedir.

Opatija Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Opatija’nın en belirgin özellikleri arasında, şehrin karakterini belirleyen Avusturya Rivierası tarzındaki evleri gelmektedir. 1844 yılından itibaren modernleşmeye başlayan şehir, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun ihtişamlı dönemlerindeki gelişmelerden etkilenerek değişmeye başlamıştır. Şehirdeki tarihi evler, günümüzde de Opatija’nın sokaklarının karakteristiğini belirlemektedir. Bu evlerden en bilineni olan Villa Angiolina, Avusturya Rivierası tarzında inşa edilen ilk malikane olarak dikkat çekmektedir.

Opatija, defne ormanlarıyla adından söz ettirmektedir. Doğanın içerisine kurulmuş bir yerleşim yeri olan Opatija, doğal güzellikleriyle de dikkat çekmektedir. Aynı zamanda Opatija kıyı şeridi de şehir için oldukça önemlidir. Şehir boyunca uzanan kıyı şeridinin güzellikleri, ziyaretçilerini adeta büyülemektedir. Özellikle Lungo Mare yürüyüş yolu, şehirde ilk akla gelen cazibe merkezleri arasındadır.

Doğal güzellikleri ve mimari yapılarıyla akıllarda yer eden Opatija, geleneksel mutfağıyla da tanınmaktadır. Hırvatistan’ın en özel yemeklerinin çıkış noktası olan Opatija, grdobina u bijelom vinu, rapska torta, grašnjaki ve purica na lovranski način gibi ünlü lezzetleriyle de oldukça beğeni toplamaktadır.

Opatija’ya Gideceklere Tavsiyeler

Opatija’ya gideceklere verilecek ilk tavsiye, şehrin tarihi gidişatını değiştiren bir malikane olan Villa Angiolina’yı mutlaka görmeleri gerektiğidir. Opatija’nın tarihinde büyük bir değere sahip olan bu malikane, günümüzde turistik ziyaretler için kullanılan bir yapı olarak hizmet vermektedir. Gezi sırasında Aziz James Kilisesi’nin mutlaka ziyaret edilmesi önerilmektedir. Şehrin merkezi konumunda bulunan kilise, Opatija’nın en önemli yapılarından biri olarak kabul edilmektedir.

Opatija, kültürünü ve tarihini tanıtmak adına bünyesinde bir müze de bulundurmaktadır. Hırvat Turizm Müzesi, şehrin ilgi çekici geçmişi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için eşsiz eserler sergilemektedir. Doğal güzellikleriyle de akıllara kazınan bir yer olan Opatija’da, kıyı şeridindeki Lungo Mare yürüyüş yoluna mutlaka gidilmesi önerilmektedir. Büyüleyici bir manzaraya sahip olan bu yer, ziyaretçilere unutulmaz bir an yaşatacaktır.

Opatija’dan ayrılmadan önce mutlaka yöresel mutfağının deneyimlenmesi gerekmektedir. Hırvat lezzetleri arasında en bilinenlerin çıkış noktası olan Opatija’da; rapska torta, grdobina u bijelom vinu, grašnjaki ve purica na lovranski način yemeklerinin muhakkak deneyimlenmesi tüm ziyaretçilere tavsiye edilmektedir.

Opatija’ya Giderken Alınması Gerekenler

• Opatija ziyaretinden önce seyahat çantasına konulması gereken bazı önemli eşyalar bulunmaktadır. Ziyaret edeceklere verilecek tavsiyelerden ilki, Opatija’nın uzun kıyı şeridi boyunca yürürken giyilebilecek rahat yürüyüş veya spor ayakkabılarının tercih edilmesidir. Lungo Mare kıyı şeridinde yapılacak bir yürüyüşün rahat geçmesini isteyen ziyaretçilerin, valizlerine konforlu bir ayakkabı koymaları gerekmektedir.
• Kış aylarında Opatija’ya gidecek olan ziyaretçilerin dikkat etmeleri gereken en önemli nokta, sıcak tutacak kıyafetlerin seyahat çantalarında bulunması gerektiğidir.
• Bununla birlikte Opatija’da bu dönemlerde yoğun yağmur yağışı görülmektedir. Bu sebeple şemsiye ve su geçirmez ceket, Opatija’nın yağmurlarından korunmaya yardımcı olacaktır.
• Opatija, yaz aylarında oldukça sıcak ve bunaltıcı havalara sahiptir. Bu nedenle yaz sezonunda gezi düzenleyecek olan ziyaretçilerin, ince ve pamuklu kıyafetleri tercih etmeleri gerekmektedir. 
• Aynı zamanda güneşten korunmak adına şapka, güneş kremi ve güneş koruyucu krem gibi eşyaların da mutlaka taşınması gerekmektedir.
• Opatija, tarihi yapıları ile büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Bu atmosferi ölümsüzleştirmek isteyen ziyaretçiler, yanlarında fotoğraf makinesi ya da kamera bulundurmalıdır. 
• Ayrıca küçük bir sözlük ve şehir haritasının taşınması da gezi sırasında hayli yardımcı olacaktır.

Opatija Hakkında İlginç Bilgiler

Opatija hakkında bilinmeyenler, turistler tarafından hayli dikkat çekici bulunmaktadır. Hırvatistan’ın en merkezi şehirlerinden olan Opatija; tarihi, doğal güzellikleri, tarihi evleri ve geleneksel mutfağıyla dikkat çekmektedir. Özellikle defne ormanlarıyla adından söz ettiren şehir, doğa içerisindeki konumu ile ziyaretçileri kendine hayran bırakmaktadır.

Opatija şehri, İlirya kabilesi olan Liburni’ler tarafından ve Antik Roma öncesi dönemde kurulmuştur. O zamanlarda Liburni halkı; aşk, sağlık ve bereket tanrıçasının Opatija’da yaşadığına inanmıştır. Bu nedenle bölgeyi yerleşim yeri haline getirmişlerdir.

Bir zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun etkisi altında olan şehir, özellikle Avusturya kültüründen çok etkilenmiştir. Hal böyle olunca, bölge mimarisi de tıpkı Avusturya’ya benzetilmiştir. Avusturya Rivierası tarzındaki evler, 1844 yılında Opatija sınırları içerisinde inşa edilmeye başlamıştır. Özellikle Villa Angiolina malikanesi, Opatija tarihi ve sanatı açısından oldukça önemli bir değere sahiptir.

Opatija hakkında ilginç olan bir diğer bilgi ise alışveriş fişlerinin saklanması gerektiğidir. Birçok işletme, mağaza çıkışlarında müşterilerin alışveriş fişlerini kontrol etmektedir. Bu nedenle fişlerin saklanması ve görevlilere gösterilmesi önemlidir.