Damak Çatlatan Lezzetleriyle Ünlü Toulouse Hakkında Bilgiler

Güneybatı Fransa'nın kalbinde, Atlantik ile Akdeniz'in tam ortasında, Garonne ovasında yer alan Toulouse şehri, yüzyıllardır önemli bir lokasyon olarak bilinmektedir. Toulouse, binlerce yıl öncesine dayanan son derece zengin ve eşsiz bir kültüre sahiptir. Kültürlerinin Fransız yönünün yanı sıra, Roma ve Vizigot hükümdarlarıyla da kökleri bulunmaktadır. Toulouse, şehrin her yerinde bulunan tuğla binalarından dolayı "Pembe Şehir" olarak da bilinmektedir. Hardal rengi çatılar ve güneşle kızaran tuğla kiliseler, Toulouse'a 'La Ville Rose' yani Pembe Şehir takma adını kazandırmıştır.

Garonne Nehri ve güçlü Canal du Midi'deki bir viraj arasında yer alan Toulouse, su yolları tarafından canlandırılmakta ve hareketli bir şehir haline gelmektedir. Dahası; Toulouse, Paris dışındaki en büyük üniversitelerden birine de sahiptir. Özünde bu Güneybatı Fransız şehri, öğrencilere ve bilim adamlarına ev sahipliği yapmaktadır. Toulouse büyük ve modern bir şehir olmasının yanı sıra sanat, tarih ve kültürüyle de tanınmaktadır. Bugün kısmen havacılık endüstrisi nedeniyle Fransa'nın dördüncü büyük şehridir. Aynı zamanda, Avrupa Airbus genel merkezinin ve Fransız uzay ajansının evi olarak tüm Avrupa'daki en büyük havacılık merkezidir.

Toulouse mutfağının bariz yıldızı ise Cassoulet'tir. Bu geleneksel yemek; ördek confit, kuru fasulye, domuz eti ve Toulouse domuz sosisinden oluşan yavaş pişirilmiş bir güveçtir. Zengin, gösterişsiz ve dolgun olan bu lezzetler geleneksel olarak şehirde de oldukça sevilmektedir.

Toulouse'nin Tarihi

Toulouse; antik çağda kurulmuş, Volcae Tectosages'in kalesi olmuş ve Roma döneminde Tolosa olarak gelişmiştir. Güney Fransa'daki Toulouse'un tarihi, eski zamanlara kadar uzanmaktadır. Roma egemenliğinden sonra şehir Vizigotlar, Merovenj ve Karolenj Frankları tarafından yönetilmiştir. Bunlara ek olarak; Orta Çağ'da Toulouse ilçesinin başkenti, bugün Midi-Pyrénées bölgesinin başkentidir.

Fransa'nın havacılık ve uzay araştırmaları başkenti Toulouse'un tarihi, ona geleceğe güvenle ilerleyebileceği sağlam bir temel sağlamıştır. İspanya ile arasında uzanan Pirene dağlarının eteğinde yer alan "la Ville Rose" olarak bilinen şehir, yüzyıllar boyunca refah dönemleri ve çok daha kasvetli zamanlar arasında dönüşümlü olarak değişen son derece zengin bir geçmişe sahiptir.

Sanat tarihi açısından da dikkat çeken Toulouse; Saint-Raymond, des Augustins ve Paul Dupuy gibi dikkate değer sanat müzelerine sahiptir. Güzel Sanatlar Okulu, 18. yüzyıldan kalma bir nehir kıyısında yer almakta ve yakınlarda Katolik Enstitüsü, 16. yüzyıldan kalma bir manastırı işgal etmektedir. Şehrin mimarisi uzun zamandır gül kırmızısı tuğlalarla karakterize edilmiştir. Eski merkezin en harap kısımları yıkılmış ve eski mimariyle keskin bir şekilde çatışan ultra modern bir ticaret merkezi ile değiştirilmiştir. Bunlara ek olarak Toulouse, 19. yüzyılda demiryollarının gelişiyle ticari olarak ilerlemiştir. Stratejik konumu nedeniyle, kuzeyden ve güneyden birleşen rotalarıyla Akdeniz ile çiftliği ürettiği Aquitaine Havzası arasında bir ticaret merkezi görevi görmektedir.

Toulouse Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Toulouse'de tarihi merkezin sınırları biraz belirsizdir ancak Eski Kent'in kalbi Capitole de Toulouse bölgesidir. Tarihi binalarla kaplı oldukça harika olan yaya caddeleri bulunmaktadır. Bu sadece Capitole de Toulouse için değil, aynı zamanda Garonne Nehri ile şehrin ana bulvarı arasındaki şehir merkezinin çoğu için de geçerlidir.

Tarihi merkezde yürümek ne kadar güzel olursa olsun, Toulouse nehrinin sade güzelliği daha fazla ilgi çekmektedir. Garonne Nehri, şehrin tam ortasından akmakta ve her iki yanından yüksek tuğla duvarlar uzanmaktadır. Bu duvarlar; yapraklı ağaçların gölgesinde oturarak, keyfini çıkarmanız için oldukça hoş bir nehir manzarası yaratmaktadır. Bunu Toulouse'da görülecek en iyi şeylerden biri yapan şey; sadece nehir ve uzak kıyıdaki binalar değil, aynı zamanda Garonne üzerindeki köprülerdir. Toulouse'daki en ikonik köprü, 1632'de tamamlanan pitoresk bir kemer köprüsü olan Pont Neuf'tur.

Köprünün en güzel yanlarından biri; aslanların yüzlerine benzemesi amaçlanan, her bir kemerin arasındaki süslü bir şekilde dekore edilmiş açıklıklardır.

Toulouse dendiğinde akla gelenlerden bir diğeri ise mimarisidir. “La Ville Rose” lakabına sahiptir ve bu "Pembe Şehir" anlamına gelmektedir. Pişmiş toprak tuğlalardan yapılmış birçok tarihi bina sayesinde böyle anılmaktadır. Şehirde, özellikle Carmes ve St. Etienne çevresinde bu binalardan bolca görülebilmektedir. Buna ek olarak; diğer bir ana özellik, şehrin süslü balkonlarla olan aşk ilişkisidir. Şehir merkezinin her yerinde, özenle yapılmış ferforje balkonlar görülmektedir. Balkonlar Fransa'daki şehirlerde yaygın bir saplantı olabilir ancak Toulouse şehri, bu durumun yaygın olarak her yerinde görülen tek yerdir.

Toulouse'ye Gideceklere Tavsiyeler

Toulouse'da sakinleşmekten bahsediliyorsa, yeşil alanlarında dinlenmek için biraz zaman ayırmak doğru yaklaşım olacaktır. Toulouse'un merkezi biraz yoğun gelebilmektedir, bu nedenle geziyi geniş ve huzurlu alanlarla bölmek güzel bir tercih olacaktır. Bu tür şeyler için en iyi yer, Grand Rond'daki mahallelerin kesiştiği devasa döner kavşaktır. Burası oldukça güzel bir park ve köşke ev sahipliği yapmakla kalmamakta, aynı zamanda diğer parklar ve bahçelerle çevrili bir alana da sahiptir.

Toulouse çok ılıman ve hoş bir iklime sahip olduğundan, yılın herhangi bir zamanında tam anlamıyla bir gezi yapılabilmektedir. Alışveriş yapmak isteyen ziyaretçiler, birçok şehir pazarının ve fuarın yalnızca hafta sonları çalıştığını bilmelidir. Yerel tüccarların çalışma günü erken sona erdiğinden, günün ilk yarısında onları ziyaret etmek doğru olacaktır.

Müzelerdeki izin günleri genellikle hafta içi günlere denk gelmekte, bu nedenle turistlere iyi bir plan yapmaları da önerilmektedir.

Toulouse gezisinden bir sürü güzel fotoğraf hatırası isteyenlerin sabahın erken saatlerinde veya gün batımında bir geziye çıkmaları tavsiye edilir. Gerçek şu ki, Toulouse'da ki birçok eski bina, özellikle sabah ve akşam saatlerinde etkileyici görünen özel pembe tuğladan yapılmıştır. Bu sebeple, güzel fotoğraflar için bu saatler tercih edilmelidir.

Toulouse'ye Giderken Alınması Gerekenler

Toulouse'de en sıcak aylarda dahi yağmur yağma olasılığı olduğu için ziyaretçiler yanlarında mutlaka yağmurluk bulundurmalıdır. Buna ek olarak su geçirmeyen bir ayakkabı almaları da tavsiye edilmektedir. Yağmurlu ve rüzgarlı günlere uygun kıyafetlere ek olarak katlanabilir şemsiye de çantada bulunması gerekenlerdendir.

Şehirde birçok önemli kilise bulunmakta ve kilise ziyaretlerine uygun kıyafetler almakta önemli tavsiyelerdendir. Evrensel bir adaptör de, şehirde rahat etmek için mutlaka bulundurulmalıdır.

Şehrin ara sokaklarında bozulmayan mimarisi ile birlikte nehrini de gezerken rahat etmek amacıyla yürüyüş ayakkabıları da kurtarıcı olacaktır. Tüm bu gezi sürecinde içecekleri ve özellikle suyu soğuk tutan termos taşımakta oldukça önemlidir.

Toulouse Hakkında İlginç Bilgiler

Toulouse, Fransa'nın güneybatısında bulunan bir şehirdir. Fransız Haute-Garonne bölümünün ve Occitanie bölgesinin başkentidir. 1271'de Toulouse, Fransa krallığına dahil edilmiştir ve “Kraliyet Şehri” ilan edilmiştir. Şehirde bulunan Théâtre du Capitole, opera ve balenin evi olarak bilinmektedir. Toulouse Üniversitesi ise, Avrupa'nın en eskilerinden biridir ve 1229'da kurulmuştur.

Fransa'da Toulouse'a mimarisinden dolayı “Pembe Şehir” yani La Ville Rose denmektedir.

Canal du Midi, 17. yüzyılın en büyük inşaat işlerinden biridir ve Toulouse şehrinden Akdeniz yakınlarındaki Étang de Thau'ya kadar uzanmaktadır. Halen faaliyette olan Avrupa'nın en eski kanallarından biri olan Canal du Midi, 1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı olarak yazılmıştır. Musée des Augustins de Toulouse ise, Toulouse'da Orta Çağ'dan 20. yüzyılın başlarına kadar bir heykel ve resim koleksiyonunu koruyan bir güzel sanatlar müzesidir. Resimler Fransa'nın her yerinden, özellikle zengin bir Romanesk heykel topluluğu ile bölgenin Oksitan kültürünü temsil eden heykellerden oluşmaktadır.