Emsalsiz Kültürel Atmosfere Sahip Lyon Hakkında Bilgiler

Lyon, Fransa’nın üçüncü büyük şehridir. Şehrin tarihi ile ilgili bilgiler kesin olmamakla birlikte 40.000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Lyon, Lugdunum adıyla Romalıların şehri ele geçirmesiyle kurulmuştur. Şehrin egemenliğini ellerine alan Romalılar, öncelikle bir parlamento binası ve yakınına bir amfitiyatro inşa etmişlerdir. Parlamento binası yıkılmıştır. Ancak amfitiyatro, günümüzde kalıntılarıyla da olsa varlığını korumaktadır. Ayrıca ziyaretçiler Lyon’da, Rönesans döneminden kalma birçok yapıyı da gözlemleme şansına sahiptir. Bu yapılardan en ünlüleri Saint Jean ve Saint Paul bölgelerinde bulunan Gadagne imzalı ikonik binalardır.

Lyon’da duvar sanatı ve sinema kültürü de son derece gelişmiştir. Ziyaretçiler duvar sanatının en nadide eserlerini sokak araları ve Etats-Uni’de bulabilmektedir. Sinema hakkında herşey ise sinemanın babaları olarak bilinen Lyonlu kardeşlerin adına kurulmuş Lumière Enstitüsü’nde sergilenmektedir.

Lyon, hakkında birçok ilginç bilgi olan bir şehirdir. Bunlardan bazıları; Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint-Exupéry’nin Lyon doğumlu olması ve şehirde 400 adet “traboules” isimli gizli geçit bulunmasıdır.

Lyon mutfağı da dünyaca ünlüdür. Şehirde birçok ünlü restoran bulunmaktadır. Fakat 51 yıl dünyanın en iyi restoranları listesinde kalmayı başarabilen L'Auberge du Pont de Collonges bu ünü arşa taşımıştır. Ayrıca ziyaretçiler Les Halles de Lyon Paul Bocuse’de geleneksel Lyon lezzetlerinin yer aldığı bir gıda pazarı ve yöresel restoranları da bulabilmektedir.

Lyon'un Tarihi

Fransa’nın üçüncü büyük şehri olan Lyon’da 40.000 yıldır hayatın var olduğu iddia edilmektedir. Arkeologlar bunu kanıtlayan bazı kalıntılar da bulmuştur. Ancak yine de Lyon’un kuruluşunun Romalıların bölgeye gelmesiyle başladığı kabul edilmektedir.

Romalılar, iletişim, kültür ve ticareti yaymak için, Lyon’un bir merkez olduğunu anladıklarında şehri Galyalılar’ın elinden almak için savaşmışlardır. Bölgeyi kazanan Romalılar, şehre, “ışık tepesi” anlamına gelen “Lugdunum” adını vermişlerdir. Böylece Lyon, Lugdunum adıyla kurulmuştur. Şehir kurulduktan hemen sonra önemli yapılar inşa edilmiştir. Bu yapıların başında “Üç Galyalılar Konseyi” adında yapılan ilk Fransız parlamento binası gelmektedir. Bu bina yıkıldığı için arkeologlar kalıntılardan yapının işlevi hakkında çıkarımlar yapmışlardır. Parlamento binasının hemen yakınına ise bir amfi tiyatro inşa edilmiştir.

Günümüzde Lyon Roma Tiyatrosu olarak anılan amfi tiyatronun bazı bölümleri 1900’den 1970’e kadar parçalar halinde bulunmuştur. Arkeologlara göre; 140 metreden uzun ve 115 metre genişliğindeki tiyatro 20.000’den fazla kişiyi ağırlayabilmiştir.

Lyon’un sanat tarihi, Rönesans döneminde gelişmeye başlamıştır. Özellikle Gadagne ailesi; Saint Jean ve Saint Paul bölgelerinde büyüleyici ve sıra dışı evler inşa etmiştir. Bu yapıların ünü günümüze kadar gelmiştir. Lyon’un Rönesans yapılarından bazıları bugün Kukla Müzesi ve Lyon Tarih Müzesi olarak faaliyet göstermektedir.

Lyon Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Saône ve Rhône nehrinin birleştiği yere kurulan Lyon, dünya için büyük bir ticaret merkezi ve tarihi yapılarla kuşanmış bir dünya mirası alanıdır. Şehrin gastronomisi de ismiyle bütünleşmiş bir detay olmuştur. Lyon’un enfes lezzetlerini sunan restoranlar ve gıda pazarının bulunduğu Les Halles de Lyon Paul Bocuse dünya çapında ünlüdür. Böylece ziyaretçiler, Lyon lezzetlerini hem yerinde deneyebilmekte hem de evlerine götürebilmektedir.

Lyon, duvar sanatında inanılmaz bir boyuta geçmiştir. Ziyaretçiler, genelde işçi sınıfının bulunduğu mahallelerde birbirinden ilginç, mega büyüklükte tablolar ile karşılaşmaktadır. Bunun yanı sıra 1980’lerde yapılmış 25 duvar resminin sergilendiği États-Uni, 1920’lerde mahalleyi tasarlayan ikonik mimar Tony Garnier’in hayatını anlatmaktadır.

Lyon’da sinema kültürü de oldukça gelişmiştir. Vieux-Lyon’da 1600’lerden kalma fantastik bir dünya mirası binası bulunmaktadır. Minyatür Müzesi olarak faaliyet gösteren bu binada, 100 kadar “hiper-gerçekçi” minyatür öne çıkmaktadır. Bahsi geçen minyatürler, eski Fransız hayatını ve son 50 yıldaki filmlerden 300 kadar sahneyi canlandırmaktadır. Ayrıca Lyon’da bulunan Lumière Enstitüsü de sinema sanatı için oldukça büyük bir öneme sahiptir. Adını sinemanın babaları olarak bilinen Lumière kardeşlerden alan enstitüde, Lumière imzalı dünyanın ilk filmleri gösterilmekte ve sinematograf sergilenmektedir.

Lyon'a Gideceklere Tavsiyeler

Lyon, gezilecek birçok tarihi yapı ve müzeye sahiptir. Ziyaretçilerin bulundukları yer, her zaman metro istasyonuna ya da gezmeyi planladıkları bir sonraki durağa yakın olmayabilir. Böyle zamanlarda ziyaretçilere, 349 Vélo'v istasyonundan yararlanarak bir e-scooter kiralamaları tavsiye edilmektedir.

Fotoğrafçılıkla uğraşanların gözde mekânı olan Fourvière, ziyaretçilere muhteşem bir Lyon manzarası sunmaktadır. Lyon seyahatinde ziyaretçilere bu müthiş manzaranın keyfini çıkarmaları için yaklaşık 345 merdiven çıkmaları ve anı yakalamaları önerilmektedir.

Lyon, birbirinden gösterişli ve tarihin en derinlerinden kalma yapılarla ünlense de günümüzün mimarisini de takip etmektedir. Lyon’un modern yüzüne tanıklık etmek isteyen ziyaretçilerin mutlaka La Confluence’a uğramaları gerekmektedir. La Confluence, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük kentsel yenileme projesine ev sahipliği yapmaktadır.

Lyon’da her sene 8 Aralık’ta La Fête des Lumières (Işık Festivali) düzenlenmektedir. 8 Aralık gününden itibaren art arda 4 gece boyunca tüm şehir büyüleyici ışık gösterileri ile aydınlatılmaktadır. 1852 yılında Meryem Ana heykelinin açılışında yakılan mumlar ile başlayan gelenek, bugün dünyanın en büyük festivali haline gelmiştir. Ziyaretçiler büyüleyici bir deneyime tanık olmak için Lyon ziyaretlerini ışık Festivali ile taçlandırmayı tercih etmelidir.

Lyon'a Giderken Alınması Gerekenler Nelerdir?

Lyon’un en kurak zamanlarında bile yağış olasılığı dikkate alınması gerekecek derecede yüksektir. Bu sebeple ziyaretçiler, seyahatleri için yaz sezonunu tercih etseler bile yağmurluk ve şemsiyelerini yanlarına almayı unutmamalıdır. Ayrıca çanta ve ayakkabıların su geçirmez tercih edilmesi de Lyon seyahatleri için önemli bir detaydır.

Lyon’u yaz döneminde ziyaret etmek isteyen ziyaretçiler her ne kadar yağmurlu geçse de güneşin kavurucu sıcaklarından da korunmak için güneş kremi, şapka gibi eşyaları da unutmamalıdır.

Kentin sahip olduğu güzellikleri tanımak ve keşfetmek isteyen ziyaretçiler, seyahat çantalarına rahat ayakkabılarını da eklemeyi ihmal etmemelidir.

Lyon’un güzelliklerini gezerken şahit olunan büyüleyici manzaraların yalnızca hafızalarda kalmaması için ya da zaten hobi olarak fotoğrafçılık yapan ziyaretçiler fotoğraf makinelerini mutlaka yanlarına almalıdır. Çünkü Lyon, ziyaretçilere fotoğraf makinelerini kullanmaları için birçok olanak sunmaktadır.

Lyon Hakkında İlginç Bilgiler

Derin bir tarihe ve muhteşem bir kültüre sahip Lyon hakkında bilinmeyenler tahmin edilenden oldukça fazladır. Öncelikle Lyon sahip olduğu tarihi yapılar sebebiyle, 1998 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilmeyi başarmış nadide bir şehirdir. Ayrıca 51 sene ile en uzun süre boyunca dünyanın en iyi restoranları listesinde kalabilmeyi başarmış ünlü Fransız şef Paul Bocuse’un restoranı L'Auberge du Pont de Collonges de Lyon’da bulunmaktadır.

Şehrin sahip olduğu sinema kültürü Lumière kardeşlerin 1895’te sinemayı Lyon’da yaratmalarından kaynaklanmaktadır. Dünyanın en sevilen 4. kitabı Küçük Prens, Lyon doğumlu Antoine de Saint-Exupéry tarafından yazılmış ve resimlendirilmiştir.

Lyon’un tarihi binaları arasında toplam 400 tane “traboules” denilen gizli geçit bulunmaktadır. Ancak bugün bunlardan yalnızca 40’ı halka açıktır. Gizli geçitler, 19. yüzyılda ipek işçileri tarafından kötü havalarda ürünlerini ıslanmadan ya da hasar görmeden taşıyabilmeleri için kullanılmıştır.