Svislach ve Niamiha Nehirleri Kıyısındaki Etkileyici Minsk Hakkında Bilgiler

Minsk Hakkında

Minsk Hakkında

7 dk'lık okuma
142 kişi okudu

Belarus’un başkenti Minsk, Svislach ve Niamiha nehirlerinin kıyısında yer almaktadır. Şehir günümüzde yaklaşık 2 milyon nüfusa sahiptir. Düz bir arazi üzerine kurulan Minsk’i gezmek oldukça rahattır. Pek çok yeşil alan, park, akarsu ve göle ev sahipliği yapan şehir; doğal güzellikleri ile ön plana çıkmaktadır.

Tarihinde çok fazla işgal, yıkım ve savaş gören Minsk’in kuruluşu 1101 yılına dayanmaktadır. 14. yüzyılda Litvanya’nın işgal ettiği şehir, daha sonra Polonya’nın eline geçmiştir. 1793 yılında ise Rusya tarafından işgal edilen Minsk; Kırım tarafından yağmalanmış, Alman ve Fransız işgallerine uğramıştır. 1919 yılında Belarus’un bağımsızlığını ilan etmesiyle başkent olarak kabul edilmiştir. Minsk, İkinci Dünya Savaşı sırasında neredeyse yok olmuş; birçok tarihi yapısını bu savaşta kaybetmiştir. Dini bir sembol olan Kutsal Ruh Katedrali ile şehrin en önemli simgelerinden olan Mir Kalesi büyük bir gayretle korunmuş ve günümüze kadar varlığını korumuştur. Minsk İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızlıca kalkınmış, sanayi ve mimari alanda büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Ne"o-Gotik mimarinin en büyük örneklerine ev sahipliği yapan şehir, ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi görmektedir.

Minsk şehri çağdaş sanat alanında oldukça gelişmiştir. Belarus Sanat Galerisi, Büyük Opera ve Bale Tiyatrosu, Belarus Filarmoni Salonu şehrin bu alanda hizmet veren en önemli yapılarındandır. Ziyaretçiler bu mekanlardan Minsk hakkında her şeyi öğrenebilmekte ve şehrin tarihi ile ilgili bilgileri edinebilmektedir.

Minsk mutfağı her yıl şehre gelen ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi ile karşılanmaktadır. Sadece patates ile hazırlanan yüzden fazla çeşit yemeği bulunan Minsk mutfağında; ‘’draniki’’ isimli patatesli pancake ve kıymayla doldurulmuş patatesli bir krep olan ‘’kolduny” oldukça beğenilen lezzetlerdir.

Minsk'in Tarihi

Yüzlerce yıllık geçmişe sahip Minsk, Svislach ve Niamiha nehirlerinin kıyısında yer almaktadır. Kuruluşu 1101 yılına dayanan şehir, geçmişten günümüze kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Dolayısıyla çok kültürlü bir şehir olan Minsk, 14. yüzyılda Litvanya, daha sonra Polonya ve 1793’te Rusya tarafından işgal edilmiştir. Ayrıca şehir, tarihi boyunca birçok felaketle de yüzleşmiştir. Minsk, 1919 yılında Belarus’un başkenti olarak kabul edilmiştir.

2. Dünya Savaşı sırasında neredeyse yok olan Minsk, 1900’lü yılların ortasından sonuna doğru hızlıca toparlanarak sanayi ve mimari alanda gelişmiştir. O yıllarda 500 bin olan şehir nüfusu kısa sürede 2 milyona ulaşmıştır. 

1991 yılında Belarus’un bağımsızlığını ilan etmesiyle Minsk, başkent olarak kalmış ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nun idari merkezi olmuştur. 

Birçok toplumun üzerinde yaşadığı bu topraklarda, çok fazla savaş ve yıkım olduğu için pek çok tarihi yapı yıkılmıştır. Ancak bazıları restorasyon çalışmaları ile tekrardan Minsk mirasına kazandırılmıştır.

Sanat tarihine oldukça önem veren Minsk şehri, birçok önemli mimari yapıya sahiptir. Opera, tiyatro ve bale şehirde oldukça popülerdir. Belarus Sanat Galerisi, Büyük Opera ve Bale Tiyatrosu, Belarus Filarmoni Salonu; Minsk’de bu alanda hizmet veren mekanlardır.

Minsk Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Minsk’in en belirgin özellikleri arasında, tarihinde yer alan savaşlar ve işgallerin izlerini oldukça iyi yansıtması yer almaktadır. Bu nedenle şehirde birçok askeri yapı ve anıt bulunmaktadır. Mimarisi de bu yönde gelişen şehir, Neo-Gotik akımının en önemli örneklerini barındırmaktadır. Birçok mimari öğesini savaşta kaybeden Minsk, bazı yapılarını ayakta tutmayı başarmıştır. Bunlardan biri, şehrin en önemli dini yapılarından biri olan Kutsal Ruh Katedrali’dir. Mir Kalesi de savaşlarda büyük hasar almasına rağmen korunmuş ve zarar gören bölgeleri onarılarak günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.

Savaşlarda çok kayıp veren Minsk’te, bu kayıpları unutturmamak için 1954 yılında Zafer Dikilitaşı inşa edilmiştir. Bu anıt şehrin en sembolik noktalarından biridir. Kültürel olanakları ile dikkat çeken Minsk’te birçok opera, tiyatro ve müze binası bulunmaktadır. 1922’de yapılmış ve bombardımana maruz kalmış Belarus Opera ve Tiyatrosu’nun hizmet verdiği bina ve Belarus Modern Milli Kütüphanesi ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir.

Minsk'e Gideceklere Tavsiyeler

Tarihi ve kendine has mimarisi ile öne çıkan Minsk’te; başta Kutsal Ruh Katedrali olmak üzere pek çok dini yapı ziyaretçiler tarafından yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir. Savaş esnasında zarar görmemesi için büyük bir çaba sarf edilen bu katedral, Meryem Ana’nın bir simgesi olarak kabul edilmektedir. Aziz Simon Kilisesi ve Helena Kilisesi de mutlaka görülmesi gereken dini yapıların başında gelmektedir. Tarih severler tarafından sıklıkla ziyaret edilen Belarus Milli Kütüphanesi, mimarisi ile oldukça dikkat çekmektedir. Ayrıca çağdaş sanata önem veren bir şehir olan Minsk’te; Belarus Sanat Galerisi, Büyük Opera ve Bale Tiyatrosu ve Belarus Flarmoni Salonu; sanata ilgisi olan ziyaretçiler tarafından ilgi görmektedir.

Mimarisinin yanında doğal güzellikleri ile de dikkat çeken Minsk, Loshitskiy Parkı ve Botanik Bahçesi ile ziyaretçilerine eşsiz bir doğa yürüyüşü imkanı sunmaktadır. Minsk mutfağı da gezi sırasında mutlaka tadılması gereken çok sayıda yemeğe sahiptir. Bunlardan en bilindik olanları; “borş” isimli pancar çorbası, “zrani” adında kırmızı etten üretilen sosis ve kıymalı bir yemek olan “piroşki”dir. Sadece patates ile yapılan yüzlerce tarifin bulunduğu Minsk mutfağında “draniki” isimli yemek, mutlaka tadılması gereken lezzetlerin başında gelmektedir.

Minsk'e Giderken Alınması Gerekenler

  • Minsk karasal iklimin hakim olduğu bir bölgede yer almaktadır. Bu nedenle şehirde kış ayları oldukça soğuk ve sert geçmektedir. Minsk’i kış aylarında ziyaret edecek olan turistlere, kendilerini sıcak tutacak kıyafet ve eşyalar almaları önerilmektedir. Soğuk havanın neden olduğu cilt kurulukları ve çatlamalarına karşın ziyaretçilerin mutlaka yanlarında nemlendirici krem bulundurması gerekmektedir.
  • Minsk seyahati sırasında ziyaretçilerin yanlarında yürüyüş ayakkabıları bulundurmaları faydalı olmaktadır. Genellikle yürüyerek gezilen şehirde rahat bir çift yürüyüş ayakkabısı konforlu bir gezinin anahtarıdır. Ayrıca şehri keşfederken rahat kıyafetlere ve küçük bir sırt çantasına ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Minsk çok fazla tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Minsk turu esnasında zaman kaybetmeden tüm turistik cazibe merkezlerini görmek isteyen ziyaretçilerin yanlarında harita bulundurmaları gerekmektedir. Bu bakımdan küçük bir şehir haritası oldukça işe yaramaktadır.

Minsk Hakkında İlginç Bilgiler

Her yıl çok sayıda turisti ağırlayan Minsk hakkında bilinmeyenler oldukça fazladır. 

Minsk turu yapmak isteyen ziyaretçilerin kullandıkları ilaçları belgelemeleri gerekmektedir. Aksi takdirde ilaçlar havaalanı güvenliğine takılabilmektedir. Narkotik konusunda taviz vermeyen Minsk, ilaç konusunda oldukça hassas davranmaktadır.

Minsk’te bahşiş kültürü oldukça yaygındır. Restoran ve kafelerde garson bahşişleri yüzde beş ile yüzde on beş arasında değişmektedir. Şehirde sadece garsonlar değil, taksi ve minibüs şoförleri de bahşiş beklemektedir. Bu genellikle taksimetrede yazan tutarın yuvarlanması ile gerçekleştirilmektedir.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.