Etkileyici Slav Ülkesi Belarus Hakkında Bilgiler

Belarus, Beyaz Rusya adıyla da bilinen bir ülkedir. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan etmiştir. Doğu Avrupa’da yer alan ve bir Slav devleti olan Belarus’un komşuları; Ukrayna, Rusya, Polonya, Litvanya ve Letonya’dır, başkenti ise Minsk’tir. Kuruluşu çok eskilere dayanmasa da Belarus’ta yaşamın binlerce yıl önce başladığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Ayrıca ülke tarihi, birçok önemli olaya sahne olmuştur. Belarus, Rusya’nın hem komşusu hem de en yakın müttefikidir. Buna ek olarak ülkenin geçmişten bu yana komşularının yoğun etkisine maruz kaldığı bilinmektedir. Öyle ki bu durum, ülkenin dili, dini ve siyasi geçmişine net bir şekilde yansımıştır.

Belarus hakkında her şey, dünyanın birçok yanından ziyaretçinin ilgisini çekmek için yeterli olmuştur. Ancak, ülkenin eşi benzeri bulunmayan doğası, en ilgi çekici özelliği olarak bilinmektedir. Topraklarının neredeyse yarısının ormanlarla kaplı olması Belarus’un genelinde huzur verici bir atmosfer yaratmaktadır. Ayrıca ziyaretçiler Belarus’ta birçok endemik canlı türünü gözlemleyebilmektedir.

Belarus ile ilgili bilgiler son derece ilginçtir. Ülkenin tarihi, kültürü, doğası ve birçok özelliği dikkat çekici ayrıntılar barındırmaktadır. Bu özellikleriyle Belarus, Avrupa’da ve hatta dünyada dikkatleri üzerine çekmeyi başarmaktadır.

Belarus'un Tarihi

Belarus’ta yoğunlukla Üst Paleolitik ve Neolitik çağlardan kalma bulgulara rastlanılması, bölgede yaşamın bu dönemlerde başladığını kanıtlar niteliktedir. MS 6. ve MS 8. yüzyıllar arasında Slavların yaşadığı en eski yerlerden biri bu coğrafyadır. Ülkede ticaret, Avrupa’nın en uzun 3. nehri olarak bilinen Dinyeper üzerinden gelişmiştir. Günümüz Belarus kentlerinin birçoğunun varlığı, ticaret yerleşimlerinin çoğalmasının ardından 12. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmıştır.

Belarus’un 1991 yılındaki kuruluşu sırasında yaşanan olaylar, tarihe derin izler bırakmıştır. Eskiden Beyaz Rusya adıyla anılan Belarus, Sovyetler Birliği'ne dahil olan üç Slav cumhuriyetinin en küçüğüdür. 1918 yılındaki kısa bir dönem dışında ülkede hiçbir birlik ve siyasi egemenlik görülmemiştir. Bu nedenle Belarus’un tarihi, bölgesel güçlerin ülke halkı üzerindeki etkisinden bağımsız olarak düşünülememektedir. Günümüzde Belarus olarak bilinen bölgenin bölünmesi ve yönetiminin defalarca el değiştirmesi de ülke tarihinin üzerindeki komşu etkilerinden kaynaklanmaktadır.

Belarus, bağımsızlığından bu yana komşusu Rusya ile bağlarını sıkı tutmuştur. İki ülke ekonomik ve siyasi ortaklık amacıyla 1999 yılında Birlik Devleti Vakfı Antlaşması’nı imzalamışlardır. Ancak bu birlikteliğin çizgileri, 21. yüzyıla kadar belirsizliğini korumuştur.

Belarus’ta İkinci Dünya Savaşı sırasında, Alman işgalinden en fazla zarar gören şehirler; Vitebsk, Borisov ve Minsk’tir. Buna ek olarak savaşın, nüfusun yaklaşık dörtte birinin can kaybına neden olduğu bilinmektedir.

Günümüzde ise Belarus nüfusunun yaklaşık olarak beşte biri, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından neredeyse yeniden inşa edilen ve ülkenin en modern şehirlerinden biri olan başkent Minsk’te ikamet etmektedir. Buna ek olarak Minsk’te yer alan Belarus Ulusal Tarih ve Kültür Müzesi bu çalkantılı tarihi, Belarus Güzel Sanatlar Milli Müzesi ise ülkenin sanat tarihini gözler önüne sermektedir.

Belarus Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Belarus, Rusya ve Ukrayna’ya komşu olan, küçük bir ülke olmasına rağmen son derece turistiktir. Ülkenin en belirgin özelliklerinin başında göz alıcı doğası gelmektedir. Ülke, %40’ını kaplayan ormanlık alanlarıyla ün kazanmıştır. Avrupa’daki en büyük ve en eski orman olan Belovezhskaya Pushcha Milli Parkı, birçok endemik canlı türüne ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar arasında en değerlisi, ülkenin sembolü haline gelen Avrupa Bizonu’dur.

Bunlara ek olarak ülkede yer alan Blue Spring, Belarus’un yedi harikası listesinin en beğenilen üyesidir. Blue Spring, yalnızca Belarus’un değil Doğu Avrupa’nın en büyük temiz su kaynağıdır. İsmini alışılmadık mavi- zümrüt, göz alıcı renginden alan ve inanılmaz derecede temiz olduğu bilinen Blue Spring’in yeraltı suları, saflığı bakımından suya dair bir standart oluşturmaktadır. Ayrıca bu kadar temiz olması, şifalı olduğu inancını da beraberinde getirmektedir. Bu özellikleri sebebiyle Blue Spring, her yıl dünyanın birçok farklı yerinden ziyaretçiyi kendisine çeken bir yer olmuştur.

Belarus geleneksel yemeklerinin olmazsa olmazı şüphesiz patatestir. Bu sebeple ziyaretçilerin ülkede yiyeceği herhangi bir yemeğin içerisinde patates olması oldukça yüksek bir ihtimaldir. Öyle ki ülkede patates ile hazırlanan 300’den fazla yemek alternatifinin bulunduğu düşünülmektedir. Bu ve daha pek çok sebeple Belarus, patates ile özdeşleşmiş bir ülke olarak anılmaktadır.

Belarus'a Gideceklere Tavsiyeler

Belarus, doğası ve kültürüyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan bir ülkedir. Belarus’un cazibe merkezlerinden biri olarak bilinen Grodno, turistlerin mutlaka görmesi gereken şehirler arasındadır. Şehirde bulunan ve 12. yüzyıldan kalan Kalozha Kilisesi, dıştan bakıldığında oldukça donuk bir görüntüye sahip olmasına karşın, içerisinde rengarenk bir dünya barındırması sebebiyle ilgi çekmektedir. Mutlaka keşfedilmesi gereken bir diğer mekan olan Grodno Tarih ve Arkeoloji Müzesi ise ülke tarihinin en eski zamanlarını çeşitli kalıntılar ve eserlerle gözler önüne sermektedir.

Ülkenin tarihi ve kültürünün görülebileceği “müze kasaba” Dudutki, Minsk şehrinde yer almaktadır. Dudutki kasabası, Belarus kırsalındaki, 17. ve 20. yüzyılları arasındaki yaşamı ziyaretçilere yeniden yaşatmaktadır. Kompleksin içerisinde enfes el yapımı yöresel yemekler, yel değirmeni ve tarihi ahşap bir kilise bulunmaktadır. Ayrıca birçok konser, kutlama ve şenliğe ev sahipliği yapması nedeniyle, ziyaretçilere deneyimlenmesi önerilen anlar sunmaktadır.

Belarus’ta ekmek yapmak oldukça popüler bir aktivitedir. Botvinovo’da yer alan Ekmek Müzesi, ziyaretçilerin ekmek yapma sürecini öğrenip, odun sobalarında pişirmelerine olanak tanımaktadır. Stracha ve Isloch nehirleri ise aksiyon severlerin ilk rotası olacaktır. Belarus’a gidildiğinde bu iki nehirden birinde mutlaka kayık çekmenin heyecanı deneyimlenmelidir.

Hem Belarus’u hem de komşu Polonya’yı kapsayan Belovezhskaya Pushcha Milli Parkı, adeta kartpostalları andıran bir görüntüye sahiptir. Park, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nin benzersiz bir üyesi olmasının yanı sıra korunan bir arazi alanında yer almaktadır.

Parkı ön plana çıkaran özelliği, yalnızca dünyanın birkaç yerinde doğal ortamlarında görülebilen Avrupa Bizonu popülasyonudur. Ayrıca ziyaretçilerin parkta bulunan; Avrasya geyiği, yaban domuzu ve konik gibi yarı yabani atları görmeleri önerilmektedir.

Belarus'a Giderken Alınması Gerekenler

• Belarus’un, ziyaretçilerine sunduğu birçok aktivitenin içinde kayak en sevilenidir. Belarus’a gittiğinde kayak yapmayı tercih edecek ziyaretçilere, kayak gözlükleri, mont, şapka, eldiven ve sıcak tutan kıyafetler taşımaları tavsiye edilmektedir. Belarus’ta yaz ve ilkbahar dönemleri oldukça yağışlı geçmektedir. Bu nedenle yaz ve ilkbahar mevsimlerinde ülkeye seyahat etmeyi planlayan ziyaretçilerin yanlarına; şemsiye, yağmurluk, su geçirmeyen ayakkabılar ve çantalar almaları önerilmektedir.
• Ek olarak, Belarus’ta görülmesi gereken birçok tarihi ve değerli kilise yer almaktadır. Bu dini mekanları görmek isteyen ziyaretçiler, uzun ve kapalı kıyafetler tercih etmeye özen göstermelidirler.
• Belarus, neredeyse yarısı ormanlarla kaplı bir ülkedir. Bu sebeple ülkede turistik birçok park ve bahçe yer almaktadır. Avrupa’nın akciğerlerinde, huzurlu bir gezinti yapmak için ziyaretçilerin yanlarında rahat kıyafetler ve ayakkabılar getirmeleri önerilmektedir.
• Ayrıca çeşitli böcek ilaçları, Belarus’a giderken götürülmesi gereken önemli bir alternatiftir.

Belarus Hakkında İlginç Bilgiler

Belarus, küçük bir Slav ülkesi olarak görülmesine karşın birçok ilgi çekici gizemi bünyesinde barındırmaktadır. Tarihi boyunca komşu ülkelerin etkisine fazlaca maruz kalan Belarus’ta bu etkinin en göze çarpanı ülkede konuşulan dil üzerindedir. Belarus’un Belarusça ve Rusça olmak üzere 2 resmi dili bulunmaktadır. Ancak ülkede Belarusça neredeyse hiç konuşulmayan bir dildir. Ülkeye özgü bu dil, yalnızca okullarda ayrı bir ders olarak öğretilmektedir. Tüm resmi belgeler ve diğer dersler Rusça olarak yürütülmektedir. Bunlara ek olarak Polonya, Litvanya ve Ukrayna sınırlarına daha yakın olan bölgelerde insanlar Belarusça ve Rusça karışımı olarak bilinen “Trasyanka” dilini kullanmaktadır.

Belarus’un bayrağı beyaz zemin üzerine kırmızı motifler ile birlikte kırmızı yeşil iki şeritten oluşmaktadır. Belarus, Sovyet bayrağını küçük değişiklerle restore eden tek ülkedir. Bayrakta yer alan yeşil renk, Belarus topraklarının %40’ını kaplayan ormanları simgelemekte; ülke doğal alanlara verdiği değeri bu şekilde bayrağına yansıtmaktadır. Belarus’ta kaya tuzu madenciliği oldukça gelişmiştir. Öyle ki ülkenin farklı bölgelerinde Belarus’ta herhangi bir doğal dağ bulunmamasına rağmen, kaya tuzu ile oluşturulmuş etkileyici yapay tuz dağlarına rastlanabilmektedir. Bu yapay dağlar, özellikle Soligorsk kenti yakınlarındaki bölgelerde görülmektedir. Belarus halkı için patates, son derece değerli bir besindir. Yerel yemeklerin 300’den fazlasında patates kullanılması bu durumu kanıtlar niteliktedir. Ayrıca patatesin Belarus’ta ikinci ekmek olarak kabul edildiği de bilinmektedir.

Refah seviyesi komşularına göre oldukça yüksek olan Belarus’ta işsizlik oranının %1’in altında olduğu bilinmektedir. Bu sebeple ülkede dilenci ya da evsiz görme ihtimali son derece düşüktür. Avrupa ülkeleri içinden hukukuyla sıyrılan Belarus hakkında bilinmeyenler arasında, ölüm cezasının devam ediyor olması da yer almaktadır. Ayrıca ülke topraklarının altında gömülü Avrupa’nın en büyük hazinesinin bulunduğu söylentileri oldukça yaygındır.