Dünya Sahnesi Unvanına Sahip Salzburg Hakkında Bilgiler

Salzburg Hakkında

Salzburg Hakkında

28 dk'lık okuma
416 kişi okudu

Salzburg, Alplerin kuzey eteklerine ve Almanya sınırına yakın Salzach Nehri'nin her iki tarafında düz bir havzada yer almaktadır. Şehir idari bakımdan Avusturya’nın sınırları içerisindedir. Ülkenin 4. büyük şehri olmasıyla bilinen Salzburg, tarihi hissetmek ve keşfetmek isteyen turistlerin öncelikli adreslerinden bir tanesidir. Kendine has doğası, Alp manzarası ve mimari zenginliğin eşsiz kombinasyonu, Salzburg'un dünyanın en güzel şehirlerinden biri olarak anılmasını sağlamıştır. Gerek mimari güzellikleri gerekse başta Alpler olmak üzere doğal güzellikleri Salzburg hakkında her şeyin turistlerin ilgisini cezbetmesine yetip artmaktadır.

Avusturya’nın en güzel ve en popüler şehirlerinden bir olan Salzburg’da ziyaret edilebilecek birçok nokta bulunmaktadır. “Hohensalzburg” adıyla bilinen Salzburg Kalesi, şehri ziyaret eden turistlerin mutlaka uğraması gereken yerlerin başında gelmektedir. Kentin merkezi olan San Marco Meydanı ise her gün binlerce turisti ağırlamaktadır. Ayrıca şehir merkezine 20 dakika uzaklıkta bulunan tarihi Schloss Leopoldskron Sarayı da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerdendir. Görkemli Salzburg'un simgesi olan 1736'dan kalma bu simge yapı, parıldayan mavi bir göle, bakımlı bahçelere ve dağlık bir zemine sahiptir.

Eşsiz tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Salzburg’un mutfağı da bir hayli lezzetli yemeklerle doludur. Ülke genelinde olduğu gibi Salzburg’da da yemekler genel olarak tavuk ve dana eti ağırlıklıdır. Akdeniz mutfağına özgü lezzetler şehirde farklı soslarla yeniden yorumlanmaktadır. Salzburg’un özellikle çikolatalı pastaları ve turtaları turistlerin mutlaka denemesi gereken lezzetler arasında yer almaktadır. Salzburg’un meşhur çikolatası mozartkugellardan yapılan pastalar şehri ziyaret eden misafirlerin yemeden dönmediği lezzetler arasında çoktan yerini almış durumdadır. Şehir ile ilgili bilgiler dikkate alındığında Salzburg’un hem gezilecek yerler hem de denenecek lezzetler anlamında turistleri memnun ettiği söylenebilmektedir.

Salzburg'un Tarihi

Salzburg ilk olarak bir Kelt yerleşim yeri olarak öne çıkmıştır. Şehir daha sonra Roma İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. Roma İmparatorluğu’nun şehri ele geçirmesinden kısa bir süre sonra Aziz Peter Manastırı’nın buraya kurulması Salzburg’u dini açıdan önemli bir hale getirmiştir. Aziz Peter Manastırı’nın kuruluşundan sonra başpiskoposun şehri geliştirmek için birçok faaliyette bulunduğu bilinmektedir.

Habsburg Hanedanlığı 1805'te Salzburg'u ilhak etmiştir. Sonrasında şehir 1810-1815 yılları arasında Bavyera’nın yönetimine girmiştir. Bu 5 yıllık aradan sonra Salzburg bir kez daha Avusturya'nın bir parçası olmuştur. 1848 yılında Salzburg eyalet ilan edilmiş ve başkent de aynı isimdeki bu şehir olmuştur. 1818 yılında meydana gelen yangında şehir büyük hasar görmüştür. Yangında hasar gören binalar sonrasında İtalyan Rönesans’ına uygun Barok tarzında inşa edilmiştir. Binalarda görülen bu Barok tarzı Salzburg'a “Alman Roma” unvanını kazandırmıştır. Bir dizi ekonomik gelişmenin yanı sıra, Avusturya'dan geçen ana demiryolu olan “Westbahnstrecke”nin 1860 yılında açılması, Salzburg'un servetinin daha da artmasını sağlamıştır. 19. yüzyılda şehir turizmde de ilgi odağı haline gelmiştir.

Salzburg, II. Dünya Savaşı sırasında diğer Avusturya şehirlerine göre nispeten daha az hasar görmüştür. Ancak buna rağmen şehir sanat tarihi açısından büyük bir yıkıma uğramıştır.

1945'ten 1956'ya kadar Avusturya'daki ABD askeri kuvvetlerinin karargâhı olarak kullanılan Salzburg, bugün Avusturya'nın kuzeybatı kapısıdır. Aynı zamanda Maxglan'da uluslararası bir havaalanının bulunması, şehri hem karayolu hem demiryolu açısından daha da önemli hale getirmektedir.

Salzburg Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Salzburg, Avusturya’nın köklü geçmişe sahip şehirlerindendir. Salzburg dendiğinde eskiden akla ilk gelen “tuz” iken şimdilerde “müzik” kelimesidir. İlk kelimenin akla gelme sebebi Orta Çağ’da başpiskoposların burada tuz üretimi ve ticareti yapmalarıdır. Müzik ise şehirde 1756 yılında Mozart’ın doğmasından sonra akla gelmeye başlamıştır. Müziğin dehası Mozart, burada doğduğu için şehir o tarihten itibaren müzikal bir şöhrete kavuşmuştur.

Şehir ayrıca bu sayede “Dünya Sahnesi” unvanını da almayı başarmıştır.

Şehrin adı anıldığında akla ilk gelenlerden biri de “Salzburger Festpiele” adıyla bilinen ünlü Salzburg Festivali’dir. Sokak çalgıcıları, opera sanatçıları ve her türden armonik icracı ile dolup taşan Salzburg, tüm zamanların en büyük bestecilerinden birine sahip olmasının yanı sıra melodilere hizmet etmeye devam etmektedir. Her yıl şehir, uluslararası üne sahip Salzburg Festivali de dâhil olmak üzere 4.000'den fazla kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Bu meşhur şehir festivalleri, Salzburg denildiğinde akla ilk gelenlerdendir.

Şehrin en belirgin özellikleri arasında çeşitli güzellikte hediyelikleri de yer almaktadır. Özellikle “Mozart Kugeln Maitre Truffout” adıyla bilinen ve ünlü bestecinin yüzüne sahip folyoya sarılmış çikolata topları tercih edilebilecek en güzel hediyeliklerden bir tanesi olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca şehirde sıklıkla tercih edilen ve turistlerin de oldukça beğendiği “Snow Globe” adlı kar küreleri satın alınabilecek hediyelik eşyalardandır.

Salzburg'a Gideceklere Tavsiyeler

Doğal ve mimari güzelliklerin birbiriyle harika bir uyum içerisinde olduğu Salzburg’da ziyaret edilebilecek birçok yer bulunmaktadır. Hellbrun Sarayı, Mozarts Geburtshaus ve Salzburg Katedrali şehirde mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Mimari ve doğal güzelliklerinin yanında şehirde kültürel anlamda turistlere hitap edebilecek birçok mekân bulunmaktadır.

Özellikle göl kenarında bulunan Schloss Leopoldskron Kütüphanesi; klasik, koyu ahşap panelli iç kısmı, koyu kırmızı halıları ve deri kanepeleri ile turistleri kendisine hayran bırakacak güzelliktedir.

Şehri ziyaret eden turistlere verilebilecek bir diğer tavsiye de sokak sanatçılarını dinlemeleridir. Şehirde oldukça yetenekli ve güzel müzik yapan sokak sanatçılarına rastlamak mümkündür. Mozart’ın doğum yeri olması sebebiyle müziğin daha da bir önemli olduğu şehirde, sokak sanatçılarını durup bir dakika da olsa dinlemek misafirlere unutulmaz anlar yaşatacaktır. Bunun yanında temiz havayı doyasıya teneffüs etmek isteyen turistler Mirabell Bahçelerini ziyaret etmelidir. Şehri ziyaret eden turistlere verilebilecek bir diğer tavsiye de Salzburg’un en küçük evini bulmaya çalışmak olacaktır. 1,5 metre enindeki No 10A Alter Markt, Salzburg’un en küçük evi olması ile bilinmektedir. İki yanında bulunan daha büyük evlerin arasındaki Orta Çağ yolunu kapatmak için inşa edilen ve sonralarda meşhur olan bu yapı, turistlerin ilgisini çekebilecek güzelliktedir.

Şehir Avusturya mutfağından en güzel lezzetleri de turistlerle buluşturmaktadır. Ziyaretçilerin Salzburg’da en çok tercih ettiği yemek kıyılmış elma ve yaban turpu ile haşlanmış dana eti olan tafelspitzdir. Bu eşsiz yemek şehri ziyaret eden turistlerin mutlaka denemesi gereken lezzetlerin başında gelmektedir. Bununla birlikte mozartkugel adındaki çikolatalar şehre özgü ve denenmesi gereken lezzetlerdendir. Çikolatayı çok fazla tercih etmeyen misafirler ise strudel adındaki elmalı turtaların tadına bakabilirler.

Salzburg'a Giderken Alınması Gerekenler

  • Salzburg ziyaretini biraz daha konforlu hale getirmek isteyen turistler için verilebilecek ilk tavsiye yanlarında rahat bir spor ayakkabısı bulundurmalarıdır. Sabahın erken saatlerinde başlayan ve hava kararana kadar süren yürüyüşler, bazen turistleri fiziksel anlamda zorlayabilmektedir. Ancak yanlarında bulunduracakları bir spor ayakkabısı yürüyüş kalitesini artıracağından turistler açısından oldukça faydalı olmaktadır.
  • Bunun yanında katlanabilir bez çanta ve çöp poşeti yerine geçebilecek bir torba turistlere ziyaretleri esnasında kolaylık sağlayacaktır.

Salzburg Hakkında İlginç Bilgiler

Salzburg gerek tarihi gerekse beşerî güzellikleriyle öne çıkan bir Avusturya şehri olması sebebiyle hakkında bilinmeyenler de bir o kadar fazladır.

Şehir hakkındaki ilginç ilk bilgi ise dünyaca ünlü meşhur enerji içeceği Red Bull’un 1987 yılında Avusturyalı girişimci Dietrich Mateschitz tarafından Salzburg'da yaratıldığıdır. Bu enerji içeceği aynı zamanda şehrin dünyaca ünlü takımı olan “Salzburg FC”ye de isim sponsoru olmuş durumdadır.

Salzburg, adını şehrin etrafındaki tuz madenlerinden almıştır. Almancada Salz "tuz" ve Burg “kale” anlamına gelmektedir. Salzburg’un adının da buradan geldiği bilinmektedir. Şehir hakkında bir diğer öne çıkan bilgi de Avrupa'nın en eski restoranı St. Peter Stiftskeller’in MS 803'te burada kurulmuş olduğudur. St. Peter Manastırı'nın içinde yer alan ve hâlâ çalışır durumda olan bu restoran, 1200 yılı aşkın bir süredir ziyaretçilerine hizmet vermektedir.

Şehirde bir de “Dağ Temizleyicileri” adında ilginç bir meslek grubu bulunmaktadır. Çalışanlarının “Dünyanın en eşsiz mesleği” diye tanımladıkları bu işte 12 dağ temizleyicisi Mönchsberg, Kapuzinerberg, Nonnberg, Festungsberg, Rainberg ve Hellbrunnerberg'de 300.000 metrekarelik bir alanı inceleyerek gevşek kayaların kimse için tehlike oluşturmadığından emin olmaktadır. Tehlike arz eden kayalar ise bu meslek elemanları tarafından profesyonelce imha edilmektedir. 350 yılı aşkın bir süredir bu profesyonel dağ temizleyicileri, Salzburg sakinlerinin ve ziyaretçilerinin güvenliğini sağlamaktadır. Ayrıca şehrin Wolfgang Mozart’ın doğum yeri olduğu ve müzik dehasının burayı sevmediği de rivayetler arasındadır.

Sevdiklerinizle Paylaşın

Avusturya Vizesi

Schengen bölgesinde yer alan Avusturya; yeşil (hizmet), gri (hizmet) ve siyah (diplomatik) pasaport sahiplerini vizeden muaf tutarken bordo (umuma mahsus) pasaport hamillerinden vize istemektedir. Avusturya vize işlemleri büyükelçiliğin aracı olarak belirlediği yetkili acenteler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Club Zonal Sinchi Roca nerededir?

Club Zonal Sinchi Roca, Peru’nun Lima şehrinde yer almaktadır. Lima’nın Comas Bölgesi’nde bulunan bu park, eğlenceli aktiviteleriyle ünlüdür.

Parkın içerisinde hangi aktiviteler vardır?

Yüzme, futbol, voleybol, tenis gibi sporların yanı sıra bisiklet sürmek ve piknik yapmak  için de alanlar bulunmaktadır. Ziyaretçiler bu parkta, oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilmektedir.