En Uzak Kıta Avustralya Hakkında Bilgiler

Güney Yarımkürede yer alan Avustralya, Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus arasında bulunmaktadır. Yüzölçümü olarak dünyanın en büyük ülkeleri arasında 6. sırada yer alan Avustralya, kültürüne ve doğasına özgü özellikleriyle büyük bir ilgi görmektedir. Yerli halk Aborjinlerden kalma izlerle ve İngilizlerin oluşturduğu medeniyetle şekillenen Avustralya, görülmeye değer güzellikleriyle adından söz ettirmektedir. Gelişmiş ekonomisi, refah seviyesi ve insana verdiği değerle ön plana çıkan bir devlet olmasıyla beğeni toplayan ülke, dünya üzerinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak ziyaretçilerin listesinde yer almaktadır.

En Uzak Kıta olarak da adlandırılan Avustralya hakkında her şeyden söz etmek için öncelikle yerli halk Aborjinlerden başlamak gerekmektedir. İngiliz Kraliyet Donanması tarafından işgal edilip, sömürgeleştirilmeden önce kıtanın tek yaşayanları olan Aborjinler, Avustralya tarihine önemli izler bırakmışlardır. Avusturalya’ya gidip de Aborjinler ile ilgili bilgilere ulaşmak isteyen turistlere Adelaide’daki South Australian Müzesi ve Sidney’in Darlinghurst bölgesindeki Avustralya Müzes’ni ziyaret etmeleri tavsiye edilmektedir.

Büyük ölçüde bir göç ülkesi olması dolayısıyla başka medeniyetlerin kültüründen esinlenmiş bir mutfağa sahip olan Avustralya, bu yapısıyla da ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır. Avrupa, Asya ve Ortadoğu mutfaklarının adeta bir kesişim noktası olan Avustralya mutfağı, kanguru ve timsah etinden yapılma egzotik yemeklerle de ziyaretçileri etkilemeyi başarmaktadır. Tüm bunlara ek olarak, Avustralya’ya giden gezginlere barramundi ve Anzak bisküvisi gibi lezzetlerin deneyimlenmesi tavsiye edilmektedir.

Avustralya'nın Tarihi

Aborjin adı verilen yerel halkın anavatanı olan Avustralya, günümüzde İngiltere etkisiyle şekillenmiş ve İngiliz kültürüyle yaşamını sürdüren bir kıta devletidir. Fakat yüzyıllar öncesinde ilkel bir kabile olan Aborjinlerden de önceki insanların etkisiyle şekillenen kıtanın tarihi 65 bin yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Kıtada varlığı saptanan ilk insanların Güneydoğu Asya’dan Avustralya’ya göç ettikleri bilinmektedir. Buraya göç eden insanlar, Avustralya’daki en eski site olarak kabul edilen Arnhem Land’deki Madjedbebe kaya sığınağında yaşamışlardır. Avustralya’da insan izlerinin görünmesinden çok uzun bir zaman sonrası olan Coğrafi Keşiflerin gerçekleştiği dönemlere denk gelmektedir. 

1606 yılında Hollandalı Denizci Williem Janszoon tarafından gerçekleştirilen Avustralya’nın keşfi, Avrupa kıtasında büyük bir gündem olmuştur. Bu keşfin ardından Avustralya’ya pek çok kez seyrüsefer yapan denizciler, buranın Yeni Hollanda adı altında kuruluşunu gerçekleştirmişlerdir. Bu tarihten sonra başta İngiltere olmak üzere pek çok devletin kıskacı altına giren Avustralya, kısa bir süre zarfından paylaşılamayan topraklar olarak kalmıştır. Çok da uzun sürmeyen bu paylaşılamamazlıktan İngiltere Kraliyet Donanması galip ayrılarak, Avustralya’da 300 yıl sürecek bir sömürge devletinin temellerini atmışlardır. 

Avustralya’da 18. yüzyıl itibariyle yerleşme bölgeleri inşa eden İngilizler, burada yerli halk olarak yaşamaya başlamışlardır. Bu yeni halk kısa süre içerisinde kıta sanatına da şekil vererek, Avustralya sanat tarihini belirlemişlerdir. Özellikle günümüzde oldukça dikkat çeken mimari yapılarla tanınan Avustralya, ziyaretçilerini etkilemeyi başarmaktadır. Bu yapılar arasında dünyanın en bilindik görüntülerinden birine sahip olan Sidney Opera Binası gelmektedir. 20. Yüzyılın en ünlü yapılarından biri olarak gösterilen opera binası, muhteşem güzelliğiyle 2007 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne de dahil edilmiştir.

Avustralya Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Avustralya denildiğinde ilk akla gelen şey şüphesiz kanguru ve koalalardır. Popülariteleriyle ziyaretçilerin odağı haline gelen bu sevimli canlılar, Avustralya’ya giden turistlerin görülecekler listesinde ilk sırada yer almaktadır. Sadece Avustralya kıtasında yaşayan bu canlılar, nesilleri tehlikede olması dolayısıyla hükümet ve hayvan hakları savunucusu örgütlerinin işbirliğiyle koruma altında olan kanguru ve koalalar, ziyaretçiler tarafından uzaktan görülebilmektedir. Buna karşın Avustralya’nın yabani doğasında bu hayvanlara denk gelebilmek de oldukça mümkündür. 

Avustralya denildiğinde akıllara gelen bir diğer şeyse 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biri olan Sidney Opera Binası’dır. Avustralya’nın en belirgin özellikleri arasında başı çeken bu binanın yapımı, 1973 yılında Jorn Utzon mimarlığının ışığında tamamlanmıştır. Günümüzde dünyanın en bilindik yapılarından olan bu Sidney Opera Binası, Avustralya’yı ziyaret eden pek çok turistin büyük bir ilgisini çekmektedir.

Avustralya'ya Gideceklere Tavsiyeler

Avustralya’ya gidecek olan ziyaretçilere verilebilecek ilk tavsiye hiç şüphesiz Sidney Opera Binası’nı mutlaka görmeleri gerektiğidir. Avusturalya’nın ve hatta dünyanın en ikonik yapılarından olan bu bina eşsiz görüntüsü ve benzersiz atmosferiyle görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Yapının içerisinde her biri ortalama 2000 koltuklu 5 adet tiyatro salonu bulunmaktadır. 2007 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen bu bina, Avustralya’ya ziyaretçilerinin mutlaka görmesi gereken önemli bir yapıdır.

Avustralya’ya giden ziyaretçilere önerilebilecek bir diğer yer ise doğanın mucizevi örneklerinden biri olan Uluru’dur. Tjuta Ulusal Parkı’nda bulunan Uluru Avustralya’nın kızıl kalbi olarak da adlandırılmaktadır. Ayers Kayalıkları bölgesi içerisinde bulunan Uluru, yerli halk Aborjinler tarafından, gölgeli yer olarak adlandırılmıştır.  Dünyanın en güzel bölgelerinden biri olarak kabul edilen Uluru-Kata, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmiştir. Bununla birlikte Uluru’yla aynı yerde olan kubbeye benzer kızıl kayalıklar olan Kata Tjuta da güzellikleriyle dikkat çekmektedir.

Avustralya’da serin sulara girmek ve plaj keyfi yaşamak da mümkündür. Dünyanın en büyük sahillerinden bazılarına ev sahipliği yapan Avustralya, özellikle Bondi Plajı’yla tanınmaktadır. Tam tamına 7 kilometre uzunluğa sahip bu plaj, Sidney’de bulunmaktadır.

Avusturalya'ya Giderken Alınması Gerekenler

Avustralya’ya gideceklerin bilmesi gereken ilk şey ülkenin büyük bir kısmının çöl veya yarı kurak olmasıdır. Sadece güneydoğu ve güneybatısında ılıman bir havaya sahip olan ülkede bu yerler dışında neredeyse yıl boyunca kavurucu sıcaklıklar görülmektedir. 

• Avustralya’nın yerleşim yerleri olan güneydoğu ve güneybatı bölgelerine gidecek olan ziyaretçilere, yaz zamanlarında oldukça ince kıyafetler seçmeleri önerilmektedir. Her ne kadar buralar çöl bölgesi olmasa da çok sıcak olabilmektedir. 
• Bunlara ek olarak, güneşten korumaya yardımcı olacak güneş gözlüğü ve koruyucu kremler kullanmaları da ziyaretçilere önerilmektedir. 
• Avustralya’da denize girebilmek de mümkündür. Dört tarafı okyanuslarla kaplı kıta ülkesindeki sahiller için plaj ekipmanlarının da seyahat çantasında bulunması ziyaretçilere tavsiye edilmektedir.

Avustralya Hakkında İlginç Bilgiler

En Uzak Kıta adıyla da bilinen Avustralya, dünyanın en büyük 6. ülkesi olarak sınıflandırılmıştır. Hakkında bilinmeyenlerle dikkatleri üzerine çeken Avustralya, egzotik yapısıyla yabancı turistlerin ilgisini toplamayı başarmaktadır. Özellikle Koala ve Kanguru gibi egzotik hayvanlarıyla, büyük örümcekleri ve timsahlarıyla oldukça ilginç bir yer olan Avustralya, farklı yapısıyla mutlaka görülmeye değer bir ülkedir. Fakat Avustralya’nın kültürel yapısı çok da eski olmayan bir tarihte Avrupa’ya ulaşmıştır. 1606 yılında Avrupalılar tarafından keşfedilen kıtanın güzellikleri kısa sürede tüm dünyaya yayılmıştır. Günümüzde İngiliz kültüründen evirilen ve buradaki yeni halk ile şekillenen Avustralya, refah seviyesi ve insana verdiği değerle bu alanlarda dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında başı çekmektedir.